Eğitim Bilimleri Doktora Tezleri / PhD Dissertations
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/21
Yasal Uyarı ⚠️ Araştırmacılar, tezlerin tamamı veya bir bölümünü yazarın izni olmadan ticari veya mali kazanç amaçlı kullanamaz, yayınlayamaz, dağıtamaz ve kopyalayamaz. BUU Akademik Açık Erişim Web Sayfasını kullanan araştırmacılar, tezlerden bilimsel etik ve atıf kuralları çerçevesinde yararlanırlar.
Browse
Browsing by Department "Müzik Eğitimi Bilim Dalı"
Now showing 1 - 8 of 8
- Results Per Page
- Sort Options
Item Genel ses eğitimine yönelik hazırlanan öğretim programının öğretmenlerin ses kullanım becerisine etkileri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-06-25) Kulaksız, Merve Nur Kale; Gül, Gülnihal; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Güzel Sanatlar Eğitimi Ana Bilim Dalı; Müzik Eğitimi Bilim Dalı; 0000-0003-0927-5644Bu araştırmada öğretmenlerin ihtiyaçları göz önünde bulundurularak hazırlanmış bir ses öğretimi programının meslek hayatlarında ses kullanım durumlarına ne düzeyde katkısının olduğunun tespit edilmesi amaçlanmıştır. Araştırmada Zonguldak İli Devrek İlçe Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı olan Devrek Anadolu Lisesinde görev yapan farklı branşta ve araştırmaya gönüllü olarak katılan çalışma grubu ile tek gruplu ön test-son test deneysel bir çalışma yürütülmüştür. Deney grubunun demografik bilgilerinin belirlenmesi ve görüşlerinin elde edilmesi amacıyla “Demografik Bilgi ve Görüşme Formu” ses eğitimi uygulama sürecinin öncesinde katılımcılara uygulanmıştır. Daha sonra hazırlanan ses öğretimi programı 10 hafta boyunca deney grubuna uygulanmıştır. Uygulama sonrasında ölçme aracı deney grubuna tekrar uygulanmış ve deney grubu son test puanları belirlenmiştir. Analizler sonucunda araştırmanın birinci alt problemine yönelik ses için duruş pozisyonu, ikinci alt probleme yönelik ses üreten organları tanıma, üçüncü alt problemine yönelik doğru nefes tekniğini legato ve staccato egzersizlerde uygulayabilme, dördüncü alt probleme yönelik doğru ses tekniğini kullanabilme ve beşinci alt probleme yönelik ses egzersizlerinde doğru entonasyon, rezonans ve artikülasyonu sağlayabilme son test puanlarının ön test puanlarından daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Bununla birlikte araştırmanın altıncı alt problemi olan genel puanlardaki gelişmeyi gösteren son test puanlarının, ön test puanlarından daha yüksek ve anlamlı düzeyde farklı olduğu tespit edilmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgular doğrultusunda deney grubuna uygulanan ses öğretimi programının öğretmenlerin ses kullanım becerileri üzerinde olumlu etkilerinin olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Item Grafik,sembol ve resimlerden yararlanılarak oluşturulan şarkı haritalarının okul şarkılarının öğretimindeki başarıya etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2017-06-05) Yiğit, Çiğdem; Özeke, Sezen; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Güzel Sanatlar Eğitimi Ana Bilim Dalı; Müzik Eğitimi Bilim DalıÜlkemizde son yıllarda İlkokul Öğretim Programları çerçevesinde yaratıcılığı ve etkin öğrenmeyi esas alan pek çok öğretim stratejisi geliştirilmiş ve bu stratejiler görsel materyallerle de desteklenerek aktif bir öğrenme ortamı oluşturulmuştur. Bu kapsamda, eğitimin farklı alanlarındaki derslerde kullanılan kavram ve zihin haritaları ile öğrencilerin derslere aktif olarak katılımı hedeflenmiştir. Daha etkili bir öğretimin gerçekleşmesi için kullanılan görsel materyallerin, bilgilerin somutlaştırılmasında, akılda kalıcılık düzeyinde ve dersin ilgi çekici hale gelmesinde önemli rol oynadığı bilinmektedir. İlkokulda çoğunlukla kulaktan şarkı öğretimi yapılan 4. Sınıfta, öğrencilerin bilişsel gelişimleri dikkate alınarak bilgilerin, hatta şarkıların görsel materyallerle desteklenip sembolize edilerek öğretilmesi gerektiği düşünülmektedir. Bu araştırma ile, araştırmacı tarafından oluşturulan şarkı haritalarının okul şarkılarının öğretiminde ne ölçüde etkili olduğu, farklı bir şarkı öğretim yaklaşımı olarak öğretmen ve öğrenciler açısından uygulanabilirlik durumunun belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda Bursa ili Nilüfer ilçesine bağlı bir ilkokulda 2015- 2016 Güz yarıyılında 4. Sınıflardan seçilen deney (N=25) ve kontrol (N=23) gruplarıyla 6 hafta süresince uygulama gerçekleştirilmiştir. İlkokul 4. Sınıf Müzik Dersi Öğretim Programı çerçevesinde 6 tane şarkı seçilerek araştırmacı tarafından haritalandırılmıştır. Uygulama öncesinde ve sonrasında araştırmacı tarafından hazırlanan okul şarkılarını öğrenme başarısı vi ölçme aracı kullanılarak ön test ve son test yapılmıştır. Ayrıca şarkı haritalarının öğrenciler üzerindeki görüşlerini belirlemek amacıyla yine araştırmacı tarafından şarkı haritalarına yönelik öğrenci görüşlerini ölçme aracı hazırlanmış ve son derste deney grubundaki öğrencilere uygulanmıştır. Verilerin analizi için Mixed ANOVA Testi yapılmış ve bunun için SPSS 23 paket programından yararlanılmıştır. Araştırma sonucunda, deney grubundaki öğrencilerin şarkıyı öğrenme başarısının, kontrol grubundaki öğrencilerin şarkıyı öğrenme başarısından daha yüksek olduğu, bununla birlikte şarkı haritalarının akılda kalıcılığı arttırdığı ve öğrenciler üzerinde de olumlu bir etki bıraktığı görülmüştür.Item Kadın bestecilerin solo piyano eserlerinin ters yüz öğrenme modeli ile piyano eğitiminde kullanılabilirliği(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-02-11) Nergiz, Eda; Demirci, Şirin Akbulut; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Güzel Sanatlar Eğitimi Ana Bilim Dalı; Müzik Eğitimi Bilim Dalı; 0000-0003-0952-6191Piyano eğitim sürecinin ilk haftalarında ve eğitim sürecinin genelinde yer alan eseri tanıma ve eseri deşifre etme becerilerini kapsayan bilişsel ve devinişsel ön hazırlık çoğunlukla öğrenci tarafından gerçekleştirilen süreçlerdir. Söz konusu ön hazırlık sürecinin kaliteli ve sağlıklı işleyebilmesi için çeşitli öğretim yöntemleri veya modellerinin bulunduğu görülmektedir. Ders öncesi öğrenci ön hazırlığını sağlıklı şekilde gerçekleşmesini sağlayan modellerden olan Ters Yüz Öğrenme Modeli, ders anlatımının ve ödevlerin yerinin ve zamanının değiştirildiği, teknolojiden yararlanılarak sınıf içi derslerin sınıf dışına taşındığı ve sınıf içi zamanın farklı öğrenme aktiviteleri kullanılarak daha fazla pratik yapılacak şekilde düzenlendiği bir harmanlanmış öğrenme modelidir. Yapılan literatür taraması sonucunda müzik eğitiminde her basamakta ters yüz öğrenme modelinin araştırıldığı, yükseköğretim kurumlarında müzik tarihi, genel müzik eğitimi ve çeşitli çalgı eğitimlerinde bu modele ilişkin uygulamalara yer verildiği görülmektedir. Söz konusu çalışmalarda verilerin literatür taramaları, mülakatlar, anketler ve ölçekler ile elde edildiği tespit edilmiştir. Ancak lisans düzeyi öğretim sürecinin detaylı ele alındığı nitel çalışmaların sınırlı olduğu görülmekte, Ters Yüz Öğretim Modelinin piyano eğitiminde hangi hedeflerde fayda sağladığı, hangi öğrenim çıktılarında kazanım sağlamaya yardımcı olduğunun tespiti önem kazanmaktadır. Öğretim sürecinde kullanılan öğretim modellerinin yanı sıra ders materyallerinin de piyano eğitimcisinin göz önünde bulundurması gereken önemli bir unsur olduğu düşünülmektedir. Ders materyalleri seçiminde eser çeşitliliğinin, öğrencinin farklı stillerde eser çalışmasının önemli olduğu aktarılmaktadır. Müfredat ekseninde bakıldığında, kadın bestecilere ait vii eserlerin ülkemizde ve dünya genelinde konser programları ve eğitim müfredatlarında çok sınırlı yer aldığı bilgisi mevcut olup, Türkiye'de özellikle Avrupa Akademik Müziği üzerine yoğunlaşan kadın bestecilerin deneyimlerine dayanan bir literatür eksikliği olduğu vurgulanmaktadır. Sözü edilen literatür eksikliğinin piyano eğitimine de yansımakta olduğu düşünülmekte ve kadın bestecilerin solo piyano eserlerinin lisans öğrencileri tarafından tanınmasının, çalışılmasının piyano eğitim literatürüne katkı sağlayacağı öngörülmektedir. Tüm bu sebeplerden dolayı Türk kadın bestecilerin solo piyano eserlerinin Ters Yüz Öğrenme Modeli ile piyano eğitimi alan lisans düzeyi öğrencilerin gelişimine nasıl ve ne düzeyde katkı sağladığını tespit etmek bu çalışmanın amacı olarak belirlenmiştir. Amaç doğrultusunda nitel araştırma yöntemi benimsenmiş olup, çalışmanın deseni Örnek Olay (Özel Durum) Desenidir. Çalışmada belirlenen alt problemler literatür taraması, Kişisel görüşme ve yarı yapılandırılmış görüşmeler ile gerçekleştirilmiş; ana uygulamada ise veriler gözlem notları ve günlükler ile elde edilmiştir. Yarı yapılandırılmış görüşmeler, gözlem notları ve günlüklerden elde edilen verilerin içerik analizi, Maxqda 2022 Nitel ve Karma Yöntemler için Profesyonel Veri Analizi Yazılımı programı ile gerçekleştirilmiştir. Alt problemlere yönelik yapılan literatür taraması ve yarı yapılandırılmış görüşme sonuçlarına bakıldığında; 30 Türk kadın bestecinin 134 adet solo piyano eser isimlerine ulaşılmıştır. Tezin uygulamasında yer almayı kabul eden Ayşe Tütüncü, Banu Kanıbelli, Çiğdem Borucu Erdoğan, Ece Merve Yüceer, Ebru Güner Canbey, Gökçe Ağ Karcebaş, İlkim Tongur, Perihan Önder-Ridder ve hayatta olmadığı için eserleri müzikolog Nejla Melike Atalay'dan elde edilen Avniye Nazife Aral Güran isimli dokuz bestecinin 59 adet solo piyano eseri listelenmiştir. Ayrıca piyano öğretim elemanı görüşlerine göre Türk kadın bestecilerin solo piyano eserlerinin eğitimde kullanımının sınırlı olduğu görülmüş, bestecilerin yaygınlaştırılmasına ve eğitim müfredatlarında yer almalarına ilişkin öneriler elde edilmiştir. Ters Yüz Öğrenme Modelinin temel alındığı ve eserlerin Türk kadın bestecilere ait solo piyano eser listesinden seçilip uzman görüşleriyle öğrenci seviyelerine uygunluğunun belirlendiği sekiz haftalık uygulama aşamasına mesleki müzik öğrenimi görmekte olan dört lisans öğrencisi katılmıştır. Çalışmanın Örnek Olay (Özel Durum) Deseni çerçevesinde katılan öğrencilerin her biri bir vaka olarak ele alınmış ve tek tek değerlendirilmiştir. Uygulamada elde edilen gözlem notları ve günlükler içerik analizi ile analiz edilmiş; pilot uygulamadaki bir ve ana uygulamadaki dört öğrencide de "Ders Videosunun İzlenme Durumu", "Ders Materyallerinin Öğrenci Ön Hazırlığına Etkisi", "Ders İçi Beceri Kazanım Durumları" ve "Öğretim Yöntemleri" isimli aynı temaların oluştuğu, ancak her öğrencide farklı kod yoğunluğu elde edildiği görülmüştür. Öğrencilerin almakta oldukları piyano derslerinin öğrenim çıktıları göz önüne alındığında, süreç içinde ve süreç viii sonunda elde ettikleri "Teknik Becerilere Katkı", "Müzikal Becerilere Katkı" ve "Eser ve Bestecisine Yönelik Araştırmaya İlgi" gibi kod ve kategoriler ile söz konusu öğrenim çıktılarını elde ettikleri sonucuna ulaşılmıştır. Bunun yanı sıra ailenin müziği desteklemesi, ailede müzisyen olması ve piyano eğitimine başlama yaşının ters yüz öğrenme modeli ile hazırlanan ders materyallerini etkili kullanmada olumlu veya olumsuz etkiye sebep olmadığı, bu modelin ön hazırlıkta en etkili olduğu öğrencinin lisans düzeyi göz önüne alındığında bireysel öğrenmenin sorumluluğunun alındığı lisans süreçlerinde daha verimli olduğu sonucu elde edilmiştir. Dört öğrencinin ele alındığı bu çalışmanın sınırlı olduğu, ancak sağlıklı ön hazırlık ve öğrencinin öğrenme sorumluluğunu alabildiği bir piyano eğitimi bakış açısı sunması sebebiyle piyano eğitimcilerine ve piyano eğitimi alan öğrencilere katkı sağlayacağı düşünülmektedir.Item Kodály temelli müzik öğretim programının çocuk korosu eğitiminde müziksel işitme ve okuma becerilerine etkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-02-12) Çeliktaş, Hatice; Özeke, Sezen; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Güzel Sanatlar Eğitimi Ana Bilim Dalı; Müzik Eğitimi Bilim DalıMüziğin toplumun her kesimine ulaşmasında şarkı söylemenin, müzik okur-yazarlığının, erken yaşta müzik eğitiminin ve okul müzik eğitiminin önemine değinen Kodály, ulusal halk kültürünün nesilden nesile ulaşmasında ise halk müziğinin ve çocuk korolarının önemini her fırsatta dile getirmiştir. Bu fikirler çerçevesinde, yirminci yüzyılın ikinci yarısından itibaren özellikle çocuk müzik eğitiminde dünya genelinde öne çıkan müzik öğretim yaklaşımlardan biri olan Kodály felsefesi ve metodu, Türkiye’de de son 30 yıllık süreçte sürekli artan bir ilgiyle müzik eğitim literatüründe ve uygulamalarında kendine yer bulmaya başlamıştır. Türkiye’de yapılan araştırmalarda Kodály felsefesi ve metoduna ilişkin uygulamalara çeşitli boyutlarda yer verildiği görülürken Kodály felsefesinde önemli bir yer tutan ve birbirini zincirleme bir yapıda takip eden bir öğretim sürecine yer veren bir araştırmaya ise rastlanamamıştır. Bu bağlamda araştırmada Kodály felsefesi, metodu ve ders planlama ilkelerine uygun olarak hazırlanmış Kodály temelli müzik öğretim programının hazırlık çocuk korosunda eğitim alan çocukların müziksel işitme ve okuma becerilerine olan etkisinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda araştırma sürecinde; metodun işleyişi, metotta kullanılan teknik ve araçlar ile materyaller göz önünde bulundurularak 30 adet ders planı içeren bir öğretim programı hazırlanmış ve hazırlık korosunda eğitim alan çocuklara uygulanmıştır. Tek grup öntest-sontest deneysel desen kullanılarak yapılan araştırmanın öntest ve sontest uygulamalarında, çocukların müziksel işitme ve okuma becerilerini ölçmek için Gordon’un Intermediate Measures of Music Audiation (IMMA) testi ile araştırmacı tarafından hazırlanan Tonal İşitme ve Deşifre Testi (TİDPT) ve majör-minör şarkıdan oluşan Müziksel Okuma Soru Takımı (MOST) kullanılmıştır. Öntest-sontest uygulamalarına ilişkin değerlendirme sürecinde ise, IMMA testi cevap anahtarının yanı sıra, araştırmacı tarafından uzman görüşleriyle hazırlanan Tonal İşitme Dereceli Puanlama Anahtarı (TİDPA), Tonal Deşifre Dereceli Puanlama Anahtarı (TDDPA) ve Müziksel Okuma Dereceli Puanlama Anahtarı (MODPA) kullanılmıştır. Araştırmada sonuç olarak çocukların; IMMA testi, TİDPT- Tonal işitme, TİDPT- Tonal deşifre, MOST- Ritmik okuma, MOST- Solfej olmak üzere tüm testlere ilişkin öntest-sontest puanları arasında sontestler lehine istatistiksel olarak anlamlı farklılığa ulaşılmış ve Kodály temelli müzik öğretim programının çocukların müziksel işitme ve okuma becerileri üzerinde etkili olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca çocukların öntest ve sontest sonuçları ayrıntılı olarak incelenmiş ve tüm çocukların müziksel işitme ve okuma becerilerinde önemli düzeyde artış olduğu tespit edilmiştir. Özetle, özellikle çocukların müziksel işitme ve okuma becerilerinin geliştirilmesine yönelik olarak aşamalı ve zincirleme bir yapıda hazırlanmış olan Kodály felsefesine uygun olarak tasarlanan öğretim programının, farklı sınıf/yaş düzeyleriyle farklı özellikteki gruplar için de uyarlanarak kullanılabileceği ve bu doğrultuda örnek teşkil eden bir rehber olabileceği görülmektedir. Bu doğrultuda, Kodály temelli müzik öğretim programı’nın farklı çocuk korolarının yanı sıra, genel müzik eğitiminde de uyarlanarak kullanılması önerilebilir.Item Müzik eğitiminde kullanılan şarkıların eşliklenmesine yönelik materyal geliştirme ve kullanılabilirliği(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2018-03-15) Kardeş, Barış; Demirci, Şirin Akbulut; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Güzel Sanatlar Eğitimi Ana Bilim Dalı; Müzik Eğitimi Bilim DalıBu araştırmada, altıncı sınıf müzik dersinde, müzik öğretmenleri tarafından ders kitabı ile belirli gün ve haftalarda kullanılan şarkıların belirlenerek bir dağarcık oluşturulması ve bu şarkılara klavyeli çalgılar ile çalınabilecek eşlikler yazılarak müzik öğretmenleri tarafından kullanılabilirliğini belirlemek amaçlanmıştır. Araştırma kapsamında belirlenen şarkılara eşlik yazabilmek amacıyla, şarkıların tamamı analiz edilmiş, kolay akor geçişleri, basit geçişli parmak numaraları kullanılmış ve aynı zamanda şarkıların armonik ve estetik açıdan da güzel duyulmasını sağlayarak eşlikleme yoluna gidilmiştir. Araştırmanın konusu ile ilgili mevcut durumların tespit edilmesine yönelik tarama modeli, materyalin test edilmesine yönelik olarak ise basit deneysel model kullanılmıştır. Araştırma, Denizli Merkez ilçelerde, altıncı sınıf müzik derslerine giren müzik öğretmenleri ve öğrencileri ile yürütülmüş olup, 2015-2016 Eğitim-Öğretim Yılı Bahar dönemini kapsamaktadır. Günümüzde okullarda klavyeli çalgı olarak çoğunlukla elektronik org bulunmasından dolayı, çalışma ve buna bağlı olarak yazılacak olan eşlikler elektronik org çalgısının olanakları dâhilinde yazılmıştır. Verilerin analizinde öncelikle frekans dağılımı ve yüzdelik gibi betimsel istatistiklerden yararlanılmıştır. Müzik derslerinde eşlik kullanılmasının öğrencilerin müzik dersine olan tutumlarına yönelik anlamlı fark gösterip göstermediğini analiz etmek için non-parametrik bir test olan Wilcoxon İşaretli Sıralar Testi uygulanmıştır. Araştırmada elde edilen veriler, SPSS 20.0 istatistik paket programı ile çözümlenmiştir. Araştırmanın sonucunda müzik öğretmenleri için hazırlanan eşlik materyalinin, öğretmenler tarafından çalınabildiği görülmüştür. Eşlik çalınmasının öğrencilerin derse olan ilgi ve tutumlarına olumlu yönde katkı sağladığı tespit edilmiştir.Item Müzik öğretmeni adaylarının piyano dersinde kullandıkları öğrenme stilleri ile piyano dersi akademik başarıları arasındaki ilişki(Uludağ Üniversitesi, 2017) Demirtaş, Serkan; Eğilmez, Hatice Onuray; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Güzel Sanatlar Ana Bilim Dalı; Müzik Eğitimi Bilim DalıGünümüz bilgi çağındaki eğitim sürecinde, öğrencinin nasıl öğrendiği ile ilgili konular incelenirken, öğrenme yaşantısına farklı yollar denenerek kaliteli bir nitelik kazandırma çabaları önem kazanmaktadır. Öğretmenin ne öğrettiği değil, öğrencinin nasıl öğrendiği ön planda tutulmaktadır. Öğrenme stillerinin ortaya konulduğu yaklaşım ile sürdürülen eğitimde, ortaya çıkan verilerin öğrenme yaşantısı bakımından olumlu sonuçlar gösterdiği görülmektedir. Bu araştırma, Türkiye'de bulunan üniversitelerin Müzik Eğitimi Anabilim Dallarında öğrenim görmekte olan öğrencilerin, öğrenme stillerini belirleyerek bunun ışığında, piyano derslerinde kullanılmak üzere öğrenme stilleri ile ilgili ölçek geliştirmek amacıyla yapılmıştır. Bunun yanı sıra öğrencilerin geliştirilmiş ölçekle tespit edilen öğrenme stilleri ile piyano dersindeki akademik başarıları arasındaki ilişkinin ortaya konması amaçlanmıştır. Bu doğrultuda öğrencilerin akademik başarılarının tespit edilebilmesine yönelik piyano dersi başarı testi de geliştirilmiştir. Araştırmada genel tarama modellerinden ilişkisel tarama modeli ile desenlenmiştir. Araştırmanın evrenini Türkiye'deki Müzik Eğitimi Anabilim Dallarında öğrenim gören 3. Sınıf öğrencileri oluşturmuştur. Araştırmanın örneklemini ise evrende bulunan 730 müzik eğitimi anabilim dalı 3. Sınıf öğrencilerinden 473 öğrenci oluşturmuştur. Araştırmanın örneklemi oluşturulurken öncelikle "oransız küme örnekleme" yöntemine başvurulmuştur. Her kümeden alınan öğrenci sayısı eşit olacak şekilde, oransız eleman örnekleme yoluna gidilmiştir. Araştırmada, bu süreçte araştırmacı tarafından geliştirilen ve "Pamukkale Piyano Öğrenme Stilleri" (2016) olarak adlandırılan ölçek ile yine araştırmacı tarafından geliştirilen öğrencilerin piyano dersi başarılarını tespit etmeye yönelik "Piyano Dersi Başarı Testi" (2016) kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen veriler, SPSS 20.0 istatistik paket programı ile çözümlenmiştir. Bu çalışmada elde edilen verilere göre yapılan analizler sonucunda piyano çalgısını öğrenmeye yönelik bir öğrenme stili modeli geliştirilmiştir. Bu modele göre öğrencilerin bağımsız, analitik, bağımlı ve duyuşsal öğrenme stilleri belirlenmiştir. Araştırma sonuçlara göre, tüm öğrenme stilleri ile piyano akademik başarıları arasında yüksek düzeyde bir ilişkinin olmadığı görülmüştür. Bunun dışında, yapılan analizlerden tüm öğrenme stilleri içinde en yüksek ilişki düzeyinin bağımsız öğrenme stilinde olduğu görülmüştür. Ayrıca çalışma kapsamında belirlenen değişkenlerin öğrencilerin öğrenme stilleri üzerinde bazı noktalarda anlamlı farklar ortaya çıktığı görülmüştür.Item Rus bestecilerin polifonik yapıdaki eserlerinin piyano eğitiminde hedeflerin gerçekleştirilmesine yönelik etkisinin belirlenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-07-13) Özer, Nilüfer; Demirci, Şirin Akbulut; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Güzel Sanatlar Eğitimi Ana Bilim Dalı; Müzik Eğitimi Bilim DalıTürkiye’de, müzik öğretmeni yetiştiren kurumlarda piyano eğitiminde kullanılan polifonik eserlere bakıldığında, belirli bazı besteciler ve Barok Dönem eserlerin dışında farklı polifonik yapıdaki eserlere genellikle yer verilmediği öngörülmüştür. Diğer dönemlere ilişkin polifonik eserlerin yeterince tanınmaması, piyano eğitiminde bu eserlere yer verilmemesine neden olmuştur. Bu doğrultuda, Rus piyano müziğinde yer alan polifonik yapıdaki eserlerin yeterince bilinmediği ve kullanılmadığı düşünülmüştür. Araştırmanın amacı; Rus bestecilerin polifonik yapıdaki eserlerinin Müzik Öğretmenliği Lisans Programında uygulanan piyano eğitiminde kullanılabilme durumlarını ortaya koymak, uzmanların konuya ilişkin görüş ve önerilerini tespit etmek, öğrencilerin bu eserler ile performanslarının başarı düzeylerinin yanı sıra beğeni tepkilerini belirlemek, materyal olarak tanıtmak, kullanmak ve yaygınlaştırmaktır. Araştırmanın, Rus bestecilerin polifonik eserlerinin piyano eğitiminde kullanılması, eserlerin tanıtılması ve repertuvara çeşitlilik kazandırılması açısından katkı sağlayacağı düşünülmüştür. Ayrıca bu çalışma öğrencilerin farklı stil ve karakterde polifonik eserleri çalışmaları, piyano eğitimine yönelik bakış açılarını olumlu yönde etkilemesi açısından da önemlidir. Araştırmada genel tarama modeli kullanılmış, doküman analizi yöntemiyle Rus piyano literatürü taranmış, polifonik yapıdaki eserler seçilmiş ve deneklerin düzeyleri göz önünde bulundurarak zorluk derecesine göre listelenmiştir. Araştırmanın amacına uygun olarak nitel ve nicel verilerin elde edilmesi için farklı çalışma grupları belirlenmiştir. Araştırmanın 1. çalışma grubu; maksimum örnekleme yöntemi kullanılması nedeniyle farklı bölgede görev yapan 14 öğretim elemanı ile yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılarak görüşmeler yapılmıştır. Araştırmanın 2. çalışma grubu ise deneysel yöntem içerisinde gözlem yapabilmek için seçilmiştir. Rus bestecilerin piyano için yazdıkları polifonik eserlerin Müzik Eğitimi Ana Bilim Dallarında seslendirme durumlarını ortaya çıkarabilmek için Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı’nda öğrenim gören her sınıftan 4’er öğrenci olmak üzere toplam 16 öğrenci seçilmiştir. Bu araştırmada kaynak tarama, yarı yapılandırılmış öğretim elemanı görüşmesi, eser değerlendirme testi, gözlem testi ve öğrencilerin Rus bestecilerinin polifonik eserlerine yönelik beğeni anketi gibi veri toplama araçları ile elde edilen veriler, betimsel, nicel ve nitel veri çözümleme yöntemleri uygulanarak değerlendirilmiştir. Verilerin istatistiksel analizi SPSS-23 paket programı kullanarak “Kendall W” testi ile yapılmıştır. Araştırma problemine ve araştırma sorularına cevap bulmak amacıyla öğretim elemanlarından ve öğrencilerden gelen veriler analiz edilmiş, çözümlenmiş, yorumlanmış ve sonuçlar elde edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, piyano eğitiminde polifonik yapıdaki eserlerin kullanılmasının büyük ölçüde Barok Dönem eserleri ile sınırlı kaldığı, Rus bestecilerin polifonik eserleri Türkiye’de tanınmadığı ve kullanılmadığı tespit edilmiştir. Ayrıca bu eserlerin, diğer Barok eserlerde olduğu gibi teknik ve müzikal özellikler barındırdığı ve öğrenciye verilebilecek hedef davranışları içerdiği görülmektedir. Araştırma, Rus bestecilerin polifonik eserlerinin piyano eğitiminde kullanılmasına, eserlerin tanıtılmasına ve eğitim repertuvarına çeşitlilik kazandırılması açısından katkı sağlayacağı düşünülerek, öğrencilerin farklı stil ve karakterde polifonik eserleri çalışmaları, piyano eğitimine yönelik bakış açılarını olumlu yönde etkilemesi açısından önemlidir.Item STEAM temelli müzik etkinliklerinin özel yetenekli öğrencilerin üstbilişsel farkındalık ve yaratıcılık potansiyellerine etkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-01-15) Özer, Zeynep; Demirbatır, Rasim Erol; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Güzel Sanatlar Eğitimi Ana Bilim Dalı; Müzik Eğitimi Bilim Dalı; 0000-0001-5884-3367Bu çalışmada, özel yetenekli öğrencilere yönelik hazırlanmış STEAM temelli müzik etkinliklerinin öğrencilerin üstbilişsel farkındalık ve yaratıcılık potansiyellerine etkisi araştırılmıştır. Bu doğrultuda yapılan çalışma, 2022-2023 Eğitim-Öğretim yılında Bursa Halil İnalcık Bilim ve Sanat Merkezi’nde öğrenim gören ve 5. sınıfta okuyan 20 öğrenciye yönelik olarak hazırlanmıştır. Araştırma karma yöntem yaklaşımlarından iç-içe karma yöntemi temelinde tasarlanmıştır. Uygulama öncesinde öğrencilerin üstbilişsel farkındalıklarını belirlemek amacıyla Sperling, Howard ve Murpy (2002) tarafından 3-9. sınıf öğrencileri için geliştirilen ve Türkiye’deki öğrencilere Karakelle ve Saraç (2007) tarafından uyarlanan Üstbilişsel Farkındalık Ölçeği (ÜBFÖ-Ç), araştırmacılardan gerekli izinler alınıp kullanılmıştır. Ayrıca öğrencilerin yaratıcılık potansiyellerini belirlemek amacıyla Paris Descartes Üniversitesi’nden Lubart ve arkadaşları (2011) tarafından geliştirilen Yaratıcılık Potansiyelini Değerlendirme Testi (Evaluation of Potantial Creativity, EPoC) kullanılmıştır. Uygulama sonrasında da aynı testler tekrar edilerek gerekli değerlendirmeler yapılmıştır. Uygulama, 2022-2023 Eğitim-Öğretim yılının 2. döneminde başlanılmak üzere toplam 12 hafta sürecek şekilde planlanmıştır. Çalışmada 5 farklı etkinlik uygulanmıştır. Her etkinliğin sonunda öğrencilerin ilgili etkinliğe yönelik farkındalıklarının belirlenmesi amacıyla “Biçimlendirici Değerlendirme” gerçekleştirilmiştir. Uygulamanın sonunda ise yarı vii yapılandırılmış görüşme formu ile öğrencilerin STEAM temelli müzik etkinliklerine yönelik görüşleri belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırmada elde edilen verilerin analizinde nicel ve nitel veri analiz yöntemleri kullanılmıştır. Üstbilişsel Farkındalık ve Yaratıcılık Potansiyelini Değerlendirme Testinden elde edilen veriler parametrik testlerden t-testi, Biçimlendirici Değerlendirme Formundan elde edilen veriler betimsel analiz, Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formundan elde edilen veriler ise içerik analizi yöntemi kullanılarak değerlendirilmiştir. Araştırma sonunda STEAM temelli müzik etkinliklerinin özel yetenekli öğrencilerin üstbilişsel farkındalık ve yaratıcılık potansiyellerinin ön test ve son test puanları arasında son test puanlarının lehine anlamlı bir fark olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca öğrencilere uygulanan Biçimlendirici Değerlendirme ve Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formlarından elde edilen verilere göre; öğrencilerin etkinlikleri eğlenceli ve öğretici buldukları, müziğin farklı dersler ile birlikte daha etkili olabileceği fikrini benimsedikleri görülmüştür. Ayrıca öğrenciler; bilişim teknolojileri alanında müzik ile ilgili birçok farklı programın olduğuna ve Scratch programında müzik çalışmalarının da yapılabileceğine ilişkin görüş bildirmişlerdir.