1985 Cilt 4 Sayı 1-2-3
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/17227
Browse
Browsing by Department "Veteriner Fakültesi"
Now showing 1 - 12 of 12
- Results Per Page
- Sort Options
Item Bir buzağıda göbek kordonu enfeksiyonu ile ilişkili olan abomasum fistülü(Uludağ Üniversitesi, 1985) Yanık, Kemal; Veteriner FakültesiBu yazıda üç aylık bir buzağıda rastladığımız abomasum fistülünden bahsedildi.Item Çeşitli yöntemlerle tohumlamada kullanılan sulandırılmış koç spermasının dölverimi üzerinde araştırmalar(Uludağ Üniversitesi, 1985) Çekgül, Erol; Şener, Erdoğan; Gökçen, Hazım; Veteriner FakültesiKoç spermasının sulandırılarak ve değişik yöntemler uygulanarak tohumlama da kullanılmasından elde edilecek dölveriminin saptanması amacıyla yapılan bu çalışmada, Karacabey Harasında yetiştirilen 4 Merinos koçu ve 250 Merinos koyunu kullanıldı Koçlardan alınan spermalar gerekli makroskopik ve mikroskopik muayeneleri yapıldıktan sonra süt tozu sulandırıcısı ile sulandırıldı ve ısısı 5°C'ye düşürüldükten sonra 5 ayrı yöntemle tohumlama da kullanıldı. Sonuçta sulandırılmış sperma uygulamasının taze spermaya nazaran düşük dölverimi sonucu verdiği, sulandırılmış spermanın payetler içerisinde ya da prostaglandin katıldıktan sonra tohumlamada kullanılmasının dölverimi sonuçları bakımından yararlı olduğu, sabah ya da akşam tohumlamalarda dölverimleri arasında bir fark bulunmadığı saptand.Item İnek kolostrumunun sıçanlarda kimi cinsel etkinlikler üzerine etkisi. 1. inek kolostrumunun erişkin sıçanlarda östrus sinkronizasyonu oluşturma işlevi üzerinde çalışmalar(Uludağ Üniversitesi, 1985) Gökçen, Hazım; Özer, Aytekin; Güreşçi, Leyla; Özgür, Lütfi; Soylu, Kemal; Tıp FakültesiBu çalışmada, sinkronizasyon oluşturmak amacıyla, kızgınlık siklusunun değişik evrelerindeki 21 ergin deneme sıçanına 0.2 cc inek kolostrumu deri altı enjekte edildi. Kontrol grubundaki 5 ergin sıçana da 0.2 cc serum fizyolojik aynı yolla verildi. Kızgınlık evrelerinin saptanması, shorr boyası ile boyanan vaginal smear örneklerini histolojik bakısıyla gerçekleştirildi. Sonuçta, deneme grubunu oluşturan 21 ergin sıçanın tümü, kolostrum enjeksiyonundan 5 gün sonra östrus evresinde bulunmalarına karşın, kontrol grubundaki ergin sıçanların aynı zaman süreci sonunda hala başlangıçtaki gibi kızgınlığın değişik evrelerinde bulundukları gözlendi.Item İnek kolostrumunun sıçanlarda kimi cinsel etkinlikler üzerine etkisi. ll. inek kolostrumunun infantil sıçanlarda ovarium'da fallikülasyon oluşturma işlevi üzerinde çalışmalar(Uludağ Üniversitesi, 1985) Gökçen, Hazım; Özer, Aytekin; Güreşçi, Leyla; Özgür, Lütfi; Soylu, Kemal; Tıp Fakültesiİnek kolostrumunun ovarium'larda follikülasyon oluşturma işlevinin denenmesini amaçlayan bu çalışmada 22 günlük 10 infantil dişi deneme sıçanına deri altı 0.2 cc inek kolostrumu, 5 infantil dişi kontrol sıçanına da aynı yolla 0.2 cc serum fizyolojik enjekte edildi. Enjeksiyondan 5 gün sonra öldürülen sıçanların ovarium'larından yapılan seri kesitlerden hazırlanan preparatlarda, kolostrum enjekte edilen sıçanların ovarium’larında, kolostrum enjekte edilmeyenlere nazaran yaklaşık 2 kat fazla sayıda Graff follikülünün geliştiği gözlendi.Item Karacabey harası sun'i tohumlama boğalarında klinik, spermatolojik ve bakteriyolojik araştırmalar(Uludağ Üniversitesi, 1985) Çekgül, Erol; Gökçen, Hazım; Minbay, Ahmet; Veteriner FakültesiEvcil hayvanların en önemli verimi olan dölverimi, erkeklerde dişilere nazaran daha da önemlidir. Özellikle suni tohumlama laboratuvarlarında kullanılan boğaların dölverimlerinin iyi olması zorunludur. Karacabey Harası donmuş sperma laboratuvarındaki 11 boğanın spermatolojik ve klinik muayeneleri yapılmış, ayrıca prepusyal yıkantı sıvısı ve sperma örneklerinden ekim yapılarak mevcut mikroorganizmalar izole edilmiştir. Sonuçta, boğalar sperma verimi ve özellikleri bakımından yeterli bulunmuş, klinik muayenelerinde de herhangi bir bozukluğa rastlanmamıştır. Prepusyal yıkantı sıvısı ve spermanın bakteriyolojik muayenesinde E. Coli, Stafilokoklar ve B. Subtulis'e rastlanmıştır.Item Köpeklerde konserve allojenik kortikal kemik greflerinin kullanımı ve klinik-radyolojik evolusyonların incelenmesi bakımından deneysel uygulamalar(Uludağ Üniversitesi, 1985) Yanık, Kemal; Veteriner FakültesiKöpeklerde, uzun kemiklerin ağır kommunitiv kırıklarını kusursuz iyileştirmek amacıyla deneysel bir çalışma yapıldı. Bu amaçla köpeklerin tibia'sında 2 cm ve 3 cm uzunluğunda parçalar çıkartıldı. Bu yere kurutulmuş siliste konserve edilmiş (Silico-Dessication Yöntemi) hemen hemen aynı ebatta grefler yerleştirildi. İmmobilizasyon Steinman çivisi ve plak la gerçekleştirildi. Sonra klinik ve radyolojik evolusyon incelendi. Bu çalışma bize, kurutulmuş siliste konserve edilmiş allojenik kortikal kemik grefleri ile klinik uygulamalar gerçekleştirmek cesaretini verdi.Item Kuzuların kanında methemoglobin ve vitamin c değerleri ile glikoz-6-fosfat dehidrojenaz aktivitesi üzerinde araştırmalar(Uludağ Üniversitesi, 1985) Ergun, Hilal; Çamaş, Hayati; Veteriner FakültesiBu çalışmada, kuzuların kanında Methemoglobin ve Vitamin C değerleri ile Glikoz-6-Fosfat Dehidrojenaz aktiviteleri araştırılmıştır. Araştırmada elde edilen sonuçlar Tablo I'de kuzuların kanındaki Methemoglo. bin değerleri ile Vitamin C ve Glikoz-6-Fosfat Dehidrojenaz aktiviteleri arasındaki korrelasyonlar da Tablo II'de özetlenmiştir.Item Sığır besiciliğinde saman ve bezelye silajını kullanma olanakları üzerinde bir araştırma(Uludağ Üniversitesi, 1985) Arpacık, Rafet; Erdinç, Hüseyin; Oğan, Mustafa; Çelebican, Atilla; Kelleci, Metin H.; Veteriner FakültesiBu araştırma, saman ve konserve fabrikası artığı bezelye otu silajının Holştayn erkek danalarına yedirilme olanaklarını araştırmak amacı ile yapılmıştır. Araştırmada hayvan materyali olarak 24 baş siyah-beyaz Holştayn erkek danaları kullanılmıştır. Hayvanlar 8'er başlık üç gruba ayrılmış ve 1. gruba sığır besi yemi (% 16 protein) + saman (Kontrol grubu), II. gruba sığır besi yemi + bezelye silajı ve III. gruba sığır besi yemi + saman silajı yedirilmiştir. Araştırma yarı açık ahır şartların da ve serbest dolaşım sistemi şeklinde yapılmıştır ve araştırma 153 gün sürdürülmüş tür. Hayvanların besi başlangıç canlı ağırlıkları I. grupta ortalama 274.6, II gruba 274.2 ve III. grupta 273.3 kg. olarak tesbit edilmiştir. Ortalama günlük canlı ağırlık artışları da gruplarda sırasıyla 1045, 1050 ve 1037 gr. bulunmuştur. Gruplarda bir kg. canlı ağırlık artışı için tüketilen kuru madde miktarı yem (konsantre + kaba) 8.54, 7.58 ve 8.70 kg. olarak tesbit edilmiştir. Ayrıca, verilen bu değerlere ve araştırmanın yapıldığı tarihteki yem fiyatlarına göre bir kg. canlı ağırlık artışının maliyeti gruplara göre sırasıyla 202, 152 ve 185 TL. olarak hesaplanmıştır. Canlı ağırlık artışı, yem tüketimi ve bir kg. canlı ağırlık artışının maliyeti bakımından yapılan değerlendirmede, bu araştırmada bezelye otu silajının ekonomik bir şekilde besi sığırlarına yedirilebileceği sonucuna varılmıştır.Item Sığır mastitisi üzerinde araştırmalar. 2. streptokoklara bağlı mastitis(Uludağ Üniversitesi, 1985) Kahraman, Mustafa; Veteriner Fakültesi213 Süt numunesi C.M.T. (California Mastitis Test) ile incelenmiş bunlardan 180 süt numunesi mastitisli bulunmuştur. Mastitis negatif 33 numunenin kültürel yoklamalarında üreme olmamıştır. 180 mastitis-pozitif numunenin kültürel muayenesinde 27 streptokok suşu izole edilmiştir. İzole suşların hemolitik özellikleri, aeskulin'e etkileri ve CAMP testi sonuçlarına göre ikisinin Str. agalactiae suşu, diğerlerinin Str. uberis oldukları tesbit edilmiştir. İzole suşları 13 antibiyotiğe karşı hassasiyetleri ölçülmüştür. Herbir sus en az iki antibiyotiğe karşı hassasiyet gösterdiği tesbit edilmiştir.Item Sulandırılmış koç spermasında bir tohumlama dozundaki aktif spermatozoon sayısı ile dölverimi arasındaki ilişkiler üzerinde araştırmalar(Uludağ Üniversitesi, 1985) Çekgül, Erol; Şener, Erdoğan; Gökçen, Hazım; Soylu, Kemal; Veteriner FakültesiSulandırılmış ve Isısı 5°C ye düşürülmüş koç spermasından yeterli düzeyde dölverimi ala bilmek için gerekli olan optimal motil spermatozoon sayısını saptamak amacıyla yapılan bu çalışmada Karacabey Merinosu ırkından 4 koç ve 24 koyun kullanıldı. Koçlardan sun'i vajenle alınan sperma gerekli spermatolojik muayeneleri yapıldıktan sonra üçe bölündü, her bir bölüm 0.2 cm2 lik tohumlama dozunda sırasıyla 50x100 6, 100x10 6, 150x10 6 motil spermatozoon bulunacak biçimde glikozfosfat çözeltisi ile sulandırılıp dozlandı ve ısısı 5°C'ye düşürüldü. Her daz grubundaki spermalarla yapılan tohumlamalardan sırasıyla % 50, % 38 ve % 38 oranında gebelik elde edildi.Item Tavuk ve piliçlerin eritrositleri ile kan plazmasındaki glutatyon peroksidaz aktiviteleri üzerinde araştırmalar(Uludağ Üniversitesi, 1985) Çamaş, Hayati; Antaplı, Mübeccel; Veteriner FakültesiBu araştırmada, tavuklarla piliçlerin eritrositleri ile kan plazmasındaki glutatyon peroksidaz (Se-GSH-Px) değerleri saptanmıştır. Ayrıca eritrositlerdeki glutatyon peroksidaz aktiviteleri ile plazmadaki glutatyon peroksidaz aktiviteleri arasında korrelasyonlar da araştırılmıştır. Araştırma materyali olarak, Bursa ili Geçit Köyündeki bir işletmeden sağlanan 10 adet, 6 aylık, ISA-Brown Egger (Altın Tavuk) tavukla 8 adet, 52 günlük Broiler (Hubbard) piliç olmak üzere toplam 18 adet hayvan kullanılmıştır. Tavukların eritrositlerinde Se GSH-Px aktivitesi; ortalama 50,35 † 8,44 U37/g Hb, kan plazmasında ise 0,012 + 0,001 U37/mg protein (0,30 + 0,03 U37/ml plazma) olarak bulunmuştur. Piliçlerin eritrositlerinde Se-GSH-Px aktivitesi; ortalama 72,42 +4,43 U /g Hb iken, plazmada bu değer 0,015 + 0,003 U37/mg protein (0,39 0,04 Uz/ml plazma) olarak saptanmıştır. Ne tavuklar da ve ne de piliçlerde, eritrositlerdeki Se-GSH-Px aktiviteleri ile ayni enzimin kan plazmasındaki aktiviteleri arasında, istatistiki yönden önemli bir korrelasyon bulunamamıştır. Hem eritrositlerdeki ve hem de kan plazmasındaki enzim seviyesinin literatür verilerine göre düşük olduğu görülmüştür. Bu bulgular, araştırma materyali olarak Kullanılan tavuk ve piliçlerde, selenyum yönünden yetersiz bir beslenmeyi işaret etmektedir.Item Tavuklarda sellular savunma sisteminde trombocytlerin rolü(Uludağ Üniversitesi, 1985) Özer, Aytekin; Veteriner FakültesiTavuk trombocyt'leri ince pseudopodlara sahip, oval-yuvarlak biçimli hücre lerdir. Heterochromatik yapıda olan çekirdekleri hücrenin ortasına yerleşmiş ve hücre biçimini almıştır. Organelden fakir sitoplazma az miktarda mitochondrion, granüllü endoplazma retikülumu kesesi, veziküller ve granüllere sahiptir. Sitoplazma da lamelli cisimcikler ve değişik büyüklükteki içleri boş vakuoller dikkat çekicidir. Hydrolitik enzimlerden asit fosfataz vakuoller içinde müsbet reaksiyon vermiştir. Tavuk trombocytlerinin kanın pihtılaşmasının yanı sıra mikroorganizmaları fagosite etme yeteneğinde oldukları in vivo ve in vitro olarak açıkça ortaya konmuştur.