2020 Cilt 39 Sayı 2

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/20354

Browse

Now showing 1 - 8 of 8

Cinsiyete dayalı ücret farkları: Bir kantil regresyon uygulaması
(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020) Arabacı, Özer; Arabacı, Rabihan Yüksel; Bursa Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/Ekonometri Bölümü.; Bursa Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/Çalışma Ekonomisi Bölümü.
Erkek çalışanlar ile aynı eğitim seviyesine sahip ve aynı işi yapan kadın çalışanların erkek çalışanlara oranla daha düşük ücretler almaları olarak tanımlanan ücret ayırımcılığı literatürde “Beşeri Sermaye Teorisi” kapsamında açıklanmaktadır. Bu teori eğitim ile çalışanın verimliliğinin artacağını ve daha verimli çalışanların daha yüksek kazanç elde edeceğini ileri sürer. Bu anlamda, kadın çalışanların emek piyasasında yer aldığı sürenin, evlilik, analık gibi nedenlerle kesintiye uğraması, eğitim yatırımlarından kadınların sağladığı getirinin daha düşük olmasına neden olmaktadır. Bu çalışmada 2018 yılı TÜİK Hanehalkı İşgücü Anketi veri setinden, TMSS kod düzenine göre 12, 22, 31 ve 44 kodlu alt ana gruba dahil meslek grupları için İnsan Sermayesi ücret denklemi Kantil Regresyon modeli kullanılarak tahmin edilmiştir. Profesyonellik ve nitelik düzeyi daha düşük olan meslekler için, ücret dağılımları dikkate alındığında, cinsiyet, eğitim ve deneyim değişkenlerinin etkilerinin düzenli olarak daha yüksek olduğu ve farklılığın istatistiksel olarak anlamlı olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Öte yandan, profesyonellik ve nitelik düzeyi daha yüksek olan meslekler için ise, cinsiyet, eğitim ve deneyim değişkenlerinden ortaya çıkan etkilerin ortadan kalkmadığı fakat ücret dağılımları dikkate alındığında, düşük ve yüksek ücret geliri gruplarında bu değişkenlerden kaynaklanan etkilerin istatistiksel olarak anlamlı derecede bir farklılığa yol açmadığı görülmüştür.
The effects of covid-19 crisis on energy markets of the world and Turkey
(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020) Kavaz, İsmail
The Covid-19 pandemic has deeply affected many areas of life. Energy markets are one of the sectors that mostly suffer from this process. These markets faced serious shocks as a result of negative reflections of the Covid-19 epidemic. The decline in global oil demand in this period brought along a sharp decrease in prices in a very short time. During the pandemic period, the stagnation in economic activities caused a decline in electricity consumption as in the oil. In brief, many countries had to change their demand patterns on energy resources during the epidemic period. On the other hand, Turkey has experienced this process more positively compared to many countries. As being dependent on external suppliers in petroleum products, Turkey purchased the cheap oil from the market and stored this energy sources when the prices were low. Therefore, a significant advantage has been provided in terms of reducing the energy bill of the country. In addition, in the period of the epidemic spread around Europe and an important decrease to be seen in the electricity consumption of countries in here, Turkey has shown a good performance. The electricity consumption amount that is parallel with the increase in economic activities has indicated that industrial and commercial operations did not slowdown in Turkey as much as the European countries during the epidemic period. This study evaluates the developments in energy markets in the world and Turkey by discussing how the epidemic started to show its negative effects. In this sense, the study aims to analyze the energy markets in terms of consumption-price movements and develop policy recommendations for the post-crisis period.
Türk havayolu sektöründe rakip firmalar arasındaki rekabetçi işbirliği ilişkileri
(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020) Sönmez, Rukiye; Eroğlu, Umut
Bu araştırma havayolu sektöründe faaliyet gösteren firmaların rakipleriyle oluşturdukları işbirliklerine odaklanmaktadır. Bir firma aynı sektörde bulunan diğer firmalarla rekabetçi avantajı elde etmek için işbirliği oluşturmaktadır. Ancak rakip olmalarından dolayı bu amaçlarına ulaşmaları genellikle mümkün olmamaktadır. Bu nedenle araştırma firmaların rakipleriyle olan işbirliklerinin belirlenmesini, bu ilişkilerin daha iyi anlaşılmasını ve böylelikle rakipler arasındaki etkileşimin açıklanmasını amaçlamaktadır. Örneklem olarak Türkiye havayolu sektöründe faaliyet gösteren firmalar seçilmiştir. Araştırma sonucunda rakiplerle gerçekleştirilen işbirliklerinde, firmalar daha dikkatli hareket ederek belirli bir pazara ya da coğrafi alana yöneldiği görülmektedir. Ayrıca sektördeki işbirliği ilişkilerinde, firmaların birbirlerinin rekabetçi alanına girmemesi için genellikle yabancı firmalarla işbirliği tercih edilmekte ve işbirliğinin yoğun olduğu anlaşmalarda pazar örtüşümü azaltılarak rekabetçi baskı hafifletilmeye çalışılmaktadır.
Evrensel bir nizam anlayışından yerel-kültürel siyasal kimlik kodlarıyla dava söyleminin kurucu, inşa edici ve örgütleyici misyonu
(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020) Doğanay, Taylan Can
Söylem bağlamında dava; ferdi veya içtimai, bir Müslüman’ın siyasal ve/veya toplumsal nesnel ilişkilerini kuran, davranışsal ve düşünsel eylemlerini belirleyen geleneksel bir imgedir. Bu yönüyle dava Müslümanlar arasında bir bilinç durumunu ifade etmektedir. Saikleri ile ifade edilmek istenilen de bu imgeyi pekiştiren Müslüman toplumların tecrübelerine dayalı çok boyutlu tepkiler veya diğer bir ifadeyle olgulardır. Saikleri bağlamında dava söyleminin irdelenmesi ve açıklanması ikiye ayrılmaktadır. Klasik dönem dava söyleminin saikleri 19. ve 20. Yüzyıllarda yaşanan süreçlerin öncesini kapsamaktayken; modern dönem dava söyleminin saikleri ise bu yüzyıllar sonrasını kapsamaktadır. Dava söyleminin 20. Yüzyıldan itibaren uğradığı bu kırılma bağlamında dava söyleminin saikleri üç temel kategoriye ayrılabilmektedir. “İslami diriliş”, “İslami uyanış” ve “İslami örgütleniş” kavramları dava söyleminin saikleri olarak modern dönemde siyasal ve toplumsal hareketlerin müteakip periyotlarını açıklamaya imkân vermektedir.
Siparişe dayalı üretim sisteminden sürekli üretim sistemine geçişin sürdürülebilir maliyet azaltımına etkisi: Küçük ölçekli üretim işletmesinde bir uygulama
(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020) Meriç, Engin
Günümüzde üretim teknolojilerindeki hızlı gelişmeler ve rekabetin uluslararası bir nitelik kazanması sonucu, işletmelerde ürünlerini daha düşük maliyetlerle, daha yüksek kalitede ve hızlı bir şekilde pazara sunma zorunluluğunu yaratmıştır. Bu bağlamda, maliyetlerin hesaplanma, kontrol edilme ve yönetimine duyulan ihtiyaç daha fazla olmaktadır. Bu noktada işletmelerin rekabet seviyelerini koruyabilmelerinde üretilen ürünlere ait birim maliyetlerini gerçekçi bir biçimde bilmeleri, denetimi ve azaltma çalışmalarının yapılması kaçınılmaz olmaktadır. Yapılan çalışmanın amacı, birim maliyetlerin sağlıklı bir şekilde hesaplanması ve düşürülmesidir. Bu bağlamda çalışmada, Küçük ve Orta Büyüklükteki işletmelerde (KOBİ) sürekli üretim sistemi ve üretim faaliyetlerinde zaman etütlü günlük iş emri formu oluşturularak personel bazlı verimliliğin artışı ile sürdürülebilir maliyet azaltımına katkı sağlanması amaçlanmıştır. Maliyetlerin sağlıklı bir biçimde tespiti ve atıl kapasitenin belirlenmesinde ise Sürece Dayalı Faaliyet Tabanlı Maliyetleme (SDFTM) yöntemi uygulanmıştır. Yapılan çalışmada elde edilen sonuçlara göre, uygulanan sistemin verimlilik artışı ve sürdürülebilir maliyet azaltımında etkili bir yöntem olduğu değerlendirilebilir. Bu da doğrudan verimliliğe ve maliyet azaltımlarına ait kontrolleri güçlendirecek bir yaklaşım olması açısından önemlidir
Hava seyrüsefer kuruluşlarında toplam kalite yönetiminin öz benlik değerlemesi üzerine etkisi
(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020) Akkanat, Fatih; Bursa Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü/İşletme Anabilim Dalı.
Toplam kalite yönetimi; kalitenin sadece kalite kontrol ile sınırlandırılmasından ziyade örgütün tümüne harmonik bir biçimde yayılması üzerine temellenmiş bir kavramdır. Japonya’da ortaya çıkmış olmasına rağmen zamanla geçirdiği evrimlerle halihazırda küresel anlamda kendisine yer bulmuştur. Öz benlik değerlemesi (core self evaluation) kavramı ise bireyin kendisini öz değerlemesi üzerine temellenmektedir. Diğer taraftan hem seyrüsefer kuruluşlarındaki kalite yönetim sistemleri hem de hava trafik kontrolörlerinin öz değerlendirmelerinin öneminden dolayı toplam kalite yönetimi ve öz benlik değerlemesi kavramlarının hava seyrüsefer kuruluşları için önem arz ettiği düşünülmektedir. Her bir bireyi kalite yönetim sistemine katmayı ve değer haline getirmeyi esas alan toplam kalite yönetiminin öz benlik değerlemesi üzerine olumlu yönde anlamlı etkisi olduğu düşüncesinden hareket eden bu çalışma, TKY’nin öz benlik değerlemesi üzerine etkisini hava seyrüsefer kuruluşları bağlamında araştırmaktadır. Toplam kalite yönetimi ve öz benlik değerlemesi ölçekleri ile anket uygulanmıştır. 322 adet hava trafik kontrolörü çalışmaya katılmıştır. Araştırma neticesinde; toplam kalite yönetiminin öz benlik değerlemesi üzerinde olumlu yönde etkisi olduğu tespit edilmiştir.
Kredi temerrüt swapları ve gelişmekte olan ülkeler üzerine karşılaştırmalı bir analiz
(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020) Dural, Fatma; Sarıoğlu, Serra Eren
Kredi türevleri dayanak varlıktan kaynaklanan kredi riskini karsı tarafa aktarmak için tasarlanmış finansal enstrümanlardır. Kredi türevlerinin en basit hali kredi temerrüt swap sözleşmeleridir. Bu çalışmanın amacı gelişmekte olan ülkelerin kredi temerrüt swap primlerini etkileyen faktörlerin araştırılmasıdır. Çalışmada 2005-2016 yılları arasındaki çeyrek dönem Dış borç/GSYİH, Uluslararası rezerv/GSYİH, Reel efektif kur göstergelerinin primler üzerindeki etkisi heterojen panel veri yöntemiyle incelenmiştir. Çalışmada öncelikli olarak homojenlik, yatay kesit bağımlılığı ve birim kök testleri gibi öncül testler yapıldıktan sonra genişletilmiş ortalama grup tahmincisi yöntemi kullanılarak cari dönem analiz edilmiştir. Daha sonra ise Gengenbach, Urbain ve Westerlund panel eşbütünleşme testi, Pedroni DOLSMG ve Dumitrescu ve Hurlin nedensellik testi ile uzun dönem ilişkiler incelenmiştir. Çalışma sonuçlarına göre kriz kukla değişkeni ve dış borçlar ile kredi temerrüt swap primleri arasında pozitif ve anlamlı bir ilişki bulunurken, reel kur ve rezervler ile kredi temerrüt swap primleri arasında negatif ve anlamlı bir ilişki bulgulanmıştır. Uzun dönem ilişki tahmininde ise rezerv anlamsız bulgulanmıştır.
Talent management and career planning alignment: A model from an automotive factory
(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020) Erbaş, Daisy Gülçin; Demir, Betül; Çiftçioğlu, Başak Aydem; Bursa Uludağ Üniversitesi/İşletme Bölümü.
In today's business world, businesses realized that qualified human resources are key factors for the survival and competitiveness of organizations. For this reason, organizations started to focus on career planning and talent management activities in order to ensure the continuity of qualified human resources in the institutions and to benefit from talented employees’ qualifications to get the highest efficiency. This study focused on career planning and talent management in human resources management in an international company which operates in the automative supplier industry. Based on the theories in the literature, researchers aimed to find out effectiveness of talent management concept application for an international automotive company. The purpose of this study was to analyze the talent management process in the selected automotive company and to determine whether or not apply talent management concept. This research also aimed to find gap in the application of talent management application. The investigators collected the data by interviews with management who were in charge of application of talent management process. Based on this study’s findings various improvement suggestions were made in the points that should be developed in order to get more efficiency from talent management in career planning process.

Browse

Browsing by Issue Date