1980 Cilt 7 Sayı 3
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/22022
Browse
Browsing by Issue Date
Now showing 1 - 20 of 25
- Results Per Page
- Sort Options
Item Akut mide volvulusu(Bursa Üniversitesi, 1980) Özcan, Mesut; Çetinkaya, Çetin; Taşdelen, İsmet; Devranoğlu, Muammer; Tor, Çetin; Karaca, Fikret; Tıp Fakültesi2 yaşındaki bir çocukta görülen akut mide volvulusu bildirildi. Akut mide volvulusunun klinik belirtileri, sınıflandırılması, etyopatogenezi ve tedavisi gözden geçirerek tartışıldı.Item İleri over kanseri tedavisinde «second-look» ameliyatının yeri(Bursa Üniversitesi, 1980) Töre, Gökhan; Budaras, Adnan; Bilge, Nijad; Çerçel, Haldun; Aldemir, Osmanİlk laparatomisinde inoperabl bulunmuş ileri over kanseri olgularına kemoterapi veya radyoterapi uygulanmaktadır. Bu olguların bir kısmında yapılan tedavilere çok iyi cevaplar alınmakta ve tümöral kitlelerde büyük ölçüde regresyonlar elde edilmektedir. Bu olgularda ikinci bir cerrahi girişimle kalan tümör dokusunun çıkarılması yaşam oranını artırmak ve hastanın hastalık belirtisi olmaksızın yaşayabilmesini sağlamaktadır. Bunun dışında over kanserli olgularda değişik endikasyonları da ikincil cerrahi girişim uygulamaları yapılmaktadır. Bu çalışmada ileri over kanseri olgularında uygulanabilecek olan bu ikincil cerrahi girişim (Second·Look op.) in yeri ve önemi, İstanbul üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi Radyoterapi Kürsüsü materyalinden örnekler verilerek belirtilmeye çalışıldı.Item Kalp blokları ve ritm bozukluklarında «pacemaker» uygulanımı(Bursa Üniversitesi, 1980) Sezer, Hüsnü; Kalaycıoğlu, Ertem; Başcıoğlu, Erdal; Özkan, Hayati; Özdemir, İ. Ayhan; Tıp Fakültesi1977 yılında kurulmuş bulunan kliniğimizde bugüne değin 17 hasta, pacemaker uygulanması ile tedavi edildi. 12-80 yaşları arasında ve yaş ortalamaları 58 olan bu hastalardan 6'sı kadın, 11 'i erkek idi. 7'si A.V. tam blok sonucu oluşmuş Adams Stokes senko bu ile acil olarak görülen olgulardan 8 'ine önce geçici pacemaker konulmuş, ardından kalıcı pacemaker uygulanmış, 9 'una ise doğrudan kalıcı pacemaker yerleştirilmiştir. 15 olguda kalıcı pacemaker transvenöz yolla uygulanmış, gelişme çağında bulunan 2 'sinde epikardiyal yol yeğlenmiştir. Hastalarımızın tümü sağlıklı olarak yaşamlarını sürdürmek ve güncel uğraşlarını yerine getirebilmektedirler. Yazıda pacemaker uygulanımında kliniğimizce izlenen yol ve teknik belirtilmekte günümüz pacemaker endikasyonları tartışılmaktadır.Item Dijital entoksikasyonunda kan dijital seviyesinin tanıdaki önemi(Bursa Üniversitesi, 1980) Hünük, Ahmet; Cordan, Jale; Yenigün, Mustafa; Tıp FakültesiKlinikte efektif bir şekilde kullanılan dijital glikozidleri yüksek dozda kullanıldıkları zaman intoksikasyon semptomlarına neden olurlar. Toksisitesi olmayan kardiyak glikozid yoktur. Dijital intoksikasyonunda dijital duyarlılığı ve dijital rezistansının bilinmesi önemlidir.Item Dejeneratif eklem romatizmaları ve komplikasyonlarında balneoterapi ve önemi(Bursa Üniversitesi, 1980) Çimşit, MaideYeraltı sıcak maden suyu tatbikleri ve kaplıca bölgesinin iklim özelliklerinden yararlanmak suretiyle yapılan bir tedavi olan Balneoterapi, en geniş uygulama alanını dejeneratif eklem romatizmaları ile bunların komplikasyonları olarak ortaya çıkan çeşitli fibrositis hallerinde bulunur. Yurdumuzda henüz yeterince değerlendirilmek ile birlikte, kaplıca tedavisi, preartroz döneminde de endikedir. Bu hususun koruyucu hekimlik açısından dikkate alınması gerekir.Item Neonatal sepsiste lökosit fonksiyonları(Bursa Üniversitesi, 1980) Günay, Ünsal; Tıp FakültesiNeonatal sepsiste lökosit fonksiyonlarını inceleyen araştırmalar az sayıdadır. Bu konuda daha geniş araştırmaların yapılması gerekmektedir. Bu nedenle planlanan bu çalışmada, 40 neonatal sepsisli hasta ile 25 normal yenidoğanın lökosit fonksiyon test sonuçları kıyaslandığında, sepsis ilerde fagositik ve bakterisidal aktivitelerde anlamlı düşüklükler belirlenmiştir. Bozuklukların hastalığın klinik gidişi üzerine olumsuz etki yapabileceği sonucuna varılmıştır.Item Pentazosin + diazepam kombinasyonunun (pentazepam) ayılma süresine ait bir çalışma(Bursa Üniversitesi, 1980) Özyurt, Gürayten; Akgün, Tahsin; Şahin, Şükran; Tıp FakültesiCerrahi ufak girişimler uygulanan genel durumu iyi, ayaktan gelen on hastada ven içine Pentazosin 0,5 mg./kg. + Diazepam 0,33 mg./kg. kombinasyonu (Phenazepam) uygulandı. Hastalara premedikasyon verilmedi, spontan solunumları korundu, endotrakeal entübasyon uygulanması. Ancak 30 dakikayı aşan işlemlerde, 3 hastaya N2 0/02 maske ile inhale ettirildi. Hastalara anestezi öncesi, sonrası Ayılma Değeri, ikinci dördüncü saatlerde Gestalt, Karışık Harfler, Toplama ve Labirent testleri uygulandı, Ayılma Değerleri saptandı. Bütün testler ve Ayılma Değerlendirmesi ile anestezi öncesi ile anestezi sonrası birinci, ikinci ve dördüncü saatlerde ayılma süresi bakımından anlamlı fark bulunmadı. Hastaların anestezi sonrası ilk saatlerde bile uyanık ve yüksek Ayılma Değeri taşımaları nedeniyle, 30 dakikayı geçmeyen ufak cerrahi işlemler için Phenazepam 'ın kolay ve emin anestezik kombinasyonu olduğu düşüncesine varıldı.Item Kalp hastası hamile annelerin, gebelik süresince aldıkları ilaçların fötüs üzerindeki olumsuz etkileri(Bursa Üniversitesi, 1980) Meriç, Nurten; Tıp FakültesiBu makalede gebe kardiyakların, hamilelik sırasında kardiyak komplikasyonları tedavi için aldıkları ilaçların, fötüs üzerindeki olumsuz etkileri gözden geçirildi.Item Depresyonda biyojen aminlerin rolü ve biyojen amin prekürsörlerinin tedavideki etkinliği(Bursa Üniversitesi, 1980) Verimli, Arif; Taneli, Bilgen; Tıp FakültesiBu yazıda, depresyon patogenezinde biyojen amin varsayımlar ve biyojen amin prekürsörlerinin depresyon tedavisindeki yeri ile ilgili son görüşler gözden geçirilmiştir.Item Bası yaralarının cerrahi yöntemlerle onarımı(Bursa Üniversitesi, 1980) Özcan, Mesut; Güler, Nezih; Kayhan, Önder; Karaca, Fikret; Tıp FakültesiKliniğimizde cerrahi yöntemlerle tedavi edilen 5 olgu nedeniyle bası yaraları gözden geçirilmiştir. Olgularımıza ve kaynak verilerine dayanarak cerrahi yöntemlerin, konservatif yöntemlere karşı üstünlükleri vurgulanmıştır.Item Anestezi sırasında ortaya çıkan tireotoksik kriz ve tedavisi(Bursa Üniversitesi, 1980) Özyurt, Gürayten; Özcan, Berin; Ömür, Nedret; Tıp FakültesiAnestezi sırasında tirotoksik kriz oluşan hastada, yarı açık anestezi sistemi ile % 100 oksijenasyon, yüzeyel soğutma, buzlu sıvı infüzyonu kapsayan destek tedavisi uygulandı. Destek tedavisinin, Propranolol, Glukokortikoid ve Propiltiourasil kombine eden ilaç tedavisi kadar önemli olduğu sonucuna varıldı.Item Yarı yapay antijenlere karşı bağışıklık kazanmış tavşanlarda hümoral bağışıklık süresi(Bursa Üniversitesi, 1980) Tekman, Şevket; Gül, Vahdet; Tıp FakültesiYarı yapay antijenlere karşı bağışıklık kazanmış tavşanlarda humoral bağışıklık süresinin saptanması amacıyla, tavşanlara ayrı ayrı ve kilo başına 30 mg. hesabıyla haftada iki gün ve üç hafta süreyle deri altına antranil-azopsödoglobulin ve arsanil-azopsödoglobulin yarı yapay antijenleri enjekte edilmiştir. Son enjeksiyonu izleyen bir hafta aradan sonra (antikor titresinin kanda en yüksek düzeye eriştiği günden itibaren) günaşırı kan örnekleri alınarak presipitin reaksiyonları yapılmıştır. Presipitatlarda spektrofotometrik miktar tayinleri yapılarak antikor düzeyleri kantitatif olarak saptanmıştır. Bu suretle kandaki özgül antikorların kaçıncı gün sıfıra indiği hesaplanmış ve bu sürenin ortalama 11 gün olduğu saptanmıştır.Item Adolesanda böbrek adenokarsinomu(Bursa Üniversitesi, 1980) Özyurt, Mustafa; Kaner, Cengiz; İğdeli, Mete; Tıp FakültesiOnaltı yaşında bir adolesanda rastladığımız böbrek adenokarsinomunu, literatürü gözden geçirerek sunuyoruz.Item Neonatal sepsis tedavisinde kan değişiminin yeri(Bursa Üniversitesi, 1980) Günay, Ünsal; Tıp FakültesiSon yıllarda neonatal sepsis tedavisinde kan değişiminin (exchange transfusion) başarılı sonuçlar verdiğini belirten yayınlara rastlanmaktadır. Retrospektif olarak yapılan bu çalışmaların sonuçları tartışılabilir . Neonatal sepsis tedavisinde kan değişiminin yerini belirlemek amacıyla, prospektif ve kontrollü bir çalışma yapılmıştır. Neonatal sepsis tanısı konulan 40 hastadan sistematik örnekleme yöntemine göre 20'şer kişilik gruplar oluşturmuştur. Kan kültürleri alındıktan sonra birinci gruba antibiyotik tedavisi, ikinci gruba bunun yanısıra, ilk 24 saat içinde kan değişimi uygulanmıştır. Birinci grupta 4(% 20), ikinci grupta 3(% 15) bebek ölmüştür. Ölüm oranları arasında anlamlı bir fark bulunamamıştır. Bu bulgular, neonatal sepsis tedavisinde ön tanı konulmasını izleyen ilk 24 saat içinde yapılacak kan değişiminin, ölüm oranını etkilediği sonucuna varılmıştır.Item Sporda doping sorunu(Bursa Üniversitesi, 1980) Kaçar, Murat; Tıp FakültesiBu yazıda doping uygulaması, doping kapsamına giren, sporcular tarafından kullanılması yasak olan ilaçlar ele alınmış, doping tipleri, dopingle ilgili özel problemler incelenmiş, dopingin kısa ve uzun dönemde sporcu için zararlı sonuçları gözden geçirilmiştir.Item Yenidoğanda ilk beslenme zamanı ile serum bilirubin düzeyleri arasındaki ilişki(Bursa Üniversitesi, 1980) Günay, Ünsal; Özeke, Turgut; Turgut, Mehmet; Tıp FakültesiYenidoğmuş sağlıklı bir bebeğin beslenmeye başlama zamanı konusundaki görüşler çeşitlidir. Geç beslenmeye başlanan yenidoğanlarda sıvı, elektrolit ve bilirubin metabolizmasında çeşitli bozukluklar görülebilir. Çalışmamızda ilk beslenme zamanı ile bilirubin düzeyleri arasındaki ilişki araştırılmaktadır. Sistematik örnekleme metodu ile 3 gruba ayrılan yenidoğanlardan Grup 1'e ilk beslenmeleri hayatın 4'üncü saatinde, Grup II'ye 8'inci ue Grup IlI'e de 12'inci saatinde verilmiştir. Her 3 grupta serum bilirubin düzeyleri 0, 1, 3, 5, 7 ve 10 'uncu günlerde belirlenmiştir. Erken beslenmeye başlanan Group I'in 5 ve 3 'üncü gün bilirubin düzeylerinde anlamlı düşüklük saptanmıştır. Bu nedenle sağlıklı yenidoğan bebeklerin hayatın 4 'üncü saatinde beslenmesinin fizyolojik hiperbilirubinemi azaltıcı etki yaptığı sonucuna varılmıştır.Item İki yıllık sürede fakültemizde uygulanan çocuk kalp ameliyatları ve alınan sonuçlar(Bursa Üniversitesi, 1980) Meriç, Nurten; Özdemir, Ayhan; Kaçar, Murat; Kalaycıoğlu, Ertem; Tıp Fakültesi1977 Nisan ve 1980 Haziran ayları arasında Bursa Tıp Fakültesi Çocuk Kliniği Kardiyoloji Ünitesine 337 doğumsal kalp hastalığı başvurdu. Bunların içinde ön sırayı Ventriküler Septal Defektlerin (% 44) aldığı. Fallot Tetralojisi ue doğumsal Pulmoner Stenoz olgularının, bunu ikinci sırada izlediği (% 10) gözlendi. Son iki yıl içinde, doğumsal kalp anomalisi tanısı alan çocuk yaşındaki 20 olgu, fakültemiz Kalp Damar Cerrahisi bölümünde ameliyat edildi. Bunlardan 9'unda Kalp-Akciğer makinası kullanılarak "Açık kalp" yöntemi uygulandı. Ameliyat sonrası komplikasyonlar az ve geçici nitelikteydi. Ameliyat edilen çocuk yaşındaki doğumsal kalp anomalileri içinde mortalite hızı % 15 olarak saptandı.Item Medikal deontolojinin anlamı ve modern tıp açısından önemi(Bursa Üniversitesi, 1980) Erdemir, Ayşegül Demirhan; Tıp FakültesiBu çalışmada, medikal deontolojinin tarihi gelişimi belirtilmekte ve bu bilim dalının modern tıp açısından önemi açıklanmaktadır.Item Unstabl angina pectoris(Bursa Üniversitesi, 1980) Yenigün, Mustafa; Cordan, Jale; Hünük, Ahmet; Tıp FakültesiUnstabl Angina Pectoris klasik angina pectoristen arklı; anamnez, klinik tablo, elektrokardiografi bulgulara sahiptir. Bu klinik sendromun tanımlanmasına elektrokardiyogram beraber non invaziv metotlardan yararlanılır. Koroner anjio ve ameliyatların arttığı 1950 yılından beri sendromun tanımlanması ve klasik angina pektoriste ayırt edilmesi önem kazanmıştır. Son zamanlarda gelişen koroner arter cerrahisi tıbbi tedavi kadar iyi sonuçlar vermektedir.Item Akut aorta disseksiyonunda tanı ve sağıtım(Bursa Üniversitesi, 1980) Özdemir, İ. Ayhan; Kalaycıoğlu, Ertem; Tıp FakültesiAorta diseksiyonu, erken ve doğru tanımlanması zorunlu olan akut ve ciddi bir olaydır. Hastalığın tanımlanmasında, akut aort diseksiyonunun düşünülmesi en önemli faktördür. 12 akut aorta diseksiyonunda uygulanan sağılımda ana yöntem hastalığın sitabil duruma getirilmesidir. Nitroprusside veya trimethaphan ile sistolik kan basıncının düşürülmesi (100-120 mm. Hg) sorumludur. Tele Akciğer ve anjiografi diseksiyonun türünün saptanması ve tanımın doğruluğu için gereklidir. Tıbbi sağıtım komplikasyonsuz B tipleri için yeterli olduğu gibi A tipleri için erken dönemde şarttır. Cerrahi sağıtım, tüm komplikasyonlu disseksiyonlarda ve A tiplerde en başarılı yöntemdir.