2024 Cilt 6 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/44177
Browse
Browsing by Rights "info:eu-repo/semantics/openAccess"
Now showing 1 - 5 of 5
- Results Per Page
- Sort Options
Publication Amerikan fundamentalizminde televaizliğin önemi: Pat Robertson örneği(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-01-22) Abaydın, HuriyeFundamentalistler 20. asrın başında Amerika’daki evanjelikler arasında aşırı liberalleşmeye ve özellikle de Kutsal Kitap üzerinde yapılan yoğun kritiklere tepki olarak ortaya çıkan bir gruptur. İsimlerinin fundamentalist olarak anılması 20. yüzyıl başında yazılan The Fundamentals adlı eser sebebiyledir. Kutsal Kitap’ı literal olarak okuyan fundamentalistlerin ayırıcı bir özelliği de binyılcı anlayışa sahip olmalarıdır. Modernlik karşıtı bir hareket şeklinde ortaya çıkmalarına rağmen fundamentalistlerin modern dönemin önemli göstergelerinden medyayı çok iyi kullanmaları önceden olmayan televanjelist kavramını ortaya çıkarmıştır. Bu grup ilk başlarda radyo, daha sonra televizyon ve son dönemlerde interneti yetkin olarak kullanmıştır. Özellikle seyirciyle birlikte yapılan programlarda detaylı tasvirlerle Yeni Ahit okumaları, dua saatleri ve etkili vaazlar verilir. Bu kişiler arasında önde gelen bir isim Pat Robertson, kurduğu uydu ağıyla ve yaptığı kesintisiz yayınlarla kısa sürede büyük kitlelere ulaşmış ve Amerika’da dini yayıncılık alanında önemli bir isim olmuştur.Publication Anschluss öncesi Avusturya Yahudileri ve Avusturya’da Nazi destekçisi Kikeriki Dergisinin Yahudi karşıtı karikatürlerinin analizi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-05-31) Çakı, CanerNazi Almanyası’nın 1938 yılında Avusturya’yı ilhak etmesinden (Anschluss) önce Avusturya’daki Nazi destekçisi Kikeriki Dergisi antisemitist yayınlarıyla ülkedeki Yahudileri hedef almıştır. Kikeriki’nin antisemitist karikatürlerinin ortaya konulması, Anschluss öncesi Avusturya’daki antisemitist propagandanın tespiti açısından önem taşımaktadır. Çalışmada Anschluss öncesi Avusturya’daki antisemitist propagandaya ışık tutmak amacıyla Kikereki’nin antisemitist görsellerinde Yahudilerin nasıl sunulduğu ve Yahudilere karşı hangi antisemitist propaganda mesajlarının verildiği tespit edilmeye çalışılmıştır. Bu amaçla Kikereki’nin antisemitist karikatürleri, Karl Bühler’in Organon Modeli üzerinden antisemitist propaganda bağlamında incelenmiştir. Karikatürlerde Yahudilerin Avusturya’da istenmediğine, Yahudilerin insanlık üzerinde kontrol kurduğuna ve ülke yönetiminde Hıristiyanlarla Yahudiler arasında mücadele olduğuna ilişkin propaganda mesajlarının verildi-ği bulgularına ulaşılmıştır. Bu şekilde çalışmada Kikereki’nin antisemitist propa-gandasıyla Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi’nin (NSDAP) Yahudilere karşı mücadelesini Avusturya kamuoyunda meşrulaştırmaya çalıştığı sonucuna ulaşılmıştır.Publication Dispensasyonalizm: Tarihi, öğretileri ve etkileri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-01-08) ELMAS, ESRA; 0000-0001-7586-7491Dispensasyonalizm, Amerika Birleşik Devletleri’nde özellikle Evanjelik Hıristiyanların teolojisinde önemli etki bırakmış bir tarih anlayışıdır. Bu anlayışa sahip kimseler açısından dispensasyonlar, dünya tarihinin dönemlerine işaret etmektedir. Genelde yedi aşama olarak belirlenen bu dönemlendirmelerin her birinde Tanrı-insan ilişkisi farklı şekilde kurulmuştur. Dispensasyonalizm düşüncesini John Nelson Darby geliştirmiştir. Darby’nin literal ve fütürist yorumu, onu Kutsal Kitap kehanetlerinde İsrail ve Kilise’nin yerini ayırmaya itmiştir. Darby’den sonra özellikle C. I. Scofield’ın Scofield Reference Bible’ı Darby’nin fikirlerinin Amerika Birleşik Devletleri’nde son derece popülerleşmesini sağlamıştır. Bu makalede dispensasyonalizmin tarihi süreci, kurucusu olan John Nelson Darby ve onun dispensasyonalizm görüşü tarihsel olarak ele alınacaktır. Makalede Darby’nin dispensasyonalizm düşüncesinin Evanjelikler arasında yaygınlık kazandığı, özellikle göğe yükseliş ve Kilise ile İsrail’in ilahî planda yerini ayrı tutma düşüncesinin Evanjelik Hıristiyanların İsrail’e desteklerinin teolojik arka planını beslediği ve Amerikan popüler kültüründe muhtelif etkileri olduğu sonucuna varılmıştır.Publication Kuveykırlar ve İsrail-Filistin çatışması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-05-21) Özbaş, Mustafa7 Ekim 2023’te Hamas’ın saldırılarıyla başlayan, İsrail’in orantısız güç kullanımıyla süren Gazze’deki savaş ürkütücü seviyelere ulaşmıştır. Birçok Batılı kentte ağırlıklı olarak göçmenlerin katılımıyla protesto eylemleri vuku bulsa da genel olarak Batı kamuoyunun İsrail’in Gazze’de yarattığı vahşete ilgisiz kaldığı söylenebilir. Bu makale, istisnai bir duruş sergileyen bir dinî grup olarak Kuveykırların özel olarak İsrail-Filistin Savaşı, genel olarak da ‘savaş-şiddet’ karşısındaki tutumlarını incelemeyi amaçlamakta ve anlamaya çalışmaktadır. Buna uygun olarak, önce Kuveykırlık ve kurucu ismi olan George Fox hakkında genel bir giriş yapacak, sonra Kuveykırların “İçsel Işık” anlayışları ve “Barış Şahitliği” prensiplerini analiz edecektir. Son olarak da Kuveykırların sözkonusu savaşla ilgili yaklaşık yüz yıllık faaliyetlerine odaklanarak Batı uygarlığı içinde Kuveykırlığın, konuya dair istisnaîliği argümanını temellendirmeye çalışacaktır.Publication Politika ve teolojinin kavşağında bir kilise tarihi kaynağı: Gerçeğin anahtarı(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-05-07) Kalıntürk, Ömer FarukBu makale, erken ortaçağın ilginç hareketlerinden olan Pavlikanların tarihi konusunda, akademik araştırmalarda atıfta bulunulan iki ana kaynaktan birinin, Gerçeğin Anahtarı'nın otantikliğini sorgulamaktadır. İlk olarak Gerçeğin Anahtarı'nda ortaya konan meselelere işaret etmekte ve ardından, bu metnin özgünlüğünün lehinde ve aleyhinde olan akademisyenlerin argümanlarını bağlamsal bir arkeolojik okumaya tabi tutarak analiz etmektedir. Nihayetinde bu araştırmacıların içinde bulundukları dönemin siyasi, teolojik ve felsefi olayları ışığında, bu eserin otantikliğinden yana tavır aldıkları gösterilecek ve bu araştırmacıların ısrarla ıskaladığı bir nokta tebarüz ettirilecektir. Kilise tarihine dair bir kaynak olma iddiası taşıyan bu metin çevresinde cereyan eden tartışmalar sadece Ermeni Kilisesi içerisindeki bir dahili kimlik ve teoloji tartışmalarıyla izah edilemez. Burada iddia olunan şey, Gerçeğin Anahtarı’nı otantik gören araştırmacıların, doğrudan ve tabii olarak Ermeni siyasi idealleriyle ilintili olmuş olması ve bu bağları dolayısıyla emekçileri Anglo-Amerikan Protestan misyonerleri, hamisi ise Britanya İmparatorluğu olan Ermeni Protestan Kilisesi`nin mevcudiyetinin ve akabinde meşruiyetinin temini için bu eseri öne sürmüş olmalarıdır.