1984 Cilt 11 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/22033
Browse
Browsing by Issue Date
Now showing 1 - 20 of 30
- Results Per Page
- Sort Options
Item Travmatik arterio-venöz fistüller ve komplikasyonları(Uludağ Üniversitesi, 1984) Özkan, Hayati; Cengiz, Mete; Baççıoğlu, Erdal; Sezer, Hüsnü; Özdemir, İ. Ayhan; Bursa Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Göğü Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı.Cerrahi yöntem ile tedavi edilen 33 travmatik AV fistül olgusu arda dönük olarak incelendi. Arteriovenöz fistül en sık alt ekstremitenin büyük damarları arasında (% 72. 7) görüldü. Venöz yetmezlik (% 63.6), arteriyel yetmezlik (% 54.5) ue kalb yetmezliği (% 30.3) sık görülen komplikasyonlar. Pulmoner emboli(% 12.1), endokardit (% 9.0) ue böbrek yetmezliği (% 6.0) bulguları daha seyrek görüldü. Mikroskobik olarak arter mediası ve elastik tabakalarda incelme saptandı. Olguların çoğunda (% 66.6) arter ve ven, safen ven interpozisyonu ile onarıldı. Daha seyrek olarak safen ven yaması ile veya primer onarım yapıldı. Ameliyattan bir hafta sonra fistülün sistemik belirtileri tamamen kayboldu. Yirmi sekiz olgu (% 85.0) iyileştirildi. Bir olgu (% 3.0) öldü. Uç olguda (% 12.0) kronik vasküler yetmezlik oluştu.Item Terapötik abortus olgularinda üç tedavi yönteminin karşılaştırılması(Uludağ Üniversitesi, 1984) Küçükkömürcü, Şakir; Cengiz, Candan; Bursa Üniversitesi/Tıp Fakültesi.Missed abortion, in-utero mort fetal ve medikal abortus tan oluşan 108 olguluk bir grubun 25 inde ekstraamniotik Rivanol perfüzyonu, 60'ında ekstra-amniotik serum fizyolojik (SF) instilasyonu ve 23'ünde ise traksiyonlu SF instilasyonu ile tedavi gerçekleştirildi. SF + traksiyon grubunda 6 saat 10 dakikada tedavi sonuçlanmasına karşın, bu süre, Rivanol grubunda 15 saat 55 dakika, SF grubunda ise 12 saat 40 dakikadır. Diğer taraftan SF + traksiyon grubunda yan etki ve komplikasyonların daha az oluşu bu yöntemin değerini arttırmaktadır.Item Koyun akciğerlerinin bronkiyal segmentasyonu(Uludağ Üniversitesi, 1984) Mağden, A. Orhan; Erem, Türkan; Bursa Üniversitesi/Tıp Fakültesi.Plastik enjeksiyon ve korozyon yöntemiyle, hava yollarının akciğer dokusu içindeki dağılımları, modellerden ayrıntılarıyla izlenildi. Bazı loblarda segmental dallanmaların diğer araştırmacılar bulgularından farklı olduğu saptandı. Bu nedenle koyun akciğerlerinin bronkiyal segmentasyonuna ilgili ayrıcalıklar sunulmuştur.Item Lumbo sakral koksigal agenisis(Uludağ Üniversitesi, 1984) Vardar, Hayati; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Radyoloji Anabilim Dalı.Sakrum ve koksiks yokluğu nadir bir anomalidir. Bu durum genellikle üriner sistem anomalileri ile birliktedir. Sakrum ve koksiks yokluğunda sinirsel noksanlık motor fonksiyondan çok, duygusal fonksiyondadır. Anomali, spina bifida, konjenital çıkıklar ve yumuşak doku kasılmaları ile birlikte görülebilir. Bu yazıda, sakrokoksigeal agenezis olgusu sunulmuştur.Item Erişkinlerde aorta koarktasyonu ve komplikasyonu(Uludağ Üniversitesi, 1984) Cengiz, Mete; Sezer, Hüsnü; Özkan, Hayati; Özdemir, İ. Ayhan; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Göğüs Kalp Damar Cerrahi Anabilim Dalı.1978-1983 yıllarında aorta koarktasyonu ve komplikasyonu nedeniyle ameliyat edilen 5 erişkin hasta sunulmuş ve bu konudaki bilgiler gözden geçirilmiştir.Item Fournier gangreni(Uludağ Üniversitesi, 1984) Bilgel, Halil; Aydın, İbrahim; Kızıl, Ayhan; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Genel Cerrahi Anabilim Dalı.Bir Foumier gangreni olgusu sunulmuştur. Bu skrotal gangren olgusu acil servisde görüldüğünde semikoma halinde ve kritik bir durumda idi. Acil ameliyattan üç gün sonra hasta, düzeltilemeyen ağır sepsis nedeniyle kaybedilmiştir.Item Trabzon il merkezinde kriminal düşük sorunu(Uludağ Üniversitesi, 1984) Bilgel, Nazan G.Kriminal düşüklerle ilgili bu çalışma, 1982 yılında Trabzon il merkezindeki 15-44 yaş grubu evli veya dul 1103 kadında retrospektif olarak yapıldı. Denekler 1 /10 sistematik örnekleme ile seçildi ve veriler ev ziyaretleri ile toplandı. Sonuç olarak kriminal düşüğe başvurmanın sık ve yaygın olduğu saptandı. Bu çalışmanın verileri ile Türkiye verileri karşılaştırıldı.Item Tetraplejik hastalarda yatay ve eğimli konumlarda plazma renin aktivitesi(Uludağ Üniversitesi, 1984) Aslan, Yener; Ulus, İsmail Hakkı; Özcan, Orhan; Yurtkuran, Merih; Bursa Üniversitesi/Tıp Fakültesi.Bu çalışma tetraplejik hastalarda renin-anjiotensin sisteminin durumunu saptamak için düzenlenmiştir. Çalışmada 4 tetraplejik ve 4 sağlıklı kontrol denekte yatay ve 45° baş yukarda eğimü konumlarda, kan basıncı ve nabız saptanmıştır. Bu hastalarda plazma renin aktiviteleri yatay konumda iken ve 20 dakika süreyle 45° eğimle tutmayı takibe alınan kan örneklerinde radioimmunoassay yöntemiyle ölçülmüştür. Yatay konumda tetraplejik ve kontrol deneklerin kan basınçları ve nabızlarında fark yoktu. Eğimli konuma geçirilen tetraplejik hastalarda kan basıncı anlamlı olarak düşerken, nabız yükselmiştir. Sağlıklı denekierde ise, bu kardiyovasküler parametrelerde anlamlı bir değişme olmamıştır. Plazma renin aktivitesi, sağlıklı kişilere göre tetraplejik hastalarda hem yatay ve hemde eğimli konumda ileri derecelerde yüksekti. Plazma renin aktivitesi ile kardiyovasküler parametrelerdeki değişiklikler arasında anlamlı ilişki bulunmuştur.Item Koyun akciğerlerinde pulmoner arterierin dağılımı(Uludağ Üniversitesi, 1984) Mağden, A. Orhan; Erem, Türkan; Bursa Üniversitesi/Tıp Fakültesi.Plastik enjeksiyon ve korozyon yöntemiyle oluşturulan modellerden akciğer dokusunun beslenmesi, a. bronchialis ler dışında ayrıntılı olarak izlendi. Bu yöntemle, koyun akciğerlerinin arteriyel dağılımlarıyla ilgili bir çalışmaya kaynak taramasında rastlanmamış oluşu, özgün verilerin sunulmasına olanak yaratmıştır.Item Erişkinde mediastinal tüberküloz lenfadenopatisi(Uludağ Üniversitesi, 1984) Cengiz, Mete; Tuncel, Ercan; Özdemir, İ. Ayhan; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Göğüs Kalp Damar Cerrahi Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Radyoloji Anabilim Dalı.Tüberküloza bağlı mediastinal lenfadenopati çocukluk çağı tüberkülozunun (primer tüberküloz) temel röntgen bulgusudur. Yetişkin tipi akciğer tüberkülozunda görülmez. Yetişkinde görülen mediastinal lenfadenopati genellikle lenfoma veya bronkial karsinoma gibi malign bir olayı düşündürür. Yetişkinde sık görülmemesi nedeniyle 5 tüberküloz mediastinal lenfadenopati olgusu sunulmuş, tanı ve ayırıcı tanı özellikleri tartışılmıştır.Item Plastik enjeksiyon ve korrozyon yöntemi(Uludağ Üniversitesi, 1984) Mağden, A. Orhan; Erem, Türkan; Çimen, Ahmet; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Anatomi Anabilim Dalı.Anatomik araştırmalarda diseksiyon yöntemleri, damarların ve organ boşluklarının incelenmesinde bazen yeterli değildir. 1935 yılından beri plastik enjeksiyon ve korozyon kast yöntemleri araştırmalarda kullanılmaktadır. Jelatin, butyl butyrate ve polyester resin en uygun plastik maddelerdir. Bu makalede plastik enjeksiyon ve korozyon kast yöntemlerinin genel özellikleri gözden geçirildi.Item Ankilozlu spondilartritle birlikte görülen bir iridoksilit olgusu(Uludağ Üniversitesi, 1984) Başar, Emel; Özcan, Orhan; Özçetin, Hikmet; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Göz Hastalıkları Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Anabilim Dalı.Ankilozan spondilitle birlikte olan bir iridosiklit olgusu takdim edilmiş ve bu tip olguların erken teşhis ve tedavisi tartışılmıştır.Item Campylobacter jejuni enteriti(Uludağ Üniversitesi, 1984) Helvacı, Safiye; Göral, Güher; Töre, Okan; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Mikrobiyoloji Anabilim Dalı.Senelerce bir zoonoz olarak bilinen C. jejuni nin, insanlarda da hastalık yapabileceği anlaşılmış bulunmaktadır. Ülkemizde de C. jejuni nin etken olduğu enterit vakalarının bulunduğunu göstermek amacıyla, çalışmamızda direkt bakteriyolojik yöntemleri kullandık . Mikroorganizmayı, gaita örneklerinden Butzler besiyerinde izole ettikten sonra, hareket ve morfolojik özellikleri ile biyokimyasal özelliklerini dikkate alarak adlandırdık. Enterit uak'alarında C. jejuni nin de Salmonella ue Shigella larla birlikte rutin olarak araştırılması gerektiğini düşünüyoruz.Item Yapay kalp kapağı endokarditinde cerrahi tedavinin önemi(Uludağ Üniversitesi, 1984) Yiğiter, BesimYapay kalp kapağı endokarditine bağlı ölümler uygun antibiotik kullanarak azaltıldı, fakat hiçbir zaman % 50'nin altına indirilemedi. Seyrek fakat çok ciddi yapay kapak komplikasyonu olan bu enfeksiyonun tedavisinde çoğu zaman cerrahi girişim en etkili yöntem olmaktadır. Bunun değerini araştırmak için merkezimizde 1975-1983 yılları arasında karşılaşılmış 24 yapay kapak endokarditi olgusu incelendi. 8 hasta medikal 16 hasta cerrahi tedavi gördü. Cerrahi tedavi gören 16 hastanın 7'sine erken (8 haftadan kısa antibiyotik tedavisini takiben) 9 'una ise geç (8 haftadan uzun süren medikal tedaviden sonra) müdahale edildi. Medikal tedavi gören grupta mortalite % 62,5 (5/8), geç cerrahi girişim yapılan grupta % 44,4 (4/9) ve erken cerrahi girişimde bulunulan grupta ise % 14,3 (1/7) olarak bulundu. Bu sonuçlar göstermektedir ki; yapay kalp kapağı endokarditinde en seçkin yol cerrahi tedavidir ve cerrahi tedavi erken dönemde yapıldığı takdirde sonuç daha yüz güldürücü olmaktadır.Item Prostatın transuratral rezaksiyonunun göz içi basıncına etkilerinin değerlendirilmesi(Uludağ Üniversitesi, 1984) Korfalı, Gülsen; Kutlay, Oya; Bursa Üniversitesi/Tıp Fakültesi.Prostatın transüretral rezeksiyonu yapılan on hastada göz içi basıncı ölçüldü. Göz içi basıncındaki artış istatistiki olarak önemsiz bulundu.Item Fizyolojik lipoprotein metabolizması(Uludağ Üniversitesi, 1984) Taga, Yavuz; Yurtkuran, Mustafa; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Biyokimya Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/İç Hastalıkları Anabilim Dalı.Son on senedir lipoprotein metabolizması hakkındaki bilgilerimiz oldukça artmış ve açıklık kazanmıştır. Bu yazıda fizyolojik lipoprotein metabolizmasının bugünkü bilgiler ışığında gözden geçirilmesi amaçlanmıştır.Item Lipoproteinler ve aterosklerozis(Uludağ Üniversitesi, 1984) Taga, Yavuz; Yurtkuran, Mustafa; Bursa Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Biyokimya Anabilim Dalı.; Bursa Üniversitesi/Tıp Fakültesi/İç Hastalıkları Anabilim Dalı.Uygar dünyada aterosklerozis, komplikasyonları olan iskemik kalp hastalıkları ve serebrovasküler hastalıklar ile en önemli ölüm nedenlerinden birisidir. Bu derlemede aterosklerozun oluşumunda lipoproteinlerin oynadığı rol ele alınmıştır.Item Eksternal iliak arterin fibromüsküler hiperplazisi sonucu alt ekstremite iskarnisi(Uludağ Üniversitesi, 1984) Cengiz, Mete; Sezer, Hüsnü; Özkan, Hayati; Erol, Oktan; Özdemir, İ. Ayhan; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Göğüs Kalp Damar Cerrahi Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Patoloji Anabilim Dalı.Sağ alt ekstremitede iskemi bulguları olan 17 yaşında erkek hastaya, sağ ekstemal iliak arterin fibromuskuler hiperplazisi tanısı, argiograi ve histopatolojik inceleme ile konmuştur. Tedavi, önce eksternal iliak artere endarterektomi ve balon kateter dilatasyonu, 1 yıl sonrise dakron gre{t ile komün iliak -femoral ''bypass" ile gerçekleştirilmiştir.Item Kolon kanserli hastaların dışkı safra asit düzeyleri(Uludağ Üniversitesi, 1984) Bozkurt, Engin; Taga, Yavuz; Memik, Faruk; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/İç Hastalıkları Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Biyokimya Anabilim Dalı.Kolon kanseri etyolojisinde safra asitlerinin oynadığı rolü daha iyi anlayabilmek amacı ile yapılan araştırmada, 14 kolon kanseri olgu ve 13 gastro-intestinal sistem dışı rahatsızlığı olan olgu çalışıldı. Dışkıda total safra asitleri sülfürik asit yöntemi ile, 7-0H steroid safra asitleri ise enzimatik olarak tayin edildi. Ayrıca safra asitleri dağılımları ince tabaka kromatografisi yöntemiyle kalitatif olarak incelendi.Item Neonatal sepsis tedavisinde tobramycin(Uludağ Üniversitesi, 1984) Günay, Ünsal; Kavuştu, İsmail; Bursa Üniversitesi/Tıp Fakültesi.Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniğinde Mart 1983 - 1 Ağustos 1983 tarihleri arasında tedavi edilen 29 neonatal sepsisli olgunun kan kültürleri ve antibiyogramları incelenmiştir aretilen 46 mikroorganizmadan % 69.5'i Tobramycin 'e duyarlı bulunmuştur. Bunun yanında % 56.5'i de Cefazolin duyarlılığı göstermişti. Bu nedenle bundan böyle neonatal sepsis olgularımızın tedavisinde Tobramycin ve Cefazolin kombinasyonunun kullanılmasının uygun olduğu sonucuna varılmıştır.