Eğitim Bilimleri Doktora Tezleri / PhD Dissertations
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/21
Yasal Uyarı ⚠️ Araştırmacılar, tezlerin tamamı veya bir bölümünü yazarın izni olmadan ticari veya mali kazanç amaçlı kullanamaz, yayınlayamaz, dağıtamaz ve kopyalayamaz. BUU Akademik Açık Erişim Web Sayfasını kullanan araştırmacılar, tezlerden bilimsel etik ve atıf kuralları çerçevesinde yararlanırlar.
Browse
Browsing by Department "Okul Öncesi Eğitimi Bilim Dalı"
Now showing 1 - 4 of 4
- Results Per Page
- Sort Options
Item Anne baba ilgisinin okul öncesi dönem çocuklarının öz düzenleme becerisi üzerindeki etkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-07-19) Eren, Saliha; Başal, Handan Asude; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Temel Eğitim Ana Bilim Dalı; Okul Öncesi Eğitimi Bilim Dalı; 000-0003-0650-8537Bu çalışma, anne baba ilgisinin okul öncesi eğitime yeni başlayan 48-66 ay çocukların öz düzenleme becerisi üzerindeki etkisini incelemek amacıyla yapılmıştır. Bu amaçla araştırmaya katılan çocukların anne babalarına anne baba ilgisini geliştirmeye yönelik eğitim programı örneği hazırlanmaya çalışılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 2019-2020 eğitim öğretim yılında Bura İli Nilüfer İlçesinde MEB’e bağlı bağımsız bir anaokuluna devam eden 40 çocuk ve onların anne (40) babaları (40) olmak üzere toplam 120 kişi oluşturmuştur. Veri toplama aracı olarak; “Çocuğa Yönelik Anne Baba İlgisi Ölçeği” ve “Okul Öncesi Öz Düzenleme Ölçeği (OÖDÖ)” kullanılmıştır. Ayrıca katılımcılara yönelik bilgi edinmek için “Genel Bilgi Formu” kullanılmıştır. Çalışmada ön test, son test ve kalıcılık testi kontrol gruplu yarı deneysel araştırma deseni kullanılmıştır. Elde edilen verilerin analizinde deney ve kontrol grubu karşılaştırmaları için “İlişkili Ölçümler İçin Wilcoxon İşaretli Sıralar Testi” kullanılmıştır. Araştırmaya katılan çocukların Okul Öncesi Öz Düzenleme Ölçeği’nden elde ettikleri puanların cinsiyete göre farklılık gösterip göstermediğine “Mann-Whitney U Testi”, anne babanın yaşı, öğrenim durumu, evdeki birey sayısı, kaçıncı çocuk, aile gelir düzeyi değişkenleri ile arasındaki ilişkiyi incelemek için “Kruskall-Wallis H Testi” kullanılmıştır. Anne baba ilgisi de aynı değişkenler açısından incelenmiş ve aynı analizler uygulanmıştır. Bulgular ışığında; anne baba ilgisinin okul öncesi eğitime yeni başlayan 48-66 ay çocukların öz düzenleme becerisi üzerinde etkisi olduğu, olumlu anlamda gözlenen bu etkinin ise anne baba ilgisindeki artıştan kaynaklı olduğu görülmüştür. Öz düzenleme becerileri ve anne ix baba ilgisindeki artışın etkisinin uzun süreli olup olmadığını incelemek için son testten bir ay sonra kalıcılık testi uygulanmış ve analizinde anlamlı bir farklılık görülmüştür. Sonuç olarak; anne baba ilgi puanları ve öz düzenleme becerisi puanları arasındaki Korelasyon Testi Analizleri de dikkate alındığında; anne baba ilgisinin okul öncesi eğitime yeni başlayan 48-66 ay çocukların öz düzenleme becerilerine olumlu etkisinin olduğunu göstermekle birlikte anne baba ilgisine geliştirmeye yönelik verilmeye çalışılan eğitiminde anne baba ilgisini geliştirmede etkili olduğuna dikkat çektiği söylenebilir.Item Erken çocukluk dönemindeki çocukların zeka düzeyleri ve sosyal becerileri ile ailelerin ebeveynlik ve dijital ebeveynlik tutumları arasındaki ilişkinin incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-03-19) Jafari, Kübra Kuzu; Başal, Handan Asude; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Temel Eğitim Ana Bilim Dalı; Okul Öncesi Eğitimi Bilim DalıOkul öncesi dönem; çocuğun zeka ve sosyal beceri gelişiminin hızlı, aile ile etkileşiminin en yoğun olduğu dönemdir. Ebeveynler ve çocukları arasındaki ilişki, dijital teknolojilerdeki ilerlemelerin etkisiyle farklılaşmaktadır. Bu araştırmada okul öncesi kurumlarına devam eden çocukların ebeveynlerinin ebeveynlik tutumları ile dijital ebeveynlik tutumlarının çocukların zeka düzeylerine ve sosyal becerilerine etkisini, farklı ebeveynlik tutumları ile dijital ebeveynlik arasındaki ilişkiyi, teknolojik araç kullanımının çocukların sosyal beceri ve zeka düzeylerine etkileri ile ilgili öğretmen ve ebeveyn görüşlerini, çocukların teknolojik araçlar ile ilgili metaforik algılarını incelemek amaçlanmıştır. 2018-2019 eğitim öğretim yılında gerçekleştirilen bu araştırmada çeşitleme, tamamlayıcılık ve genişletme gerekçeleri nedeniyle Karma Yöntem kullanılmıştır. Tamamen Karma Sıralı Eşit Statülü Tasarımlı Karma Yöntemin kullanıldığı bu araştırmada ilk olarak “Kişisel Bilgi Formu”, “Ebeveyn Tutum Ölçeği”, “Dijital Ebeveynlik Ölçeği”, Sosyal Beceri Değerlendirme Ölçeği ve “Bir Adam Çiz testi” ile nicel veriler toplanarak analiz edildikten sonra nitel verilerin toplanmasına geçilmiştir. Araştırmanın örneklemi oluşturulurken tabakalı amaçsal örnekleme, ölçüt örnekleme ve maksimum çeşitlilik yöntemlerinden faydalanılarak çok aşamalı örnekleme yapılmıştır. Araştırmanın nicel bölümünün örneklemini Bursa ve İstanbul illerinden farklı özelliklere sahip toplam 8 okulda eğitim alan 378 okul öncesi çocuğu ve ailesi oluşturmaktadır. Araştırmanın nitel bölümünde ise nicel veriler incelenerek elde edilen verilere göre seçilen, her okuldan üçer ebeveyn olmak üzere farklı ebeveynlik stillerine sahip toplam 24 ebeveyn ve seçilen okullarda görev alan 16 okul öncesi öğretmeni, metaforik algılarını belirlemek için araştırmanın nicel bölümüne katılan çocuklar ile araştırmacı tarafından hazırlanan yarı yapılandırılmış görüşme formları kullanılarak yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. Araştırmanın nicel veri analizinde SPSS 24.0 kullanılarak parametrik olan Pearson Korelasyon, Bağımsız Gruplar t Testi, Bağımlı gruplar t Testi, ANOVA Testi, Kikare Testi ve Tukey Testi analizleri yapılmıştır. Araştırmada kullanılan ölçeklerin AMOS 24.0 programı ile Doğrulayıcı Faktör Analizleri ve Dijital Ebeveynlik Tutum Ölçeği’nin Açımlayıcı Faktör Analizi, test tekrar test yöntemleri kullanılarak okul öncesi döneme uyarlaması yapılmıştır. Okul öncesi eğitime devam eden çocukların ebeveynlerinin ebeveynlik tutumları ile dijital ebeveynlik tutumlarının çocuklarının zeka düzeylerine ve sosyal becerilerine etkisi yapısal eşitlik modeli ile incelenmiştir. Nitel verilerin analizinde ise içerik analizinden faydalanılmıştır. Nitel verilerin geçerlik ve güvenirliğini sağlamak amacıyla iç geçerlik için çeşitleme ve uzman incelemesi, dış geçerlik için ayrıntılı betimleme ve amaçlı örneklem, iç güvenirlik için tutarlılık incelemesi, dış güvenirlik için teyit incelemesi çalışmaları yapılmıştır. Araştırma bulgularına göre şu sonuçlara ulaşılmıştır: Kız çocukların sosyal beceri ve zeka puanlarının erkeklerden, 2 yıl okul öncesi eğitim alan çocukların sözel açıklama beceri puanlarının 1 yıl okul öncesi eğitim alan çocuklardan, orta sosyo-ekonomik düzeydeki ebeveynlerin çocuklarının sosyal beceri puanlarının alt sosyo-ekonomik düzeydeki ebeveynlerin çocuklarından, Bursa’da yaşayan ebeveynlerin çocuklarının sosyal beceri puanlarının İstanbul’da yaşayan ebeveynlerin çocuklarından, teknolojik araçları haftada birkaç kere kullanan çocukların teknolojik araçları ayda birkaç kere kullanan ve neredeyse her an oynayan çocuklardan, sosyo-ekonomik durumu orta ve üst olan ebeveynlerin çocuklarının zeka puanlarının alt sosyo-ekonomik düzeydeki ebeveynlerin çocuklarından anlamlı derecede yüksek olduğu; çocukların sosyal beceri düzeylerinin ebeveynlerinin eğitim durumlarına, yaş özelliklerine, çocukların teknolojik araçları kullanma süresine göre anlamlı fark oluşturmadığı; çocukların eğitim gördükleri okul öncesi eğitim kurumunun türüne göre değişmezken eğitim aldıkları okullara göre ise değiştiği görülmektedir. Ebeveynlerin eğitim durumlarına, yaşlarına, yaşadıkları şehre, okul öncesi eğitim aldıkları süreye, eğitim gördükleri okulun türüne göre zeka düzeyleri incelendiğinde istatistiksel olarak anlamlı farklılık oluşturmadığı; öğrenim gördükleri okula göre ise değiştiği görülmektedir. Annelerin Dijital Medya Risklerinden Koruma ve demokratik tutumunun, babaların ise Dijital Medyanın Etkili Kullanımını Onaylama alt boyut puanlarının anlamlı derecede yüksek olduğu; İstanbul’da yaşayan ebeveynlerin aşırı koruyucu tutum puanlarının Bursa’da yaşayan ebeveynlerden, 30 yaş ve altı ebeveynlerin 36-40 yaş ebeveynlerden aşırı koruyucu tutum alt boyut puanının anlamlı derecede yüksek olduğu; çocuğu bağımsız anaokulunda eğitim alan ebeveynlerin aşırı koruyucu tutum alt boyut puanlarının, çocuğu ilkokul ya da ortaokula bağlı ana sınıflarında eğitim alan ebeveynlerden, çocukları 1 yıl okul öncesi eğitim alan ebeveynlerin aşırı koruyucu tutum alt boyut puanlarının, çocukları 2 yıl veya 3 yıl ve üstünde eğitim alan ebeveynlerden anlamlı derecede yüksek olduğu; ebeveynlerin Dijital Medyanın Etkili Kullanımını Onaylama puanları arttıkça çocuklarının da teknolojik aletleri kullanma süresinin arttığı; otoriter tutumun çocuğun teknolojik aletleri kullanma süresini artırdığı; çocuklarının eğitim gördüğü okula göre ebeveynlik tutumları ve dijital ebeveynlik tutumlarının değiştiği belirlenmiştir. Ebeveynlerin ebeveynlik tutumları, dijital ebeveynlik tutumları, çocuklarının zeka düzeyleri ve sosyal becerileri arasındaki korelasyon incelendiğinde çocukların zeka düzeyi ile sosyal becerileri arasında pozitif yönlü zayıf bir ilişki, Dijital Medya Risklerinden Koruma ile Aşırı Koruyucu Tutum arasında pozitif yönlü zayıf bir ilişki, Otoriter Tutum ile Dinleme Becerileri arasında negatif yönlü zayıf bir ilişki bulunduğu tespit edilmiştir. Yapısal eşitlik modeline göre yapılan incelemede demokratik ve otoriter tutumun çocukların sosyal becerileri üzerinde negatif, izin verici ve aşırı koruyucu tutumun çocukların sosyal becerileri üzerinde pozitif etkileri olduğu belirlenmiştir ancak yarı yapılandırılmış görüşmeler ile ebeveynlerin ebeveyn tutum ölçeğine verdikleri cevaplar incelendiğinde ebeveynlerin demokratik ebeveynlik ile izin verici ebeveynlik tutumunu karıştırmış olabilecekleri söylenebilir. Yapılan yarı yapılandırılmış görüşme sonuçları incelendiğinde ebeveynlerin ve öğretmenlerin çoğunluğunun teknolojik araçların çocukların sosyal becerilerini ve zeka düzeylerini olumsuz etkilediğini düşündüğü; çocukların video izlemek, oyun oynamak amacıyla teknolojik araçları kullandığı; erkek çocukların yaşlarına uygun olmayan oyunları daha çok oynadığı; çocukların büyük bir kısmının eğitici olmayan, hatta çocuğun yaş grubuna uygun olmayan video kanallarını takip ettiği; teknolojik araçların kapatılması istendiğinde çocukların büyük bir kısmının tepki gösterdiği; ebeveynlerin Millî Eğitim Bakanlığı tarafından onaylanan, çocuklara yönelik içeriklere ve ebeveyn eğitimlerine ihtiyaç duyduğu; öğretmenlerin çocukların teknolojiyi doğru kullanması için bilgilendirme formları göndermek, aile ile çocuğun beraber yapacağı etkinlikler vermek, ebeveynlerle teknoloji kullanımına dair güncel haberler ve gelişmeleri paylaşmak gibi uzaktan faaliyetlerin yanı sıra ebeveyn toplantıları ile bilgilendirme çalışmaları ve özel görüşmeler şeklinde yüz yüze faaliyetler yaptığı belirlenmiştir. Çocukların teknolojik araçlar ile ilgili metaforları incelendiğinde bu araçları en çok arkadaşlarına ve aile bireylerine benzettiği, arkadaşları ve teknolojik araçlar için en çok kullanılan metaforun oyuncak olduğu, çocukların teknolojik araçların kapatılmasını olumsuz bir durum olarak algıladığı tespit edilmiştir.Item Okul öncesi öğretmenlerinin hatalardan öğrenmeyi sağlama performansları ile epistemolojik inançları arasındaki ilişkinin incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-03-12) Şahin, Merve; Başal, Handan Asude; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Temel Eğitim Ana Bilim Dalı; Okul Öncesi Eğitimi Bilim DalıOkul öncesi dönemde çocuklar merak içinde çevreyi ve olayları inceleyerek, denemeler yaparak yeni bilgi ve becerileri öğrenmeye çalışırlar. Bu denemeler sırasında çoğu zaman hata yaparlar. Bu tez araştırmasının amacı, okul öncesi öğretmenlerinin hatalardan öğrenmeyi sağlama performansları ile epistemolojik inançları arasındaki ilişkinin incelenmesidir. Araştırma nitel ve nicel yöntemin bir arada kullanıldığı yakınsayan karma yöntem paradigmasıyla yürütülmüştür. Araştırmanın nitel boyutunda, 2018- 2019 eğitim- öğretim yılında Çanakkale İl Merkezinde bulunan bağımsız bir anaokulunda görev yapan 4 farklı okul öncesi öğretmeni yapılandırılmamış olarak farklı etkinlikler sırasında araştırmacı tarafından gözlemlenmiştir ve 32 okul öncesi öğretmeni ile hata ve epistemolojik inançlarla ilgili soruların yer aldığı yarı yapılandırılmış görüşme yapılarak öğretmenlerin görüşlerine ait derinlemesine bilgilere ulaşılmıştır. Araştırmanın nicel boyutunda Çanakkale İl Merkezi’nde görev alan 113 okul öncesi öğretmenine “Epistemolojik İnançlar Ölçeği” ve “Sınıf Hata Kültürü Ölçeği” uygulanmıştır. Araştırma verilerinin analizinde farklı istatistiksel analiz teknikleri kullanılmıştır. Araştırmada elde edilen gözlem verileri araştırmacı tarafından oluşturulan “Gözlem Değerlendirme Matrisi” ne uygun olarak değerlendirilmiştir. Görüşme sonucu ulaşılan veriler NVİVO programı ile çözümlenmiştir. “Epistemolojik İnançlar Ölçeği” ve “Sınıf Hata Kültürü Ölçeği”nden elde edilen veriler SPSS 21.0 programı ile analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda elde edilen nicel ve nitel incelemelerin benzeşen ve farklılaşan çıktıları doğrultusunda, epistemolojik inanç ile öğretme-öğrenme anlayışının anlamlı yordayıcılar olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmanın nicel sonuçları dikkate alındığında, geleneksel epistemolojik inanç, sınıf hata kültürüne olumsuz etkilerken, çağdaş epistemolojik inanç bir etki yaratmadığı görülmüştür. Fakat nitel kapsamda gerçekleştirilen çoklu ve tekli durum çalışmaları sonucunda, geleneksel epistemolojik inanç ile hatalar engeldir yaklaşımı, çağdaş epistemolojik inanç ile hatalar fırsattır yaklaşımı arasındaki ilişki olduğu ortaya çıkmıştır.Item Şarkı ağırlıklı değerler eğitimi programının (ŞADEP) 5-6 yaş çocuklarının sosyal becerilerine etkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-12-30) Topaç, Nihat; Başal, Handan Asude; Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Temel Eğitim Ana Bilim Dalı; Okul Öncesi Eğitimi Bilim DalıBu araştırmanın amacı, anasınıfına devam eden çocuklar için Şarkı Ağırlıklı Değerler Eğitimi Programı (ŞADEP) geliştirilmesi ve Şarkı Ağırlıklı Değerler Eğitimi Programının anasınıfı çocuklarının sosyal beceri kazanımlarına etkisini saptamaktır. Programın çocukların sosyal becerilerine etkisini saptamak amacıyla öntest-sontest ve kontrol gruplu deneysel desen kullanılmıştır. Çalışma grubu oluşturulurken amaçlı örnekleme yönteminden yararlanılmış ve İstanbul ili Avcılar ilçesinde bulunan bir bağımsız anaokuluna devam eden çocuklardan deney ve kontrol grupları belirlenmiştir. Deney grubunda 30 çocuk ve kontrol grubunda 30 çocuk olmak üzere toplam 60 çocuk ile çalışma grubunu oluşturulmuştur. Araştırmanın verilerini elde etmek için Ömeroğlu ve diğerleri (2012) tarafından geliştirilen “Okul Öncesi Sosyal Beceri Değerlendirme Ölçeği”nden yararlanılmıştır. Şarkı Ağırlıklı Değerler Eğitimi vii Programının anasınıfı çocuklarının sosyal beceri kazanımına etkisini saptamak için araştırmacı tarafından geliştirilen “Şarkı Ağırlıklı Değerler Eğitimi Programı” uygulanmıştır. Program 12 hafta süren ve 24 oturumdan oluşan bir uygulama sürecidir. Program, deney gurubundaki çocuklara haftanın 2 günü öğleden önce araştırmacı tarafından uygulanmıştır. Kontrol grubundaki çocuklara araştırmacı tarafından herhangi bir program uygulanmamış olup, çocuklar kendi eğitim programına devam etmiştir. Programın etkililiğini saptamak amacıyla, elde edilen verilerin analizinde deney – kontrol grubu karşılaştırması için non-parametrik Mann – Whitney U testi, ölçümlerin zaman içinde değişimini incelemek için ise Friedman testi kullanılmıştır. Çoklu karşılaştırma testlerinde de Wilcoxon testi kullanılmıştır. Test sonuçlarının karşılaştırılması için anlamlılık seviyesi olarak p<0.05 değeri kullanılmıştır. Uygulanan eğitimin kalıcı olup olmadığını saptamak amacıyla, eğitimin tamamlanmasından bir ay sonra çocuklara Okul Öncesi Sosyal Beceri Değerlendirme Ölçeği tekrar uygulanmıştır. Bulgular ışığında; Şarkı Ağırlıklı Değerler Eğitimi Programının, anasınıfı çocuklarının sosyal beceri kazanımına etkisi ve kalıcılığı olduğu tespit edilmiştir