2024 Cilt 38 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/43454
Browse
Browsing by Language "tr"
Now showing 1 - 11 of 11
- Results Per Page
- Sort Options
Publication Arazi toplulaştırma projelerinde mülakat tercihlerine göre dağıtımın incelenmesi: Kilis Elbeyli örneği(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-01-14) KİRMİKİL, MÜGE; KÜÇÜK, MERVE; Bursa Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Biyosistem Mühendisliği Bölümü; 0000-0002-6832-7742; 0000-0003-3397-2474Arazi toplulaştırma projeleri parçalı, dağınık, bozuk şekilli parsellerin düzenlenmesini ve bunun yanında parsellere gerekli altyapı hizmetlerinin ulaştırılabilmesini sağlar. Toplulaştırma süreci zaman ve emek gerektiren birbiri ile bağlantılı birçok aşamadan oluşmaktadır. Bu aşamalardan biri de mülakat sürecidir. Mülakatlar, yeni dağıtım için tercihlerin alındığı, maliklerle yapılan birebir görüşmelerdir. Yapılan mülakatlar sürecinde maliklerden alınan tercihler dağıtım aşamasını doğrudan etkilemektedir. Mülakatlarda tek tercih alınması ve tercihlerin genellikle aynı bloklar üzerinde yoğunlaşması, dağıtımın zorlaşmasına ve tercihlerin yerine getirilememesine neden olmaktadır. Bu çalışmada; Kilis Elbeyli toplulaştırma projesine ait veriler kullanılmıştır. Mülakat tercihleri doğrultusunda, geleneksel ve otomatik dağıtım yöntemlerine göre maliklerin tercihlerine yerleşip yerleşeme durumları incelenmiş ve elde edilen sonuçlar karşılaştırılarak değerlendirilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, toplulaştırma projesinde parsel sayısının geleneksel dağıtımda 652’den 586’ya düştüğü, otomatik dağıtımda ise 1564’e çıktığı saptanmıştır. Alınan tercih sayıları incelendiğinde tek tercih sayısının oldukça yüksek olduğu görülmüştür. İlk tercihinde, bulunduğu bloğu tercih edenlerin oranı %94.76’dır. Tercihlere yerleşme oranı geleneksel dağıtımda %70, otomatik dağıtımda ise %45.34 bulunmuştur. Çalışmada arazi toplulaştırma projelerinde maliklerden alınan tercih sayılarının projeye etkilerine ve mülakatın doğru şekilde yapılmasının önemine değinilmiştir.Publication Arpa çeşitlerinin çimlenme döneminde ozmotik stres toleransının belirlenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-04-05) Dirik, Kübra Özdemir; Erdem, Mazlum; Saygılı, İbrahimOsmotik stres çimlenme döneminde kuraklık stresini stimüle ederek kuraklık toleransının ölçümünü sağlamaktadır. Bu araştırma ozmotik stres altında arpa çeşitlerinin çimlenme dönemindeki kuraklığa toleransının belirlenmesi amacıyla yürütülmüştür. Çalışmada 13’ü altı sıralı ve 23’ü iki sıralı olmak üzere 36 arpa çeşidi kullanılmıştır. Ozmotik stres polietilen glikol 6000 kullanılarak -3 bar ve -6 bar osmotik stres uygulanmış, stresin olmadığı uygulamada (kontrol) saf su kullanılmıştır. Araştırmanın yedinci gününde çimlenme oranı, kök uzunluğu ve sürgün uzunluğu belirlenmiştir. Çeşitlerin çimlenme oranları kontrole göre -3 bar ozmotik streste %5.7, -6 bar ozmotik streste ise %52.3 oranında önemli bir şekilde azalmıştır. Çeşitlerin kök uzunlukları -3 bar osmotik streste %14.4 artarken, -6 bar osmotik streste %56.1 azalmış, sürgün uzunlukları -3 bar osmotik streste %15.5 ve -6 bar osmotik streste %86.2 oranında azalmıştır. Genel ortalamada Kendal, Hasat, Dara, Yüksel, Etincel ve Epona çeşitlerinde en yüksek, Steptoe çeşidin de ise en düşük çimlenme oranı belirlenmiştir. Kök uzunluğu ve sürgün uzunluğu değerlerine göre Kral 97, Barış, Çetin 2000, Tarm 92, Sabribey ve Hasat çeşitlerinin osmotik strese daha toleranslı olduğu söylenebilir. Çeşitlerin kuraklık tolerans indeksleri incelenen üç özellikte de -6 bar osmotik streste -3 bar osmotik strese göre azalmıştır. -6 bar osmotik streste, en yüksek kuraklık tolerans indeksi, çimlenme oranında Kendal ve Dara (%86.7) çeşitlerinden, kök uzunluğunda Hasat (%98.1) çeşidinden, sürgün uzunluğundaEpona (%62.9) çeşidinden elde edilmiştir. Çimlenme döneminde kuraklık stresinin etkili olduğu bölgelerde, osmotik stres toleransı iyi olan çeşitlerin tarla denemelerine dahil edilmesi arpa üretimine katkı sağlayabilir.Publication Edirne ilinde buğday ve arpa bitkilerinde görülen yaprak hastalıkları(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-02-01) Karakaya, Aziz; Çelik, Arzu Oğuz; Seidi, MelisEdirne il ve ilçelerindeki arpa ve buğday ekiliş alanlarındaki yaprak hastalıklarını tespit etmek amacıyla 1-5 Mayıs 2018 tarihleri arasında sürvey yapılmıştır. İncelenen buğday tarlalarında Septoria tritici, Puccinia striiformis f. sp. tritici, Puccinia recondita f. sp. tritici, Blumeria graminis f. sp. tritici ve Pyrenophora tritici-repentis tarafından meydana getirilen hastalıklar görülmüştür. Edirne ilindeki buğday tarlalarında en yaygın hastalık Septoria yaprak lekesi hastalığı olarak bulunmuş olup bu hastalığı kahverengi pas, sarı pas, külleme ve sarı yaprak lekesi hastalıkları takip etmiştir. İncelenen arpa tarlalarında Pyrenophora teres f. teres, Rhynchosporium commune, Puccinia hordei, Pyrenophora teres f. maculata, Blumeria graminis f. sp. hordei ve Cochliobolus sativus tarafından meydana getirilen hastalıklar görülmüştür. Edirne ilinde incelenen arpa tarlalarında en yaygın hastalık arpa ağbenek leke hastalığının ağ formu olarak bulunmuş olup bu hastalığı Rhynchosporium yaprak lekesi, arpa kahverengi pası, arpa ağbenek leke hastalığının nokta formu, külleme ve Cochliobolus yaprak lekesi hastalıkları takip etmiştir.Publication Farklı domates çeşitlerinde zararlılara karşı savunma yapıları olan trikom yoğunluğunun ve acylsugar konsantrasyonunun belirlenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-02-09) Gök, Narin; Özkan, Simge; Çobanoğlu, Sultan; KUMRAL, NABİ ALPER; AKBUDAK, NURAY; GENÇER, NİMET SEMA; Bursa Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Bahçe Bitkileri Bölümü; 0000-0001-9442-483X; 0000-0003-2669-5667; 0000-0001-8053-5002Ülkemizde domates yetiştiriciliği ekonomik getiri ve beslenme yönünden önem arz etmektedir. Domates yetiştiriciliğindeki önemli sorunlardan biri zararlılar (böcek ve akar) nedeniyle yüksek ürün kayıplarıdır. Günümüzde bazı domates hastalıkları ve nematot zararlılarına karşı dayanıklı domates çeşitleri ruhsatlanmasına karşın; diğer zararlılara karşı dayanıklı tescilli çeşitler henüz kaydedilmemiştir. Domateslerde, böceklerin ve akarların zararına hatta biyolojik mücadele etmenlerinin aktivitesine karşı olumsuz olan unsurlardan biri de domatesin vejatatif organlarında bulunan keseli ve kesesiz trikomlardır. Kesesiz trikomlar bu canlıların vücudunu tahrip ederek olumsuz etki yaratırken; keseli trikomların içinde bulunan acylsugar’ın bunlar üzerinde zehir veya kaçırıcı etkisi bulunmaktadır. Bundan dolayı, bu çalışmada 49 domates çeşidinde bulunan trikom yapıları ve keseli trikomlardan salgılanan acylsugar konsantrasyonları araştırılmıştır. İncelenen domates çeşitlerindeki trikomların tiplerine göre yoğunluklarının saptanması zararlılara dayanıklı çeşitlerin belirlenmesi için temel bilgi sağlarken; aynı zamanda doğal düşmanların etkinliğini sınırlaması açısından da bilgi verilmiştir. Çalışmada yaprak, sap ve dallarda tip IV ve tip VI keseli; tip III ve tip V kesesiz trikomların yoğunlukları tespit edilmiştir. Her bir vejatatif organ ayrı ayrı değerlendirildiğinde farklı trikom tiplerinin yoğunluklarının çeşitlere bağlı önemli düzeyde değişiklik gösterdiği saptanmıştır. Ward’ın minumum varyans analizi metotuna göre her tipteki trikom yoğunlukları düşük, orta ve yüksek olarak kümelenmiştir. İncelenen çeşitler arasından bazılarının hem keseli hem de kesesiz trikom açısından düşük yoğunluğa sahip olduğu belirlenmiştir. Benzer istatistiki farklılıklar, keseli trikomlarda bulunan acylsugar içerikleri açısından da ortaya konmuştur.Publication Gıda atığı ve şeker fabrikası atığı kompostlarının toprak özellikleri ve mısır (Zea mays l.) bitkisinin gelişimine etkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-02-13) GÜREL, SERHAT; Bursa Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü; 0000-0002-2971-8353Bu çalışmada, gıda atığı kompostu (GAK), şeker fabrikası atığı kompostu (pancar tohumu atığı kompostu=PAK), çiftlik gübresi (ÇG) ve kimyasal gübrenin (NP) mısır bitkisinin büyümesi üzerindeki etkilerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Deneme, tesadüf parselleri deneme desenine göre sera koşullarında yürütülmüştür. Deneme; altı uygulama (gıda atığı kompostu, pancar tohumu atığı kompostu, ½ gıda atığı kompostu + ½ pancar tohumu atığı kompostu, çiftlik gübresi, 20 kg N da-1 için inorganik 20-20-0 NP gübresi ve kontrolü), üç farklı doz (1, 2, 4 ton da-1) ve üç tekrarlı olarak yürütülmüştür. Uygulamalar, kontrole göre tüm verim parametrelerini önemli ölçüde iyileştirmiştir. Toprak özellikleri ve besin elementleri konsantrasyonları 4 ton da-1 oranında kompost uygulaması ile diğer uygulamalara göre daha yüksek olmuştur. Genel olarak, ÇG ve NP uygulamaları bitki gelişim parametelerinde daha iyi sonuçlar vermiştir. ÇG ve NP, bitki besin elementi artışı sağlanması konusunda PAK uygulamaları ve GAK+PAK karışımlarından daha uygun materyaller oldukları belirlenmiştir. Fakat tüm parametreler birlikte değerlendiğildiğinde; GAK uygulaması ile toprak elektriksel iletkenliği (EC) ve topraktaki Na içeriğinin yükselmediği belirlenmiştir. Bununla birlikte bitkilerin hem makro hem de mikro element alımında dengeli bir materyal olduğu belirlenmiştir.Publication Kent parklarında kullanılan odunsu peyzaj bitkileri üzerine etnobotanik bir araştırma(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-05-10) Yener, Şerife Doğanay; SEYİDOĞLU AKDENİZ, NİLÜFER; Bursa Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Peyzaj Mimarlığı Bölümü; 0000-0001-6789-4473Kentsel açık yeşil alan tasarımının vazgeçilmez elemanlarından biri olan bitkilerin çeşitli ekosistem hizmetlerini sağlama potansiyelleri vardır. Sahip oldukları görsel ve fonksiyonel özellikleri ile bitkiler; etkili tasarımlar yaratmak için kullanılırlar. Geçmişten günümüze insanlar ilaç, gıda, yakacak ve eşya yapımı gibi birçok farklı amaçlarla bitkilerden yararlanmaktadır. Bu bağlamda; insanların bitkiler ile ilişkisini ifade eden “etnobotanik” terimi; ekonomik, ekolojik ve kültürel bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Kent peyzajında gördüğümüz ve tanıdığımız birçok bitkinin etnobotanik kullanımı mevcut olup, bu bitkiler genellikle yöreye ve bölgeye özgü bitkiler olarak sürdürülebilirlik açısından oldukça önemlidirler. Bu amaçla, geçmişten günümüze birçok medeniyete ev sahipliği yapmış Bursa ilinde yer alan dört kent parkında mevcut odunsu bitkiler çalışmanın ana materyali olarak belirlenmiştir. Çalışma kapsamında bu bitkilerin etnobotanik kullanımları irdelenmiştir. Sonuç olarak kent parklarında tespit edilen 117 taksonun etnobotanik kullanımlarının olduğu görülmüştür. Bu bitki taksonlarının özellikle tıbbi (% 89.74) ve gıda amaçlı (%70) kullanımlarının yaygın olduğu tespit edilmiştir. Kent parklarında kullanılan taksonların etnobotanik potansiyelinin yüksek olduğu göz önüne alındığında bu bitkilerin tanıtılması ve farkındalık yaratılması gerekli olmakla birlikte, sürdürülebilir tasarımların oluşturulmasına da katkı sağlayacağı öngörülmektedir. Aynı zamanda etnobotanik kullanıma sahip bitkilerin kentsel yeşil alanlarda kullanımının yaygınlaştırılması, bu kültürel mirasın gelecek nesillere aktarılmasında önemli katkılar sağlayacaktır.Publication Kızartma ile oluşan ısıl proses kirleticileri ve sağlık etkileri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-05-13) Şahin, Kezban; Bilici, SaniyeKızartma yöntemi, bilinen en eski pişirme yöntemlerinden biridir. Kızartılmış besinler lezzet, renk, doku ve görünüm gibi organoleptik ve duyusal özellikleri sayesinde tüketiciler tarafından sıklıkla tercih edilmektedir. Kızartmada kullanılan yağın türü, yağ asidi bileşimi ve niteliği oldukça önemlidir. Çünkü kızartma süresince sıcaklık, nem ve oksijene bağlı olarak birçok kimyasal reaksiyon meydana gelmektedir. Bu reaksiyonların ilerlemesi ile ısıl proses kirleticileri olarak adlandırılan ve kanser başta olmak üzere obezite, kardiyovasküler hastalıklar gibi birçok sağlık problemi ile ilişkilendirilen; akrilamid, 3-kloropropan-1,2-diol (3-MCPD), glisidil esterleri (GE), polisiklik aromatik hidrokarbonlar (PAH), trans yağ asitleri (TYA) ve furanlar oluşmaktadır. Bu çalışmanın amacı, güncel araştırmalar doğrultusunda kızartma amaçlı kullanılan yağ türlerini ve bileşimini incelemek, kızartma işlemi sonucunda oluşan ısıl proses kirleticilerinin sağlık üzerindeki etkilerini değerlendirmektir.Publication Önemli bir fitopatojen bakteri cinsi: Xanthomonas(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-03-27) Erarslan, Gökhan; Karakaya, AzizBitki bakteriyel hastalıkları arasında en yaygın ve yıkıcı kayıplara sebep olan bakteri cinslerinden birisi Xanthomonas türlerinin içinde bulunduğu gruptur. Xanthomonas cinsi, çok çeşitli konukçuları etkileyen, ekonomik zarara neden olan önemli birçok bitki patojeni türü içerir. Çoğu tür, bitki, tohum ve gıda ticareti üzerinde küresel, ekonomik ve çevresel etkiye sahip bitki hastalıklarından sorumludur. Konukçu bitkilerin meyve, yaprak ve gövdeleri üzerinde nekroz, kanser, leke ve yanıklık gibi çeşitli hastalık belirtilerine neden olurlar. Xanthomonas cinsi fitopatolojik açıdan çeşitlilik durumu ve fenotipik farklılıkları açısından önemli bir cinstir. Üründe kalite ve verim kaybı oluşturması sonrası ortaya çıkan ekonomik zarar açısından geniş taksonomik ve bilimsel çalışmalara konu olmuştur. Bu derlemede, Xanthomonas cinsinin önemi, genel olarak tanımı, biyolojisi, taksonomisi, epidemiyolojisi, konukçu patojen ilişkileri, tanı yöntemleri ve mücadele olanakları ele alınmıştır.Publication Rekreasyon alanlarında peyzaj tasarım önerilerinin geliştirilmesi: Bursa Ayvalı Dere ve çevresi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-05-08) ENDER ALTAY, ELVAN; Sena, Şengül; Bursa Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Peyzaj Mimarlığı Bölümü; 0000-0003-3167-5628; 0000-0001-5933-1611Bu çalışmanın amacı Bursa Ayvalı Dere ve çevresindeki rekreasyon alanı ile kent ilişkilerinin kurulması ve tasarlanmasına yönelik fikirlerin geliştirilmesidir. Mevcut duruma uygun olarak; kentin kimliğine katkı sağlayan, kentsel yerleşimlerle ilişki kuran tasarımları yansıtan, kentsel yaşam kalitesini arttıran, açık ve yeşil alanlar ile insan-doğa ilişkilerini ön plana çıkaran, yenilikçi, estetik ve ekolojik çözümler öneren fikirlerin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda, çalışma alanının peyzaj planlama ve tasarım kararları belirlenmiş, Bursa Ayvalı Dere ve çevresinin peyzaj tasarım projesi oluşturulmuştur. Rekreasyon alanları için geliştirilen çözümlerin ve önerilen mekanların benzer projeler için yol gösterici olması hedeflenmiştir.Publication Rhynchosporium commune’ye karşı konukçu dayanıklılığı(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-02-01) Oğuz, Arzu Çelik; Yıldırım, ŞükriyeRhynchosporium commune, arpa (Hordeum vulgare), diğer Hordeum türlerinde ve Bromus diandrus üzerinde yaprak lekesi hastalığına neden olan haploid bir fungustur. Dünya çapında tüm ılıman yetiştirme bölgelerinde bulunmakta ve ekonomik açıdan en önemli arpa patojenlerinden biri olarak kabul edilmektedir. Hastalığın kontrolünde en etkili ve sürdürülebilir yöntem dayanıklı çeşit kullanımıdır. Patojen ticari çeşitlerde kullanılan dayanıklılık genlerine karşı yeni virülent genotiplerini geliştirme yeteneğine sahiptir. Bu nedenle, markör destekli seleksiyon yolu ile farklı lokusların (niteliksel veya niceliksel) tanılanması ve piramitlenmesi dayanıklılık ıslahı açısından oldukça önemlidir. Bu derleme ile patojenin genetik varyasyonu, konukçu-patojen etkileşimi, dayanıklılıkta rol oynayan genler, yerel ve yabani çeşitlerde R. commune dayanıklılığı ve ülkemizde R.commune konukçu dayanıklılığı üzerine geçmişten günümüze yapılan çalışmalar özetlenmiştir.Publication Ulaşım akslarının yeterliliğinin Bursa Görükle Mahallesi’nde araştırılması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024-04-24) PİRSELİMOĞLU BATMAN, ZEYNEP; ENDER ALTAY, ELVAN; Vardar, Özgün Ekin; Bursa Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Peyzaj Mimarlığı Bölümü; 0000-0003-2145-2682; 0000-0003-2145-2682; 0000-0001-5933-1611Kentsel ulaşım alanları, en yalın haliyle; yer aldığı alan içerisinde bir yerden başka bir yere taşınma/ taşıma eyleminin gerçekleştirildiği, tüm kentlilerin erişebildiği, kullanıcılarına ortak yaşam imkânı sunan ve bu özellikleriyle kentle birlikte gelişen en önemli mekânlardan biridir. Hızlı ve kontrolsüz kentsel büyüme gösteren alanlar, gösterdiği gelişime bağlı olarak içerdiği ulaşım akslarında çeşitli olumsuzluklar barındırabilir. Bu sorunlar literatürde yer alan çalışmalar ve ulaşım konusundaki yerel standartları belirten yönetmelik/ kanunlar kapsamında ele alınmaktadır. Bu doğrultuda ulaşım alanlarına ait standartların, kentsel mekânlardan biri olan mahalle ölçeğinde değerlendirilmesi hedeflenmektedir. Ulaşımda yer alan kullanıcılar (yayalar, motorlu-motorsuz araçlar vb.) kapsamında, caddelerin yeterliliklerinin araştırılarak, kentsel ulaşım kalitesiyle ilgili araştırmalara katkıda bulunulması beklenmektedir. İlgili standartların incelenmesi ve saha araştırmaları neticesinde elde edilen bulgular ile mevcut ulaşım alanlarının yeterliliğinin değerlendirilmesine fırsat sunan ölçütler oluşturulması amaçlanmaktadır. Bu doğrultuda çalışmanın materyali, Bursa ili Nilüfer ilçesinde yer alan Görükle Mahallesi ve caddeleri olarak belirlenmiştir. Çalışma; literatür taraması, gözlem ile mevcut durum tespiti ve haritaların oluşturulması, gözlem ve yoğunluk analizi, gözlemler sonucu ölçütler belirlenmesi ve değerlendirilmesi olmak üzere üç aşamada gerçekleştirilmiştir. 20 farklı caddede kullanıcı yoğunluğunun tespiti için gerçekleştirilen gözlemler neticesinde, yoğun olduğu tespit edilen 5 cadde 31 farklı ölçüt kapsamında değerlendirilmiştir. 1 ile 5 puan aralığında seçeneklerin bulunduğu bir puanlama sistemi ile değerlendirilen ölçütler sonucunda caddelerin donatılar, erişilebilirlik, gelişim ve fiziksel durum bağlamındaki yeterlilikleri araştırılmıştır. Çalışma sonucunda en yüksek %65.8 en düşük ise %50.9 yeterlilik puanı ile iyileştirilmesi gereken kriterler belirlenmiştir. Araştırma sonucunda belirlenen ölçütlerin ve elde edilen bulguların gelecek uygulama ve araştırmalar için bir altlık niteliği taşıması hedeflenmektedir.