Eğitim Bilimleri Doktora Tezleri / PhD Dissertations

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Yasal Uyarı ⚠️ Araştırmacılar, tezlerin tamamı veya bir bölümünü yazarın izni olmadan ticari veya mali kazanç amaçlı kullanamaz, yayınlayamaz, dağıtamaz ve kopyalayamaz. BUU Akademik Açık Erişim Web Sayfasını kullanan araştırmacılar, tezlerden bilimsel etik ve atıf kuralları çerçevesinde yararlanırlar.

Gözat

Son Gönderiler

Şimdi gösteriliyor 1 - 20 / 141
  • ÖgeAçık Erişim
    Farklı toparlanma protokollerinin işitme engellilerin kalp atım hızı değişkenliği ve denge becerisine etkisi
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-01-12) Güngör, Ali Kâmil; Arabacı, Ramiz; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı.; 0000-0001-5875-0742
    Bu çalışmanın amacı, işitme engeli olan ve olmayan basketbol sporcularında submaksimal egzersiz sonrası foam roller (FR), dinamik germe (DG) ve pasif toparlanmanın(PT) kalp atım hızı değişkenliği (KAHD) ve denge becerisi üzerindeki etkilerini belirlemektir. Çalışmaya 18-30 yaş arası 14 işitme engelli deney grubu basketbol (DGB) ve 12 işiten kontrol grubu basketbol (KGB) olmak üzere toplam 26 sporcu gönüllü olarak katılmıştır. Katılımcılar rastgele 3 gruba ayrılmış, çapraz desenli tasarımda (cross-over) koşu bandı üzerinde submaksimal koşu (%80) egzersizleri yaptıktan sonra 3 farklı toparlanma yöntemi uygulamıştır. Veriler, tekrarlanan ölçümler için çift yönlü varyans analizi (within-between factors) testi ile analiz edilmiştir. Hem DGB hem de KGB sporcularında grupların kendi içindeki karşılaştırmalarında FR toparlama esnası ve toparlanma egzersizinden 10 dakika sonra PT’ye kıyasla RMSSD ve HF’de anlamlı bir artış tespit edilmiştir (p<0.05). Benzer bir şekilde hem DGB hem de KGB sporcularında grupların kendi içindeki karşılaştırmalarında FR ve DG’de, toparlanma egzersizinden 10 dakika sonra PT’ye kıyasla LF/HF’de anlamlı bir artış tespit edilmiştir (p<0.05). DGB ve KGB sporcuların RMSSD karşılaştırmasında egzersiz esnasında tüm protokollerde, toparlanma esnasında PT’de ve toparlanma sonrası 10dk’da PT ve DG’de KGB sporcuları lehine anlamlı farklılık bulunmuştur (p<0.05). HF’de sadece FR toparlanma esnasında KGB sporcuları lehine anlamlı farklılık tespit edilmiştir (p<0.05). LF’de ise PT toparlanma sonrası 10dk’da KGB sporcuları lehine anlamlı farklılık bulunmuştur (p<0.05). Denge parametresinde egzersiz öncesi, egzersiz sonrası ve toparlanma sonrasında, tüm toparlanma yöntemlerinde KGB sporcuları lehine anlamlı farklılık bulunmuştur (p<0.05). Sonuç olarak KGB sporcuların denge ve KAHD parametreleri DGB sporcularına göre daha yüksek düzeyde kalmıştır. Bununla birlikte hem DGB hem de KGB sporcularında egzersiz sonrası uygulanan FR ve DG toparlanma yöntemi, PT'ye kıyasla KAHD'yi önemli ölçüde artırmıştır. Bulgularımıza göre egzersiz sonrası veya müsabaka sonrası dönemde FR veya DG toparlanma egzersizlerinin yapılması hem DGB hem de KGB sporcuların KAHD'sini olumlu yönde etkileyebilir.
  • ÖgeAçık Erişim
    İlkokul dördüncü sınıf öğrencilerine verilen matematik okuryazarlığı yeterlikleri eğitiminin öğrencilerin matematik okuryazarlığına etkisi
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-01-11) Çibir, Ali; Yazgan, Yeliz; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Temel Eğitim Anabilim Dalı/Sınıf Eğitimi Bilim Dalı.; 0000-0002-5439-1436
    Bu araştırmada ilkokul dördüncü sınıf öğrencilerine verilen matematik okuryazarlığı yeterlikleri eğitiminin öğrencilerin matematik okuryazarlığına etkisini incelemek amaçlanmıştır. Araştırma iç içe geçmiş karma desen kullanılarak desenlenmiştir. Araştırmanın nicel boyutunda matematik okuryazarlığı yeterlikleri eğitiminin matematik okuryazarlığı gelişimine etkilerini belirlemek amacıyla deneme öncesi öntest-sontest model kullanılmıştır. Araştırmada öntest ve sontestte kullanılmak amacıyla iki adet "Matematik Okuryazarlığı Başarı Testi" geliştirilmiştir. Öntest ile sontest arasında korelasyon çalışması yapılmıştır. Araştırmanın nicel verileri bu başarı testleriyle toplanmıştır. Araştırmanın nitel verileri ise araştırma için geliştirilen "Matematik Okuryazarlığı Yeterlilikleri Testi", araştırmacı gözlem notları, öğrenci görüşmeleri, öğrenci ve veli görüşleri alınarak toplanmıştır. Nicel verilerin analizi t testi ile nitel verilerin analizi ise betimsel, içerik ve sayısal analiz ile yapılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 2021-2022 Eğitim Öğretim yılında Kütahya Merkez ilçesinde bulunan bir ilkokulda öğrenim görmekte olan dördüncü sınıf öğrencileri arasından uygun örneklem ile seçilen 19 öğrenci oluşturmuştur. Görüşme grubu öğrencileri bu 19 öğrenci arasından amaçlı örneklem ile seçilmiştir. Bu öğrencilere 12 hafta boyunca 48 saat eğitim verilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre öğrencilere verilen matematik okuryazarlığı eğitimi sonucunda öntest ile sontest arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Ancak sontest puanlarında artış olduğu görülmüştür. Matematik okuryazarlığı yeterlikleri testi sonuçları ile matemaktik okuryazarlığı başarı sontesti sonuçları birbiri ile benzerlik göstermektedir. Sınıf içi yapılan gözlemler ve öğrenci görüşmelerinde elde edilen sonuçlara göre öğrencilerin yeterlilikleri kazandıkları problemlemleri çözebildikleri sonucuna ulaşılmıştır. Matematik okuryazarlığı yeterlilik eğitimi ile ilgili öğrenci görüşlerine göre öğrencilerin verilen bu eğitime karşı duyuşsal özelliklerinin yüksek olduğu, aynı şekilde veli görüşlerine göre de eğitimin faydalı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Yapılan bu araştırmanın neticesinde matematik okuryazarlığı gelişiminin, öğrencilerin matematik okuryazarlığı yeterliklerine sahip olmalarıyla ilişkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır.
  • ÖgeAçık Erişim
    Yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde dil bilgisi yapılarının kazandırılmasında zihin haritalama tekniğinin kullanımı
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-01-12) Aydoğdu, İsmail; Alyılmaz, Semra; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Anabilim Dalı/Türkçe Eğitimi Bilim Dalı.; 0000-0002-2368-7517
    Araştırmanın amacı yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde dil bilgisi yapılarının kazandırılmasında zihin haritalama tekniğinin etkinliği tespit etmektir. Çalışmada dil bilgisi öğretimini çeşitlendirecek yeni bir teknik olan zihin haritalama tekniğinin öğrenenlerin akademik başarısına, kalıcılığa ve tutuma etkisinin incelenmesi amaçlanmaktadır. Bu bağlamda çalışmanın yöntemi nitel ve nicel araştırmaların birlikte kullanıldığı karma yöntemdir. Deseni ise açımlayıcı sıralı desendir. Çalışmanın büyük bölümünde nicel araştırma modellerinden ön test son test kontrol gruplu deneysel desen kullanılmıştır. Nitel boyutunda ise yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılarak öğrenenlerin görüşleri alınmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen A2 seviyesindeki öğrenenlerden amaçlı atama yoluyla oluşturulan bir deney ve bir kontrol grubu oluşturulmuştur. Yansız atama yoluyla belirlenen kontrol ve deney grubunda yirmi ikişer öğrenen bulunmaktadır. Her iki gruba da dil bilgisi başarı testi ve dil bilgisi tutum ölçeği ön test olarak uygulanmıştır. Türkçe dil bilgisi başarı testinin ve tutum ölçeğinin ön test puanları deney ve kontrol grubu arasında istatiksel olarak anlamlı bir farkın olmadığını dolayısıyla da dil bilgisi yeterliklerinin ve tutumlarının yakın seviye olduğu tespit edilmiştir. Sonrasında kontrol grubuna mevcut yöntemlerle dil bilgisi dersleri işlenmiştir. Deney grubunda ise alan uzmanları ile saha çalışanları tarafından onaylanan A2 seviyesi dil bilgisi yapılarını içeren zihin haritaları tekniği ile hazırlanan diyagramlarla dersler işlenmiştir. Kur bitiminde her iki gruba da tekrar dil bilgisi başarı testi ve dil bilgisi tutum ölçeği son test olarak uygulanmıştır. Deney ve kontrol gruplarının son test puanları ile kalıcılık testi puanları arasındaki farkların istatistiksel olarak deney grubu lehine anlamlı olduğu tespit edilmiştir. Tutum ölçeği sonuçları da istatiksel olarak deney grubu lehine anlamlı bir farklılık çıkmıştır. Ayrıca deney grubunun son test ve kalıcılık testi arasındaki farkın istatistiksel olarak 'anlamlı olmadığı' tespit edilmiştir. Öğrenenler zihin haritalama tekniğini etkili, öğrenmeyi kolaylaştırıcı ve kalıcılığı sağlayıcı olduğunu düşünmektedir. Araştırma sonuçlarına göre zihin haritalama tekniğinin yabancı dil olarak Türkçe öğretiminde dil bilgisi yapılarının kazandırılmasında faydalı olduğunu tespit edilmiştir.
  • ÖgeAçık Erişim
    Türkçe öğretmenlerinin dijital hikâye kullanımına ilişkin tutumları ile aldıkları eğitime yönelik görüşlerinin incelenmesi
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-01-17) Yıldırım, Muhammet; Ogur, Erol; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Anabilim Dalı/Türkçe Eğitimi Bilim Dalı.; 0000-0002-1657-8312
    Bu çalışmanın amacı Türkçe öğretmenlerinin dijital hikâye kullanımına yönelik tutumlarını, ortaya koymak ve aldıkları "Dijital Hikâye Oluşturma Eğitimi" ile ilgili görüşlerini incelemektir. Bu araştırmada, hem nicel hem de nitel araştırma yöntemlerini kullanarak birden fazla perspektiften veri toplamayı mümkün kılan bu vesileyle de araştırmacılara daha kapsamlı ve derinlemesine bir anlayış sağlayan karma yöntem desenlerinden eş zamanlı paralel desen kullanılmıştır. Araştırmanın nicel verilerinin toplanmasında zayıf deneysel desenlerden tek gruplu ön test- son test deseni kullanılmıştır. Nitel kısmında ise durum çalışması kullanılmıştır. Uygulama Adana, Ankara, Antalya, Bursa, İstanbul ve İzmir'de faaliyet gösteren özel okullarda görev yapan 54 Türkçe öğretmeni ile gerçekleştirilmiştir. Veri toplama araçları araştırmacı tarafından hazırlanan Dijital Hikâye Kullanımına Yönelik Tutum Ölçeği: DHKYTÖ, yarı yapılandırılmış görüşmeler ve katılımcı günlükleridir. Nicel verilerin analizi için betimsel istatistikler, Cronbach alfa, Kolmogorov-Smirnov, Shapiro-Wilk testleri, ilişkisiz örneklemler t-testi, tekrarlı ölçümler için iki yönlü ANOVA ve ki-kare analizi uygulanmıştır. Nitel veriler ise içerik analizi yöntemi ile incelenmiştir. Elde edilen bulgular ışığında araştırma sorularına cevap olacak şekilde araştırma sonuçları ortaya konmuştur. Buna göre öğretmenler yeni okuryazarlık türleri ve 21. yüzyıl becerileri kavramlarından haberdardırlar ve öğrencilerine bu alanlarda yetkinlik kazandırmak istemektedirler. Dijital hikâyeler ile lisans düzeyinde eğitim aldığı sırada karşılaşanlar olsa da öğretmenlerin çoğunun dijital hikâyelerden ve dijital hikâye oluşturma araçlarından araştırma sayesinde haberdar oldukları görülmüştür. Aldıkları eğitimin ardından öğretmenlerin dijital hikâyelerin etkileri ve dijital hikâyeleri kullanma tutumlarında olumlu yönde değişiklik olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Öğretmenler dijital hikâyeleri öğrenme ortamında dijitalleşmeye imkân tanıyan, öğrencilerin derse ilgisini arttıran, farklı duyu organlarını da işe koştuğu için kalıcı öğrenmeyi sağlayan bir öğretim materyali olarak tanımlamışlardır. Öğretmenler, aldıkları eğitimden memnun kaldıklarını dile getirirken eğitim içeriğinde yapılabilecek değişikliklerle ilgili önerilerde bulunmuşlardır. Öğretmenlerin uygulamaya daha fazla yer verilmesi gerektiğini düşündükleri görülmüştür. Üniversitelere lisans eğitimi süresince öğretmen adaylarına dijital hikâyeler ve dijital hikâye oluşturma araçlarına yönelik eğitim vermeleri önerilmiştir. Milli eğitim bakanlığına da göreve devam etmekte olan öğretmenlere hizmet içi eğitim yolu ile dijital hikâye ve dijital hikâye oluşturma araçları hakkında eğitimler vermesi önerilmiştir.
  • ÖgeAçık Erişim
    Genç basketbolcularda, darbeye bağlı olmayan yumuşak doku yaralanmaları ile genetik varyasyon arasındaki ilişkinin incelenmesi
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-01-31) Kaçar, Mehmet; Tutkun, Erkut; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı.; 0000-0003-1350-1499
    Popülaritesi her geçen gün artan basketbol sporunda koşma (running), kesme (cutting), turnike (lay-up), sıçrayarak şut (jumpshot), savunma kayması (shuffling) ve durma (stopping) aktiviteleri yoğun bir şekilde kullanılmakta ve buna bağlı olarak spor sakatlanmaları olarak ortaya çıkabilmektedir. Sunulan çalışmada basketbolcularda darbeye bağlı olmayan sakatlanmalar ile genetik varyasyon arasındaki ilişki incelenmek istenmektedir. Sunulan araştırmanın amacı Genç basketbol sporcuların sezon boyunca darbeye bağlı sakatlıklarının 6 genotipin ilişkisi SNP düzeyinde çoklu bir bakış açısı ile karşılaştırılmıştır. Araştırma örneklemini Basketbol gençler liginde oynayan Galatasaray U-15 erkek takımı 14-16 yaş aralığı 17 oyuncu oluşturmuştur. Sezon boyunca sakatlanmalar veri altına alınmış olup literatür taranmasında günümüze kadar sakatlanma ile ilişkili olan IL-6, COL1A1, COL5A1, CK-MM-MMP3 ve MCT1 gen polimorfizmler ile darbeden bağımsız yaralanmalar arasındaki olası ilişkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Verilerin analizinde yüzde hesaplamaları, ortalama değer ve Ki-Kare testi kullanılmıştır. Sakatlanma durumları ile ilgili COL5A1 genlerindeki CCve CT genotip dağılımında istatiksel olarak bir anlam tespit edilememiş olup, ancak COL5A1(TT) genotipinde istatiksel olarak anlamlı bulunmuştur (P=0.033). yine MCT1 (TT) alellerini taşıyan genlerde anlamlı bir ilişki bulunmuş olup (P=009) MCT-1 genotipindeki sporcuların sakatlık öykülerinde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Diğer IL-6, COL1A1, CK-MM, ve MMP-3 gen alellerinin polimorfizmlerdeki hiçbir genotipinde anlamlı bir ilişki bulunmamıştır. Sonuçlarımızı teyit etmek ve verilen polimorfizmin spor genetiği bilimine etkilerini göstermek amacıyla başka çalışmalarda yapılması gereklidir.
  • ÖgeAçık Erişim
    Masallar aracılığıyla ilkokul öğrencilerinin bilişsel esneklik becerilerinin geliştirilmesi
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-03-01) Beşer, Reis; Kartal, Hülya; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Temel Eğitim Anabilim Dalı/Sınıf Eğitimi Bilim Dalı.; 0000-0001-8984-993X
    Araştırmada, masallar aracılığıyla ilkokul öğrencilerinin bilişsel esneklik becerilerinin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda masallar aracılığıyla geliştirilen etkinlikler ilkokul ikinci ve üçüncü sınıf öğrencileriyle buluşturulmuştur. Araştırma deneme öncesi deneysel desenin alt modellerinden biri olan tek grup ön test-son test modeline göre gerçekleştirilmiştir. Araştırma verileri, ilkokul ikinci ve üçüncü sınıf öğrencilerinin seviyelerine uygun olarak hazırlanan (1) bağıntı bulma, (2) geriye doğru çalışma, (3) diyagram çizme, (4) tahmin ve kontrol, (5) tablo yapma ve (6) sistematik liste yapma stratejilerine yönelik açık uçlu problem durumları yoluyla toplanmıştır. Ön test-son test aracılığıyla toplanan verilerin analizi işaret testi ve Mc Nemar testinden yararlanılarak yapılmıştır. Böylece ilkokul ikinci ve üçüncü sınıf öğrencilerinin eğitimden önce uygulanan öntest ve eğitimden sonra uygulanan son test puan ve düzeylerine göre problem çözme stratejilerini uygulamadaki başarıları belirlenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, ilkokul ikinci ve üçüncü sınıf öğrencileri ön test-son test puanlarına göre önemli derece başarı sağlamıştır. İkinci sınıf öğrencileri hem puanlarını hem de düzeylerini en çok bağıntı bulma stratejisini uygulamaya geçirirken arttırmıştır. Üçüncü sınıf öğrencileri ise hem puanlarını hem de düzeylerini en çok geriye doğru çalışma stratejisini uygulamaya geçirirken arttırma başarısı göstermiştir. Ayrıca ikinci sınıf öğrencileri %79.4 ile üçüncü sınıf öğrencileri ise %85.7 ile en çok geriye doğru çalışma stratejisinde yüksek düzeye ulaşmıştır. Buna karşın hem ikinci sınıf hem de üçüncü öğrencileri puanlarını en az tahmin ve kontrol stratejisini uygulamaya geçirirken arttırmıştır. İkinci sınıf öğrencileri %28 ile en az sistematik liste yapma stratejisinde üçüncü sınıf öğrencileri ise %65.2 ile en az tablo yapma stratejisinde yüksek düzeye ulaşmıştır. Araştırmada masallar aracılığıyla uygulamaya geçirilen stratejilerden elde edilen sonuçlara göre hem ikinci hem de üçüncü sınıf öğrencilerinin dil becerileri yönünden herhangi bir problem durumuyla karşılaştıklarında çözüme yönelik uygun stratejiyi uygulamaya geçireceklerini göstermektedir.
  • ÖgeAçık Erişim
    Yaşam temelli STEAM etkinliklerinin okul öncesi dönem altı yaş grubu çocuklarının yaratıcı düşünme becerisi üzerine etkisi
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-12-14) Rusçuklu, Pınar; Özdilek, Zehra; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Anabilim Dalı/Fen Bilgisi Eğitimi Bilim Dalı.; 0000-0002-7227-4460
    Bu çalışma okul öncesi dönemde fen eğitimine yönelik geliştirilen yaşam temelli öğrenme yaklaşımı ile bütünleştirilen STEAM etkinliklerinin 6 yaş grubu çocukların yaratıcı düşünme becerileri üzerine etkisini incelemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu, 2021-2022 eğitim öğretim yılında Bursa ili Osmangazi ilçesinde bulunan bir devlet anaokuluna devam eden 14’ü deney ve 17’si kontrol olmak üzere31 çocuk oluşturmaktadır. Çalışmada karma araştırma yöntemlerinden iç içe gömülü desenin kullanılmıştır. Çocukların yaratıcı düşünme becerileri üzerindeki etkisini incelemek amacı ile nicel veri toplama aracı olarak Torrance Yaratıcı Düşünme Ölçeği Şekilsel A ve B Formları, nitel veri toplama araçları olarak ise yarı yapılandırılmış görüşme ve araştırmacı günlüğü kullanılmıştır. MEB (2013) kazanım ve göstergeleri kapsamında araştırmacı tarafından geliştirilen etkinlikler deney grubunda 7 hafta boyunca toplam 12 etkinlik şeklinde gerçekleştirilmiştir. Kontrol grubunda ise çocuklara kendi öğretmenleri rehberliğinde, 7 hafta boyunca toplam 12 etkinlik uygulanmıştır. Araştırma sürecinde toplanan nitel ve nicel veriler ayrı ayrı analiz edilerek elde edilen sonuçlar birlikte yorumlanmıştır. Sonuç olarak, yaşam temelli öğrenme yaklaşımı ile bütünleştirilen STEAM etkinliklerinin çocukların yaratıcı düşünme becerileri üzerine katkı sağladığı, grupların son test yaratıcı düşünme puan ortalamaları arasında deney grubu lehine istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık oluştuğu tespit edilmiştir. Yarı yapılandırılmış görüşme bulguları deney grubunda yer alan çocukların yaratıcı düşünme becerisinin gelişim gösterdiğini ve uygulanan etkinlikler hakkında olumlu duygulara sahip olduklarını ortaya koymuştur. Araştırmacı günlüğü bulgularına göre aktif çocukların pasif çocuklara nazaran daha yaratıcı oldukları, sorumluluk almaktan kaçınmadıkları, gözlem becerilerinin ve yaratıcı düşünme becerilerinin geliştiği ve çocukların ilgisinin arttığı tespit edilmiştir.
  • ÖgeAçık Erişim
    Fonksiyon grafiklerine yönelik TGAD’ye dayalı teknoloji destekli öğrenme ortamının tasarlanması, uygulanması ve grafik okuryazarlık becerilerine etkisinin incelenmesi
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-09-26) Yurtyapan, Mehmet İhsan; Yılmaz, Gül Kaleli; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Anabilim Dalı/Matematik Eğitimi Bilim Dalı.; 0000-0001-9788-7725
    Bu araştırma, fonksiyon grafiklerine yönelik Tahmin, Gözlem, Açıklama ve Değerlendirme [TGAD] öğretim yöntemine dayalı teknoloji destekli bir öğrenme ortamı tasarlanması, uygulanması ve ilköğretim matematik öğretmeni adaylarının grafik okuryazarlık becerilerine etkisinin incelenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Özel durum çalışması yönteminin kullanıldığı araştırmanın çalışma grubunu bir devlet üniversitesinin ilköğretim matematik öğretmenliği bölümünde öğrenim gören 38 öğretmen adayı oluşturmaktadır. Tasarlanan öğrenme ortamı, haftada üç saat olmak üzere toplam dokuz haftada yürütülmüştür. Araştırmada veriler, açık uçlu sorulardan oluşan Fonksiyon Grafik Okuryazarlık Testi [FGOYT], yarı yapılandırılmış görüşme formu ve teknoloji destekli TGAD öğretim yöntemine göre geliştirilen çalışma yapraklarından elde edilmiştir. FGOYT ve çalışma yapraklarından elde edilen verilerin analizinde betimsel analiz kullanılmıştır. Yarı yapılandırılmış görüşme formundan elde edilen verilerin analizi ise NVİVO 9.0 bilgisayar programından faydalanılarak içerik analiziyle gerçekleştirilmiştir. Verilerin analizi sonucunda TGAD‘ye yönelik uygulamalardan önce öğretmen adaylarının araştırmada ele alınan bütün fonksiyon konularında grafik okuma-yorumlama ve çizme bağlamında eksik bilgilere ve kavram yanılgılarına sahip oldukları tespit edilmiştir. TGAD‘ye dayalı tasarlanan teknoloji destekli uygulamalardan sonra ise öğretmen adaylarının grafik okuma-yorumlama ve çizme becerileri olumlu yönde gelişmiştir. Öğretmen adaylarının görüşlerine yönelik bulgular incelendiğinde de olumlu görüşlerin çoğunlukta olduğu, öğretmen adaylarının tasarlanan öğrenme ortamını ve GeoGebra uygulamalarını beğendikleri, meslek hayatlarında bu araştırma kapsamında öğrendikleri bilgileri kullanmak istedikleri sonuçları elde edilmiştir. Araştırmanın sonuçlarına dayanarak fonksiyon grafiklerine yönelik grafik okuryazarlık becerilerinin geliştirilmesinde TGAD‘ye dayalı teknoloji destekli öğrenme ortamlarının oluşturulması önerilmektedir. Ayrıca bazı eğitim fakültelerinde seçmeli ders olan Grafik Okuryazarlığı dersinin tüm eğitim fakültelerinin matematik bölümlerinde zorunlu ders olarak okutulması ve farklı öğretim uygulamaları ile grafik okuryazarlık becerilerinin artırılması, bu alandaki eksikliklerin giderilmesi açısından faydalı olacaktır.
  • ÖgeAçık Erişim
    Ders İmecesi uygulamalarının matematik öğretmenlerinin mesleki gelişimlerine katkısının öğretmen görüşlerine göre incelenmesi
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-09-22) Aydoğan, Barış; Ezentaş, Rıdvan; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Anabilim Dalı/Matematik Eğitimi Bilim Dalı.; 0000-0001-7301-6124
    Bu çalışmanın temel amacı, Ders İmecesi uygulamalarının matematik öğretmenlerinin mesleki gelişimine olan katkısını öğretmen görüşlerine göre incelemektir. Bu amaç doğrultusunda, nitel araştırma yöntemlerinden biri olan betimsel analiz yöntemi tercih edilmiştir. Araştırmanın katılımcıları, bir devlet okulunda görev yapan biri araştırmacı olmak üzere üç matematik öğretmeninden oluşmaktadır. Ders İmecesi uygulamaları, katılımcı öğretmenlerin derslerine girdiği üç farklı dokuzuncu sınıf matematik dersi üzerinde gerçekleştirilmiştir. Bu uygulamalar, ders araştırması, ders sonrası yansıtma toplantıları, revize dersler ve revize dersler sonrası yansıtma toplantıları gibi beş farklı aşamadan oluşmaktadır. Öğretmenlerin mesleki gelişimini daha iyi gözlemlemek amacıyla, bu uygulamalar kısa bir süre içinde değil, öğretim yılı boyunca yapılmıştır. Bu araştırmada, öğrenci başarısına odaklanmak yerine sadece öğretmenlerin mesleki gelişimine ilişkin bulguların belirlenmesi hedeflenmiştir. Öğretmenlerin mesleki gelişimini değerlendirmek için, alan öğretim bilgisinin iki alt bileşeni kullanılmıştır. İlk bileşen olarak, konunun gerçek hayatta nasıl kullanıldığı ve genel anlamı üzerinde sorgulama yapma becerisi incelenmiştir. İkinci bileşen olarak ise etkinliklerin seçimi ve sıralanmasıyla ilgili olarak öğretmenlerin yetkinlikleri gözlemlenmiştir. Uygulama sürecinde, Ders İmecesi döngüsünün tüm aşamalarının titizlikle uygulanmasına dikkat edilmiştir. Her ders için, uygulama öncesinde bir toplantı yapılmış, ders uygulanmış, uygulama sonrasında bir toplantı gerçekleştirilmiş, gerektiğinde ders revize edilmiş ve revize ders sonrasında bir toplantı daha yapılmıştır. Ders İmecesi uygulamasıyla, öğretmenlerin konunun gerçek hayatta kullanımı ve genel anlamı üzerinde sorgulama yapma becerilerinde, son derslerde ilk derslere göre gelişme kaydettikleri belirlenmiştir. Ayrıca, etkinliklerin seçimi ve sıralanmasında yansıma toplantılarının ve revize derslerinin büyük katkısı olduğu gözlemlenmiştir. Bu sonuçlar, Ders İmecesini uygulayan öğretmenlerin pedagojik alan bilgisi açısından önemli bir mesleki gelişim gösterdiklerini ortaya koymaktadır.
  • ÖgeAçık Erişim
    Okuma becerileri üzerine bibliyometrik bir analiz (2001-2020)
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-11-30) Küreci, Songül; Kartal, Hülya; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Temel Eğitim Anabilim Dalı/Sınıf Öğretmenliği Anabilim Dalı.; 0000-0001-6382-6297
    Bu araştırmanın amacı, son yirmi yılda Türkiye’de ve Dünya’da okuma becerileri üzerine yapılan bilimsel araştırmaların bibliyometrik analizinin yapılarak okuma becerileri alanının genel profilinin ve yapısının belirlenmesi, elde edilen verilerin karşılaştırmalı olarak analiz edilmesidir. Araştırmada bibliyometrik analiz aracılığıyla betimsel bir araştırma modeli olan genel tarama modeli benimsenmiştir. Araştırmada 2001-2020 yılları arasında okuma becerileri alanındaki son yirmi yılı kapsayan dönem için Web of Science (WoS) veri tabanından “reading skills”, Google Akademik (Google Scholar) veri tabanından “okuma becerileri” anahtar kelimeleri ile arama yapılmıştır. WoS veri tabanında “reading skills” araması sonucunda 127 makale, Google Akademik veri tabanında ise “okuma becerileri” araması sonucunda 46 makaleye ulaşılmıştır. Elde edilen veriler bibliyometrik analiz yöntemi ile analiz edilmiştir. Google Akademik veri tabanından HPoP8 bibliyometrik aracı ile elde edilen veriler Microsoft Excel programı aracılığıyla analiz edilmiştir. Atıf, yıl başına düşen ortalama atıf sayısı, makalenin adı, yılı, yazar/lar, kurum, dergi ve anahtar kelime bilgileri gibi ögelerin analizleri yapılmış ve tablolaştırılarak sunulmuştur. Bibliyometrik analizin; performans analiziile bilimsel ögelerin (çalışma, yazar, kurum, ülke, dergi) yayın ve atıf performansları değerlendirilerek alanın genel görünümü sunulmuş ve bu ögelerin alanda ne kadar etkili olduğunu görmek için atıf analizi yapılmıştır. Bilimsel alan haritalama ile araştırma alanının sosyal yapısı ortak yazar analizi ile kavramsal yapısı ortak kelime analizi ile entelektüel yapısı ortak atıf ve bibliyografik eşleştirme analizi ile ortaya çıkarılmıştır. Bilimsel alan haritalama ile bilimsel ögeler arasındaki ilişki ve iş birliği ağları analiz edilip görselleştirilmiş ve alanın haritası ortaya çıkarılmıştır. Bilimsel Haritalama için WoS veri tabanından elde edilen veriler VOSviewer yazılım programı ile analiz edilmiştir ve görselleştirme işlemleri yapılmıştır. Analiz sonuçları bütün olarak değerlendirildiğinde sunulan bibliyografik verilerle alanın genel görünümü ve alandaki etkili olan makale, yazar, dergi, kurum, ülke belirlenmiştir. Ögeler arasındaki iş birliği ağları, makalelerin atıflarındaki ilişki ağları ortaya çıkarılmış ve alanda daha çok tercih edilen anahtar kelimeler saptanmıştır. Yapılan tespitler ve değerlendirmeler doğrultusunda elde edilen bulguların, verilen tablo, şekil ve görsellerin, ögeler arasındaki bağlantıların, atıf listelerinde yer alan isim ve çalışmaların, okuma becerileri alanındaki güncel eğilimler ve alan yazınla ilgili yeni ve özgün çalışmalara temel oluşturabileceği düşünülmektedir. Bu araştırmanın alanda çalışma yapmak isteyen araştırmacılara alanın kavramsal yapısı, sosyal yapısı ve entelektüel yapısı hakkında bilgi vereceği, ülkemizde ve dünyada yapılan çalışmalarla ilgili yol göstereceği düşünülmektedir.
  • ÖgeAçık Erişim
    Lise son sınıf öğrencilerinin üniversiteye kariyer geçişlerinin belirlenmesine yönelik gömülü teori araştırması
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-06-22) Söner, Osman; Gültekin, Filiz; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı/Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bilim Dalı.; 0000-0001-9741-5357
    Bu çalışmada, liseden üniversiteye kariyer geçişi yapan son sınıf öğrencilerinin kariyer geçiş durumlarını değerlendirmek için, nitel araştırma yöntemlerinden gömülü desen(kuram oluşturma) kullanılmıştır. Lise son sınıf öğrencilerinin kariyer geçiş durumlarını belirlemek için görüşme yapılacak öğrenciler amaçsal örnekleme türlerinden olan ölçüt, maksimum çeşitlilik ve kuramsal örnekleme ile belirlenmiştir. Örneklem büyüklüğü gömülü teori çalışmalarında kullanılan kuramsal doygunluğa ulaşılması yaklaşımına uygun olarak belirlenmiştir. Görüşmeler dijital ses kayıt cihazıyla kaydedilmiş veriler, veri analiz programı MAXQDA 2020’ye aktarılmış, gömülü teorinin açık kodlama, eksen kodlama, seçici kodlama süreçlerinden geçirilerek, sürekli karşılaştırma veri analizi yöntemi ile analiz edilmiştir. Yapılan analizler sonucunda ortaya çıkan bulgulara göre lise son sınıf öğrencilerinin üniversiteye kariyer geçişinde sistem (eğitim sistemi, ekonomi ve sınav sistemi), kişisel faktörler (kişilik özellikleri, gelişim ve duygu), hazırlık (stres, ders çalışma ve rekabet), yaşam(geçiş, lise yaşamı ve üniversite yaşamı) ve çevresel etki (kendini kanıtlama, beklenmedik olaylar, nitelikli kişilerle olma, sosyal medya, model alma, öğretmen yaklaşımları, arkadaşlık ilişkileri, ebeveyn etkisi, kardeş etkisi ve akraba etkisi) temaları bulunmuştur. Bu temaların toplamda 20 kategorisi ve bu kategorilerin de 69 alt kategorisinin olduğu saptanmıştır. Ortaya çıkan sonuçlara yönelik özellikle bu çalışmanın sınırlılıklarından yola çıkarak araştırmacıların gelecekte yapabilecekleri çalışmalara ve okul psikolojik danışmanlarının lise son sınıf öğrencilerine yönelik kariyer psikolojik danışmanlığı uygulamaları kapsamında yapabilecekleri çalışmalar konusunda önerilerde bulunulmuştur.
  • ÖgeAçık Erişim
    Hız temelli ve geleneksel yüzde temelli yöntemlerle uygulanan kuvvet antrenmanlarının genç futbolcuların bazı fiziksel parametreleri üzerine etkisi
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-09-28) Gırak, İbrahim; Arabacı, Ramiz; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı.; 0000-0002-8643-0866
    Bu araştırmanın amacı hız temelli ve geleneksel yüzde temelli yöntemlerle uygulanan kuvvet antrenmanlarının genç futbolcuların fiziksel parametreleri üzerine etkisinin incelenmesidir. Bu amaç doğrultusunda gerçekleştirilen tez çalışmasının evren örneklem grubunu Türkiye Elit Gelişim Liginde mücadele eden Fethiye İdman Yurdu Futbol KulübününU-16 (n=20), U-17 (n=20) ve U-19 (n=20) yaş takımlarında oynayan toplam 60 elit genç erkek altyapı oyuncusundan oluşmaktadır. Araştırmaya katılım sağlayan gönüllü futbolculara haftada 5 gün antrenman ve 1 maç olmak üzere ve her bir antrenman 45dk – 90dk arasında süren yüklenme şiddeti de %40-90 arasında değişen antrenman programları uygulanmıştır. Katılımcılar her bir yaş gurubunda 3 eşit gruba ayrılmıştır. Antrenman programına başlamadan önce gönüllülere uygulamalar hakkında bilgi verilmiştir. 6 haftalık antrenman programı başlamadan önce 1 hafta önce (Ön Test) ve bitiminden 1 hafta sonra (Son Test) olmak üzere boy ve vücut kompozisyonu ölçümü, 20 metre sürat, Dikey sıçrama, Yo-Yo Aralıklı Toparlanma Testi 2, 1 MT Kuvvet (Squat ve Bench Press) testleri uygulanmıştır. Futbolculardan elde edilen verilere tez çalışması kapsamında gerekli analizler yapılmıştır. Hız temelli ve geleneksel yüzde temelli yöntemlerle uygulanan kuvvet antrenmanlarının genç futbolcuların bazı fiziksel parametreleri üzerine etkisinin incelenmesi amacıyla gerçekleştirilen bu araştırmada sonuç olarak; Gelenekse kuvvet antrenmanı, hız temelli kuvvet antrenmanı ve hız temelli kuvvet squat+bench press antrenmanları guruplarında yer alan futbolcuların 20 metre sürat testi ön test ve son test ölçümlerinde farklılaşmanın meydana geldiği, bu farklılaşmadan en çok etkilenen gurubunun hız temelli squat antrenman grubunda yer alan futbolcuların olduğu, bunun da bu üç farklı antrenman gurubunda yer alan futbolcuların vücut kitle indeksi öntest ve sontest ölçümlerinde birtakım farklılaşmaların meydana geldiği saptanmıştır. Ayrıca hız temelli squat antrenmanları grubunda yer alan futbolcuların, yağ yüzdelerinin en fazla değişimin meydana geldiği gurup olduğu tespit edilmiştir.
  • ÖgeAçık Erişim
    Düzenli egzersize katılan otizm spektrum bozukluğu olan adölesanların bağırsak mikrobiyotasının incelenmesi
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-09-29) Bölükbaş, Merve Gezen; Vatansever, Şerife; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı.; 0000-0002-6681-2867
    Bu çalışmanın amacı, düzenli egzersize katılım sağlayan ve sağlamayan otizm spektrum bozukluğu olan adölesanlar ile düzenli egzersize katılım sağlayan ve sağlamayan normal sağlıklı adölesanların bağırsak mikrobiyotası çeşitliliğini ve mikrobiyota-bağırsak-beyin ekseni üzerinde rol oynayan bazı parametrelerini karşılaştırmaktır. Çalışmaya, otizm spektrum bozukluğu olan adölesanlar (n=14), sporcu otizm spektrum bozukluğu olan adölesanlar (n=14), sağlıklı adölesanlar (n=14), sporcu sağlıklı adölesanlar (n=14) olmak üzere dört gruptan toplamda 56 erkek gönüllü katılmıştır. Katılımcılara, Kişisel Bilgi Formu, Fiziksel Uygunluk Ölçümleri (Vücut Kompozisyonu, dikey sıçrama testi, durarak uzun atlama testi, mekik testi, sağlık topu fırlatma testi, denge testi, el kavrama kuvveti testi,otur-uzan-eriş testi, 6 dakikalık (dk) yürüme testi (6DYT)), Bouchard Three–Day Physical Activity Ölçeği, Gastrointestinal Semptomları Değerlendirme Ölçeği (GSDÖ) uygulanmıştır. Ayrıca otizm spektrum bozukluğu olan katılımcılara Tekrarlayıcı Davranışlar Ölçeği-Revize-Türkçe Versiyonu/TEDÖ-R-TV uygulanmıştır. Çalışmaya katılan tüm adölesanlardan, spotidrar ve gaita numunesi alınmıştır. Katılımcıların, spot idrar numunelerinde katekolominler vebazı aminoasitler ELISA yöntemi ile değerlendirilirken, gaita numunelerinde 16S rRNA (V3-V4) Next Generation Sekanslama analizi yapılmıştır. Çalışmanın sonuçları incelendiğinde, düzenli egzersize katılım sağlayan otizm spektrum bozukluğu olan adölesanlarda; Leptotrichiaceae, Neisseriaceae, Megasphaera, Veillonella, Megamonas, Neisseria, Lactobacillus iners, Megasphaera_s_, Megamonas_s_,Prevotella melaninogenica, Veillonella_s_ ve Neisseria_s_ göreceli bolluğunun daha baskın olduğu tespit edilirken (p<0,05), düzenli egzersize katılım sağlamayan otizm spektrum bozukluğu olan adölesanlarda ise; Ruminococcaceae_Clostridium, Bifidobacterium_s_, Lactobacillus ruminis ve Closridiaceae_Clostridium_s daha baskın olduğu görülmüştür (p<0,05). Mikrobiyota-bağırsak-beyin ekseninde rol oyanayan parametreler incelendiğinde düzenli egzersize katılım sağlayan otizm spektrum bozukluğu olan adölesanlarda noradrenalin ve adrenalin katekolominlerinin daha yüksek oranda olduğu tespit edilmiştir (p<0,05). Sonuç olarak bu çalışmada, egzersize katılımın otizm spektrum bozukluğu olan adölesanlarda bağırsak mikrobiyal topluluk yapısının değişmesine katkıda bulunduğu söylenebilir. Egzersizin otizm spektrum bozukluğu olan adölesanlarda mikrobiyota-bağırsak-beyin ekseni üzerindeki etkisinin anlaşılabilmesi için daha birçok araştırmaya ihtiyaç vardır.
  • ÖgeAçık Erişim
    Öğretmen adaylarıyla uzaktan eğitimle mühendislik tasarım temelli fen öğretimi
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-09-14) Özünlü, Özgür; Çepni, Salih; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Anabilim Dalı/Fen Bilgisi Eğitimi Bilim Dalı.; 0000-0002-5960-2861
    Bu araştırma mühendislik tasarım temelli fen öğretimi (MTTFÖ) yaklaşımının öğretmen adaylarının karar verme becerisi ve mühendislik tasarım temelli süreç becerisine etkisini incelemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırma, nicel ve nitel yöntemi barındıran karma desenli bir araştırmadır. Çalışma 2020-2021 akademik yılında bir devlet üniversitesinde öğrenim gören 65 fen bilimleri öğretmenliği lisans programı öğrencisi ile gerçekleştirilmiştir. Çalışmada, fen bilimleri dersi öğretim programından 6.sınıftan “Ses ve Akustik”, 7. sınıftan “Isı ve Işık” ve 8. sınıftan ise “Sürdürülebilir Kalkınma” konuları için MTTFÖ’ne göre araştırmacı tarafından hazırlanan mühendislik tasarım temelli uygulamalar yürütülmüştür. Çalışmada öğretmen adaylarının mühendislik tasarım temelli öğretim yöntemini iyi kanıksamış olmaları, ileride kendi sınıflarında da bu yöntemi kullanmaları, mühendislik ve tasarım becerilerinin ve karar verme becerilerinin artması hedeflenmiştir. Uygulama süreci toplamda bir öğretim dönemi 14 hafta sürmüştür. Araştırmacı ilk hafta öğretmen adaylarına bir eğitim vermiş ve mühendislik tasarım temelli uygulamaları sürecine dair bilgiler aktarmıştır. Uygulama sürecinde fen bilimleri öğretmeni adaylarının karar verme becerilerini ölçmek için Ercan ve Bozkurt (2013) tarafından geliştirilen ve Bozkurt (2014) tarafından öğretmen adayları için yeniden tasarlanan “Karar Verme Beceri Testi (KVBT)” ve mühendislik ve tasarım becerilerini saptamak için araştırmacı tarafından tasarlanan “Mühendislik Tasarım Föyleri (MTF)” ve yine araştırmacı tarafından hazırlanan yarı yapılandırılmış odak görüşme formları ve araştırmacı günlükleri kullanılmıştır. Fen bilimleri öğretmen adaylarının mühendislik tasarım föyleri ve tasarladıkları prototipleri değerlendirildiğinde öğretmen adaylarının mühendislik ve tasarım becerilerinde ilk tasarımdan son tasarıma doğru bir artış olduğu, tek yönlü ANOVA testi ile ortalama puanlar arası farkın da istatiksel olarak anlamlı olduğu (p<0,05) görülmüştür. Karar verme becerilerinde de (Ön test: X̄ =6,65, ss= ± 2,199, son test: X̄ =7,37, ss= ± 2,059) anlamlı bir artış (p=0,002<0,01) bulunmuştur. Çalışmanın sonucu olarak uzaktan eğitimle fen bilimleri öğretmen adaylarına uygulanan mühendislik tasarım temelli öğretim yaklaşımının öğretmen adaylarının karar verme becerileri ile mühendislik ve tasarım becerilerinin olumlu düzeyde arttırdığı tespit edilmiştir. Mühendislik tasarım döngüsü basamaklarının her birindeki mühendislik ve tasarım becerilerinin gelişimlerinin ise öğretmen adaylarının odak grup görüşmelerindeki sonuçlar ile desteklendiği görülmüştür. Bu çalışmanın sonucunda, öğretmen adaylarının mühendislik tasarım sürecinin sonunda karar verme becerileri ile mühendislik ve tasarım becerilerinde olumlu yönde gelişmeler olmuştur. Çalışmanın nitel kısmında, MTTFÖ sürecinin öğretmen adaylarına olumlu yansımaları araştırmacı günlüklerinden görülürken, karar verme becerileri ile mühendislik ve tasarım becerilerinin gelişimine yarar sağladığı da odak grup görüşmeleri ile görülmüştür. Ayrıca öğretmen adaylarının MTTFÖ sürecinde 21. yüzyıl becerilerinin arasında yer alan; öğrenme ve yenilenme becerilerinden iletişim ve işbirliği, eleştirel düşünme ve problem çözme, yaşam ve meslek becerilerinden liderlik ve sorumluluk, girişimcilik ve öz-yönetim ve bilgi, medya ve teknoloji becerilerinden bilgi ve iletişim teknolojisini aktif olarak kullanmış oldukları da odak grup görüşmeleri ve araştırmacıgünlüklerinden görülmüştür. MTTFÖ’nin eğitim fakültelerine entegre edilebilmesi, öğretmenlerin sınıflarında kullanabilmesi hususunda hizmetiçi eğitimlerin verilebilmesi vegelecekte bu konuyla ilgili çalışma yapacak araştırmacılara öneriler sunulmuştur.
  • ÖgeAçık Erişim
    Argümantasyon tabanlı öğretimin sekizinci sınıf öğrencilerinin matematik okuryazarlığı başarısına etkisinin incelenmesi
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-09-21) Adal, Ahmet Adil; Özdemir, M. Emin; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Anabilim Dalı/Matematik Eğitimi Bilim Dalı.; 0000-0003-3868-4551
    Gerçek dünya bağlamından sunmuş olduğu bilgilerle matematiği gündelik hayatla ilişkilendiren matematik okuryazarlığı soruları, uluslararası düzeyde birçok araştırmanın veri toplama kaynağı olmuş ve matematik okuryazar bireylerin yetişmesi için devletler düzeyinde güçlü politika değişikliklerinin yapılmasına yol açmıştır. Çünkü günümüz dünyasında matematik okuryazar bireylere olan ihtiyaç giderek artmakta ve çağın gereği bir yetenek halini almaktadır. Ancak ülkemizin, matematik okuryazarlığı becerilerini ölçen uluslararası düzeydeki sınavlardan elde ettiği sonuçlar hala istenen seviyeye ulaşamamıştır. Bu durumun düzeltilebilmesi, çözüm önerilerinin sunulabilmesi için çeşitli öğretim yöntemlerinin var olan geleneksel öğretim yöntemine kıyasla uygulanması ve yeni seçeneklerin ortaya konması gerekmektedir. Bu noktada bu tezin hazırlanma amacı devreye girmektedir. Bu çalışmanın amacı, argümantasyon tabanlı öğretimin sekizinci sınıf öğrencilerinin matematik okuryazarlığı başarısına etkisini incelemek ve süreç hakkında öğrenci görüşlerini ortaya çıkarmaktır. Yapılan literatür taramalarında argümantasyon tabanlı öğretimin öğrencilerin matematik okuryazarlığı başarısına etkisini inceleyen bir çalışmaya rastlanamamıştır. Bu durum, bu tez çalışmasının ilgili alanda potansiyel olarak öncü bir rol üstlenebileceği düşüncesiyle önem kazanmaktadır. Çalışmanın amacı doğrultusunda argümantasyon çalışma kağıtları ile haftada iki ders olmak üzere sekiz haftalık bir uygulama yapılmıştır. Bu kapsamda deney grubundaki öğrencilere argümantasyon tabanlı öğretim ile Toulmin Argümantasyon Modeli dikkate alınarak geliştirilen çalışma kağıtlarının çözümü yapılırken, kontrol grubundaki öğrencilerle ise mevcut öğretim yöntemine göre dersler işlenmiştir. Bu çalışmada nicel ve nitel desen birlikte kullanılmış ve karma yöntem desenlerinden açıklayıcı sıralı karma yöntem ile süreç yürütülmüştür. Araştırmanın nicel kısmında ön test –son test eşitlenmemiş kontrol gruplu yarı deneysel desen, nitel kısmında ise durum çalışması desenlerinden bütüncül tek durum deseni kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubu, İstanbul ili Esenler ilçesinde bir devlet ortaokulunda 2022-2023 eğitim öğretim yılının ikinci döneminde, rastgele seçilen biri deney (24 kız) ve biri kontrol (25 kız) grubu olmak üzere toplam 49 sekizinci sınıf öğrencisinden oluşmaktadır. Çalışmanın ilk aşamasındaki nicel veriler, “Matematik Okuryazarlığı Başarı Testi” ile ikinci aşamasını oluşturan nitel veriler ise “Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu” yardımıyla elde edilmiştir. Veri toplama araçları araştırmacı tarafından geliştirilmiştir. Uygulama tamamlandıktan sonra deney grubundan rastgele seçilen sekiz öğrenci ile yarı yapılandırılmış görüşme formu doğrultusunda görüşmeler yapılmıştır. Nicel verilerin analizi için bağımlı gruplar t-testi, bağımsız gruplar t-testi, Mann Whitney U testi ve testlerin normallik kontrolleri için Shapiro-Wilks testi kullanılmıştır. Nitel verilerin analizi ise içerik analizi yöntemiyle gerçekleştirilmiştir. Araştırma sonuçları, argümantasyon tabanlı öğretim sürecinin mevcut öğretim programına dayalı olarak gerçekleştirilen öğretim sürecine göre öğrencilerin matematik okuryazarlığı başarısını istatistiksel olarak anlamlı ve etkili bir şekilde artırdığını ortaya koymuştur. Yapılan görüşmeler sonucunda ise öğrencilerin, argümantasyon tabanlı öğretim yöntemine yönelik olumlu görüşlere sahip oldukları ve matematik okuryazarlığı problemlerine yaklaşımlarında, argümantasyon tabanlı öğretimin bilişsel ve duyuşsal alanlarda birçok katkı sağladığı yönünde açıklamalarda bulundukları görülmüştür. Bu sonuçlar ışığında matematik derslerinde argümantasyon tabanlı öğretim yönteminin kullanımının, matematik okuryazarlığı yüksek bireyler yetiştirilmesi için literatüre alternatif olacağı düşünülmektedir. Son olarak, bu çalışmanın yenilik etkisi dikkate alınarak değerlendirilmesi gerektiği ifade edilebilir.
  • ÖgeAçık Erişim
    Bilimsel süreç becerilerinin yapay zekâ ile yordanması, öğrenciler ve üstün yetenekli öğrencilerdeki etkililiği
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-09-14) Sarıoğlu, Serhan; Çepni, Salih; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Anabilim Dalı/Fen Bilgisi Eğitimi Bilim Dalı.; 0000-0003-3587-2266
    Bilimsel süreç becerileri, bilimsel bir araştırmayı yürütme sürecinde kullanılması gereken ve bu nedenle öğrencilere kazandırılması gereken en önemli becerilerin başında gelmektedir. Bilimsel süreç becerileri fen bilimlerinin öğretiminde ve bilimle ilgili tüm mesleklerin edinilmesi sürecinde önemli bir rol oynamaktadır. Özellikle Türk eğitim sisteminde sıklıkla kullanılan çoktan seçmeli sorular, bilimsel süreç becerileri gibi işe vuruk becerilere odaklanmaması, öğretim programının vurguladığı kazanımlarla sınırlı kalması nedeniyle bu becerilerin ölçülmesini ve değerlendirilmesini, dolayısıyla da bu noktadaki eksikliklerin ortaya çıkarılarak bu eksikliklere yönelik önlemler almak suretiyle geliştirilmesini zorlaştırmaktadır. Bu nedenle, araştırma “Geliştirilen sınıflama modelinin beceri temelli sorularla 8. Sınıf öğrencilerinin ve fen alanında üstün yetenekli 8. sınıf öğrencilerinin bilimsel süreç becerilerini yordamada etkililiği nasıldır?” sorusuna yanıt aramaktadır. Araştırmada kullanılan veri toplama araçları çevrimiçi bilimsel süreç becerileri testi ve40 sorudan oluşan çoktan seçmeli beceri temelli sorulardan oluşmaktadır. Veri toplama araçlarının uygunluğu, ölçmeyi hedeflediği bilimsel süreç becerilerinin standartlarıyla uyumsama durumları gözetilerek geliştirilmiş ve öğrencilerin bilimsel süreç beceri düzeylerini ortaya çıkarmak amacıyla kullanılan bilimsel süreç beceri ölçeği ile birlikte araştırmanın veri toplama araçlarını oluşturmuştur. Bu aşamadan sonra 292 öğrenciden elde edilen veriler yardımıyla beceri temelli maddelerin bilimsel süreç becerilerini yordama durumlarını ortaya çıkarmak için 11 farklı makine öğrenmesi sınıflama modeli oluşturulmuş, bu modellerin etkililikleri yine nicel metriklerden yararlanılarak değerlendirilmiştir. Eğitilen sınıflama modeli daha sonra 34 fen alanında üstün yetenekli tanısı almış öğrencilerin verileri üzerinde test edilmiş ve sonuçları raporlanmıştır. Araştırma sonucunda geliştirilen farklı modeller değerlendirilmiş ve öğrencilerin bilimsel süreç becerilerini yordamada en iyi performansı gösteren modelin Adaboost modeli olduğu ortaya çıkarılmıştır. Ayrıca modelin performansı üstün yetenekli öğrencilerin bilimsel süreç becerilerinin yordanmasında da incelenmiş, sonuçta kabul edilebilir düzeyde bir başarı ortaya çıkarılmıştır. Araştırma sonucunda yapay zekâ uygulamalarının eğitimde ölçme değerlendirme alanında, özellikle de bilimsel süreç becerileri gibi özel bir alanda bile kullanılabileceği sonucuna ulaşılmış, daha farklı örneklemlerle farklı öğrenci özelliklerinin de yordanması için daha fazla çalışmanın yapılması önerilmiştir. Bununla birlikte, sınıflama modelinin eğitilmesi sürecinde kullanılan veri noktası sayısının mümkün olduğunca fazla olmasının modelin performansını olumlu yönde etkileyeceği önerilmektedir.
  • ÖgeAçık Erişim
    Fen bilimleri dersinde dijital teknolojiler ile zenginleştirilmiş öğretim materyallerinin öğrencilerin bilgisayarca düşünme becerilerine ve kavram geliştirme süreçlerine etkileri
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-03-31) Alp, Gamze; Bulunuz, Nermin; Baltacı, Şehnaz; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Matematik ve Fen Eğitimi Anabilim Dalı/Fen Bilgisi Eğitimi Bilim Dalı.; 0000-0002-8406-7987
    Araştırmadaki temel amaç, dijital teknolojiler ile zenginleştirilmiş öğretim materyallerinin, bilgisayarca düşünme becerilerine ve kavram geliştirme süreçlerine etkilerini değerlendirmektir. İç içe geçmiş desenin kullanıldığı bu araştırmadaki nitel veriler, temel desen olan müdahale denemesinin içerisine iç içe geçirilmiştir. Müdahalenin çalışma grubu, uygun örnekleme ile seçilen224 beşinci sınıf öğrencisinden oluşmaktadır. Araştırmanın nitel boyutunda, maksimum çeşitleme örneklemesi kullanılmıştır. Veri toplama araçları Bilgisayarca Düşünme Ölçeği (BDÖ), Kavramsal Anlama Soruları (KAS), Araştırmacı Notları, Yarı Yapılandırılmış Görüşme ve Gözlem Formlarıdır. Deney ve kontrol grubu, BDÖ ve KAS’ı müdahale öncesi ve sonrası cevaplamışlardır. Fen bilimleri ve bilişim teknolojileri ve yazılım derslerinde, 13 hafta boyunca veri toplanmıştır. Deney grubu sınıflarında kullanılmak üzere, araştırmacı tarafından geliştirilen dijital teknolojiler ile zenginleştirilmiş öğretim materyalleri: “Kim Milyoner Olmak İster” mobil oyunu, Learning Apps oyunları ve Pixton çizgi romanlarıdır. “İnsan ve Çevre” ünitesi çerçevesinde hazırlanan özgün materyaller, müdahaledeki ikinci ve sekizinci haftalar arasında kullanılmıştır. Deney grubu, çevre sorunlarının nedenlerini ve bu sorunları çözme yollarını, Draw.io ve Pixton’da tasarladıkları öğrenci ürünleri aracılığıyla dokuzuncu ve 11. haftalar arasında temsil etmişlerdir. Fen bilimleri dersinde bilgisayarca düşünme ve kavram geliştirme süreçlerinin gelişimine yönelik, dijital teknolojiler ile zenginleştirilmiş öğretim materyallerinin nasıl oluşturulacağının, katılımcıların deneyimleri doğrultusunda ortaya çıkarılması amacıyla, müdahale sonrası öğrenci ve öğretmenler ile görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Nicel analizler, deney grubu BDÖ son test puanları ile kontrol grubu son test puanları arasında, deney grubu lehine anlamlı farkın olduğunu ortaya koymaktadır. Deney ve kontrol gruplarının son test KAS puanları arasında, deney grubu lehine anlamlı fark tespit edilmiştir. Nitel bulgular, dijital teknolojiler ile zenginleştirilmiş materyallerin, “İnsan ve Çevre” ünitesine dair bütüncül bir kavramsal anlayışı ve bilgisayarca düşünme becerisini nasıl geliştirebileceklerini, öğrenme süreçlerinde dijital araçların rolü, öğrenme süreçlerinde adaptasyon ve öğrenme süreçlerinde ürün oluşturma temaları ile gözler önüne sermektedir. Bilgisayarca düşünmenin fen disipline entegre edildiği bir yaklaşımın, fen bilimlerinde kavram geliştirme ve bilgisayarca düşünme konusunda olumlu öğrenme çıktılarıyla sonuçlanabileceğini ortaya koymaktadır.
  • ÖgeAçık Erişim
    Fiziksel yetersizliği olan lise öğrencilerinin ve işverenlerin ihtiyaç ve beklentilerinin rehabilitasyon psikolojik danışmanlığı kapsamında ele alınması: Bir gömülü teori çalışması
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-06-22) Duru, Hazel; Gültekin, Filiz; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı/Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bilim Dalı.; 0000-0002-1669-6407
    Bu tez çalışmasının amacı rehabilitasyon psikolojik danışmanlığı kapsamında fiziksel yetersizliği olan öğrencilerin her bir gelişim alanına göre ihtiyaç ve beklentilerini, yaşadıkları sorunları, baş etme kaynaklarını, mesleki gelişimlerini derinlemesine keşfetmek ve yetersizliği olan bireyleri istihdam eden işverenlerin bu kapsamda görüşlerini alarak elde edilen verilere dayalı bir model geliştirmektir. Bu amaçtan hareketle nitel araştırma desenlerinden biri olan gömülü teori kullanılmıştır. Araştırma kapsamında katılımcıların belirlenmesinde amaçlı örnekleme yöntemlerinden benzeşik ve ölçüt örnekleme yöntemleri kullanılmış ve lise düzeyinde fiziksel yetersizliği olan 13 öğrenciyle ve 9 işverenle derinlemesine görüşmeler gerçekleştirilmiştir. Veriler yarı yapılandırılmış görüşmelerle toplanmış ve veri toplama sürecinde araştırmacı tarafından geliştirilen “Görüşme Formu” kullanılmıştır. Verilerin analiz edilmesinde “MAXQDA 20” nitel veri analizi programından faydalanılmıştır. Süreçte gömülü teorideki veri analizi süreçleri takip edilmiştir. Veriler açık, eksen ve seçici kodlamaya göre ele alınarak analiz edilmiş, çekirdek kategori, kategoriler ve alt kategoriler oluşturulmuştur. Araştırma sonucunda fiziksel yetersizliği olan bireyler ve işverenler açısından “yetersizliğe sahip olmak” kavramı çekirdek kategori olarak belirlenmiştir. Bu çekirdek kategoriye bağlı olarak hem fiziksel yetersizliği olan bireyler boyutunda hem de işverenler boyutunda kategoriler ve alt kategoriler oluşturulmuştur. Çalışma sonucuna göre lise dönemindeki 14-18yaş arasındaki yetersizliği olan lise öğrencileri güçlü yönlerini keşfetmeye, etkili baş etme becerilerini öğrenmeye, etkili rol modellere ve destekleyici ilişkilere sahip olmaya ihtiyaç duymakta; eğitsel ve mesleki alanda başarılı olma ve yetenekleri doğrultusunda, diğer insanlara yardım edebilecekleri bir işe yerleşme şeklinde önemli beklentilere sahipken romantik alanda beklentilere sahip değildir. Her iki grup içinde sonraki çalışmalarda yapılabilecek uygulamalar ve araştırmalar için öneriler sunulmuştur.
  • ÖgeAçık Erişim
    Sınıf öğretmeni adaylarına uygulanan Klinik Danışmanlık Modeli’nin paydaşlar açısından değerlendirilmesi: Fen bilimleri, matematik, Türkçe ve hayat bilgisi ders gözlemleri
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-06-19) Aras, Türkan Çakmak; Bulunuz, Nermin; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Matematik ve Fen Eğitimi Anabilim Dalı/Fen Bilgisi Eğitimi Bilim Dalı.; 0000-0002-0992-5902
    Öğretmenlik uygulaması dersi eğitim fakültesi son sınıfta öğrenim gören uygulama öğrencilerinin, öğrendikleri kuramsal bilgileri uygulama okullarında hayata geçirerek, uygulama öğretim elemanları ve uygulama öğretmenlerinden aldıkları dönütler doğrultusunda öğretmenlik becerilerini geliştirdikleri bir derstir. Ancak araştırmalar, bu derslerde uygulama öğrencilerinin ihtiyaç duydukları etkili, sistematik ve nesnel dönütleri diğer paydaşlardan nicelik ve nitelik anlamında alamadıklarını göstermektedir. Bu nedenle 2012-2015 yılları arasında Bursa Uludağ Üniversitesi’nde “Sınıf öğretmenliği yetiştirme programları için iyi öğretmenlik uygulamaları: Klinik Danışmanlık Modeli” adlı bir Türkiye Bilimsel Teknik ve Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) 1010 projesi yürütülmüştür. Bu araştırmada öğretmen yetiştirme modellerinden biri olan Klinik Danışmanlık Modeli (KDM) kullanılarak uygulama öğrencilerine, uygulama öğretim elemanı ve uygulama öğretmenlerinin etkin katılımı ile sistematik ve düzenli dönütler verilmiş ve böylece öğrencilerin fakülteden öğretmenlik mesleğine daha hazır biçimde mezun olmalarına çalışılmıştır. Bu tez çalışmasında, adı geçen projede KDM ile dönüt almış altı öğrencinin ders anlatım videoları ile dersler sonrası gerçekleştirilen son görüşme videoları analiz edilmiştir. Araştırmada uygulama öğrencilerine paydaşların verdiği dönütlerin mesleki performanslarını nasıl etkilediği ve modelin paydaşlar açısından değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Nitel araştırma yöntemlerinden “durum çalışması” kullanılmıştır. Veri toplama araçları olarak; uygulama öğrencilerinin dönem içinde anlattıkları derslere yönelik videolar, bu derslerin değerlendirildiği öğretmenlik uygulaması değerlendirme formları, dersler sonrası yapılan son görüşmelere ait videolar ve dönem sonunda tüm paydaşların katılımı ile yapılan bir genel değerlendirme toplantısı videosu kullanılmıştır. Tüm videolar transktript edilmiş ve betimsel olarak analiz edilmiştir. Araştırmada uygulama öğrencilerinin dönem boyunca anlattıkları derslerindeki mesleki performansları öğretmenlik uygulaması değerlendirme formuna uygun olarak karşılaştırılmıştır. Bulgular uygulama öğrencilerinin mesleki gelişimlerinde, formda yer alan konu ve alan bilgisi, öğrenme ve öğretme süreci, sınıf ve zaman yönetimi, iletişim becerileri alanlarında olumlu gelişme olduğunu göstermektedir. Ek olarak, son görüşmelerde verilen dönüt türleri ve sayıları karşılaştırıldığında, paydaşların süreç içinde öğrencilere daha fazla dolaylı dönüt verdikleri, uygulama öğrencilerinin son görüşmelerde konuşma sürelerinin arttığı ve dönem sonuna doğru son görüşmelerde daha fazla söz alarak öz değerlendirme yaptıkları tespit edilmiştir. Araştırmanın sonuçlarından hareketle, 2018 yılından beri ülkemizde YÖK (Yüksek Öğretim Kurumu) – MEB (Milli Eğitim Bakanlığı) işbirliği ile aktif olarak uygulanmakta olan KDM’nin, uygulama öğrencilerinin profesyonel gelişimlerine katkı sunmak adına, daha fazla sayıda eğitim fakültesinde uygulanması önerilmektedir.
  • ÖgeAçık Erişim
    Okulda yüz yüze yürütülen psikolojik danışma hizmeti ile uzaktan yürütülen psikolojik danışma hizmetinin ilişkisi: Çevrim içi psikolojik danışma tutumlarının düzenleyici rolü
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-06-09) Özkan, Mustafa; Yüksel, Asuman; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Enstitüsü/Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı/Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bilim Dalı.; 0000-0002-0308-5885
    Araştırmanın genel amacı psikolojik danışmanların okulda yüz yüze sundukları psikolojik danışma hizmetinin uzaktan yaptıkları psikolojik danışma hizmetiyle olan ilişkisinde çevrim içi psikolojik danışma tutumlarının ve bazı demografik özelliklerin düzenleyici etkisini ortaya koymaktır. Bu genel amaç doğrultusunda iki çalışma yapılmıştır. İlk çalışma Bursa'da görev yapan 420 okul psikolojik danışmanıyla yürütülmüştür. Psikolojik danışmanların yüz yüze ve uzaktan gerçekleştirdikleri psikolojik danışma etkinliklerinin sıklığını belirlemek amacıyla Psikolojik Danışma Etkinlik Derecelendirme Ölçeği (PDED) Türkçe kültürüne uyarlanmıştır. Bunun yanında okul psikolojik danışmanlarının çevrim içi psikolojik danışma tutumlarının belirlenebilmesi için Psikolojik Danışma Hizmetlerini Çevrim İçi Sunma Tutumu Ölçeği (PDHİÇET) geliştirilmiştir. Daha sonra 258 okul psikolojik danışmanıyla ikinci çalışma yapılmıştır. Çalışma 2 dahilinde okulda yüz yüze yürütülen psikolojik danışma hizmetinin uzaktan yürütülen psikolojik danışma hizmeti ile ilişkisine bakılmıştır. Ek olarak okulda yüz yüze yürütülen psikolojik danışma hizmetinin sıklığı ile uzaktan yürütülen psikolojik danışma hizmeti sıklığı arasındaki ilişkide sosyo-demografik özelliklerin ve çevrim içi psikolojik danışma tutumlarının düzenleyici etkisi incelenmiştir. Çalışma 1’de elde edilmiş bulgulara göre PDED ve PDHİÇET’in geçerli ve güvenilir ölçme araçları olduğu ortaya konulmuştur. Çalışma2 kapsamında ise okulda yüz yüze yürütülen psikolojik danışma hizmetinin uzaktan yürütülen psikolojik danışma hizmetini yordadığı anlaşılmıştır. Ayrıca yüz yüze yürütülen psikolojik danışma hizmeti ile uzaktan yürütülen psikolojik danışma hizmeti arasındaki ilişkide, okul türünün ve çevrim içi psikolojik danışma hizmeti sunma tutumlarının düzenleyici etkisi olduğu belirlenmiştir. Özel okullarda çalışma durumu ve olumlu çevrim içi psikolojik danışma tutumunun uzaktan psikolojik danışma hizmeti sunma sıklığını artırıcı (booster) etki gösterdiği ortaya konulmuştur. Bulgular basit grafikler aracılığı ile paylaşılmıştır. Elde edilmiş sonuçlar geçmiş araştırmalar ışığında tartışılmış, buna göre araştırmacılara, okul psikolojik danışmanlarına, velilere ve politika yapıcı, mevzuat düzenleyici devlet kurumlarına ve Millî Eğitim Bakanlığındaki ilgili çalışanlara önerilerde bulunulmuştur.