2018 Cilt 23 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/12169
Browse
Browsing by Department "Mühendislik Fakültesi"
Now showing 1 - 10 of 10
- Results Per Page
- Sort Options
Item C.I. reactıve black 5 boyarmaddesinin fotokalitik renk giderimi(Uludağ Üniversitesi, 2018-03-02) Eren, Semiha; Mühendislik Fakültesi; Tekstil Mühendisliği BölümüBu çalışma kapsamında endüstriyel atıksuların arıtımında kullanılan ileri oksidasyon proseslerinden H2O2 (hidrojen peroksit) / UV (Ultraviyole) kullanımının C.I. Reactive Black 5 boyarmaddesinin fotokatalitik olarak renk giderimine etkisi araştırılmıştır. Numuneler hidrojen peroksit başlangıç konsantrasyonu, sıcaklık, pH, renk ve KOİ (kimyasal oksijen ihtiyacı) değerleri açısından incelenmiştir. Belirlenen koşullar altında renk giderim verimleri 0,5 ml/l H2O2 konsantrasyonunda nötr ortamda %99,71, asidik ortamda %99,76, bazik ortamda %94,81 ve KOİ giderim verimi ise sırasıyla %38,91 %41,44 ve %20,73 olmuştur. 0,5 ml/l H2O2 başlangıç konsantrasyonunda renk gideriminin en hızlı (55. dk’da %99 renk giderim oranı) asidik ortamda gerçekleştiği gözlenmiştir. En hızlı renk giderimi sonuçlarına ulaşılan asidik ortamda hidrojen peroksit başlangıç konsantrasyonu değiştirilerek denemeler yapılmıştır. Yapılan bu denemelerdeki 0,5 ve 2,5 ml/l H2O2 konsantrasyonları karşılaştırıldığında konsantrasyon artışının renk giderim hızını artırdığı gözlenmiştir (%99 renk verimine ulaşılan süre: 30 dk) ancak 2,5 ml/l ve 5 ml/l H2O2 konsantrasyonları arasında hidrojen peroksit miktarındaki artışa değecek bir fark gözlenmemiştir. Sonuç olarak yapılan denemelerde C.I. Reactive Black 5 için elde edilen fotokatalitik renk giderim verimi; endüstriyel atıksuların arıtımında H2O2/UV uygulamasının başarıyla kullanılabilir olduğunu göstermiştir.Item FMVSS 210 normuna göre sürücü koltuğu gelişitirilmesi(Uludağ Üniversitesi, 2018-04-06) Pişgin, Ebru; Solmaz, Erol; Mühendislik Fakültesi; Otomotiv Mühendisliği BölümüBu çalışmada, emniyet kemeri çekme testi dayanımı hakkındaki Amerika düzenlemesi olan, FMVSS regülasyonuna uygun üç noktalı emniyet kemeri bağlantı barı tasarımı (ICP-InterConnect Point) ve koltuk konsolu tasarımı geliştirilmesi temel alınmıştır. Mevcut durumda ECE-R14 regülasyonu şartlarını sağlayan sürücü koltuğu geliştirilerek Amerika regülasyonu olan FMVSS 210'a da uyumlu hale getirilmesi amaçlanmıştır. Bu regülasyon gereği üç noktalı emniyet kemerinin iki bağlantı noktasının koltuk üzerindeki ICP Bar üzerinde bulunması gereklidir. Bu çalışmada sürücü koltuğu için bir çok ICP Bar tasarımı yapılmıştır. Ayrıca bu yeniliğin yanında tüm pazar müşterilerine cevap verebilmek için koltuk ve araç arasındaki ortaklaştırılmış bağlantı konsolu tasarımı yapılmıştır. Yapılan tüm ICP Bar ve Konsol tasarım çalışmalarının dizayn dondurma işlemi için bilgisayar ortamında yapılan kinematik ve yapısal analizleri, müşteri talepleri ve ergonomi açısından değerlendirilmiş, en uygun tasarım seçilmiştir.Item Four-wave mixing impacts on the uplink performance of dense wavelength division multiplexing gigabit passive optical networks(Uludağ Üniversitesi, 2018-03-07) Saleh, Abbas Yuldurum Saleh; Karlık, Sait Eser; Mühendislik Fakültesi; Elektrik Elektronik Mühendisliği BölümüFour-wave mixing (FWM) is an important nonlinear effect severely limiting the performance of optical fiber networks. In this paper, FWM impact on the uplink performance of dense wavelength division multiplexing gigabit passive optical networks (DWDM-GPONs) using standard single mode fibers (SSMFs) has been analyzed. Simulations have been carried out on the center uplink channels of 7-, 15-, 29- and 35-channel DWDM-GPON systems that have 12.5 GHz, 25 GHz, 50 GHz and 100 GHz channel spacing values. Signal-to-crosstalk ratio (SXR) variations occurring due to FWM impacts have been considered in evaluating the uplink performance. Simulation results exhibit worst-case values under FWM impacts and therefore are important in giving clues about choosing system parameters satisfying a minimum 23 dB SXR, which is an appropriate value for current GPON applications showing system reliability under FWM impacts.Item LPG yakıtlı buji ateşlemeli motorun ısınma periyodunda oksijen ile zenginleştirilmiş emme havasının performans ve egzoz emisyonlarına olan etkilerinin incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2018-04-11) Baskın, Niyazi; Erkuş, Barış; Bulut, Emre; Çiçek, Ali; Türkoz, Necati; Mühendislik Fakültesi; Otomotiv Mühendisliği BölümüBu çalışmada, oksijence zenginleştirilmiş emme havasının motor performansı ve egzoz emisyonlarına olan etkileri deneysel olarak incelenmiştir. Tüm deneyler; LPG’li buji ateşlemeli motorun ısınma periyodunda kütlesel olarak farklı oranlarda oksijenin emme havasına sevk edilmesi suretiyle gerçekleştirilmiştir. Emme havasının oksijence zenginleştirilmesinin yanma verimini iyileştirerek motor performansı, HC ve CO emisyonları üzerinde olumlu etkilere neden olduğu tespit edilirken NOx emisyonlarının olumsuz etkilendiği gözlemlenmiştir.Item Bir otomasyon teknolojileri üreticisinde standart zaman hesaplama ve montaj hattı dengeleme yazılımı geliştirilmesi(Uludağ Üniversitesi, 2018-03-19) Atahan, Ali; Kapuağası, Mertcan; Koç, Ümüş Nur; Gençosman, Burcu Çağlar; İnkaya, Tülin; Mühendislik Fakültesi; Endüstri Mühendisliği BölümüBu çalışmada, bir otomasyon teknolojileri üreticisinde ürün çeşitliliği yüksek olan iki montaj hattı ele alınmıştır. Montaj hatlarında üretilen ürünlerin standart zamanlarının eksik olduğu ve operatörlerin iş yüklerinde dengesizlikler oluştuğu gözlenmiştir. Bu çalışma, üretimdeki darboğazların ortadan kaldırılmasını, sürekli akışın sağlanmasını ve iş gücü verimliliğini arttırmayı hedeflemektedir. İlk aşamada, standart zamanları belirlemek için ön tanımlı zaman sistemleri olan MTM-1 ve MTM-UAS karşılaştırılmıştır. Hızlı ve doğruya yakın sonuçları nedeniyle MTM-UAS seçilmiştir. Ürünlerin özelliklerini ve üretim operasyonlarını içeren bir veri tabanı oluşturularak tüm ürünler için MTM-UAS ile standart zamanlar belirlenmiştir. İkinci aşamada, karışık modelli montaj hattı dengeleme problemi için tamsayılı programlama modeli geliştirilmiştir ve pilot bir uygulamada model doğrulanmıştır. Ancak, tüm ürünler için matematiksel model ile hızlı ve etkin bir şekilde çözüm elde edilememiştir. Bu nedenle, tavlama benzetimi tabanlı bir algoritma önerilmiştir. Önerilen algoritmanın parametreleri deneysel tasarım ile belirlenmiştir. Son aşamada, önerilen yaklaşımın firmada kullanımını kolaylaştırmak amacıyla iki modüllü bir yazılım geliştirilmiştir. Önerilen yaklaşım ile bir ürün için standart zaman hesaplama ve iş talimatı hazırlama süresi beş günden 27 saniyeye düşürülmüştür. Bunun yanı sıra, iş gücü verimliliğinde ürün başına ortalama %6 oranında iyileşme ve yıllık üretim kapasitesinde %6,7 oranında artış sağlanmıştır.Item Pamuk ipliklerin bobin formunda ağartılmasında çevre dostu yöntem olarak ozon kullanım olanağının araştırılması(Uludağ Üniversitesi, 2018-01-23) Eren, Semiha; Çeven, Erhan Kenan; Mühendislik Fakültesi; Tekstil Mühendisliği BölümüBu çalışmada bobin formundaki pamuk ipliklerin ozon gazı ile ağartılması incelenmiştir. Böylece klasik hidrojen peroksit ağartmasına göre daha çevre dostu ve daha ekonomik bir proses geliştirilmesi amaçlanmıştır. Numunelere referans işlem olarak klasik peroksit ağartması yapılmış, ozonla ağartma denemelerinde işlem süresi değiştirilmiştir. Çalışmada atık banyoların KOİ yükleri, beyazlık değerleri, ozonlama süreleri ve iplik düzgünsüzlükleri karşılaştırılmıştır. Ayrıca ipliklerin SEM analizi yapılarak lif yüzeyindeki etki izlenmiş ve ipliklere mukavemet testleri uygulanmıştır.Item Rulmanlı yataklarda etkili olan hertz basınçlarının ve yuvarlanma elemanlarında oluşan deformasyonların analizi(Uludağ Üniversitesi, 2018-03-01) Güllü, Emin; Yılmaz, Tufan Gürkan; Mühendislik Fakültesi; Makine Mühendisliği BölümüBu çalışmada elastisite teorisinden bilinen, yarı sonsuz cisimler için geliştirilmiş ve yayılı bir yükün ya da bir kuvvetin sebep olduğu deformasyonları veren ifadeler kullanılarak; bilyeli ve makaralı rulmanlı yataklar için Hertz basınç dağılımları ve bu basınçların sebep olduğu deformasyonlar hesaplanmıştır. Bunun için önce bilye ve makaralı rulmanların, çeşitli yükler altındaki elips ya da dikdörtgen şekilli Hertz basınç alanları hesaplanmıştır. Sonrasında ise elips veya dikdörtgen alanlar sonlu fark alanlara bölünerek, sonsuz küçük basınç alanları bulunmuş ve burada etkili olan basınçlar kullanılarak, alanlar üzerinde etkili olan kuvvetlere dönüştürülmüştür. Çözümde, bir kuvvet ele alınmış, bunun yeterli mesafelerdeki sebep olduğu deformasyonlar bulunmuş, sonra her nokta için diğer kuvvetlerin sebep oldukları deformasyonlarda bulunmuş ve bunların her biri üst üste toplanarak, bir nokta için toplam deformasyonlar bulunmuştur. Neticede her bir nokta için basınç denklemi ile deformasyon denklemi geliştirilen program sayesinde çözülmüştür. Programın esnekliği sayesinde yük, malzeme, bilye ve makaranın boyutları ve eğrilik yarıçapları değiştirilmek suretiyle, bunların basınç ve deformasyonlar üzerine etkileri incelenmiştir.Item Sınav çizelgeleme problemlerinde homojen sınav dağılımının oluşturulması için kümeleme ve hedef programlama temelli bir yaklaşım(Uludağ Üniversitesi, 2018-03-05) Çavdur, Fatih; Değirmen, Sema; Küçük, Merve Köse; Mühendislik Fakültesi; Endüstri Mühendisliği BölümüBu çalışma, dengeli bir sınav programı oluşturmak için kümeleme ve hedef programlama tabanlı bir yaklaşım sunmaktadır. Çalışmada, kişisel iş yükü açısından öğrencileri ve öğretim elemanlarını belirli bir düzeyde memnun edecek, dengeli bir sınav programı oluşturmak amaçlanmaktadır. Bu kapsamda öncelikle, derslerin kredisi, başarı oranı ve türü olmak üzere üç parametre kullanılarak sınav kritiklik seviyelerinin belirlenmesi için Ward yöntemi ve k-ortalamalar kümeleme algoritması önerilmektedir. Daha sonra, belirlenen kritiklik seviyeleri ve diğer problem kısıtları dikkate alınarak bir hedef programlama modeli ile sınav çizelgesi oluşturulmaktadır. Önerilen yaklaşım, bir gerçek hayat problemi üzerinde örneklendirilmiştir. Yaklaşım sonucu oluşturulan çizelge, gerçek hayatta oluşturulan çizelge ile karşılaştırıldığında, sınavların kritiklik seviyelerini de dikkate alan dengeli bir sınav çizelgesinin oluşturulduğu görülmektedir. Buna ek olarak, önerilen yaklaşımın daha büyük boyutlu gerçek hayat problemlerinde de kullanılma potansiyeli bulunmaktadır.Item Yenilenebilir enerji ile arıtma çamuru kurutma sistemi(Uludağ Üniversitesi, 2018-02-08) Salihoğlu, Nezih Kamil; Mühendislik Fakültesi; Çevre Mühendisliği BölümüAtık su arıtımında çevresel yük ve maliyeti oluşturan en önemli unsurlardan biri, oluşan çamurların yönetimidir. Arıtma çamurlarının kurutulması, yönetim süreçlerini kolaylaştırmakta, nihai uygulama veya bertaraf seçeneklerini artırmaktadır. Günümüzde, arıtma çamurlarının kurutulması için gerek fosil yakıtların gerekse yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanıldığı farklı teknolojiler bulunmaktadır. Arıtma çamurlarının kurutulmasının çevresel ve ekonomik maliyetini azaltacak yeni araştırmalar yapılmakta ve bilimsel literatüre sunulmaktadır. Bu çalışmada, atıksu arıtma çamurlarının kurutulması için tasarlanmış ve yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanıldığı hibrit bir sistemin çamur kurutma verimi araştırılmıştır. Çamurun kurutulması için otomatik yükleme ve boşaltma sistemlerine sahip, 5 kat kurutma bandından oluşan, sera modelinde modüler ve portatif bir sistem tasarlanmıştır. Nem alma ve kurutma sistemi (NKS) olarak adlandırılan sistem, otomasyon (PLC) sistemi kontrolünde işletilmektedir. Sisteme her gün en üstteki bantın yüzey alanını 5 cm kalınlıkta kaplayacak Şekilde serilen çamur, bir alt kattaki banta devrettirilerek güneş enerjisi ile kurutulmaktadır. Bu çalışma kapsamında sisteme % 14-19 aralığında Katı Madde (KM) içeren 1600 kg arıtma çamuru 4 gün boyunca her gün 400 kg olacak Şekilde yüklenmiştir. Yüklenen çamurun 4. günün sonunda % 93-98 KM’ye ulaştığı görülmüştür. İncelenen sistemin konvansiyonel güneşle çamur kurutma sistemlerine göre daha az alan ihtiyacının bulunduğu ve mekanik çamur kurutma sistemlerine göre daha düşük enerji kullandığı görülmüştür. Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanıldığı bu tür kurutma sistemlerinin kullanılmasının ilk yatırım ve işletme maliyetlerinde avantajlar sağlayacağı düşünülmektedir.Item Yüksek teknoloji sektöründe yeni ürün piyasaya sunma kararlarının dinamik programlama modeli ile belirlenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2018-03-01) İnkaya, Tülin; Mühendislik Fakültesi; Endüstri Mühendisliği BölümüBilgisayar, akıllı telefon ve tablet gibi ürünleri içeren yüksek teknoloji sektörü dinamik bir yapıya sahiptir. Müşteri beklentileri hızla değişmekte ve gelişen teknoloji ile yeni ürünler piyasaya sunulmaktadır. Bu çalışma, bir yüksek teknoloji firmasındaki yeni ürünü piyasaya sunma zamanı, eski ürünü piyasadan kaldırma zamanı ve performans iyileştirme kararlarını ele almaktadır. Firma, farklı müşteri segmentleri için farklı performansı olan ürünler sunmaktadır. Müşteriler gelecek dönemlerde ürünün performansında iyileşme beklemektedir ve bu beklenti nedeniyle ürünü satın almayı erteleyebilmektedir. Sonsuz bir planlama ufkunda firmanın toplam karını en büyükleyen yeni ürün piyasaya sunma çevrimini bulmak için dinamik programlama modeli geliştirilmiştir. Dinamik programlama modeli ile müşterilerin erteleme davranışı dikkate alınarak her dönemin sonunda ürünlerin performansı ile ilgili üç karardan biri seçilir: (i) ürünlerin performansında iyileştirme yapılmaz, (ii) ürünlerin performansında küçük çaplı iyileştirme yapılır, ve (iii) ürünlerin performansında büyük çaplı iyileştirme yapılır. Önerilen modelin etkinliği bilgisayar sektöründe faaliyet gösteren bir firmada gösterilmiştir. Yapılan analiz sonucunda, firmanın müşterilerin beklenti düzeyini ve erteleme davranışını dikkate alarak yeni ürün piyasaya sunma çevrimini belirlemesi gerektiği tespit edilmiştir. Bu unsurlar göz ardı edildiğinde, firmanın toplam karında %3,8 oranında azalma olmaktadır. Ayrıca, yeni ürün piyasaya sunma çevriminin iyileştirme maliyeti ve paranın zaman değerine karşı duyarlı olduğu belirlenmiştir.