2013 Cilt 32 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/17734
Browse
Browsing by Title
Now showing 1 - 10 of 10
- Results Per Page
- Sort Options
Item AB ülkeleri’nde bütünleşik entropi ağırlık-topsıs yöntemiyle ar-ge performansının ölçülmesi(Uludağ Üniversitesi, 2013) Çakır, Süleyman; Perçin, SelçukBir ülkenin bilimsel ve teknolojik yönden ilerlemesi için oldukça kritik önemde olan Araştırma-Geliştirme (Ar-Ge) yatırımlarına önem vermesi gerekir. Ancak yapılan yatırımların ülkenin gelişme sürecine katkısı istenilen düzeyde gerçekleşmeyebilir. Bu nedenle, Ar-Ge yatırımı yapan organizasyonlarda düzenli olarak performans ölçümü ve değerlemesi yapılmalıdır. Literatür incelemesi sonucunda Ar-Ge organizasyonlarının performans ölçümünde çok kriterli karar verme (ÇKKV) tekniklerinin kullanıldığı çalışma sayısının oldukça yetersiz olduğu görülmektedir. Bunun yanında ulusal düzeyde ülkelerin Ar-Ge performanslarının karşılaştırıldığı çalışma sayısı yok denecek kadar azdır. Literatürdeki eksikliği gidermek amacıyla bu çalışmada Avrupa Birliği (AB) üyesi 27 ülke ile AB’ye aday altı ülkenin Ar-Ge performanslarının ölçümü yapılmıştır. Bu amaçla iki aşamalı bütünleşik bir ÇKKV yaklaşımı önerilmiştir. Dolayısıyla çalışmanın temel amacı, Ar-Ge organizasyonlarının performans ölçümünde bütünleşik Entropi Ağırlık TOPSIS yönteminin nasıl birlikte kullanılabileceğini açıklamaktır. Uygulama sonucunda Almanya en iyi Ar-Ge performansı gösteren ülke olurken, çalışmada kullanılan bütünleşik Entropi Ağırlık-TOPSIS yönteminin performans ölçümünde uygulanabilir, pratik bir yöntem olduğu ve tutarlı sonuçlar verdiği ortaya konulmuştur.Item Çalışanların cinsiyetine göre örgütsel stresten etkilenme düzeyleri: TBMM Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü çalışanları üzerinde bir araştırma(Uludağ Üniversitesi, 2013) Özen, Hasan ÖzgürOrganizasyonlar yoğun rekabet ortamında, aşırı stresin yol açtığı olumsuz sonuçlar sebebiyle maddi manevi büyük bedeller ödemektedirler. Organizasyonlar, çalışanların verimlilik ve potansiyelleri üzerinde baskı oluşturan olumsuz stresi ortadan kaldırmak adına çalışmalar yapmak zorundadırlar. Yapılan bu araştırmada, örgütsel stresin çalışanların cinsiyetine göre etkileri incelenmiştir. TBMM Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü çalışanları üzerinde yapılan araştırmada, Vos-D Örgütsel Stres Ölçüm Anketi dağıtılmak suretiyle toplanan veriler değerlendirilmiştir. Araştırma verileri, 14 stres faktörü esasında değerlendirilmiştir. Araştırmada T Testi uygulanmıştır. Araştırma sonucunda, Çalışma grubunda yer alan personelin puanları cinsiyetlerine göre incelendiğinde; kadın personelin, iş yerinden ayrılamama, işle ilgili karar sürecine katılamama, işin gerekliliğine inanmada eksiklik, gelecek belirsizliği, iş doyumunda eksiklik, iş konusunda kaygılanma, psikolojik yakınmalar, sağlık yakınmaları, şef destek eksikliği ve iş arkadaşlarından destek eksikliği boyutlarında ölçek skor puan ortalamasının erkeklere oranla daha yüksek olduğu görülmektedir.Item Demokrat Parti (DP) ile Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP)’nin ekonomi politikaları açısından karşılaştırılması(Uludağ Üniversitesi, 2013) Özdemir, HakanBu çalışmada Türkiye’de üç dönem art arda iktidara gelen DP ile AKP’nin ekonomi politikaları açısından karşılaştırılması amaçlanmıştır. Bu amaçla her iki partinin siyasi tarihi ele alındıktan sonra, partilerin ekonomi politikaları incelenmiş ve DP ile AKP ekonomi politikaları açısından karşılaştırılmıştır. Elde edilen sonuçlar, her iki partinin ekonomide liberalleşmeye önem verdiğini, ancak DP döneminde devletin ekonomi içindeki payının arttığını, AKP döneminde ise azaldığını; her iki parti döneminde Gayri Safi Milli Hasıla (GSMH)’nın, işsizliğin ve dış borcun arttığını göstermektedir. Ayrıca DP döneminde yabancı sermayenin kısmen, AKP döneminde ise sürekli artış göstermiş olduğu; DP döneminde Anadolu sermayesinin şekillenmeye, AKP döneminde ise büyümeye başladığı sonucuna erişilmiştir.Item Diyarbakır’da faaliyet gösteren kobi’lerin finansman sorunu çözümünde kredi garanti fonu(Uludağ Üniversitesi, 2013) Gök, Remzi; Uçar, MustafaKüçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ’ler), ülke ekonomisinin gelişmesinde büyük öneme sahiptir. Milli gelir ve istihdamın artırılmasında büyük paya sahip olan bu işletmeler, en önemli finansman kaynaklarından biri olan banka kredilerine ulaşmada büyük engellerle karşılaşmaktadırlar. Bu engellerden en önemlisi teminat yetersizliğidir. KOBİ’lerin teminat sorunlarını çözmek amacıyla 1991 yılında kurulan Kredi Garanti Fonu İşletme ve Araştırma Anonim Şirketi (KGF), ilk kredisini verdiği Temmuz 1994 yılından beri faaliyet göstermektedir. Bu çalışmada, Diyarbakır ili merkez ilçelerinde faaliyet gösteren KOBİ’lerin finansman sorunu çözümünde ne tür finansman tekniklerini kullandıklarını incelemek ve firmaların KGF’den yararlanıp yararlanmadıklarını tespit etmek amaçlanmıştır. Araştırma kapsamında 75 KOBİ’den elde edilen verilerin SPSS 18.0 ile analizi sonucunda, çoğu firmanın başvurduğu özkaynak dışı finansman kaynaklarından KGF kefaleti kullanımının düşük olduğu, başvuran 9 firmadan sadece 6’sının fon kefaletinden faydalanabildiği görülmüştür. Ayrıca yapılan korelasyon analizinde finansman sorunu varlığı ile işletme faaliyet süresi, finansal planlama ve Fon’a başvuru yapma durumu arasında herhangi bir ilişkinin bulunmadığı; finansal planlama yapma ve yıllık ciro arasında ise negatif yönlü anlamlı ilişki bulunduğu ortaya çıkmıştır.Item Finansal kırılganlık endeksi (TÜRKİYE 1989-2011) ve yorumlar(Uludağ Üniversitesi, 2013) Çakmak, UmutMakalenin amacı, Finansal Kırılganlık Endeksi (FKE) yardımıyla 1989- 2011 arasında Türkiye ekonomisinin temel makro ekonomik göstergelerindeki değişim ve bu değişimin sonuçlarının analiz edilmesidir. Bu bağlamda Türkiye ekonomisi için 8 makro ekonomik temel değişken seçilerek, bir FKE türetilmiştir. Bu sekiz değişken şunlardır: (1) Cari İşlemler Dengesi/GSMH; (2) Reel Kur Endeksi, (3) İthalat/İhracat (4) Kısa Vadeli dış borç/ TCMB döviz Rezervleri; (5) Konsolide Bütçe Dengesi/GSMH; (6) İMKB 100 endeksinin yıllık artış oranı(7) Kısa-vadeli Dış Borç/Orta ve Uzun-vadeli Dış Borç; (8)Kamu Net Borç Stoku/GSMH. Finansal kırılganlığın arttığını gösteren “eşik değer” 0.40 olarak bulunmuş ve bu eşik değerin hem 1994 hem de 2001 krizlerini önceden tahmin etme yetisi olduğu gözlenmiştir. Endeks değeri; 1992 ve 1999 yıl-sonu itibariyle düşükken (sırasıyla - 0,06 ve 0,25), 1993 yıl-sonunda 0.98; 2000’de ise 0.90 değerine ulaşarak, ekonomide kırılganlığın artığına dair çok güçlü sinyaller üretmiştir. Buna karşın endeks değeri, finansal kırılganlığın artığını gösteren eşik değere 2001 krizinden sonra hiç ulaşamamış; 2008-2009 krizini öngören bir sinyal üretmemiştir. Ama bu da, 2008-2009 krizinin yurtiçi değil yurt-dışı kaynaklı olduğu göz önüne alınırsa, olması gerektiği gibidir.Item Marka kaçınması: Beyaz eşya markalarına yönelik kalitatif bir uygulama(Uludağ Üniversitesi, 2013) Ventura, KetiÇalışmanın amacı, çeşitli marka seçeneklerinin yer aldığı beyaz eşya sektöründe marka kaçınmasına neden olan faktörleri belirlemek ve marka kaçınmasının sınırlarını ortaya koymaktır. Bu doğrultuda, Türkiye Araştırmalar Derneği (TÜAD) tarafından oluşturulan Türkiye Hanehalkı Sosyal ve Ekonomik Statü (SES) 2012 gelir gruplaması temel alınarak oluşturulan 5 odak grup çalışması yapılmıştır. Her odak grupta, farklı gelir gruplarından, ortalama 7 kişi yer almıştır. Gelir gruplarının temel alınarak odak grupların oluşturulmasının nedeni, beyaz eşya sektöründeki büyümeyi etkileyen en önemli faktörlerden birinin gelir seviyesinde beklenen artış olmasıdır. Çalışmanın sonunda literatürde ortaya konmuş marka kaçınmasına neden olan faktörlerin çoğunun, beyaz eşya kullanıcıları tarafından da dile getirildiği saptanmıştır. Bu faktörlerin dışında, diğer çalışmalardan farklı olarak, bu çalışmada tüketicilerin beyaz eşya markalarından kaçınmalarına neden olan en önemli faktörlerden birinin “bayi/distribütör kaçınması” boyutu olduğu ortaya konmuştur. Sonuç bölümünde, marka kaçınması faktörleri değerlendirilmiş, sektöre ve gelecek çalışmalara yönelik öneriler geliştirilmiştir.Item Trade effects of Turkey’s antidumping duties(Uludağ Üniversitesi, 2013) Avşar, VeyselTurkey has become the heaviest antidumping user in its region. In this study, we document the impact of Turkey’s antidumping duties on the import flows of countries that are subject to and not subject to antidumping investigations. Our findings based on Arellano-Bond GMM modeling suggest that antidumping duties decrease imports of targeted countries (trade destruction) but increase imports of the non-targeted countries (trade diversion). Although trade diversion occurs, its effect is not big enough to eliminate the protective effect of antidumping duties. Therefore, Turkey’s antidumping practice is effective both in restricting dumped imports and in protecting the domestic industry.Item Türkiye'de bütünleşik kıyı yönetiminin aktörleri, rolleri ve sorumlulukları(Uludağ Üniversitesi, 2013) Yontar, İbrahim Güray; Yılmaz, FeriştahBütünleşik Kıyı Yönetiminde yer alması muhtemel aktörler ve sorumlulukları Türk mevzuatının ayrıntılı incelenmesi suretiyle ortaya konulmuştur. Çalışmada, 2011 yılında Bakanlıkların yeniden görev alanlarının düzenlenmesi sonucu ortaya çıkan yeni durum ve değişiklikler, kıyı yönetiminde yer alan tüm bakanlıkların ve birimlerinin rol ve sorumlulukları çerçevesinde ve ilgili hukuki düzenlemeler incelenerek analiz edilmiştir. Mevzuattaki dağınıklığın net bir şekilde görülmesini sağlayan ve tüm bakanlıkların kıyı yönetimiyle ilgili sorumluluklarını ortaya koyan detaylı bir tablo hazırlanmıştır. Bunun yanı sıra katılımın bütünleşik kıyı yönetiminin temel bir unsuru olması gerektiğinden hareketle kamu kurumlarının ve sivil toplum kuruluşlarının bir yönetişim modeli içinde hareket etmesinin önemine değinilmiştir.Item A virtual organization model for international lcl transportation(Uludağ Üniversitesi, 2013) Altuntaş, Ceren; Kurgun, Osman AvsarThe main purpose of this paper is to propose a virtual organization (VO) model that will serve for demand and supply match in less than a container load (LCL) transportation market. This VO will act as an e-4PL that coordinates 3PLs who offer LCL services on electronic platform and serve as an electronic marketplace where shippers of LCL cargo and suppliers of LCL services will meet. The model has been constructed through the examination of LCL transportation processes and through the analysis of global examples. The paper combines virtual organization literature with LCL transportation literature and provides a suggestion for the better utilization of the LCL transportation market. The proposed model provides an example for future initatives in the establishment of similar virtual organizations and serves as a solution to the cargo-container matching problem for practitoners in the LCL markets.Item Yaşam kalitesi ekseninde şekillenen alternatif bir kentsel yaşam modeli: Yavaş kentleşme hareketi(Uludağ Üniversitesi, 2013) Tosun, Elif Karakurt; Sosyal Bilimler Meslek YüksekokuluKüreselleşme ve tüketim toplumu mantığının yarattığı aynılaşma sürecine ve yerel kimliğin törpülenerek üst bir potada eritilmesine, dolayısıyla homojenleşme olgusuna karşı çıkan “yavaş hareketi”, uluslararası düzlemde büyük bir ilgi görmektedir. Fast – food tarzı beslenmeye bir tepki olarak ortaya çıkan yavaş hareketi, bugün kentleşme literatüründe “yavaş kentleşme” olarak tanımlanan bir modelin temelini oluşturmaktadır. Yavaş Kentler Birliği, küreselleşmenin yarattığı homojen mekânlardan biri olmak istemeyen, yerel kimliğini ve özelliklerini muhafaza ederek dünya sahnesinde yer almak isteyen kentlerin katıldığı uluslararası bir birliktir. Yavaş kentleşme felsefesi; içinde bulunulan an’ı yaşamaya vurgu yaparak sakin - huzurlu bir gündelik yaşantıyı destekler; sağlıklı, temiz ve yerel ürünlerden hazırlanan geleneksel yemek kültürünün devamlılığı hedefler ve yöre sakinleri arasındaki ilişkinin geliştirilmesini prensip olarak kabul eder. Yavaş kentleşme hareketinin dayandığı bu ilkeler ise, o yerleşim yerinde yaşayan bireylerin yaşam kalitelerinin yükseltilmesini ve bunun korunmasını olumlu yönde etkilemektedir. Bu nedenle yavaş kentleşme hareketi ile kentsel yaşam kalitesi arasında güçlü bir ilişki bulunmaktadır.