2019 Cilt 38 Sayı 2
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/14469
Browse
Browsing by Language "tr"
Now showing 1 - 4 of 4
- Results Per Page
- Sort Options
Item Ceylanlarda (gazella subgutturosa) mandibulanın üç boyutlu rekonstrüksiyonu ve morfometrik yapısı: bir bt çalışması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-11-18) Yılmaz, Bestami; Demircioğlu, İsmailBu çalışmada ceylan (Gazella subgutturosa) mandibula’sının anatomik, morfometrik ve volümetrik özellikleri bilgisayarlı tomografi (BT) ve üç boyutlu (3D) yazılım programı kullanılarak tespit edildi. Bu amaçla 10 adet (5 erkek, 5 dişi) ceylan kafası kullanıldı. Kafaların 64 dedektörlü BT cihazında 80 kv, 200 MA, 639 mGY ve 0.625 mm kesit kalınlığında görüntüleri alındı. Her bir deneğin mandibulaya ait tarama görüntüleri özel bir 3D yazılım programı yardımıyla üç boyutlu modellere dönüştürülerek rekonstrükte edildi. Modeller üzerinde mandibulanın yüzey, hacim ve doğrusal ölçüm (22 adet) analizleri yapıldı. İncelenen tüm özellikler ortalama ± SD olarak ifade edildi. Yapılan incelemelerde, erkeklerde mandibulanın hacim ve yüzey alanı değerlerinin dişilerden daha büyük olduğu tespit edildi. Mandibula uzunluğu (GOC-ID) 124.07±2.2 mm, yüksekliği (GOV-CR) ise 75,83±5.62 mm olarak belirlendi. Morfometrik değerlendirmelerde dişi ve erkekler arasında GOV-CR, SI (son incisiv diş seviyesinde mandibula genişliği) ve BM (birinci molar diş seviyesinde mandibular boşluğun genişliği) parametrelerinde istatistiksel olarak anlamlı farklar gözlendi. Elde edilen morfometrik verilerin, patolojik durumlar, taksonomi çalışmaları ve bölge üzerinde yapılacak girişimsel cerrahi tedavi uygulamalarında referans olacağı düşünülmektedir.Item Denizli horozu ve tavuğu (gallus gallus domesticus) ile sülün (phasianus colchisus) sirinks’lerinde bağ dokusu fibrillerinin dağılımı(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-10-04) Çınar, Kenan; Önal, ÖznurBu çalışmada Denizli horozu ve tavuğu (Gallus gallus domesticus) ile sülün (Phasianus colchisus) sirinkslerinde bağ dokusu fibrillerinin dağılımı ve düzenlenmelerinin belirlenmesi amaçlandı. Bu amaçla 4’er adet erişkin Denizli horozu ve tavuğu ile dişi ve erkek sülünlerden alınan sirinksler materyal olarak kullanıldı. Denizli horozunda kollagen fibrillerin Lateral Timpanik Membran lamina propriasından submukozaya doğru geniş bir alanda kalın demetler halinde olduğu; özellikle tunika serozaya yakın submukozada çok daha sıkı biçimde yerleşim gösterdikleri saptandı. Medial Timpanik Membran lamina propriasında kollagen fibrillere nazaran daha geniş bir alanda kalın fibriller şeklinde yerleşim gösteren elastik fibrillerin Denizli tavuğunda submukozaya doğru daha yoğun biçimde düzenlendikleri gözlendi. Erkek sülünlerde Lateral Timpanik Membrana ait lamina propriada, bronşiyal kıkırdak halkalar arasında ve pessulus lateralindeki lamina propriada kollagen fibrillerin sıkı biçimde bir araya gelerek ince demetler oluşturduğu gözlendi.Item Kuzu dokularında endokrin bozucu klorlu kimyasal varlığının gaz kromatografi kütle spektrometrisi ile saptanması ve cinsiyetin etkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-11-05) Kuzukıran, Özgür; Filazi, Ayhan; Arslan, Pınar; Dikmen, Begüm Yurdakök; Şimşek, İlker; Turgut, YağmurVücuttaki endokrin reseptörlerine bağlanıp bunları aktive veya bloke ederek doğal hormonların sentez/parçalanmasını değiştiren endokrin bozucu kimyasallarla ilgili çalışmaların geçmişi 1950’li yıllara kadar gitmektedir. Günümüzde yasaklı olan ama bir dönem yoğun olarak kullanılan organik klorlu pestisitler (OCP), poliklorlu bifeniller (PCB) ve polibromlu difenileterler (PBDE) stabilitelerinin yüksek olması ve yağda birikme özellikleri nedeniyle doğada uzun süre kalmaktadırlar. Bu bileşiklerin biyoakümülasyon ve biyomagnifikasyon nedeniyle gıda zincirine girdikten sonra miktarları sürekli artmaktadır. İnsanların bu kimyasallara maruziyetinin %90’ı bulaşık gıdalarla olmaktadır. Bu çalışmada 14 OCP (α, β, γ-hekzaklorosiklohekzan, hekzaklorobenzen, 4,4’-diklorodifenil dikloroetan, 4,4’-diklorodifenil dikloroetilen, 2,4’-diklorodifenil trikloroetan, 4,4’-diklorodifenil trikloroetan, heptaklor, aldrin, dieldrin, α-endosülfan, β-endosülfan, metoksiklor), 7 PCB (28, 52, 101, 118, 138, 153, 180) ve 6 PBDE (17, 47, 66, 100, 153, 183)’in kuzu eti ve yağındaki miktarları ve cinsiyetin buna olan etkisi araştırılmıştır. Kullanılan yöntem SANCO 12571/2013 ve EUROCHEM 2014 Validasyon Kılavuzu’na göre valide edilmiştir. Yapılan analizler neticesinde toplamda erkek hayvanlara ait örneklerin %75’inde, dişi hayvanlara ait örneklerin ise %33.3’ünde endokrin bozucu kimyasal kalıntısına rastlanmıştır. Analiz edilen örneklerin tamamında PCB tespit edilmiştir. Hekzaklorosiklohekzen ve 4,4’-diklorodifenil trikloroetan ile PCB52 kendi grupları içinde en sık rastlanılan kimyasallar olurken PBDE’lerden sadece PBDE17 tespit edilmiştir. Kalıntı görülme sıklığı erkeklerde daha fazla iken tespit edilen miktarların dişi hayvanlara ait örneklerde daha yüksek olduğu görülmüştür. Çalışma sonunda bulunan tüm kalıntı seviyelerinin Türk Gıda Kodeksi ve Avrupa Birliği’nin ilgili yönetmeliklerinde belirtilen seviyelerin altında olduğu belirlendi.Item Viral hemorajik septisemi virusunun (vhsv) fenotipik karakterinin virulans üzerine etkisinin araştırılması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-11-11) Çiçek, Yasemin; Albayrak, HarunViral Hemorajik Septisemi Virusu (VHSV) (Piscine novirhabdovirus), deniz ve tatlı su balıklarında enfeksiyonlara neden olan bir virustur. Bu çalışmada; Türkiye’de tatlı su (Gökkuşağı alabalığı) ve deniz (Kalkan balığı) balıklarından izole edilen Bolu\06 ve TR-WS13G adlı iki VHSV izolatının farklı fenotiplerinin Gökkuşağı alabalıklarındaki (Oncorhynchus mykiss) klinik bulgular, mortalite oranı ve patojenite üzerine etkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Çalışmada Bolu/06 ve TR-WS13G VHSV izolatları plak saflaştırma yöntemiyle saflaştırıldı. Test sonunda her iki izolata ait dar ve geniş plak oluşturan 4 farklı saflaştırılmış izolat 60-100 g ağırlığındaki gökkuşağı alabalıklarına intraperitonal olarak verilerek deneysel enfeksiyon oluşturuldu. Deneysel enfeksiyon sırasında ölen veya deneme sonucunda öldürülen balıklarda real time RTPCR metodu ile VHSV viral nükleik asit varlığı ve miktarı araştırıldı. Deneysel enfeksiyon sonucunda mortalite oranı; kontrol grubunda %3,33, Bolu/06 dar ve geniş plak izolat gruplarında sırasıyla %43,3 ve %20, TR-WS13G dar ve geniş plak izolat gruplarında ise sırasıyla %33,3 ve %14,8 olarak tespit edildi. rRT-PCR testi sonucunda ölen\öldürülen balık örneklerinde viral kopya sayısı 1,67x102-7,33x104/µl olarak tespit edildi. Fenotipik olarak hem tatlı su izolatı Bolu/06 hem de deniz izolatı TR-WS13G’nin dar plak çapına sahip izolatlarının geniş plak oluşturan izolatlarından daha yüksek mortaliteye neden olduğu, ayrıca gökkuşağı alabalıklarından izole edilen tatlı su izolatı Bolu/06’nın kalkan balığından izole edilen deniz izolatı TR-WS13G’den daha patojen olduğu ortaya konulmuştur. Bu sonuçlar ile VHS virusunun fenotipik karakterinin virulans üzerinde önemli düzeyde etkili olduğu gösterilmiştir.