2018 Cilt 23 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/12169
Browse
Browsing by Rights "info:eu-repo/semantics/openAccess"
Now showing 1 - 20 of 31
- Results Per Page
- Sort Options
Item Betonarme binaların web tabanlı hızlı değerlendirilmesi(Uludağ Üniversitesi, 2018-03-13) Işık, Ercan; Işık, Mehmet Fatih; Bülbül, Mehmet AkifYapılarda hızlı değerlendirme yöntemleri kullanılarak yapıların risk öncelliklerine karar verilebilmektedir. Bu çalışmada, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından yayımlanan betonarme binalar için kullanılan birinci aşama değerlendirme yönteminin akıllı telefon ve tabletlerde kullanılması amacı ile PHP (Hypertext Preprocessor) tabanlı web uygulaması gerçekleştirilmiştir. Çalışmada dikkate alınan hızlı değerlendirme yönteminde yer alan tüm parametreler için veri girişi yapılabilecek şekilde veri tabanı oluşturulmuştur. İncelenen binalara ait görsellerde bu veri tabanına kaydedilmektedir. Bu çalışma ile 1-7 katlı betonarme mevcut yapılar için risk öncelik kartı oluşturulmuştur. Yerel yönetimler, ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile yapı sahipleri, yapıların risk önceliğine akıllı telefon veya tablet kullanarak ulaşılabilme imkanına sahip olmaktadır. Çalışma ile binalara ait bilgiler web sunucu üzerinden MYSQL dilinde yazılan bir veri tabanına aktarılmıştır. Ayrıca binalara yapıştırılan QR (Quick Response) uygulaması sayesinde günümüz iletişim teknolojisinin vazgeçilmez elemanları olan akıllı telefon ve tabletler ile betonarme binaların risk önceliklerine erişim son derece hızlı ve kolay bir duruma getirilmiştir. Bu yöntem ile klasik değerlendirme için kullanılan yöntemler yerine daha hızlı ve kolay bir yöntem ortaya konulmuştur.Item C.I. reactıve black 5 boyarmaddesinin fotokalitik renk giderimi(Uludağ Üniversitesi, 2018-03-02) Eren, Semiha; Mühendislik Fakültesi; Tekstil Mühendisliği BölümüBu çalışma kapsamında endüstriyel atıksuların arıtımında kullanılan ileri oksidasyon proseslerinden H2O2 (hidrojen peroksit) / UV (Ultraviyole) kullanımının C.I. Reactive Black 5 boyarmaddesinin fotokatalitik olarak renk giderimine etkisi araştırılmıştır. Numuneler hidrojen peroksit başlangıç konsantrasyonu, sıcaklık, pH, renk ve KOİ (kimyasal oksijen ihtiyacı) değerleri açısından incelenmiştir. Belirlenen koşullar altında renk giderim verimleri 0,5 ml/l H2O2 konsantrasyonunda nötr ortamda %99,71, asidik ortamda %99,76, bazik ortamda %94,81 ve KOİ giderim verimi ise sırasıyla %38,91 %41,44 ve %20,73 olmuştur. 0,5 ml/l H2O2 başlangıç konsantrasyonunda renk gideriminin en hızlı (55. dk’da %99 renk giderim oranı) asidik ortamda gerçekleştiği gözlenmiştir. En hızlı renk giderimi sonuçlarına ulaşılan asidik ortamda hidrojen peroksit başlangıç konsantrasyonu değiştirilerek denemeler yapılmıştır. Yapılan bu denemelerdeki 0,5 ve 2,5 ml/l H2O2 konsantrasyonları karşılaştırıldığında konsantrasyon artışının renk giderim hızını artırdığı gözlenmiştir (%99 renk verimine ulaşılan süre: 30 dk) ancak 2,5 ml/l ve 5 ml/l H2O2 konsantrasyonları arasında hidrojen peroksit miktarındaki artışa değecek bir fark gözlenmemiştir. Sonuç olarak yapılan denemelerde C.I. Reactive Black 5 için elde edilen fotokatalitik renk giderim verimi; endüstriyel atıksuların arıtımında H2O2/UV uygulamasının başarıyla kullanılabilir olduğunu göstermiştir.Item Cam elyaf katkılı poliamid 66/poliftalamid karışımlarının hazırlanması(Uludağ Üniversitesi, 2018-03-20) Yılmaz, İrem Nehir; Taşdelen, Mehmet AtillaPoliamidler yüksek dayanıma, iyi kimyasal ve elektriksel özelliklere sahip, hafif ve birçok türleri olan termoplastik sınıfında polimerlerdir. Sentezi bir diasit ve bir diaminin polimerleştirilmesine dayanan poliamidler, çeşitli kimyasallar sayesinde birçok farklı özelliklere sahip polimerlerin eldesine izin vermektedir. Poliamidler yüksek erime sıcaklığına ve sıcaklık artışıyla sertliğini koruma özelliğine sahip yarı-kristalin malzemelerdir. Birçok üstün özellikleri arasında yüksek sertlik ve tokluk, yorgunluğa ve aşınmaya, sünmeye ve kimyasallara karşı mukavemet, elektriksel yalıtım, alev geciktiricilik, düşük sürtünme katsayısı, dış koşullara dayanıklılık, işleme kolaylığı ve geniş renk gamı bulunmaktadır. Son yıllarda, mekanik özelliklerini iyileştirmek için farklı boy ve besleme oranlarında cam elyaf takviyesi ile kompozitleri hazırlanmıştır. Poliftalamidler, yüksek ısıl dirence sahip yarı-aromatik ve yarı-kristalin bir malzemelerdir. Bu polimerler, sahip olduğu ısıl direnç ve düşük nem çekme özellikleriyle kimyasal bir çevrede veya yüksek sıcaklık koşullarında kullanıma uygundur. Bu polimerler ile alifatik poliamidler karıştırılarak yüksek dayanıma ve düşük yoğunluğa sahip malzemeler hazırlanabilmektedir. Aromatik poliamidler ile alifatik poliamidler karıştırıldığında işlenebilirlik artmaktadır. Bu çalışmada %50 cam elyaf takviyeli poliftalamid ile poliamid 66 karışımının uyumu farklı besleme oranlarıyla hazırlanarak incelendi. Cam elyaf oranı sabit tutularak farklı poliftalamidler ve poliamid 66 oranlarıyla hazırlanan karışımlar ekstruzyon yöntemiyle harmanlandı. Test örnekleri enjeksiyonla kalıplama yöntemleriyle hazırlandı, polimerlerin besleme oranlarının mekanik ve ısıl özellikleri üzerine etkisi mekanik ve termal analiz yöntemleriyle incelendi.Item Çelik yapılarda kullanılan diyagonal çelik çaprazların yapay arı koloni algoritması ile optimizasyonu(Uludağ Üniversitesi, 2018-02-12) Karabörk, Turan; Sönmez, Mustafa; Aydın, Ersin; Çelik, Tülin; Bölükbaş, YakupDiyagonal çelik çapraz (DÇÇ) sistemler, mevcut yapının deprem performansının iyileştirilmesinde veya yeni yapının depreme dayanıklı olarak tasarlanmasında yaygın olarak kullanılan yöntemlerden birisidir. Bu sistemler yapının yatay yük taşıma kapasitesini arttırır ve yapının yanal rijitliğine katkı sağlamaktır. Çelik diyagonal çaprazların yapı sistemindeki yerleşimi, yapı sistemin performansını etkileyen önemli etkenlerden birisidir. Bu çalışma, çelik çaprazların yerleşimdeki optimum dağılımın belirlenmesi için yapay arı koloni optimizasyon tekniği kullanılarak yeni bir algoritma sunulmuştur. Tepe deplasmanına ve taban kesme kuvvetine bağlı transfer fonksiyonları amaç fonksiyonu olarak seçilmiştir. Buradaki temel amaç, belirlenen kısıtlar altında amaç fonksiyonlarının minimize edilmesidir. Tasarım değişkeni olarak her kata yerleştirilen çelik çaprazların rijitlikleri seçilmiştir. Ayrıca, çelik çaprazların toplam rijitliği, optimizasyon probleminin aktif kısıtlı olarak belirlenmiştir. Hazırlanan optimizasyon algoritmasının performansının test edilmesi amacıyla 20 katlı çelik yapı modeli oluşturulmuş ve El Centro depremi kaydı kullanılarak zaman tanım alanında dinamik analiz yapılmıştır. Yapay arı koloni algoritması kullanılarak elde edilen optimum çelik çapraz yerleşimi, düzgün dağılım ile karşılaştırılmıştır. Bu bulgular göstermiştir ki, tasarlanan algoritma ile belirlenen optimum diyagonal çelik çapraz dağılımı, her bir amaç fonksiyonu için tatmin edici sonuçlar vermiştir.Item Co-occurrence weight selection for word embeddings to enhance test performance(Uludağ Üniversitesi, 2018-02-07) Koç, Aykut; Yücesoy, VeyselThis study revisits the problem of maximizing the performance of mathematical word representations for a given task. It is aimed to improve performance in analogy and similarity tasks by suggesting innovative weights instead of the counting weights used conventionally in counting-based methods of generating word representations (adding the statistics of word co-occurrences to the account). The language of study was selected as Turkish. The root structures of Turkish words were managed during the compilation of corpus such that each word having a suffix was considered as a new word. The performance of the proposed co-occurrence weights are analyzed with respect to the varying parameter and the results are presented within the paper.Item Çok kriterli karar verme problemlerinde fayda fonksiyonu ağırlıklarının tahmin edilmesi için matematiksel model temelli bir yöntem(Uludağ Üniversitesi, 2018-04-10) Şakar, Ceren Tuncer; Yet, BarbarosÇok Kriterli Karar Verme (ÇKKV) problemlerindeki temel bir konu, karar vericinin (KV) tercihlerinin problem çözme sürecine dâhil edilmesidir. Birçok ÇKKV yöntemi, KV tercihlerinin fayda fonksiyonları yoluyla modellenebileceğini varsaymaktadır. Bu fonksiyonların parametre değerleri farklı KV’lerin problemle ilgili farklı önceliklerini ortaya koymaktadır. Literatürdeki çok sayıda yaklaşım, bu parametrelerin baştan bilindiğini kabul etmekte veya KV’nin bunları doğru bir şekilde doğrudan ifade edebileceğini varsaymaktadır. Tercih parametrelerini elde etmek için geliştirilen yöntemler ise KV’nin çok sayıda değerlendirme ve karşılaştırma yapmasını gerektirebilmekte ve karmaşık süreçler içerebilmektedir. Bu çalışmada geliştirdiğimiz matematiksel programlama temelli yöntem, ağırlıklı toplam şeklinde ifade edilen fayda fonksiyonlarının kriter ağırlıklarını KV için bilişsel zorluk yaratmayacak az sayıda tercih değerlendirmesi ile tahmin etmektedir. KV’den direkt olarak kriterleri değerlendirmesi istenmemekte, sınırlı sayıda karar alternatifini tercih sırasına sokması beklenmektedir. Geliştirilen yöntem, üç kriterli finansal portfolyo seçimi problemine ve beş kriterle değerlendirilen dünya üniversitelerinin sıralanması problemine uygulanmıştır. Karşılaştırma yapmak amacıyla literatürde kullanılan başka bir ağırlık tahmini yöntemi de (Swing yöntemi) aynı problemlere uygulanmıştır. Geliştirdiğimiz yaklaşımın bu yöntemden daha kullanışlı olduğu, daha az bilişsel yük getirdiği ve daha iyi sonuçlar verdiği gözlemlenmiştir.Item Design, construction and results of a low energy DC ion accelerator(Uludağ Üniversitesi, 2018-03-06) Karadeniz, HandeThe main purpose of in this study is described to optimal design and construction of low energy DC ion accelerator with energy up to 100 keV. Initial measurements obtained are given. This small accelerator includes an ICP type ion source, an accelerator tube with 7 electrodes, two quadrupol magnet for focusing, one dipole magnet for bending and a faraday cup at the end of beam line to measure ion current. The existing technology was used to make the major components. Simulation results for ion source, DC accelerator tube and magnets are presented performed with SIMION, WINAGILE, GPT codes.Item Ekstraselüler matris yapısı ve görevleri(Uludağ Üniversitesi, 2018-03-22) Üçgül, İbrahim; Aras, Sultan; Elibüyük, UfukEkstrasellüler matriks (ECM), memeli dokuları içindeki hücrelerin arasında bulunan ve onları destekleyen bir kompleks yapıdır. ECM içinde bulunduğu veya temas halindeki hücreler tarafından salgılanmaktadır. Ekstrasellüler matriks (ECM), geleneksel olarak glikoaminglikanlar ve fibröz proteinler olarak sınıflandırılırlar. Glikoaminglikanlarda kendi içlerinde sülfatlanmamış proteinler (Hyalüronik asit) ve sülfatlanmış proteinler (kondroitin sülfat, keratan sülfat I ve II, heparin, heparan sülfat ve dermatan sülfat) olmak üzere ikiye ayrılır. Fibröz proteinler ise yapısal proteinler (kollajen, elastin) ve yapıştırıcı (adhezyon) proteinler (Fibronektin, laminin, tenaskin, vitronektin, integrin) olarak sınıflandırılır. Yapılan bu çalışma ile hücrelerin yapısı ve hareketini etkileyen, hücre gelişme ve farklılaşmasını etkileyen, su ve mineral tutan, büyüme faktörünü etkileyen ekstrasellüler matris molekülünün yapısı ve bu yapıda bulunan proteinlerin görevlerinden bahsedilmiştir.Item Elektriksel direnç ile ısıtma yoluyla uygulanan kürün beton özelliklerine etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2018-04-16) Canbaz, Mehmet; Akçay, Muammer; Ergin, SemihSoğuk havalarda beton karma suyunun donması betonda dayanım kaybına ve geçirimliliğe neden olmaktadır. Ayrıca soğuk hava koşullarında beton prizini oldukça yavaş alır. Bu çalışmada, soğuk havada hızlı priz alan beton üretilmesi hedeflenmiştir. Bu amaçla elektriksel direnç kullanılarak beton içeriden ısıtılmış ve kısa sürede betonun prizini tamamlaması sağlanmıştır. Isıtma için kullanılan kablo farklı boy ve farklı şekillerde kalıp içerisine yerleştirilmiştir. Hazırlanan beton karışımı bu kalıplara yerleştirilerek derin dondurucuya konulmuştur. Derin dondurucuda -15, -20, -25 derece ortam sıcaklıklarında priz alıncaya kadar bekletilmiştir. Betonun priz alma sürecindeki sıcaklığı her 30 dakikada bir ölçülmüştür. Bu yöntemle soğuk hava koşullarına rağmen 4,5 saat gibi kısa bir sürede beton priz almıştır. Kalıptan çıkarılan numuneler kür havuzuna bırakılmıştır. 7. ve 28. günde numunelerden kesilerek alınan 8 cm boyutlarındaki küp numuneler üzerinde yapılan deneyler sonucunda betonun birim hacim ağırlığı, basınç dayanımı, su emme, ultrases geçiş hızları hesaplanmıştır. Oldukça düşük sıcaklıklarda elektrik direnci ile ısıtma sayesinde betonun prizini tamamlamasının beton özelikleri üzerinde olumlu etkileri gözlemlenmiştir.Item FMVSS 210 normuna göre sürücü koltuğu gelişitirilmesi(Uludağ Üniversitesi, 2018-04-06) Pişgin, Ebru; Solmaz, Erol; Mühendislik Fakültesi; Otomotiv Mühendisliği BölümüBu çalışmada, emniyet kemeri çekme testi dayanımı hakkındaki Amerika düzenlemesi olan, FMVSS regülasyonuna uygun üç noktalı emniyet kemeri bağlantı barı tasarımı (ICP-InterConnect Point) ve koltuk konsolu tasarımı geliştirilmesi temel alınmıştır. Mevcut durumda ECE-R14 regülasyonu şartlarını sağlayan sürücü koltuğu geliştirilerek Amerika regülasyonu olan FMVSS 210'a da uyumlu hale getirilmesi amaçlanmıştır. Bu regülasyon gereği üç noktalı emniyet kemerinin iki bağlantı noktasının koltuk üzerindeki ICP Bar üzerinde bulunması gereklidir. Bu çalışmada sürücü koltuğu için bir çok ICP Bar tasarımı yapılmıştır. Ayrıca bu yeniliğin yanında tüm pazar müşterilerine cevap verebilmek için koltuk ve araç arasındaki ortaklaştırılmış bağlantı konsolu tasarımı yapılmıştır. Yapılan tüm ICP Bar ve Konsol tasarım çalışmalarının dizayn dondurma işlemi için bilgisayar ortamında yapılan kinematik ve yapısal analizleri, müşteri talepleri ve ergonomi açısından değerlendirilmiş, en uygun tasarım seçilmiştir.Item Four-wave mixing impacts on the uplink performance of dense wavelength division multiplexing gigabit passive optical networks(Uludağ Üniversitesi, 2018-03-07) Saleh, Abbas Yuldurum Saleh; Karlık, Sait Eser; Mühendislik Fakültesi; Elektrik Elektronik Mühendisliği BölümüFour-wave mixing (FWM) is an important nonlinear effect severely limiting the performance of optical fiber networks. In this paper, FWM impact on the uplink performance of dense wavelength division multiplexing gigabit passive optical networks (DWDM-GPONs) using standard single mode fibers (SSMFs) has been analyzed. Simulations have been carried out on the center uplink channels of 7-, 15-, 29- and 35-channel DWDM-GPON systems that have 12.5 GHz, 25 GHz, 50 GHz and 100 GHz channel spacing values. Signal-to-crosstalk ratio (SXR) variations occurring due to FWM impacts have been considered in evaluating the uplink performance. Simulation results exhibit worst-case values under FWM impacts and therefore are important in giving clues about choosing system parameters satisfying a minimum 23 dB SXR, which is an appropriate value for current GPON applications showing system reliability under FWM impacts.Item Güneş enerjisi kullanan sistemler için yeni bir enerji tahmin algoritması(Uludağ Üniversitesi, 2018-04-09) Koşunalp, SelahattinYenilenebilir enerji kaynakları doğasal olarak sürekli mevcut olduklarından, kısıtlı kaynaklara sahip sistemlerin enerji ihtiyaçlarını gidermek için önemli bir yer tutmaktadır. Güneş enerjisi en çok kullanılan çevresel enerji kaynaklarına güzel bir örnektir. Güneş enerjisi kontrol edilemeyen ama tahmin edilebilen bir enerji kaynağı olarak literatürde yer almıştır. Güneş enerji miktarının gelecek için tahmini kritik bir konudur. Bu çalışmada, geçmişte üretilen güneş enerji miktarına bakarak gelecekte muhtemelen üretilecek güneş enerji miktarını tahmin eden yeni bir algoritma geliştirilmiştir. Bu algoritma aynı zamanda tahmin yapılan gün içerisindeki üretilen enerji miktarındaki değişimleri de göz önüne almaktadır. Önerilen yaklaşım literatürde çokça temel alınan Exponential Weighted Moving-Average (EWMA) algoritmasından esinlenmiştir. Gün içerisinde güneş enerjisindeki dalgalanmaları göz önüne alan farklı senaryolar üzerinde önerilen yaklaşımın performansı EWMA ile karşılaştırılarak sunulmuştur. Gerçekleştirilen benzetimler önerilen algoritmanın güneş enerjisindeki dalgalanmaları EWMA’ dan daha iyi olarak tahmin ettiğini göstermektedir.Item İnşaat firmalarının karşılaştıkları potansiyel risklerin proje başarısına etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2018-04-20) Genç, Olcay; Erdiş, Ercan; Oral, EmelRisk; bir tehlikenin gerçekten meydana gelme olasılığı ve bu tehlikenin sonuçları olarak tanımlanabilir. Riske; riski tutma, riskin azaltılması, riskin aktarılması ve riskin önlenmesi şeklinde dört temel tepki gösterilir. Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de yapılan inşaat işlerinde firma risklerini, firmaların bu risklere karşı tutumlarını ve bu risklerin, projenin beklenen kalite, optimal maliyet ve uygun bir sürede bitirilmesi anlamına gelen, proje başarısına etkisini saptamaktır. Çalışma kapsamında, iki bölümden oluşan web tabanlı bir anket hazırlanmış ve meslek odaları vasıtasıyla Türkiye’nin çeşitli illerinde kamu ve özel sektörde çalışan inşaat mühendislerine ulaştırılmıştır. Araştırmanın örnek uzayı 163 inşaat mühendisidir. Anket sonuçlarının güvenirliliği için Cronbach’ Alpha değerleri kullanılmıştır. Risklerin proje başarısına etki oranlarını saptamaya yönelik hazırlanan sorular, 5’li Likert derecelendirme ve değerlendirme ölçeği kullanılarak hazırlanmış ve analiz edilmiş, risklere karşı firmaların tutumunda ise frekans-yüzde analizi kullanılmıştır. Çalışmanın sonucunda; doğal afet/eylem/kaza riskleri sonucu bir tehlikenin meydana gelme olasılığı az düzeyde, proje-tasarım aşamasındaki riskler, inşaat aşaması - organizasyon riskleri ve dış - çevresel riskler sonucu bir tehlikenin meydana gelme olasılıkları ise orta düzeyde çıkmıştır. Risklerin proje başarısına etkisi incelendiğinde; doğal afet/eylem/kaza riskleri, dış - çevresel riskler ve inşaat aşaması - organizasyon riskler orta düzeyde, proje-tasarım aşamasındaki riskler ise yüksek düzeyde proje başarısını etkilemektedir. Firmaların risklere karşı tutum sonuçlarına göre ise; inşaat işlerindeki risklere karşı firmaların genel olarak riskin azaltılması tutumunu tercih ettikleri görülmüştür.Item Karataş, Adana denizel alanı için karşılaştırmalı uzun dönem dalga çözümlemesi çalışması(Uludağ Üniversitesi, 2018-03-19) Genç, Aslı NumanoğluKıyı mühendisliği tasarımlarında dalga iklimi çalışması önemli aşamalardan biridir. Başarılı bir tasarım kapsamlı ve doğru dalga iklimi modellemesine bağlıdır. Bu makalede Karataş, Adana denizel alanı için karşılaştırmalı uzun dönem dalga çözümlemesi sunulmaktadır. Dalga çözümlemesi çalışmalarında ampirik CEM (Coastal Engineering Manual) metodu ve üçüncü kuşak WAM (WAve Model) modeli tahminleri karşılaştırılmalı olarak sunulmuştur. CEM metodunda kara üzeri meteoroloji istasyonu ölçüm rüzgarları ve deniz üzeri ECMWF (European Centre for Medium-Ranged Weather Forecasts) operasyonel arşiv rüzgar tahminleri kullanılmıştır. Uzun dönem dalga çözümlemesi için kullanılan birinci veri takımı Devlet Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün Karataş Meteoroloji istasyonunun kara üstü ölçüm rüzgar verileridir. İkinci veri takımı olarak ECMWF 36,5 0N 35,4 0E koordinatı deniz üzeri rüzgar tahmin verileri kullanılmıştır. Üçüncü veri takımı ECMWF 36,5 0N 35,4 0E koordinatı WAM sayısal modeli dalga tahminleridir. Çözümleme çalışmalarında HYDROTAM-3D yazılımı ve veri tabanından faydalanılmıştır. WAM sayısal modeli ve CEM ampirik metodu ile elde edilen uzun dönem derin deniz dalga yüksekliği, Hs değerleri karşılaştırılmıştır. Karşılaştırmalar CEM ampirik metodunda kullanılacak olan rüzgar veri takımının sonuçlar üzerinde belirleyici olduğunu, kara üzeri rüzgar verilerinin belirli bir katsayı ile yükseltilmesi gerekliliğini göstermiştir. ECMWF 36,5 0N-35,4 0 E koordinatına ait rüzgâr tahminleri kullanılarak CEM metodu ile elde edilen sonuçların ECMWF’in operasyonel arşivinde aynı koordinat için WAM sayısal modeli tahminlerinden yüksek olduğu görülmüştür.Item LPG yakıtlı buji ateşlemeli motorun ısınma periyodunda oksijen ile zenginleştirilmiş emme havasının performans ve egzoz emisyonlarına olan etkilerinin incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2018-04-11) Baskın, Niyazi; Erkuş, Barış; Bulut, Emre; Çiçek, Ali; Türkoz, Necati; Mühendislik Fakültesi; Otomotiv Mühendisliği BölümüBu çalışmada, oksijence zenginleştirilmiş emme havasının motor performansı ve egzoz emisyonlarına olan etkileri deneysel olarak incelenmiştir. Tüm deneyler; LPG’li buji ateşlemeli motorun ısınma periyodunda kütlesel olarak farklı oranlarda oksijenin emme havasına sevk edilmesi suretiyle gerçekleştirilmiştir. Emme havasının oksijence zenginleştirilmesinin yanma verimini iyileştirerek motor performansı, HC ve CO emisyonları üzerinde olumlu etkilere neden olduğu tespit edilirken NOx emisyonlarının olumsuz etkilendiği gözlemlenmiştir.Item Monthly natural gas consumption’s modelling and its trend analysis for Yozgat in Turkey(Uludağ Üniversitesi, 2017-12-31) Ay, MuratIn this study, an energy consumption modelling for long term (December 2006- March 2016) forecasting of monthly natural gas consumption in households and industry area for Yozgat city, Turkey was presented. In this context, it can be said that this paper has two purposes. One of them is the application and accuracy of the artificial neural networks. Estimate performances are compared with each other, and the estimates of the optimal models are evaluated with the monthly recorded natural gas consumption according to root mean square error, mean absolute error, and correlation coefficient. The other purpose of the study is to analysis trend of monthly natural gas consumption of Yozgat by using Mann-Kendall and a new method recently proposed by Şen. The results showed that the artificial neural networks gave satisfactory results in estimating monthly natural gas consumption. In the trend analysis, it was seen that both Mann-Kendall and Şen trend tests gave statistically significant increasing trend at 95% confidence level for monthly natural gas consumption of Yozgat.Item Motion optimization of a 6 axes robot manipulator used for material handling purposes via dynamic programming(Uludağ Üniversitesi, 2018-03-02) Gören, Aytaç; Çakır, UmutDue to the increasing cost of energy besides the environmental concerns, energy consumption is one of the hot topic in today’s world. In this context, companies are searching for the ways to reduce their energy consumptions and their Carbon footprint. For a manufacturing company, one method to accomplish these is to increase their process efficiency. In this research, a production cell which contains a robot manipulator used for material handling purposes is tried to be modeled in computer environment, using dynamic programming over the computer model, system parameters increasing production capacity in addition to reducing the energy consumption and improvements depending on these are presented.Item New method to compare indoor and outdoor temperature coefficients of photovoltaic modules(Uludağ Üniversitesi, 2017-11-15) Şentürk, Ali; Eke, RüştüIn this study, a new method is presented to compare the indoor and outdoor temperature coefficients of photovoltaic module. Precise input of temperature coefficients introduced in the simulation is very essential to obtain accurate results about the actual performance of photovoltaic module/array. Thus, it is important to specify which type (indoor or outdoor) of the temperature coefficient is more accurate in simulating the actual performance. The short circuit current, the open circuit voltage, the output peak power and produced energy are considered as actual performance indexes. New method proposed in this study, simulates the actual performance for both indoor and outdoor temperature coefficients and compares with actual performance measured at field to decide which type of temperature coefficient is more accurate.Item Öğütülmüş araç lastiğinin ve piroliz işleminden sonra oluşan karbon siyahının bitümlü bağlayıcıların reolojik özellikleri üzerindeki etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2018-03-26) Alataş, Taner; Yılmaz, Mehmet; Kök, Baha Vural; Çeloğlu, Muhammed Ertuğrul; Akpolat, Mustafa; Yamaç, Özge Erdoğan; Yalçın, ErkutBu çalışmada iki farklı boyutta (No.40 elek üstü ve altı) öğütülmüş araç lastiği (CR) ve öğütülmüş araç lastiğinin pirolizinden elde edilen karbon siyahı bitüm modifikasyonunda 3 farklı oranda (%5, %10 ve %15) kullanılmıştır. Saf ve modifiye bağlayıcılar üzerinde penetrasyon, yumuşama noktası, viskozite ve dinamik kayma reometresi (DSR) deneyleri uygulanmıştır. Ayrıca bağlayıcıların sıcaklığa karşı hassasiyetinin göstergesi olan penetrasyon indeksi (PI) değerleri belirlenmiştir. Penetrasyon, yumuşama noktası ve viskozite deneyleri sonucunda bitüm modifikasyonunda kullanılan CR miktarı arttıkça penetrasyon değerlerinin düzenli olarak azaldığı, yumuşama noktası ve viskozite değerlerinin düzenli olarak arttığı belirlenmiştir. Bu durum CR kullanımının bitümün rijitliğini arttırdığını göstermektedir. CR boyutu değerlendirildiğinde malzeme boyutunun bu üç deney üzerinde önemli bir etkiye sahip olmadığı belirlenmiştir. PI değerlerinden saf bitümlü bağlayıcıya kıyasla No.40 elek altı %5 CR kullanılan modifiye bitüm dışındaki tüm modifiye bitümlerin sıcaklığa karşı hassasiyetinin daha az olduğu belirlenmiştir. DSR deneyleri sonucunda CR içeriği arttıkça bağlayıcıların tekerlek izine karşı dayanım parametrelerinin ve elastikiyetlerinin arttığı belirlenmiştir. Öğütülmüş CR’nin pirolize tabi tutulmasından elde edilen karbon siyahının bitüm modifikasyonunda kullanılması CR’nin etkinliğini azaltmış özellikle No.40 altı boyuttaki CR’nin karbon siyahı saf bitümün özelliklerini iyileştirme özelliği göstermemiştir.Item Optimization of struvite precipitation for landfill leachate treatment(Uludağ Üniversitesi, 2018-02-19) Doğan, Selim; Aygün, Ahmet; Argun, Mehmet Emin; Esmeray, ErtuğrulSanitary landfill is the most preferred municipal solid waste disposal method. The production of highly polluted leachate is a major disadvantage of sanitary landfills. In this study, optimization of struvite precipitation to remove ammonium from landfill leachate was conducted by using Response Surface Methodology and central composite design. Optimum struvite precipitation conditions were determined based upon 11 runs performed in central composite design. A second-order polynomial functional model was fitted well to the results. The statistical analysis showed that two independent variables which are molar rates of Mg/N and N/P had significant effects on the ammonium removal efficiency. Maximum ammonium removal efficiency was 99.8% at a molar rate of 1.20 for Mg/N and 1.27 for N/P for a constant 9.2 pH value. The obtained results revealed that struvite used as pre-treatment in anaerobic process can be modelled by using response surface methodology. And also, response surface methodology can be used to optimize required ammonium removal efficiency for lower Mg/N and N/P molar ratio which affects the performance of pre-treatment method that designed for an anaerobic process having 300:5:1 ratio for COD/N/P.