1985 Cilt 4 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/15378
Browse
Browsing by Rights "info:eu-repo/semantics/openAccess"
Now showing 1 - 16 of 16
- Results Per Page
- Sort Options
Item Baccara gül çeşidinin soğukta muhafazası ve vazoda dayanımı üzerine bir araştırma(Uludağ Üniversitesi, 1985) Türk, Rahmi; Mengüç, Ahmet; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi.Bu çalışmada Baccara gül çeşidinin çiçeklerine Gümüş tiyosülfat uygulaması ile soğukta muhafazanın vazo hayatına etkisi araştırılmıştır. Bu amaçla denemeye alınan güllerin çiçekleri kesildikten sonra, 3 parsel ve 3 tekrarlamalı olarak ilk iki uygulama 3.3 l'lik cam kavanozlar içersinde, son grup ise 1 kat pelur kağıdı ve 1 kat naylon ile sarılarak soğuk kabin içersine konmuşlardır. Kontrol ve 2 Mm Gümüş tiyosülfat uygulaması normal odada 20 ± 1 ° C ve % 60 ± 10 oransal nem koşullarında, soğukta su çektirilmeden muhafaza edilen güller ise deneme süresince + 4 ± 1 ° C'lik soğuk kabin içersinde ve % 80 ± 5 oransal nemde tutulmuşlardır. Araştırmada güllerin taç yapraklarının renkleri, çiçek ve sap ağırlık kayıpları, çiçek çap büyüklükleri ile çiçeklerin solunumları her iki günde bir olmak üzere ölçülmüştür. Elde edilen sonuçlara göre ; normal oda koşullarında Baccara gül çeşidi 4 günden fazla muhafaza edilememiştir. Çiçekçilik alanında yaygın kullanılan Gümüş tiyosülfatın 2 Mm 'lik çözeltisi bu gül çeşidinde vazo hayatını bilakis kısıtlayıcı bir etki yapmıştır. + 4°C'de ve % 80 oransal nemde güller 26 gün kadar muhafaza edilmişlerdir. Ancak 20. günden sonra ortam koşullarına alınan güllerde goncaların çap genişliklerinin artmadığı saptanmıştır.Item Bitki yetiştirme ortamı olarak turbanın önemi ve özellikleri̇(Uludağ Üniversitesi, 1985) Özgümüş, Ahmet; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Toprak Bölümü.Turbanın fiziksel ve kimyasal özellikleri onu, bitki yetiştirme için çok uygun bir ortam yapmaktadır. Turbanın özellikleri başlıca, bitki kalıntılarının kökenine ve ayrışma derecesine bağlıdır. Turba yüksek bir gözenekliliğe ve su absorpsiyon kapasitesine sahiptir. Turbanın kül kapsamı düşük olup genellikle % 5 'in altındadır. Doğal haldeki turbanın yarayışlı besin maddeleri kapsamı çok düşüktür. Ancak turba fazla miktarlarda besin maddeleri absorbe etme ve depolama kapasitesine sahiptir. Turbaların, bahçecilik amacıyla sınıflandırılmaları daha çok, turbayı oluşturan belli başlı bitki türlerine göre yapılmaktadır. Sphagnum yosun turbası seralarda intensif bitki üretimi için son derece uygun özelliklere sahiptir.Item Bitkilerde karbondioksit özümleme mekanizmaları(Uludağ Üniversitesi, 1985) Katkat, A. Vahap; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Toprak Bölümü.Bazı bitkilerin atmosfer karbondioksiti ve su buharından yararlanarak ürettikleri organik maddeler öteki bitkilere göre çok daha fazla olabilmektedir. Bu durum bitkilerdeki fotosentez metabolizmalarındaki farklılıktan ileri gelmektedir. Son yıllarda yapılan çalışmalara göre bitkilerde fotosentez sırasında karbondioksitin özümlenme mekanizmaları üçe ayrılmaktadır: a) C3 tipi bitkiler, b) C4 tipi bitkiler ve c) KAM tipi bitkiler. Fotosentez etkinliğini kontrol eden bu mekanizmaların çözümlenmesi ile bitkilerin verimlilikleri artırılabilmektedir. Bu nedenle atmosfer karbondioksitinin özümlenmesinin çeşitli biyokimyasal reaksiyonlarını incelemek ve fotosentez etkinliği kavramını açıklığa kavuşturmak gerekmektedir.Item Bursa ilinde Elma içkurdu [Cydia pomonella (L.)] savaşımında üretici koşullarında kullanılan bahçe pülverizatörlerinin aplikasyon etkinliğinin saptanması(Uludağ Üniversitesi, 1985) Bölükoğlu, Halil; Kovancı, Bahattin; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Tarımsal Mekanizasyon Bölümü.; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Bitki Koruma Bölümü.Bursa ilinde son yıllarda üreticiler tarafından Elma iç kurdu savaşımında elmalarda kabul edilebilir zarar oranının üzerinde kurtlanmaların görülmesi nedeniyle, aplikasyonun zararlının artıştaki önemini belirlemek üzere, bu araştırma yapılmıştır. Bulunan sonuçlar aplikasyonun çevre kirlenmesi ve etkin savaşım üzerinde büyük etkilerinin olduğunu vurgulamaktadır. Benzer çalışmaların, diğer tarımsal üretimlerde ve diğer aplikasyon makinalarıyla yapılarak, noksanlıkların belirlenmesinde ve bu konudaki çiftçi eğitiminin yönlendirilmesinde önemli rolü olacaktır.Item Bursa ilinde Erik içkurdu [Cydia funebrana (Tr.),Lepidoptera: Olethreutidae] erginlerinin yakalanmasında cinsel çekici bir feromon (Atrafun)'un kullanılma olanakları(Uludağ Üniversitesi, 1985) Kılınçer, Neşet; Kovancı, Bahattin; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Bitki Koruma Bölümü.Bursa ilinde 1984 ve 1985 yıllarında gerçekleştirilen bu çalışmada Erik içkurdu [ Cydia funebrana (Tr.) ] erginlerinin yakalanmasında cinsel çekici bir feromon (Atrafun) 'un etkinliği incelenmiş ve üç farklı yerde Cydia molesta (Busck) feromonu (Atramol) ile birlikte C. funebrana'nın ergin uçuş kurvesinin belirlenmesi üzerinde çalışılmıştır. Kullanılan sentetik cinsel çekici feromonlar Romanya'dan sağlanmıştır. Bu çalışma ile Atrafun'un C. funebrana ergin populasyon dalgalanmalarının incelenmesinde ve zirai mücadelede tahmin ve uyarı sisteminde kullanılabileceği ancak C. molesta 'yı da cezbettiği için spesifisitesinin arttırılması gerektiği anlaşılmıştır. Bursa'da C. funebrana kelebek uçuşları 1984 ve 1985 yıllarında Mayıs başında başlamış ve araştırmanın yapıldığı yere göre 1984 yılında 96-108 gün, 1985 yılında 112 gün devam etmiştir. Bu süre içinde 1984 yılında birbiri içine girmiş 2-3 uçuş, 1985 yılında 3 uçuş gözlenmiştir. Birinci uçuş her iki yılda da Mayıs başlarında başlamış ve Haziran sonlarına kadar devam etmiş, ikinci uçuş Temmuz 'un ilk günlerinde başlamış ve Ağustos başlarına kadar sürmüş, üçüncü uçuş Ağustos ortalarında başlamış ve Ağustos sonunda bitmiştir. Bu sonuçlara göre C. funebrana Bursa ilinde 1984 yılında araştırmanın yapıldığı yere göre 2-3 döl, 1985 yılında 3 döl vermiştir.Item Elmaların fizyolojik hastalıklar ve muhafazası ile ağaçların beslenmeleri arasındaki ilişkiler(Uludağ Üniversitesi, 1985) Katkat, A. Vahap; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Toprak Bölümü.Meyve yetiştiricisi çeşitli ülkelerde bazı fizyolojik hastalıkların, meyve dokularının mineral yapısının bozulmasına bağlı olduğu ortaya konulmuştur. Ayrıca meyvenin dış etkilere ve fungal enfeksiyonlara karşı duyarlılığının mineral madde kapsamına bağlı olduğu kabul edilmektedir. Bitki ve meyve analizleri genellikle uygulanacak gübre miktar ve çeşidinin belirlenmesi ile meyvelerin depolanma olanaklarının geliştirilmesini sağlamaktadır. Bu nedenle son yıllarda meyve ağaçlarının mineral maddeler ile beslenmesi daha fazla önem kazanmıştır.Item Hava kirliliği ve fotosentez(Uludağ Üniversitesi, 1985) Katkat, A. Vahap; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Toprak Bölümü.Hava kirliliğinde etkili olan belli başlı bileşikler SO2,H2S,HF,HCI,O3,PAN,NO,NO2,CO2,etilen,ağır metaller ve tozlardır. Hava kirliliği üzerinde biyokimyacılar, fizyologlar, tarımcılar ve fizikokimyacılar çeşitli araştırmalar yapmaktadırlar. Yapılan araştırma sayısının çok fazla ve çeşitli olması bugün için bir sentez oluşturulmasını zorlaştırmaktadır. Gerçekten elde edilen sonuçların çoğu birbirleri ile çelişkili bir durum göstermektedir. Aynı çeşit bir bitki üzerine hava kirliliğinin etkileri, ortam koşulları, kirleticilerin konsantrasyonları ve bitki ile temas süresiyle ilgili olarak değişiklik göstermektedir.Item Kalsiyum karbonat, azot ve fosfor uygulamalarının etkileri ile ilişkili olarak mercimeğin ürün miktarı ve besin maddeleri kapsamı üzerinde bir araştırma(Uludağ Üniversitesi, 1985) Przemeck, Eberhard; Özgümüş, Ahmet; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Toprak Bölümü.Kalsiyum karbonat içermeyen ve pH'ı 5.8 olan toprakta iki mercimek çeşidi kullanılarak sera denemesi kurulmuştur. Saksılar iki gruba ayrılarak bir gruba hiç CaCO3 verilmemiş, diğer gruba ise her saksı için 450 g CaCO3 katılmıştır. ToprakIara azotlu gübreleme aşağıdaki şekilde uygulanmıştır: N1: 0.35 g N/saksı, N1 + B: 0.35 g N/saksı +Rhizobium bakterisi ile aşılama, N2 : 1.5 g N/saksı, topraklara fosfor ise 0, 0.2, 0.4 ve 0.8 g P/saksı düzeylerinde uygulanmıştır. Araştırma sonuçları her iki mercimek çeşidinin de düşük pH değerlerine çok duyarlı olduğunu ve tatmin edici bir ürün alabilmek için CaCO3 verilmesinin gerektiğini göstermiştir. Toprakları Rhizobium bakterisi ile aşılama tohum ürününü önemli derecede artırmıştır. Bakteri ile aşılamanın tohumların azot kapsamı üzerine etkisi ise önemsiz bulunmuştur. Fosfor uygulamaları da tohum ürününü önemli derecede artırmıştır. Araştırmada ayrıca CaCO3 , N ve P uygulamalarının tohum ve sapların besin maddeleri kapsamları üzerine etkileri de araştırılmıştır.Item Kamulaştırmada, tarımsal arazilerin kıymet takdiri(Uludağ Üniversitesi, 1985) Rehber, Erkan; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Tarım Ekonomisi Bölümü.Kamulaştırma bir taşınmazın, sahibinin rızası alınmadan, bir bedel ödenerek, kamu yararına elinden alınmasıdır. Kamulaştırma, tarım işletmesinin tamamı için olacağı gibi, bir bölümü için veya işletme arazisi üzerinde irtifak hakkı kurulması şeklinde de olabilmektedir. Kamulaştırma, yasalarla düzenlenmiştir. Kamulaştırma işleminde, yapılacak kıymet takdirlerinde uygulanacak yol ve yöntemlerin tüm detayıyla yasalarda bulunması beklenemez. Diğer yandan, kamulaştırma işlemine yaygın olarak konu olan tarımsal işletme ve arazilerin kıymet takdiri işlemi, özel birtakım güçlükler taşımaktadır. Kabul edilebilir bir takdir işlemi için yasaların iyi bilinmesi, takdir konusunda gerekli teorik bilgiye sahip olma yanında belirli bir deneyi me de sahip olmak gerekmektedir. Bu makalede, yasaların ışığında, tarımsal işletme ve arazilerin kıymet takdirinde izlenmesi gereken yol kısaca tartışılmağa çalışılmıştır.Item Kuzulara uygulanan kaşak besi ile entansif besinin bazı besi kriterlerine etkileri üzerinde bir araştırma(Uludağ Üniversitesi, 1985) Okuyan, M.Rıfat; Sarıçiçek, Münifer; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Zootekni Bölümü.Bu araştırma, kuzuların erken yaşta sütten kesilerek entansif besiye alınmalarının kaşak kuzu besisi yöntemi uygulamadan daha ekonomik olup olmadığını ve bazı besi kriterlerine etkilerini incelemek amacıyla yapılmıştır. Araştırmada hayvan materyali olarak 144 adet Tahirova kuzusu kullanılmıştır. Tesadüfi olarak 72 kuzu erken sütten kesilecek gruba, 72 kuzu da kaşak kuzu besisi uygulanacak gruba ayrılmıştır. Sütten kesilen gruptaki kuzulara yem sanayii tarafından hazırlanan kuzubuzağı besi yemi, kaşak besiye alınan kuzu/ara ise ana sütünün yanı sıra buğday haşlaması, bakla, mısır kırması ve arpa belli oranlarda karıştırılarak besi süresince serbest olarak yedirilmiştir. Gruplara yine serbest olarak kuru yonca verilmiştir. Grupların günlük ortalama canlı ağırlık artışları sırasıyla 226.56 g ve 236.17 g olarak bulunmuş ve günlük ortalama canlı ağırlık artışları bakımından gruplar arasında görülen farklılık istatistik bakımından önemsiz bulunmuştur (p > 0.05). Entansif besi yöntemi uygulanan gruptaki kuzuların 1 kg canlı ağırlık için toplam maliyeti kaşak besi yöntemi uygulanan gruptaki kuzuların maliyetinden daha ucuz bulunmuştur. Kuzuları erken sütten kesip anaları sağmak, yetiştirici için kaşak besi uygulamaktan daha ekonomik sonuçları vermektedir.Item Malya kuzularında besi başlangıç ağırlığının besi performansına etkisi(Uludağ Üniversitesi, 1985) Tuncel, Erdoğan; Yıldırım, Zekeriya; Ak, İbrahim; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Zootekni Bölümü.Araştırma; intensif besi şartlarında canlı ağırlıkları dikkate alınarak 25'er başlık 3 gruba ayrılan Maya erkek kuzularının besi performansını saptayarak en uygun besi başlangıç ağırlığının belirlenmesi için yapılmıştır. Beside sindirim bozukluklarına engel olmak amacıyla 100 g/gün/baş düzeyinde buğday samanı ve ad libitum düzeyde de kesif yem verilmiştir. Besi başlangıç ağırlığı gruplarda sırasıyla; 25.6 ± 0.26, 21.8 ± 0.21 ve 17.6 ± 0.30 kg, 56 günlük besi süresince sağlanan toplam ağırlık artışları; 13.0 ± 0.33, 13.2 ± 0.31 ve 15.0 ± 0.28 kg, günlük canlı ağırlık artışları: 230.8 ± 1.41, 233.5 ± 1.45 ve 267.8 ± 1.19 g, günlük ortalama kesif yem tüketimi; 1.322, 1.361 ve 1.238 kg, 1 kg canlı ağırlık artışı için yem tüketimi ise; 5.847, 5.555 ve 4.526 kg olarak bulunmuştur. Besi süresince canlı ağırlık ve günlük ağırlık artışı bakımından yapılan istatistik analizde, 3. grubun diğer gruplardan olan farkı önemli bulunmuştur (p < 0.01).Item Markov zinciri analizlerinin tarımsal işletme büyüklük dağılımlarının projeksiyonunda kullanılması(Uludağ Üniversitesi, 1985) Rehber, Erkan; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Tarım Ekonomisi Bölümü.Markov zincirleri kavramı 1907'lerde ortaya çıkmasına rağmen ekonomi alanında kullanılması oldukça yenidir. Bu yöntemin ekonomide yaygın kullanım alanlarından birisi de işletme büyüklük dağılımı analizleridir. Bu araştırmada Türkiye'de 1970-1980 Genel Tarım Sayımı verileri kullanılarak, yöntemin, işletme büyüklük dağılımlarının analiz ve projeksiyonlarının yapılmasında kullanımı sunulmağa çalışılmıştır . Gelişmiş batılı ülkelerde, yıldan yıla, gelişmelere paralel olarak önemli ölçüde azalma olmasma karşılık, Türkiye 'de işletmelerin sayı olarak arttığı gözlenmektedir. Nitekim, 1970-1980 döneminde de toplam işletme sayısı 241 250 kadar artmıştır . Bu dönemde, 20-5000ha büyüklükteki işletme gruplarında artış, daha büyük ve daha küçük işletme gruplarında ise' azalma eğilimi belirlenmiştir. Bu yapısal değişimler yanında, araştırmada. tahmin edilen geçiş matrisi yardımı ile 1990 ve 2000 yıllarına ait büyüklük dağılımı tahminleri yapılmıştır. Ancak, sağlıklı ve yeterli veri bulunmadığından, deneysel sonuçlardan çok, yöntem uygulamasının açıklanması amacı ön planda yer almıştır.Item Şark Yoncası (Medicago sativa L.)'nda sıra aralığı, sulama rejimi ve fosforlu gübre uygulamalarının tohum verimi ve kriterlerine etkileri(Uludağ Üniversitesi, 1985) Çelik, Necmettin; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Tarla Bitkileri Bölümü.Bu araştırmada , Şark Yoncası (Medicago sativa L.) 'nın sulu koşullarda farklı sıra aralığı, sulama ve fosforlu gübre seviyelerinin etkileri incelenmiştir. Araştırma, 1981 yılında Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Araştırma Enstitüsü deneme alanlarında üçlü şerit deneme planına göre dört tekrarlamalı olarak kurulmuştur. Araştırmada 27, 54 ve 81 cm sıra aralıkları; toprak faydalı rutubeti % 0, 30 ve 60'a düştüğünde yapılan sulamalar ile fosforun 0, 5 ve 10 kg P205 /da seviyeleri ele alınmıştır. Bu faktörlerin etkileri, 1982 ve 1983 yıllarında elde edilen verilerle saptanmıştır. Araştırmada, sulama rejimi ve fosfor uygulamalarının yoncada tohum verimini önemli ölçüde etkilediği, sıra aralığının ise denemenin sadece bir yılında etkili olduğu saptanmıştır. Genellikle tane verimi ve verim kriterleri üzerinde en etkili faktörün sulama rejimi olduğu belirlenmiştir. Verimle verim kriterleri arasında da önemli korelasyonlar bulunmuştur. Araştırmadan elde edilen sonuçlara göre, Doğu-Anadolu Bölgesi sulu ekolojik koşullarında bölge yerlisi şark yoncasının tohum amaçlı tarımında ekimin 54-81 cm sıra aralığı ile yapılması her seferinde 35 mm olmak üzere yılda 7-8 kez sulanması ve fosforun 10 kg P205 /da dozu ile gübrelenmesi önerilebilir.Item Sera yapım tekniğinin sera içi çevre koşullarının yaratılmasındaki etkisi(Uludağ Üniversitesi, 1985) Arıcı, İsmet; Aydoğdu, Necmi; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Kültürteknik Bölümü.Sera yetiştiriciliğinde başarı, sera içi koşullarının bitkilerin optimum çevre isteklerine yaklaştığı oranda artar. Sera içi çevre koşullarının yaratılması ise birçok faktöre bağlıdır. Bu faktörlerin bir kısmı sera yapımı anında gözönünde tutulurken diğer bir kısmı sera yapımından sonra sera içi donatımı biçiminde ele alınmaktadır. Bu çalışmada sadece sera yapımı anında ele alınabilecek faktörler incelenmiştir. Çünkü sera yapımından sonraki faktörler, sera donahmına yönelik olup sera yapı· mı anındaki faktörleri destekleyici yönde etki ederler, özel tesislere ihtiyaç duyarlar ve ayrı ayrı ele alınma zorunlulukları vardır.Item Topraksız kültürde bitkileri̇n beslenmesi(Uludağ Üniversitesi, 1985) Özgümüş, Ahmet; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Toprak Bölümü.Topraksız kültür sistemleri, toprakta olduğu gibi bir tamponlama kapasitesine ve besin maddeleri sağlama yeteneğine sahip olmadıkları için, topraksız kültüre ait gübreleme programları bitkiler tarafından gereksinilen bütün besin maddelerini kapsayacak şekilde hazırlanmalıdır. Şimdiye kadar birçok besin çözeltisi formülü geliştirilmiş olup, bunların çoğu başarılı şekilde kullanılmaktadır. Herhangi bir formülün en iyi çözelti olduğunu söylemek mümkün değildir. Çünkü çeşitli besin maddelerinin optimum konsantrasyonları birçok faktöre bağlıdır. Belirli bir bitki veya koşul için genellikle özel formüllere gereksinme duyulmaktadır.Besin çözeltisinin tuz konsantrasyonu ve pH'ı, sık sık izlenmeli ve ayarlanmalıdır. Çözeltinin doğru şekilde kontrol edilebilmesi ayrıca periyodik olarak besin elementlerinin analizini de gerektirmektedirItem Yarı fermente kuru üzüm şırası üretiminde optimum koşullar(Uludağ Üniversitesi, 1985) Kılıç, Oğuz; Ekinci, Ali; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Tarım Ürünleri Teknolojisi Bölümü.Bu araştırmada yarı fermente kuru üzüm şırasının optimum üretim koşulları belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırmada iki çeşit kuru üzüm, iki farklı seyreltme oranı ve iki farklı fermantasyon sıcaklığı kullanılmış, fermente ettirilen şıra, fermantasyonu belirli aşamalarında iki farklı yöntemle filtre edilip şişelenmiş, bir grup doğrudan , diğeri gazlandıklan sonra pastörize edilmiştir. Pastörize edilerek dayanıklı hale getirilen yarı fermente kuru üzüm şıralarında fiziksel, kimyasal ve duyusal analizler yapılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre beğenilerek tüketilebilecek bır yarı fermente kuru üzüm şırası üretimi için üzümlerin öğütülerek işlenmesi gerektiği 3 günlük bir ekstraksiyon-fermantasyon süresinin yeterli olduğu, kuru üzüme 4 katı su verilmesinin daha uygun sonuç verdiği ve gazlamanın içimi daha hoş bir içecek üretimi sağladığı belirlenmiştir.