2019 Cilt 24 Sayı 2
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/12570
Browse
Browsing by Rights "info:eu-repo/semantics/openAccess"
Now showing 1 - 20 of 54
- Results Per Page
- Sort Options
Item %100 akrilik, pes/akrilik ve pamuk/akrilik karışımlı dokuma kumaşların boncuklanma özelliklerinin incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-04-05) Yavaşcaoğlu, Arzu; Eren, Recep; Süle, Gülcan; Bursa Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Tekstil Mühendisliği Bölümü.Bu çalışmada %100 akrilik, poliester (PES)/akrilik ve pamuk/akrilik karışımlı dokuma kumaşların boncuklanma özellikleri incelenmiş, kontrollü olarak üretilen deneysel kumaşlarda pamuk ve poliester ipliklerin akrilik iplikler ile birlikte kullanılmasının, atkı sıklığının, örgü tipinin ve atkı iplik numarasının kumaşların boncuklanma özelliklerine etkisi araştırılmış ve istatistiksel olarak değerlendirilmiştir. Çalışma sonucunda %100 akrilik, poliester/akrilik ve pamuk/akrilik karışımlı dokuma kumaşlarda atkı sıklığının boncuklanma oluşumuna istatistiksel olarak etkisinin olmadığı, örgü tipinin boncuklanmaya etkisinin olduğu en fazla boncuklanmanın saten örgülü kumaşlarda en az boncuklanmanın ise bezayağı örgülü kumaşlarda oluştuğu tespit edilmiştir. En az boncuklanmanın pamuk atkılı kumaşlarda, en fazla boncuklanmanın ise poliester atkılı kumaşlarda oluştuğu, atkı tipinin boncuklanmaya istatistiksel olarak etkisi olduğu görülmüştür. Akrilik ve pamuk/akrilik kumaşlarda atkı iplik numarasının boncuklanmaya istatistiksel olarak etkisi bulunmamıştır.Item 1940 NM fiber lazer kaynağının karaciğer dokusundaki ısıl hasarının yapay sinir ağları ile tahmini(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-08-05) Yıldız, FikretBu çalışmada Yapay Sinir Ağları (YSA) yöntemi kullanılarak 1940 nm dalgaboyuna sahip lazer kaynağının karaciğer dokusu üzerinde oluşturduğu ısıl hasarların güç ve uygulama süreleri ile arasındaki ilişkisi incelenmiştir. Farklı güç değerlerine sahip lazer kaynağı koagülasyon ve karbonizasyon gözlenene kadar dokuya farklı sürelerde uygulanmıştır. Buna bağlı olarak radyal ve düşey yönde oluşan ısıl hasarlar deneysel olarak ölçülmüş ve kayıt altına alınmıştır. Bu kayıtların %70‟i Matlab ortamında geliştirilen YSA modellerini eğitmek için kullanılmıştır. Lazer gücü ve uygulama süreleri model için giriş verileri, koagülasyon/karbonizasyon oluşma durumu ve oluşan ısıl hasarlar ise (çap, derinlik) modelin çıkış değerleri olarak kabul edilmiştir. Giriş verileri kullanılarak beş farklı öğrenme (LM, GDA, GDX, CGP ve BFG) algoritmasının en küçük kareler değeri (MSE) hesaplanmıştır ve karşılaştırılmıştır. Gizli katmanında 14 tane nörona sahip GDX, 2-14-3 yapısı, en iyi MSE (7,58E-2) sonucunu vermiştir ve eğitimde kullanılmayan veriler ile bu algoritmanın tahmin etme performansını test etmek için kullanılmıştır. Geliştirilen modelin ne kadar iyi çalıştığını anlamak için YSA tarafından tahmin edilen sonuçlar, deneysel sonuçlar ile karşılaştırılmıştır. Minimum %2,7 ve % 3,6 hata oranı ile dokuda oluşan ısıl çap ve derinliklerinin tahmin edilebileceği gösterilmiştir. Bu sonuçlara göre, medikal uygulamalarda YSA yönteminin lazere yardımcı bir araç olarak kullanılması, çevre dokuların korunarak istenilen hedef bölgenin daha kontrollü ve daha yüksek doğrulukla tedavisini mümkün kılabilir.Item 3D sekizgen frekans seçici yüzey tasarımı ve analizi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-05-23) Teşneli, Ahmet Yahya; Teşneli, Nigar Berna; Nişancı, Muhammet Hilmi; Angun, MustafaKablosuz haberleşme, mikrodalga ve radar sistemleri alanlarında sıklıkla kullanılmakta olan frekans seçici yüzeyler (FSY) yaygın olarak iki boyutlu (2D) düzlemsel yapılar olarak tasarlanmaktadır. Bu çalışmada X bandı merkez frekansı olan 10 GHz için sekizgen biçimli iletken halka içeren daha esnek özelliklere sahip yeni bir üç boyutlu (3D) FSY önerilmektedir. İletken yüksekliği değişiminin etkisi incelenmekte ve 3D FSY için birim hücre parametrelerinin analizi yapılarak sonuçlar tartışılmaktadır. Analizler elektromanyetik simülasyon programı Computer Simulation Technology (CST) ile gerçekleştirilmiştir. Tasarlanan 3D FSY’nin birim hücresinde yer alan sekizgen biçimli iletken halkanın yüksekliğinin artmasıyla yapının X bandında periyodik olarak bant durduran ve bant geçiren filtre karakteristiği sergilediği görülmüştür. Parametre analizleri iletken yüksekliği dışındaki birim hücre parametrelerindeki değer artışlarının rezonans frekansını düşürdüğünü ortaya koymuştur. TE modunda dalganın geliş açısının artması ile rezonans frekansı artmakta ve bant genişliği azalmaktadır. TM modunda ise frekans tepkisi kararlıdır ve geliş açısının artmasıyla bant genişliği artmaktadır.Item Araç bagaj hacminin hesaplanması için bir algoritma geliştirilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-07-22) Demir, İbrahim Halil; Kaya, Necmettin; Bursa Uludağ Üniversitesi/Fen Bilimleri Enstitüsü/Makine Mühendisliği Anabilim Dalı.; Bursa Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Makine Mühendisliği Bölümü.Bu makalede, binek ve ticari araçların bagaj hacimlerinin uluslararası standartlara göre hesaplanabilmesi için bilgisayar destekli tasarım (CAD) yazılımı içerisinde çalışan bir yerleşim algoritması geliştirilmiş, algoritma kodlanarak örnek modeller üzerinde uygulanmıştır. Dış yüzeyleri ve iç yüzeyleri verilen bagaj geometrik modeli üzerinde, ISO 3832 ve DIN 70020 standartlarında yer alan yöntem referans alınarak bagaj içine konulan hacimsel blokların dik yerleşim düzenlerine göre dizilmesi geliştirilen algoritma ile gerçekleştirilmiş, maksimum sayıda bloğun sığdığı durum bagaj hacmi olarak belirlenmiştir. Bu sayede, yeni araç tasarım sürecinde zaman ve maliyet açısından önemli kazanımlar söz konusu olacak, mevcut durumda fiziksel ortamda manuel olarak yapılan ve zaman alan testler, araç tasarım sürecinde CAD ortamında daha kısa sürede gerçekleştirilebilecektir.Item Arıtma çamurlarının tarımsal amaçlı kullanımı: Topraktaki azot proseslerinde meydana gelen değişimler(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-05-31) Demir, Esra; Topaç, Fatma Olcay; Bursa Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Çevre Mühendisliği Bölümü.Atık su arıtma tesislerinin işletilmesi sırasında bir yan ürün olarak açığa çıkan arıtma çamurlarının uygun arıtma proseslerinden geçirilerek insan sağlığı ve çevreye herhangi bir olumsuz etkisi olmaksızın bertaraf edilmeleri gerekmektedir. Uygun özelliğe sahip arıtma çamurlarının tarımsal amaçlı kullanılması tarımsal üretimde verimliliği arttıran bir bertaraf yöntemidir. Bu çalışmada süt endüstrisi atık su arıtma tesisinden temin edilen ve yaklaşık %6 oranında katı madde içeren çürütülmüş çamur örneğinin topraktaki azot prosesleri açısından tarımsal amaçlı kullanım potansiyelinin tespit edilmesi amaçlanmıştır. Bu doğrultuda 50 ton/ha, 100 ton/ha ve 200 ton/ha dozlarında çürütülmüş çamur uygulanan toprak örnekleri 45 gün boyunca 28°C’de karanlıkta inkübe edilmiştir. Belirli periyotlarla alınan toprak örneklerinde toplam azot, amonyum azotu, nitrat azotu konsantrasyonları ile birlikte toprak kalitesini belirlemede yaygın olarak kullanılan üreaz aktivitesi, arginin amonifikasyon hızı ve nitrifikasyon potansiyeli değerleri takip edilmiştir. Elde edilen veriler çürütülmüş çamur dozunun artması ile birlikte toprak örneklerinin toplam azot, amonyum azotu ve nitrat azotu konsantrasyonlarının arttığını göstermiştir. Ayrıca üreaz aktivitesi, arginin amonifikasyon hızı ve nitrifikasyon potansiyeli değerlerinin benzer bir eğilimde olduğu belirlenmiştir. Farklı dozlarda çürütülmüş çamur uygulanan toprak örneklerinde amonifikasyon prosesinin nitrifikasyon prosesine göre daha baskın olduğu tespit edilmiştir. Süt ürünleri endüstrisinden temin edilen ve yaklaşık %6 oranında katı madde içeren çürütülmüş çamurun Mekanik Ayırma, Biyokurutma ve Biyometanizasyon Tesisleri ile Fermente Ürün Yönetimi Tebliği’ndeki diğer şartları yerine getirmek kaydı ile azot prosesleri bakımından tarımsal verimliliği arttırmak için kullanılan azotlu gübrelere alternatif olarak değerlendirilebileceği sonucuna varılmıştır.Item Asymptotic evaluation of scattering of inhomogeneous plane waves by a perfectly electric conducting half plane(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-04-26) Kara, MustafaIn the present study, reflected and diffracted fields of an inhomogeneous plane wave obliquely incident on the surface of a perfectly electric conducting (PEC) half plane are evaluated for a two-dimensional case asymptotically and reexamined by considering the different aspects. Obtained results are plotted by Matlab numerically. Relationships between the complex angle of incidence and field intensities, and phase shifts in the fields are noted. Matlab plots are interpreted and compared to the theory for consistence.Item Biyolojik olarak arıtılmış tekstil endüstrisi atıksularının laboratuvar ölçekli çapraz akış sisteminde ters ozmoz membranları kullanılarak geri kazanımı(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-07-25) Yurtsever, Adem; Uçar, Deniz; Şahinkaya, ErkanBu çalışmanın amacı; üç farklı ters ozmoz (TO) membranının gerçek tekstil endüstrisi atıksularının arıtımındaki performanslarının değerlendirilmesi ve kıyaslanmasıdır. Çalışmada tekstil endüstrisi atıksularını arıtan gerçek ölçekli atıksu arıtma tesisi çıkış suları kullanılmış olup, membran performansları kimyasal oksijen ihtiyacı (KOİ), renk, iletkenlik ve membran akısı açısından değerlendirilmiştir. Çalışmada 10 saatlik filtrasyon çalışmalarında çapraz akışlı filtrasyon düzeneği ile B400FR, B400HR ve BW30 membranları test edilmiştir. Aynı basınçta yapılan çalışmada, en yüksek permeabilite değerini (3,45±0,12 LMH/bar) ve en düşük akı kaybını (%69) B400HR membranı verirken, akıdaki en fazla azalma (%82) BW30 membranında gözlemlenmiştir. Kullanılan atıksu 4570±130 µS/cm iletkenlik, 188±2 Pt-Co renk ve 35±2 KOİ konsantrasyonlarına sahip olup, test edilen tüm membranlar için süzüntü KOİ değeri 10 mg/L'nin altına düşürülmüş olup, en iyi KOİ giderim performansını B400FR membranı göstermiştir. Ortalama iletkenlik giderimi ise tüm membranlar için %92 değerinin üzerinde olup, B400FR, B400HR ve BW30 için sırasıyla %96, 94 ve 92 değerlerindedir. Benzer şekilde tüm membranlar için renk giderimi %99’un üzerinde gerçekleşmiştir. Elde edilen sonuçlarla süzüntü suyunun aynı endüstride geri kullanımı mümkündür.Item Bursa Uludağ Üniversitesi kampüsündeki atmosferik PAH’ların mevsimsel değişiminin belirlenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-07-01) Esen, Fatma; Ayyıldız, Emine Gürkan; Bozkurt, Y. Mine; Bursa Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Çevre Mühendisliği Bölümü.Bursa’da yarı kırsal bir bölgede (Bursa Uludağ Üniversitesi Kampüs-BUÜK), 04 Şubat 2013-03 Şubat 2014 tarihleri arasında, yüksek hacimli hava örnekleyicisi (YHHÖ) kullanılarak atmosferik polisiklikaromatik hidrokarbonların (PAH’ların) örneklemesi yapılmıştır. Bulunan sonuçlar mevsimsel ve ısınmalı-ısınmasızdönemolarak değerlendirilmiştir. İlkbahar, yaz, sonbahar ve kış mevsimleri için elde edilen ∑15PAH konsantrasyonları (gaz+partikül) sırasıyla 60±53 ng/m3 , 12±4 ng/m3 , 451±243 ng/m3 , ve 158±104 ng/m3 olarak hesaplanmıştır. Sonbahar ve diğer mevsimler arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmuştur (Mann-Whitney rank test, p <0,05). Ayrıca, elde edilen sonuçlar aynı örnekleme bölgesinde geçmiş yıllarda yapılan çalışmalar ile karşılaştırılmıştır. 2013 yılı gaz ve partikül fazlarının toplamının ortalamasıPAH konsantrasyonu 119±129 ng/m3 olarak belirlenmiştir. 2009-2013 yılları arasında artan nüfusa bağlı olarak PAH konsantrasyon seviyelerinde artış görülmüştür. Toplam PAH konsantrasyonu ortalamaları ısınmalı dönemde 345±243 ng/m3 iken, ısınmasız dönemde 33±51 ng/m3 olarak tespit edilmiş olup literatürle benzerlik göstermektedir. Konsantrasyon değerlerinin %79’u ısınmalı dönemde, %83’ü ısınmasız dönemde gaz formunda olduğu belirlenmiştir.Item Çelik tel donatılı betonların mekanik özelliklerinin görüntü analizleri ile tahmini(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-04-19) Taşkan, Eyüp; Gündüz, Yunus; Şahin, YuşaBeton sahip olduğu üstün özeliklerinden dolayı en çok kullanılan yapı malzemesi olma özelliğini uzun yıllardır sürdürmektedir. Betonun en büyük üstünlüklerinin başında sahip olduğu yüksek mekanik özellikler gelmektedir. Yarı gevrek kırılma davranışı gösteren beton basınca dayanıklıyken çekmeye karşı düşük dayanım göstermektedir. Betonun çekme kuvvetlerine karşı dayanımını artırmak için beton içerisine kısa kesilmiş çelik teller katılmaktadır. Çelik teller betonların çekme dayanımının yanı sıra süneklik ve tokluk gibi diğer mekanik özeliklerini de artırmaktadır. Sunulan çalışmada farklı beton dayanımları üzerinde çelik tel miktarı ve kanca tipinin etkisi deneysel bir çalışma ile araştırılmıştır. Deneysel çalışmada 3 farklı kanca tipine sahip çelik teller farklı dayanım sınıflarındaki betonlara çeşitli oranlarda katılmıştır. Betonlar üzerinde basınç dayanımı, elastisite modülü, yarmada çekme ve eğilmede çekme dayanımları deneyleri yapılarak karışımların mekanik özellikleri belirlenmiştir. Elde edilen deney sonuçları ile beton kesitinden alınan görüntülerin işlenmesi sonucu elde edilen değerler arasında ilişkiler incelenmiştir. Araştırma sonucunda, beton kesitinde yer alan tel sayısına bağlı olarak betonların eğilme dayanımları ve tokluk değerlerinin tahmin edilebileceği ortaya konmuştur.Item Değişik kaynak elektrotları kullanılarak yapılan direnç nokta kaynaklı aısı 304 paslanmaz çelik sacların kaynak izi görüntüsü ve kaynak parametrelerinin mekanik özelliklere etkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-07-22) Yaşar, Hüseyin; Şahin, Umut O.; Çavdar, F. Yıldız; Çavdar, Kadir; Bursa Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Makine Mühendisliği Bölümü.Bu çalışmada, AISI 304 ostenitik paslanmaz çeliğinden imal edilmiş sac plakaların nokta direnç kaynağı kullanılarak bağlanması işleminde etken parametreler incelenmiştir. En uygun kaynak parametrelerinin seçilmesinin yanı sıra kaynak bağı sonrasında çeliğin yüzeyinde en az kaynak izi kalması amaçlanmıştır. Kaynak sonrası oluşan çekirdek bölgesi renk ölçüm teknikleri kullanılarak analiz edilmiş ve ardından elde edilen sonuçlar uzman bir kaynakçının verdiği puanlar ile karşılaştırılmıştır. Nokta direnç kaynağının dayanımı da kesme testi yardımıyla kontrol edilmiştir. Bu çalışma, imalat öncesinde uygun estetik görünüm ve dayanım için yapılacak olan ön imalatların planlanmasında ve değerlendirilmesinde kaynak olacaktır. İmalat sonrasında ise ek işçilik gerektirmeden hem estetik hem de yeterli dayanıma sahip kaynak bağlarının gerçekleştirilmesi için sunulan yaklaşımın faydalı olacağı düşünülmektedir. Çalışmanın, kaynak işlemi esnasında bağlantı bölgesi estetik görünümünün objektif değerlendirilmesi amacıyla anlık ölçülmesi ve raporlanması için gelecekteki çalışmalara örnek olması da hedeflenmektedir.Item Design and analysis of 28 GHz microstrip patch antenna for different type FR4 claddings(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-05-23) Hiçdurmaz, Bahadır; Gümüş, Ömer FarukIn this study, rectangular patch microstrip antennas operating at 28 GHz frequency compatible with 5G mobile technology are designed with Computer Simulation Technology (CST) program for different patch materials and the performances of the designed antennas are compared. For each of the same sized antennas designed with the selected patch materials, it is found that they are suitable for the 28 GHz band and the best return loss performance is obtained by using the tantalum conductor while the silver conductor has the best antenna efficiency.Item Design and realisation of a yarn tension sensor using strain gauge type load cells(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-08-02) Eren, Recep; Mutlu, Hüseyin Nizam; Çelik, Özge; Uludağ Üniversitesi/Mühendislik-Mimarlık Fakültesi/Tekstil Mühendisliği Bölümü.Yarn tension sensors are used extensively in industrial applications as well as in laboratories for research purpose. In many textile processes like warping, winding, unwinding and knitting, yarn is subjected to cyclic forcing due to motion of mechanisms and nature of the process. This causes a cyclic change in yarn tension and frequency of tension signal depends on process speed. Therefore, it is required that yarn tension sensor detects even small tension changes caused by the process and rejects higher frequency variations called noise. This paper examines the general techniques used in constructing yarn tension sensors and then explains the design and realisation of a yarn tension sensor using strain gauge type load cell. After constructing the sensor, tension measurements are carried out at different yarn speeds up to 800 m/min and tension signals are analysed. After comparing the measured tension signals with the tension signals recorded by a commercial tensiometer, some suggestions are given for improving the measurement precision of the developed yarn tension sensor at high speeds.Item A discovery-based case study to teach the concepts of computational simulation and measurement uncertainty in heat transfer(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-08-02) Çakmak, Mehmet Ekrem; Taylan, ÇağkanThe present study was used to teach undergraduate students the concepts of computational simulation and measurement uncertainty via discovery based learning. The study included experimentaltheoretical-numerical examination of heat conduction along a cylindrical rod. Because it is a well-known fact that dealing with systems having complex theoretical background distracts students‟ attention, an easy to be comprehended experimental system had intentionally chosen to allow the students mainly focus on the computational simulations and measurement uncertainty. Students were requested to compare the results obtained at each step and to figure out the possible causes of discrepancies among the results if there was any. The steps were repeated several times until the students satisfied with the results.Item Doğal ve kalsine yumurta kabuklarının Cr(III) gideriminde değerlendirilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-05-29) Okur, Müjgan; Ak, Çağla; Utku, TümtürkBu çalışmada Cr(III)’ün tavuk yumurtası kabuklarına adsorpsiyonu araştırılmıştır. Bu amaçla kalsine edilmiş (900°C ve 3 saat) ve doğal yumurta kabukları adsorplayıcı olarak kullanılmıştır. Yumurta kabuğu miktarı (0,6-2,0 g/L), Cr(III) derişimi (50-350 mg/L) ve sıcaklığın (25-55 °C) Cr(III) adsorpsiyonuna etkisi incelenmiştir. Kalsine edilmiş ve doğal yumurta kabukları için X-ışını kırınım (XRD) analizi gerçekleştirilmiştir. Doğal yumurta kabukları ile Cr(III) adsorpsiyonunda 25°C’de, 50-350 mg/g Cr(III) derişimi aralığında % 100-16,6 giderim ve 38,23-46,31 mg/g giderim kapasitesi elde edilmiştir. Kalsine edilmiş yumurta kabukları ile Cr(III) giderimi çöktürmeyle gerçekleştirilmiştir. Langmuir, Freundlich ve Temkin adsorpsiyon modelleri deneysel verilere uygulanmış ve üç modelin de uygun olduğu belirlenmiştir. Cr(III) adsorpsiyon kinetiğinin Yalancı ikinci derece kinetik ile daha iyi ifade edildiği bulunmuştur. Bu çalışma atıksularda bulunan Cr(III) iyonlarının gideriminde doğal ve kalsine tavuk yumurtası kabuklarının kullanılabileceğini göstermiştir.Item Düzenli dalgalar üreten bir sayısal dalga tankının SPH yöntemi ile modellenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-08-02) Özbulut, MuratDalga üretici tanklar tarafından üretilen dalga sistemlerine, açık deniz yapıları (petrol çıkarma ve sismik araştırma platformlarının tasarımı) üzerine gelen yüklerin belirlenmesi, kıyı mühendisliği uygulamaları (liman tasarımı ve kıyı dalgalarının incelenmesi), gemi hareketlerinin analizleri ve yeni nesil dalga enerjisi çevirici sistemlerin tasarlanması gibi pek çok mühendislik alanında ihtiyaç duyulmaktadır. Bu alanlarla sınırlı olmamakla birlikte örnek olarak sözü edilen mühendislik problemlerinin sayısal analizlerini gerçekleştirebilecek kararlı ve gerçekçi bir sayısal hesaplama algoritması oluşturulması bu çalışmanın temel hedefidir. Böylece tasarım aşamasında ihtiyaç duyulan problem parametrelerinin hesaplamalı olarak elde edebilmesi ve gelecek araştırma-geliştirme çalışmalarına girdi sağlayacak bir altyapı oluşturulması amaçlanmaktadır. Bu çalışmada, belirtilen mühendislik problemlerinin çözümüne özgün bir katkı sunmak için parçacık temelli, hareketin Lagrange denklemleri aracılığıyla tanımlanmasına dayanan ve ağdan bağımsız bir yöntem olan İnterpolasyonlu Parçacık Hidrodinamiği (Smoothed Particle Hydrodynamics, SPH) olarak Türkçe’ye çevirebileceğimiz sayısal yaklaşım ile çözümlemeler yapılmıştır. Elde edilen sayısal sonuçlar birim dalga boyuna düşen toplam dalga enerjisi ve beklenen teorik dalga karakteristikleri ile karşılaştırılmıştır. Bu karşılaştırmalar ışığında, simülasyon sonuçlarının teorik verilerle yüksek doğruluk ve hassasiyette uyumlu olduğu gözlemlenmiştir.Item Dynamic response analysis of a 3-story shear frame subjected to harmonic loading: An analytical approach(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-07-10) Tüken, AhmetThe multi-story buildings are likely to be subjected to various types of dynamic loadings. A sinusoidal external force with a certain frequency applied to a system is considered as harmonic excitation. Since it is faced very commonly and also covers the concept of resonance, the response of a system to harmonic excitation is an important topic. In the present study, a three-story shear frame subjected to a harmonic force at the top floor is studied and the equations for the floor displacements as functions of time have been obtained. Then normalized response amplitudes under the applied harmonic loading is plotted against the frequency ratio / 1. These frequency-response curves show three resonance conditions at = 1, = 2 and = 3; at these exciting frequencies the steady-state response is unbounded. At other exciting frequencies, the vibration is finite and could be calculated from the derived equations. The structure experiences resonance at some frequency if the structure is excited with harmonic loading over a range of frequencies. When the frequency of the excitation is equal to the natural frequency of the structure, resonance occurs. The structure experiences its largest response at the resonant frequency as compared to any other frequency of loading. If the loading frequency is close to, not exactly equal to, the natural frequency of the system, a phenomenon known as "beating" may occur. In this kind of vibration, the amplitude builds up and then diminishes in a regular pattern.Item Dynamic simulation of a pv/wind hybrid power generation system: Case study of Bursa province(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-08-02) Altun, Ayşe Fidan; Kılıç, Muhsin; Bursa Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Makine Mühendisliği Bölümü.In this study, a PV/Wind hybrid power generation system was studied using meteorological data of Bursa province. Reliability of the weather data is crucial when designing renewable-based power systems. As a result, weather data of the two specific years (2011, 2014) were chosen for the dynamic simulations. The designed hybrid system consists of PV panels and a wind turbine. The outcome of the study shows that with the proposed 1 MW PV + 2 MW wind turbine system, it is possible to generate enough electricity to compensate the annual electricity requirement of 450 households which can be considered as a small district area. Levelized cost of energy is found a value between 0.413-0.568 $/kWh. Payback period of the system is found a value around 20 years. It was concluded that it is essential to offer adequate incentives for renewable-based power applications to make them economically beneficial.Item Effect of heat treatment and cross section on the crashworthiness of 51CRV4 spring steel(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-07-22) Dindar, Çiğdem; Beytüt, Hüseyin; Karagöz, SelçukIn this study, 51CrV4 spring steel was used as a crash box material and its crashworthiness was investigated under axial dynamic loading. Crash boxes with cylinder and square geometries were designed in SolidWorks and crash analyses were performed by using RADIOSS/explicit and nonlinear Finite Element (FE) codes. In addition, 51CrV4 spring steel was subjected to three different heat treatments and their mechanical properties were determined by tensile and hardness tests. The crashworthiness of crash box was evaluated taking into account the energy absorption (EA), peak crushing force (PCF), mean crushing force (MCF) and crash force efficiency (CFE). Since the crash boxes had equal mass, their EA rates are equal to specific energy absorption (SEA) rates. It has been observed that heat treatment and cross-section geometry have a serious impact on crashworthiness.Item Eklemeli imalat (3B baskı): Teknolojiler ve uygulamalar(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-04-05) Sürmen, Hasan KemalHızlı prototipleme ve üç boyutlu (3B) baskı adlarıyla da bilinen eklemeli imalat, geleneksel bilgisayar destekli üretimdeki talaş kaldırma prensibinin tersine malzemelerin birleştirilerek katmanlar halinde oluşturulup üst üste eklenmesi prensibine dayanan, serbest formlu ve karmaşık geometrili objelerin üretilmesine imkan sağlayan pratik bir imalat metodudur. Günümüzde daha çok 3B baskı olarak anılan bu yöntem, çatısı altında birçok farklı teknolojiyi barındırmaktadır. Ürünlerin farklı malzeme, mekanik ve geometrik özelliklerinden dolayı çeşitli eklemeli imalat teknolojileri geliştirilmiş ve ticarileştirilerek otomotiv, havacılık, biyomedikal, tıp, gıda, eğitim ve eğlence sektörlerinin kullanımına sunulmuştur. Bu yazıda eklemeli imalat teknolojileri ile ilgili detaylı bir derleme yapılmıştır. Bu kapsamda 3B baskı sürecindeki işlem adımları izah edilmiş, günümüzde kullanılan popüler 3B baskı teknolojilerinin çalışma prensipleri açıklanmış ve karşılaştırılmaları yapılmıştır. Güncel uygulama alanlarına da yer verilen bu yazıda 3B baskı teknolojilerine ait bazı püf noktaları ve gelecek yönelimlerinden de bahsedilmiştir.Item Bir endüstriyel robotun kafessiz çalışmasını sağlayacak görüntü tabanlı güvenlik sisteminin geliştirilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-05-31) Duman, Furkan; Düven, Ekremİnsan ve robotun birlikte çalışması ile yaratılan işbirliği sayesinde, üretimde esneklik, verimlilik, kapasite ve kalite arttırılabilmektedir. Bu birlikte çalışma formunda (insan-robot etkileşiminde) insan ve robotun aynı ortamı paylaşması; çarpma/çarpışma olasılığını ortaya çıkardığından, bu türden çalışma ortamlarında güvenliği sağlamak en önemli sorun olmaktadır. Geleneksel robotlu sistemlerde güvenlik; kafes sistemleri, lazer tarayıcılar, ışık bariyerleri gibi çeşitli donanımlarla sağlanmaktadır. Ancak bu sistemler çalışma ortamını kısıtlamakta, insan ile robotun birlikte çalışmasında avantaj olarak öne sürülen esneklik faktörünü ortadan kaldırmaktadır. Bu çalışmanın ana amacı, kafes ve diğer önleyici sistemleri ortadan kaldırabilmek için robot üzerine konumlandırılan kamera ve donanımların kullanıldığı görüntü işleme tabanlı bir sistem ve algoritma ortaya çıkarabilmektir. Kullanılan kamera ve donanımların ihtiyaçları sağlayacak nitelikte, ancak düşük maliyetli standart donanımlardan seçilmesine dikkat edilmiştir. Böylelikle standart endüstriyel robotların etkileşime uygun formda çalıştırılabilmeleri için düşük maliyetli ve kolay uygulanabilir bir çözüm yaratılmaya çalışılmıştır. Bu amaçla; çalışmada, öncelikle çoklu kamera konumlandırılması ve görüntü elde edilmesi üzerine geliştirilen yöntem açıklanmıştır. Ardından elde edilmiş çoklu görüntülerden tekil bir panoramik görüntü elde edilmesi ve bu veri üzerinden insan/nesne tespiti ile konum ve mesafe çıkarımının nasıl yapıldığı belirtilmiştir. Bulunan parametreler ve tanımlı güvenlik kurallarını kullanarak insan ve robotun aynı ortamda çalışmasını düzenleyen algoritma özetlenmiş, son olarak da geliştirilen sistemin getirmiş olduğu kazanım ele alınmış ve ileride yapılabilecek çalışmalara ilişkin öngörüler verilmiştir.
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »