2020 Cilt 25 Sayı 3
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/20110
Browse
Browsing by Title
Now showing 1 - 20 of 32
- Results Per Page
- Sort Options
Item Afet sonrası toplanma alanlarının PROMETHEE metodu ile değerlendirilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020) Öztürk, Fatih; Kaya, Gülsüm KübraTüm dünyada, ilgili makamlar acil durumlara hazırlıklı olma ve afetlere müdahale için kısa ve uzun vadeli faaliyetler içeren afet yönetim planları hazırlamaktadır. Bu noktada, acil durum toplanma alanları afetzedelerin ihtiyaçlarını karşılamak ve afet sonrasındaki kaosu en aza indirgemek için önemli bir rol oynamaktadır. Bu nedenle, yetkililer acil durum toplanma alanlarını çeşitli kriterleri göz önünde bulundurarak belirler ve bu alanların her zaman hazır durumda olmasını sağlarlar. Bu çalışma, İstanbul’un bir ilçesindeki kırk üç acil durum toplanma alanını, konunun uzmanı beş kişi tarafından belirlenen yedi kriter altında değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Çalışmada, analizi yapmak için ÇKKV (Çok Kriterli Karar Verme) yöntemi olan PROMETHEE (Preference Ranking Organization Method for Enrichment Evaluation) kullanılmıştır. PROMETHEE’ den elde edilen bulgular kırk üç acil durum toplanma alanının yedi kriter altında sıralanmasını sağlamıştır. Bu çalışmadan elde edilen bulgular, bazı toplanma alanlarının yeniden gözden geçirilmesi zorunluluğu da dâhil olmak üzere acil durum toplanma alanlarının mevcut durumuna ilişkin öngörüler ortaya koymaktadır.Item Asılı kütle-yay sistemlerine sahip kompozit eğri kirişin dinamik kararlılık analizi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-12-20) Can, Seda Vatan; Öztürk, HasanBu çalışmada, asılı kütle-yay sistemine sahip tabakalı kompozit eğri bir kirişin dinamik kararlılığı araştırılmıştır. Kompozit eğri kiriş sabit kesit alana sahip Euler-Bernoulli kirişi olarak dikkate alınmış ve etkin esneklik modülü kullanılmıştır. Bolotin yaklaşımı ve enerji denklemlerine dayanan sonlu elemanlar yöntemi kullanılarak eğri kiriş modeli oluşturulmuştur. MATLAB’de geliştirilen bir sonlu elemanlar kodu ile elde edilen kompozit eğri kirişe ait doğal frekanslar, ANSYS programında elde edilen sonuçlar ile karşılaştırılmıştır. Sonuçların tutarlı olduğu görülmüştür. Tabakalı kompozit eğri kirişin farklı fiber açıları için asılı kütle-yay sisteminin sayısının ve konumunun kirişin kararsızlık bölgelerine etkileri, dinamik yük parametresi ve statik yük parametresi de dikkate alınarak incelenmiştir. Asılı kütle-yay sistemi olmayan eğri kiriş ve asılı kütle-yay sistemine sahip eğri kirişe ait dinamik kararsızlık bölgeleri şekillerle sunulmuştur.Item Atıksu arıtma tesislerinde mikro plastikler ve giderim yöntemleri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-10-19) Aygün, Ahmet; Bozdaş, Kübra; Üstün, Gökhan Ekrem; Mühendislik Fakültesi; Çevre Mühendisliği Bölümü; 0000-0003-4921-2058; 0000-0002-7126-6792Atıksu arıtma tesislerine farklı kaynaklardan mikro plastikler gelmektedir ve bu tesisler mikro plastikleri gidermek için tasarlanmamışlardır. Buna rağmen birincil ve ikincil arıtma süreçlerinde mikro plastik giderimi mevcuttur. Yapılan çalışmalar atıksu arıtma tesislerinin tatlı su ortamları için potansiyel bir mikro plastik kirliliği kaynağı olduğunu kanıtlamıştır. Yüksek oranlarda giderim verimi olmasına rağmen büyük hacimlerde deşarj göz önüne alındığında alıcı ortamlar için mikro plastik kirliliği söz konusudur. Ayrıca arıtma çamurunun gübre olarak yeniden kullanımı sonucunda çamurda tutulan MP'ler toprak kirliliğine de neden olmaktadır. Mikro plastiklerin etkili bir şekilde giderimi üçüncül arıtmada uygulanan ileri arıtma teknolojilerine göre değişmektedir. Yapılan çalışmalar incelendiğinde mikro plastiklerin gideriminde en yüksek verimin Membran Biyoreaktörler ile olduğu görülmektedir. Arıtma tesisleri tasarımında mikro plastiklerinin uygun bir şekilde giderimini sağlayan ileri arıtma teknolojilerinin seçilmesi mikro plastik kirliliğinin azalmasında etkili bir yöntem olabilir.Item Aydınlatmada enerji verimliliği: Yalova Üniversitesi Mühendislik Fakültesi durum değerlendirmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-12-07) Demir, Hülya; Çıracı, Göksu; Kaya, Reyhan; Ünver, ÜmitÜlkemizde ve Dünyada enerji ihtiyacı ve kullanımı gün geçtikçe artmaktadır. Türkiye’de tüketilen toplam elektrik enerjisinin %20’si aydınlatma için kullanılmaktadır. Bu durum göz önüne alındığında aydınlatmada yapılan tasarrufun ülke ekonomisine önemli ölçüde katkı sağlayacağı değerlendirilmektedir. Aydınlatmada enerji verimliliği, aydınlatma kalitesini düşürmeden daha az enerji harcayarak sağlanması demektir. Bu çalışmanın birinci bölümünde, enerji tasarrufu ve aydınlatmada enerji verimliliğinin önemi üzerinde durularak, aydınlatmada yapılacak enerji tasarrufunun sağlayacağı katkılardan bahsedilmiştir. Ayrıca doğru ve verimli bir aydınlatma için önemli noktalar belirtilmiş, doğal aydınlatma ve yapay aydınlatma tanımı yapılarak bu iki çeşit aydınlatmanın verimlilik üzerindeki etkileri ve yapay aydınlatma armatür çeşitlerinin verim, ömür ve maliyet kıyaslamaları geniş bir literatür taraması ile aktarılmıştır. Çalışmada LED teknolojisine değinilmiş ve incelenen vaka analizinde LED kullanılmasıyla sağlanabilecek tasarruf, sayısal olarak ortaya konmuştur. Çalışmanın son bölümünde ise, Yalova Üniversitesi vaka analizinde LED’li armatürlerin mevcut armatürlerle değiştirilmesiyle kullanım ömrü boyunca yaklaşık 1,95 milyon ₺ tasarruf edilebileceği hesaplanmıştır.Item Binalarda yağmur suyu hasadı(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-12-22) Üstün, Gökhan Ekrem; Can, Tuğba; Küçük, Gülşah; Mühendislik Fakültesi; Çevre Mühendisliği Bölümü; 0000-0002-7126-6792; 0000-0003-4717-801X; 0000-0002-1814-1659Dünyada ve ülkemizde kullanılabilir su miktarı, su kaynakları üzerinde artan kirlenme ve aşırı tüketim baskısıyla her geçen gün azalmaktadır. Özellikle artan nüfus ve sanayi faaliyetleriyle birlikte küresel iklim değişiminin su kaynakları üzerindeki olumsuz etkisi her geçen gün hızla artmaktadır. Bu nedenle günümüzde, suyun kullanımı ve tasarrufu önem kazanmakta olup kaynakların yeni stratejilerle verimli ve bilinçli kullanımı gerekmektedir. Yenilikçi teknolojilere sahip sanayi üretimi ile su tüketiminin azaltılması, evsel nitelikli atık suların arıtılarak tekrar kullanılması, su sıkıntısının yoğun olarak yaşandığı bölgelerde deniz suyundan tatlı su elde edilerek kullanılması ve binalarda yağmur suyu hasadı gibi su kaynaklarına yönelik alternatif teknolojiler tüm Dünya’da giderek yaygınlaşmaktadır. Tatlı su kaynaklarının sürdürülebilir kullanımında hasat edilen yağmur suyunun birçok alanda kullanımı alternatif su kaynağı oluşturabilir. Bina çatılarından toplanan yağmur suları, evsel ihtiyaçlarda veya bahçe sulama gibi diğer ihtiyaçlarda kullanılmakta olup diğer teknolojilere göre kurulumu oldukça basittir. Bu çalışmada, binalardan yağmur suyu hasadı uygulamalarında kullanılan sistemlerin projelendirme esasları geniş bir literatür araştırması yapılarak incelenmiş ve derlenmiş olup yağmur suyu hasat sistemlerinin kurulum maliyeti ile amortisman süresi çalışma kapsamına alınmamıştır. Yağmur suyu hasadı planlaması ve uygulanmasına yönelik öneriler sunulmuştur.Item CBS tabanlı 3B kaya düşmesi analizi ve veri hazırlama süreçleri: Kavak Köyü(SİVAS-TÜRKİYE) örneği(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-09-16) Polat, AliTürkiye, bulunduğu coğrafi ve jeolojik konumundan dolayı doğal afetlerden önemli ölçüde etkilenmektedir. Deprem, heyelan ve taşkından sonra en çok etkilenilen afet türü kaya düşmeleridir. Bu afet türünden korunmak için çeşitli önlem yöntemleri kullanılabilir. Bu yöntemlerin seçiminde ve projelendirilmesinde kaya düşmesi analizlerinin yapılması gerekmektedir. Rockyfor3D (RF3D) kaya düşmesi analizlerinde kullanılan başarılı bir yazılımdır. Ancak, veri hazırlama süreçleri çok karmaşıktır. CBS (Coğrafi Bilgi Sistemi) bilgisi gerektirir ve uzun zaman alır. Bu çalışmada, RF3D yazılımı için veri hazırlama süreçlerini otomatik olarak yapan bir araç oluşturulmuş ve kaya düşmesi analizleri yapılmıştır. Bu araç Python programlama dili ile oluşturulup ArcGIS yazılımına entegre edilmiştir. Bu çalışmanın uygulaması, Sivas il merkezinin batısında yer alan Kavak köyünde yapılmıştır. Düşmesi muhtemel kaya bloklarının kinetik enerji değerleri, zıplama yükseklikleri ve ulaşma mesafeleri gibi özellikleri başarıyla hesaplanmıştır. Bu sonuçlar kaya düşmesi önlem projelerinde, yer seçimi çalışmalarında, tehlike ve risk değerlendirme çalışmalarında kullanılabilir ve böylece karar vericiler tarafından daha doğru kararlar verilebilir.Item Çimento ve polipropilen lif kullanarak düşük plastisiteli kil zeminlerin iyileştirilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-12-05) Şahbaz, İlham; Ünsever, Yeşim S.; Mühendislik Fakültesi; İnşaat Mühendisliği Bölümü; 0000-0003-1020-5010; 0000-0003-3735-9554Zemin iyileştirmesi, zeminin zayıf mühendislik özelliklerinin çeşitli yöntemler kullanılarak iyileştirilmesidir. Bu çalışmada, yüzeysel zemin stabilizasyonu kapsamında çimento ve polipropilen lif ile stabilizasyon ele alınmıştır. Bursa Uludağ Üniversitesi kampüsünden alınan zemine ilk olarak elek analizi, hidrometre, özgül ağırlık ve kıvam limit deneyleri yapılarak zemin sınıflandırılması yapılmıştır. Birleştirilmiş Zemin Sınıflandırma Sistemi’ne göre düşük plastisiteli kil olarak sınıflandırılan doğal zemine zemin iyileştirilmesi amacıyla %5, %10 oranlarında çimento ve %0,5, %1,0 ve %1,5 oranlarında polipropilen lif katılarak deney numuneleri hazırlanmıştır. Bu karışımların kompaksiyon deneyi ile optimum su içerikleri ve maksimum kuru birim hacim ağırlıkları belirlenmiş ve bu değerlere göre hazırlanan numuneler üzerinde serbest basınç (1, 7 ve 28 günlük numuneler üzerinde), CBR ve şişme deneyleri yapılmıştır. Yapılan deneysel çalışmalar sonucunda doğal zemine ilave edilen katkı maddeleri zeminin mühendislik özelliklerini çeşitli oranlarda iyileştirmiştir.Item Classification of epileptic eeg signals based on finite impulse response filter and artificial neural networks training algorithms(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-09-20) Bayrak, Şengül; Yücel, Eylem; Şamlı, RüyaThe electroencephalogram is a powerful tool for understanding the electrical activities of the brain. The automatic and accurate classification of extracranial and intracranial electroencephalogram signals are significant for the evaluation of epilepsy. Electroencephalogram signals contain significant characteristic information about epileptic brain waves. However, the electroencephalogram signals are easily disrupted by the artifacts polluting. This study proposed a clinical decision support system to extract significant epilepsy-related spectral features from the electroencephalogram signal. The artifact-free electroencephalogram signals features were obtained from the Kaiser window based on Finite Impulse Filter. The extracted features were modelled by the Artificial Neural Networks Back Propagation training algorithms which are Levenberg-Marquardt, Bayesian Regularization, and Scaled Conjugate Gradient. The algorithms' classification performances were compared by the accuracy rates. The experiment results show that compared with the Artificial Neural Networks Back Propagation training algorithms, the performance of the Levenberg-Marquardt is better from the point of accuracy rate which achieves a satisfying classification accuracy of 83.01% for extracranial and intracranial electroencephalogram signals.Item Comparison of reality types(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-10-28) Irıqat, Sanaa; Vatansever, Fahri; Mühendislik Fakültesi; Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü; 0000-0002-8360-1500; 0000-0002-3885-8622Rapid developments in technology reflect and directly affect all areas of life. One of these areas is reality technology. With this technology that combines the physical world with the digital world, changes can be created in humans' "reality" perception. This study presents information and detailed comparisons about the fundamentals, principles, and applications of augmented, virtual, and mixed reality technologies that have become popular recently.Item COVID-19 pandemisinin çevre üzerindeki erken dönem etkileri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-12-17) Yurtsever, MeralDSÖ’nün pandemi duyurusuyla başlayan SARS-CoV-2 virüsüyle küresel ölçekteki mücadele devam etmektedir. COVID-19 pandemisi, eğitimden alışverişe, spordan eğlenceye, ulaşımdan uluslararası ilişkilere, toplu ritüellerden günlük rutinlere, üretimden tüketime ve dolayısıyla oluşan atıklara kadar her alanda yaşamı değiştirmeye başlamış ve tüm dünyayı etkisi altına almıştır. Yapılan kısmi ve tam kapatmalar sayesinde ülkelerde oluşan hava kirletici emisyonlarda azalma, şehir gürültü seviyelerinde düşüş, su kaynaklarının kalitesinde ve çevrede nispeten iyileşme görülmeye başlamıştır. Öte yandan salgınla mücadelede kullanılan kişisel koruyucu donanım (KKD) , dezenfektan ve ilaç gibi malzemelerin büyük miktarlara ulaşmasından dolayı, bu malzemelerin çevrede ve sularda rastlanan atıkları da artmıştır. Dolayısıyla pandeminin, sosyal, sağlık, endüstri ve ekonomi alanlarında beklenen geçici ve kalıcı olabilecek etkilerine benzer şekilde, bir çok önemli çevresel etkileri de olacaktır. Genel olarak COVID 19’un çevresel etkilerinde olumlu giden iyileşmelerin geçici olacağı ve kısıtlamaların sonlanmasıyla duracağı düşünülmekle beraber, önlemler alınmazsa özellikle olumsuz ve kalıcı etkilerinin de kaçınılmaz olacağı öngörülmektedir. Bu çalışmada, pandeminin çevresel kirlilik üzerindeki etkileri su, hava, gürültü ve görüntü kirliliği ile atıklar konularına odaklanarak kapsamlıca değerlendirilmiştir. Ayrıca, çevre bilimleriyle ilişkilendirilebilecek bulaşma yolları (su, atıksu, katı atıklar ile), ilgili tedbirler ve atıksu-bazlı epidemiyoloji (ABE) ile SARS-CoV-2 virüsü için erken uyarı sistemi gibi konular irdelenmiştir.Item Dalgacık K-EN yakın komşuluk yöntemi ile hava kirliliği tahmini(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-12-17) Altunkaynak, Abdüsselam; Başakın, Eyup Ensar; KartalSon yıllarda artan insan nüfusu ile fosil yakıt kullanımı yaygınlaşmıştır. Enerji üretimi, ulaşım, ısınma gibi birçok kullanım alanına sahip fosil yakıtların yanması sonucunda atmosfere salınan zararlı maddelerin yoğunluğu hem kentsel hem de kırsal bölgelerde insan sağlığını tehdit edecek seviyelere ulaşabilmektedir. Lokal hava kalitesini muhafaza edecek önlemler almak ve kirleticilerin zararlarını en aza indirebilmek için ileriye yönelik emisyon tahminlerinde bulunmak büyük önem arz etmektedir. Çalışmamızda yanma sonucunda açığa çıkan önemli kirleticilerden PM10 ve SO2 maddelerinin mevcut günlük kayıtları kullanarak gelecekte olması muhtemel değerleri tahmin edilmeye çalışılmıştır. Erzincan ilinde 2016-2018 yılları arasında ölçülmüş toplam 651 adet veri kullanılarak bir model oluşturulmuştur. Model oluşturma aşamasında verilerin ilk 400 adeti eğitim, geriye kalan 251 adet veri doğrulama olmak üzere ikiye ayrılmıştır. Modeller K-En Yakın Komşuluk (KNN) algoritması kullanılarak kurulmuş ve modelleme başarısını arttırmak adına önişlem süreçlerinden biri olan dalgacık dönüşüm tekniği uygulanmıştır. Dalgacık dönüşümü ile oluşturulan modellerin, tahmin başarısını büyük derecede iyileştirdiği gözlemlenmiştir. Bu çalışma uygulaması basit makine öğrenmesi yöntemlerinden olan KNN’nin hava kirliliği tahmin modellerinde kullanılabileceğini kanıtlamıştır.Item Değişken kesite sahip burulma kirişli süspansiyon sistemlerinin kinematik performansının incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-10-20) Albak, Emre İsa; Solmaz, Erol; Öztürk, Ferruh; Mühendislik Fakültesi; Otomotiv Mühendisliği Bölümü; 0000-0001-9215-0775; 0000-0001-9369-3552; 0000-0001-5767-8312Burulma kirişli süspansiyon sistemleri hafiflik, düşük maliyet, paketleme alanı gibi avantajları nedeniyle orta sınıf araçlarda sıklıkla kullanılmaktadır. Artan emisyon kısıtlamaları nedeniyle süspansiyon sistemlerinin belli kinematik değerleri sağlamasının yanı sıra hafif olmaları da istenir. Bu nedenle araştırmacılar hem hafif hem de performanslı burulma kirişli süspansiyon sistemi üzerine çalışmalar yapmaktadır. Sistemin en önemli parçası burulma kirişidir ve araştırmalar yüksek oranda bu parça üzerinde yoğunlaşmıştır. Burulma kirişli süspansiyon sistemi ilk olarak genellikle sabit kesite sahip profillerden tasarlanmaktaydı. Son zamanlarda ise bükülmüş boru ve değişken kesitli profiller ön plana çıkmıştır. Bu çalışmada son zamanlardaki burulma kirişi tasarımlarından esinlenerek değişken kesitli burulma kiriş süspansiyon sistemlerinin kinematik performansları ve ağırlıkları incelenmiştir. Burulma kirişinin yükseklik ve genişlik parametreleri değiştirilerek değişken kesite sahip burulma kirişleri elde edilmiş ve sonuçları incelenmiştir. Tasarımların kinematik performansları zıt tekerlek hareket simülasyonları ile değerlendirilmiştir.Item Digital transformation to university 4.0: A roadmap(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-10-25) Çubukçu, Ceren; Akturk, CemalThe required skills and knowledge expected from human capital is affected by Industry 4.0. In order to keep up with this movement and graduate qualified human resources, universities need to update themselves and transform to University 4.0. In this study, research was conducted on the sample selected from large and small universities with different characteristics. In this research, first, the structural characteristics of the universities and the information management systems used which concern all the stakeholders in that institution were examined. Also, a roadmap is proposed to help the digital transformation process of universities. The flow of the elements in this model is logically determined to form a basis for the whole transformation process. This study contributes to the literature by introducing a new model to the researchers in this field and to all employees who will endeavor in this transformation process.Item Düzlem çelik çerçevelerde ikinci mertebe etkilerinin nümerik olarak incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-10-06) Alıcıoğlu, Mustafa BerkerDeprem esnasında özellikle yüksek ve ağır yük taşıyan yapı sistemlerindeki düşey taşıyıcı elemanlarda yeter derecede küçük olmayan yer değiştirmeler oluşabilir. Bu yer değiştirmeler, ikinci mertebe etkisini beraberinde getirir. Öte yandan, yapıların deprem dayanımlarının belirlenmesinde doğrusal olmayan statik analiz, tasarımcılar tarafından sıklıkla kullanılmaktadır. Bu çalışma ile düzlem çelik çerçevelerde ikinci mertebe etkileri, doğrusal olmayan statik analiz ile incelenmiştir. Çerçeve tipi yapılar, ikinci mertebe etkileri dikkate alınarak ve alınmayarak analiz edilmiştir. Her çerçeve için iki ayrı performans eğrisi oluşturulmuştur. Zemin kat yüksekliğinin artmasıyla çerçevelerdeki yer değiştirme değerlerinin arttığı görülmüştür. Zemin kat yüksekliği ile normal kat yüksekliği arasındaki oranın iki ve ikiden büyük olması durumu için yapısal tasarımda ikinci mertebe etkilerinin dikkate alınması önerilmektedir.Item Effects of acid and high-temperature treatments on durability of bacterial concrete(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-12-04) Özhan, Hacer Bilir; Yıldırım, MusaBacterial concrete specimens were produced in this study to investigate the effects of microbially induced calcium carbonate precipitation (MICP) mechanism on concrete durability. Bacterial concrete (BC) samples were produced through supplementation of Bacillus megaterium bacteria into concrete mixture and curing water. However, control concrete (CC) samples were produced without bacteria. BC and CC were exposed to acid (HCl) and high temperature (400C) treatments. In the first phase of the study, 100×100×100 mm cube specimens were immersed into HCl solution for 10 days and compressive strengths and weight losses were determined. Compressive strength of acid-treated samples was measured as 25.08 MPa for BC samples and as 17.90 MPa for CC samples. Such values revealed that BC samples yielded 40.11% greater compressive strength. When CC samples lost 10.99% weight due to acid attack, BC samples lost 8.74% weight. In the second phase of the study, concrete specimens were exposed to 400℃ temperature and compressive strength of heat-treated samples was determined. As the result of high temperature, bacterial samples yielded 13.76% greater compressive strength against high temperature. Present findings revealed that CaCO3 formation on concrete improved concrete durability against attacks and high temperatures.Item Effects of yarn spinning systems and twist direction on some properties of viscose interlock fabrics(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-10-22) Duru, Sena CimilliIn this study, it was intended to investigate the effects of yarn spinning systems as well as yarn twist direction on some comfort and spirality performance properties of the fabrics. For this aim, interlock knitted fabrics made of 100% viscose yarns were produced with different spinning systems namely, ring, compact and siro at two twist directions; S and Z. The results indicate that the fabrics made of compact yarn possessed high water vapor and high air permeability values, but lesser vertical wicking values than ring yarn fabrics. However, both of the permeability values of the compact yarn fabrics markedly reduced when yarn twist direction was S. Generally, irrespective of yarn twist direction, the siro yarn fabrics exhibited better permeability but lesser wickability values as compared to ring yarn fabrics. Ring yarn fabrics displayed relatively highest wickability values and spirality percentages as compared to made from siro and compact yarns. In addition, samples produced from Z-twist yarn had higher air permeability values as well as water vapor permeability values but their vertical wicking values and spirality percentages were lesser than that of S-twisted ones. To sum up, it can be inferred that the spinning system has a profound influence on structural parameters of spun yarns.Item Elektronik ekipman koruyucu kutusunun ekranlama etkinliği analizi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-12-01) Güler, Sunay; Yenikaya, Sibel; Yılmaz, Güneş; Mühendislik Fakültesi; Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü; 0000-0003-3851-3357; 0000-0002-9423-1752; 0000-0001-8972-1952Emisyonları kısıtlayıcı yeni regülasyonlar neticesinde elektrikli araçlara olan talep gittikçe artmaktadır. Elektromanyetik uyumluluk (Electromagnetic Compatibility-EMC), yüksek gerilimli batarya ünitesi ve elektrikli sürüş sistemi bileşenlerinin konvansiyonel araç mimarisine dahil edilmesinden dolayı tasarım aşamasında değerlendirilmesi gereken en önemli konulardan biri haline gelmiştir. Bu çalışmada, elektrikli araçlarda sıklıkla karşılaşılan EMC problemlerinden biri olan elektronik ekipman koruyucu kutularındaki ekranlama problemi analiz edilmiştir. Açıklık ve kutu boyutları ile ekranlama etkinliğinin değişimi incelenmiştir. Farklı açıklık geometrilerinin, ekranlama etkinliği üzerindeki etkisi 0-2 GHz aralığında nümerik olarak elde edilmiştir.Item Farklı betonarme bağ kı̇rı̇şı̇ modellerı̇nı̇n TBDY (2018)’e göre yapı performansına etkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-10-30) Özer, Ömer; Yüksel, BahadırBoşluklu perdeli sistemlerin kullanıldığı betonarme yapılarda, bağ kirişleri yapı performansının belirlenmesinde ciddi rol oynamaktadır. Bu çalışmanın amacı, boşluklu perdelerin kullanıldığı yapı modellerinde kullanılan farklı betonarme bağ kirişi tiplerini, Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği 2018’e (TBDY, 2018) göre yapılan doğrusal olmayan analiz sonuçlarına göre karşılaştırıp, sonuçlarının incelenmesidir. Çalışmada 19 katlı kolon-kiriş çerçeve sisteminin, boşluklu perdelerle bir arada kullanıldığı bina modeli, TBDY (2018)’e göre, İstanbul Atatürk Havaalanı bölgesinin yer ivmesine göre her bir betonarme bağ kirişi modeli için ayrı ayrı analiz edilmiştir. Yapılan analiz sonuçlarında farklı betonarme bağ kirişi tiplerinin yapının performans noktasında ve performans hedeflerinde ciddi etkilerinin olduğu görülmüştür.Item Fonksiyonel hammaddelerden üretilen çift yüzlü sportif giysilik kumaşların sürtünme ve bazı performans özelliklerinin incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-11-04) Kaplan, Sibel; Yılmaz, BilgeBu çalışmada, yün, modifiye sentetik ve rejenere selülozik liflerin iç yüzde, klasik sentetik liflerin dış yüzde kullanıldığı yalancı rib örgüye sahip kumaşlar dikişsiz örme makinasında kapsamlı bir hammadde planıyla üretilmiş, soğuktan koruyucu giysiler için kullanılabilecek kumaşların sürtünme, patlama mukavemeti, boncuklanma ve aşınma direnci özellikleri incelenmiştir. Tek hammaddeden kontrol amaçlı üretilenlerle birlikte Thermosoft®, Nilit Heat® Viloft® ve yün ipliklerin atlama formunda iç yüzde, üç temel sentetik lif olan poliester (PET), poliamid (PA) ve polipropilenin (PP) dış yüzde kullanımlarıyla toplam onsekiz yalancı rib örgülü kumaş üretilmiştir. Sonuçlara göre, kumaşlarda kayda değer boncuklanma problemi görülmezken, PA kumaşların direnci daha yüksektir. Aşınma sonucu en az kütle kaybı PA (standart ve Heat®) ve PP içerikli kumaşlarda, en yüksek patlama mukavemeti PET ve standart/modifiye PA içeren kumaşlarda gözlenmiştir. Sürtünme katsayısı değerlerine bağlı olarak vücuda temas halinde minimum deformasyon veren kumaşlar Viloft® Heat® ve PP iç yüze sahip olanlardır. Genel olarak PP, Viloft veya Heat® iç yüzeyin ve PA dış yüzeyin optimum performans için uygun olduğu belirtilebilir.Item Front-end module development for a light commercial vehicle(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-11-05) Küçükoğlu, Ayça; Bağrıyanık, Ali Ozan; Bahar, İlker; Sirkeci, Fatma; Yağcı, Yavuz EmreCO2 emission targets became a crucial obstacle for vehicle producers. In order to overcome this problem, weight reduction potentials are getting more and more critical. In this study, for a light commercial vehicle, a glass fiber reinforced thermoplastic front-end structure has been analyzed. At first, a fully plastic draft design is analyzed and compared with the current metal structure. After that, a topology volume is extracted from the existing vehicle structure, and topology optimizations have been carried out according to the modal and static loading performance targets. Different optimization parameters have been investigated to decide the best solution in terms of performance and weight. Load paths and optimum design are calculated by topology results. Due to the packaging problems with the radiator and headlamp, optimization volume is modified, and the new topology volume and optimizations are completed. Based on the topology results, a feasible design is prepared, and detailed non-linear analyses are started. After the non-linear analyses, free size optimization is applied to the ribs of the part. In this study, a feasible preliminary design at the same performance with less weight respect to the current metal version is completed.