2007 Cilt 8 Sayı 12
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/13577
Browse
Browsing by Department "Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü"
Now showing 1 - 4 of 4
- Results Per Page
- Sort Options
Item Âlî Bey’den sultanlara nasihat ve hükümdarlarda olması gereken özellikler(Uludağ Üniversitesi, 2007-06-01) Eğri, Sadettin; Fen Edebiyat Fakültesi; Türk Dili ve Edebiyatı BölümüTürk edebiyatı, ruh ve estetik dünyamıza manzumelerle hitap ederken, belli bir fikri de dile getirir. Kültür tarihimizde mevcut olan pek çok eser ise, hemen her alanda yazılmış ve dikkatlere sunulmuştur. Çok zengin bilgi ve tecrübeye sahip olan XVI. yüzyıl şairlerinden Gelibolulu Mustafa Âlî, şair-tarihçi-idareci kimliği ile şöhret bulmuştur. Pek çok eseri olan şairin özellikle Nushatü’s-Selâtîn adını verdiği kitabı; o devrin eleştirel aynası gibidir. Eserin birinci bölümünde padişahların mutlaka dikkat etmesi ve uyması gereken “17 Lâzime”den bahsederken; devlet ve toplum hayatında rastlanabilecek olaylara dikkati çekmiş ve tespitleriyle birlikte tavsiyelerini de sıralamıştır. Ayrıca ele aldığı konuyu, uygun şiirlerle desteklemiştir.Item Arayıcızâde Ferdî ve eserleri Hikâye-i Erdeşîr ü Şâpûr ve Esmâ-yı Büldân(Uludağ Üniversitesi, 2007-06-01) Ercan, Özlem; Fen Edebiyat Fakültesi; Türk Dili ve Edebiyatı BölümüXVII. yüzyılda İstanbul’da yaşamış Ferdî’nin tam adı Arayıcızâde Ferdi Hüseyin Efendi’dir. Şeyhî, Mehmed Süreyya ve Safayî’nin bildirdiğine göre, çeşitli devlet görevlerinde bulunmuş, tarih ve lugaz türlerinde ün salmıştır. Şairin, Hikâye-i Erdeşîr ü Şâpûr dışında, Esmâ-yı Büldân adlı bir eseri ve lugazları mevcuttur. Bu eserler, tespit ettiğimiz diğer nüshaların dışında, Süleymaniye Kütüphanesi Hamidiye 1047’de kayıtlı olan bir külliyatın içinde yer almaktadır. Ayrıca bu yazmada şairin lugazları için Sadûkî-i Pîr adlı bir kişinin yazmış olduğu takriz de bulunmaktadır. Çalışmada, şairin hayatı hakkında bilgi verildikten sonra, yazmadaki iki eserin, Hikâye-i Erdeşîr ü Şâpûr ve Esmâ-yı Büldân’nın şekil ve içerik bilgileri ile metin örneklerine yer verilmiştir.Item Günümüz Bursa’sında Karagöz(Uludağ Üniversitesi, 2007-06-01) Taş, Hülya; Fen Edebiyat Fakültesi; Türk Dili ve Edebiyatı BölümüTürk gölge oyununun temsilcisi olan ve gölge oyununa adını veren “Karagöz” halkın sağduyusunu yansıtan bir özellik taşımakta, 17. yüzyıldan itibaren Karagöz oyunu adıyla anılmaktadır. Halkımız; hayal perdesinin ilk defa Bursa’da kurulduğuna, Karagöz ile Hacivat’ın yaşamış birer kişi olduğuna inanmaktadır. Karagöz’ün yaşatılması ve geliştirilmesinde bu oyunu tek başına yürüten ana kaynak “hayali”ler yani karagözcülerdir. Son zamanlarda Karagözle ilgili eğitim seminerleri açılmasına rağmen yine de yetişen Karagözcülerin sayısı azdır. Bunun da çeşitli nedenleri vardır. Karagöz oyunu metin yazarlarının bulunmayışı, yeni metinlerin çok az olması Karagöz oyunun gelişmesine engel olmaktadır. Gerek Karagöz oynatmak, gerek yeni metinler için, uzun bir çıraklık dönemi geçirmek gerekmektedir. Ne yazık ki bu iş, bir gönül işi olduğu ve yeteri kadar kazanç sağlamadığı için bu işe gönül vermiş olanların sayısı çok azdır. Bursa’da 1994 yılından itibaren Karagözle ilgili, çıraklık, oynatım ve eğitim seminerleri düzenlenmiştir. Bu seminere katılıp ve Bursa’da gösteriler düzenleyen Şinasi Çelikkol’la birlikte dört kişi vardır.Item Tursun Faki̇h and his Gazavat-name(Uludağ Üniversitesi, 2007-06-01) Şahin, Hatice; Fen Edebiyat Fakültesi; Türk Dili ve Edebiyatı BölümüAfter Turks have met Islam they have connected with it deeply. They have made tremendous efforts to introduce Islam and spread it out. This situation has made deep changes in their language, literature and culture. The word “gazâ” which has entered from Arabic to Turkish has taken its place in the Turkish language and “Gazavâtnâme” which is a source for the Islamic history has taken an important place during 14th and 46th centuries in the Turkish literature. This study is about Tursun Fakih and his work which is among the first gazavât-nâmes and telling the story of two wars that have not been told before and written during 14th century.