Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi / Journal of Uludag University Faculty of Education
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/11452/5063
Browse
Browsing by Department "Eğitim Fakültesi"
Now showing 1 - 20 of 446
- Results Per Page
- Sort Options
Publication 11-15 yaş grubu öğrencilerin beden perküsyonuna ilişkin metaforik algılarının incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-07-12) DEMİRBATIR, RASİM EROL; Saraçoğlu, Hazal; Eğitim Fakültesi; Müzik Eğitimi Bilim Dalı; Müzik Eğitimi Ana Bilim Dalı; 0000-0002-9472-3001; 0009-0001-7503-8252Beden perküsyonu olarak da bilinen beden müziği, bedenin çeşitli yerlerini bir çalgı gibi kullanarak bilinçli bir şekilde elde edilen seslerin ve hareketlerin bütünü olarak tanımlanabilmektedir. Orff ve Dalcroze gibi müzik eğitimi yaklaşımlarında hareket ve müzik birlikte kullanılmakta, okullarda uygulamaları yapılmaktadır. Ancak beden perküsyonu uygulaması yapan öğrencilerin bu uygulama hakkında nasıl bir algıya sahip olduğu merak konusu olmuştur. Dolayısıyla ortaokul ve lise kademesinde öğrenim gören 11-15 yaş arası öğrencilerin müzik derslerinde uyguladıkları beden perküsyonuna yönelik algılarının metaforik olarak incelenmesi bu çalışmanın konusunu oluşturur. Fenomenoloji (olgu bilim) desenine dayanan araştırmanın örneklemini, özel bir okulda öğrenim gören ve müzik derslerinde beden perküsyonu çalışmaları yapan 120 öğrenci oluşturmaktadır. Veri toplayabilmek amacıyla “Beden perküsyonu ... gibidir/benzer. Çünkü ...” cümlelerinden oluşan bir metafor formu hazırlanmış ve öğrencilerden boşlukları doldurmaları istenmiştir. İçerik analizi yapılarak incelen metaforlar 14 farklı kategoride toplanmış kavramsal olarak ortak özelliklerine göre beş farklı tema altında birleştirilmiştir. Miles ve Huberman testi sonucundan %90 oranında güvenilir bir analiz yapılmıştır. Bulgulara göre öğrenciler beden perküsyonunu %34 oranında “Olumlu bir duygu durumu “olarak “Eğlenceli, Başarılı Hissettiren ve Rahatlatan” şeklinde algılamaktadırlar. Öğrenciler aynı zamanda beden perküsyonunu %23 oranında “Olumsuz bir duygu durumu” olarak “Sıkıcı, Can yakan ve Yorucu” şeklinde algılamaktadırlar. Elde edilen bulgular doğrultusunda sayısal değerler incelendiğinde öğrencilerin beden perküsyonunu olumlu bir duygu durumu olarak algıladıkları söylenebilir. Sonuç itibarıyla gelecekte yapılacak araştırmalara ışık tutabileceği düşünülen bu çalışmanın daha geniş kapsamlı bir örneklem ve farklı araştırma desenleri kullanılarak farklı özellikteki örneklem gruplarıyla da yapılmasının yararlı olacağı düşünülmektedir.Item 12, 13, ve 14 yaşlarında kız öğrencilerin ardışık iki yıl, boy, vücut ağırlığı, sürat ve dikey sıçrama değerlerinin karşılaştırılması üzerine bir araştırma(Uludağ Üniversitesi, 1998) Açıkada, Caner; Hazır, Tahir; Erden, Salih; Toker, Fevzi; Yılmaz, Osman; Veteriner Fakültesi; Beden Eğitimi ve Spor BölümüItem 17. yüzyılda Bursa’da eğitim-öğretim hizmetlerine yönelik vakıflar(Uludağ Üniversitesi, 2009) Başol, Samettin; Düzbakar, Ömer; Eğitim FakültesiBeşikten mezara kadar her vatandaşın bir vesileyle yararlandığı vakıflar, kurum olarak Osmanlı Devleti’nin vazgeçilmez birer parçasıydılar. Osmanlılar, vakıfların devlet ve toplum için sağladığı faydaları görerek bu kuruma devletin kuruluşundan itibaren geniş bir işlerlik kazandırdılar. Topluma hizmetleri sayılamayacak kadar çok olan vakıfların bir faydası da eğitim-öğretim alanındaydı. Bu çalışma, 17. yüzyılda Bursa’da eğitimöğretim hizmetlerine yönelik vakıfları ortaya koymayı amaçlamakta olup “Sıbyan Mekteplerine Yönelik Vakıflar” ve “Medreselere Yönelik Vakıflar” olmak üzere iki ana bölümden oluşmaktadır. İlgili bölümlerde eğitimöğretim amacıyla kurulan vakıflarda örgün eğitimle ilgili okul (darüttâlim, mektep, medrese vb.), öğretmen (müderris) ve öğrencilere (talebe-i ulûm) ilişkin vakıflarla ilgili sayısal bilgiler verilecek ve değerlendirmeler yapılacaktır. Ayrıca bunlar için belirlenmiş vakıf şartları (gelirler/ tahsisatlar) sıralanacaktır. Temel kaynak olarak 17. Yüzyıl Bursa Şer’iyye Sicilleri (BŞS) ve Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi (VGMA)’nde bulunan vakıf kayıtları kullanılmıştır.Item 19. yüzyıl Avrupa resminde zaman kavramının anlamsal değişimi(Uludağ Üniversitesi, 2007) Bilhan, Dilek Şahiner; Eğitim FakültesiDoğanın döngüsel zamanı ve dinsel inancın metafizik, mutlak zamanı insanı uzun süre meşgul etmiştir. 18. yüzyılda Avrupa’da tüm toplumsal hareketliliklerin sonucunda oluşan rasyonalist, pozitivist ve laik yaklaşımlar insanların nesnel, ölçülebilir zaman kavramına yönelik algılama sürecini hızlandırmıştır. 19. yüzyıl Avrupa resminde zaman kavramının nasıl bir anlama ulaştığının belirlenmesine çalışılması, bu araştırmanın amacını oluşturmuştur. 19. yüzyıl Avrupa sanatında, modernizmin kültürel bir olgu olarak; aydınların ürettikleri üzerinde görünür hale gelmesiyle, zaman kavramının nesnel ve öznel olarak değerlendirilmiş olduğu görülür. Realizm anlayışı zamanın nesnelliğini vurgularken, empresyonizm “an” zamanına ulaşmak için bilimsel verilerden yararlanarak duyumsal algılama zamanına yönelmiştir.Item 1997 yılı Uludağ Üniversitesi Eğitim Fakültesi yetenek bölümlerini kazanan öğrencilerin ÖSS puanlarının analizi(Uludağ Üniversitesi, 1998) Toker, H. Fevzi; Eğitim Fakültesi; Beden Eğitimi ve Spor BölümüBu araştırma, 1997-1998 Eğitim-Öğretim yılı için Yetenek bölümlerini kazanan 458 öğrencinin ÖSS eşit ağırlık, sözel ve sayısal puanlarının istatistiksel olarak karşılaştırmak amacıyla yapılmıştır. Sonuçlar, Çift yollu Varyans (MANOVA) ve Tek yollu Varyans (ANOVA) analizi istatistik yöntemi ile değerlendirilmiştir. Karşılaştırmalar sonunda, Müzik Eğitimi ve Beden Eğitimi ve Spor Bölümlerini kazanan öğrencilerin ÖSS eşit ağırlık-sözel ve sayısal ortalama puan değerleri arasında anlamlı fark bulunurken (q<0.001). Resim İş Eğitimi bölümünü kazanan öğrencilerin, diğer bölümleri kazanan öğrencilerin ÖSS eşit ağırlık-sözel ve sayısal ortalama puan değerleri arasında anlamlı fark bulunamamıştır (q>0.001).Item 200. Doğum yıldönümünde Alphonse de Lamartine: Türk dostu Lamartine bir çıkar dostu mu?(Uludağ Üniversitesi, 1991) Gökmen, Ayla; Eğitim Fakültesi1990, bir yandan Ortadoğu'da sıcak bir savaşa hazırlanırken, bir yandan da Ortadoğu sorunu için çözümü için yıllar öncesinde politikalar üreten Lamartine'in 200. doğum yıldönümü olmuştur. Kimilerince "Türk dostu" olarak nitelendirilirken, kimilerincede "Türk yanlısı" ya da "Dönek" olarak suçlansa da, O, yapıtlannda Türkleri içten bir sevgiyle betimlenıiştir. Bu yazıda, Lamartine'in Türklerle ilişkisinin gitgide derinleşin boyutları ve Doğu sorunlan çerçevesinde özellikle Türkiye'nin konumuna getirdlgi bakış açısmın bugün bile ne denli geçerli olduğu sergilenmiştir.Item 2013 fen bilimleri programının 2005 fen ve teknoloji programıyla çevre konuları açısından karşılaştırılması(Uludağ Üniversitesi, 2013-06-17) Yücel, Elif Özata; Özkan, Muhlis; Eğitim Fakültesi; İlköğretim BölümüBu çalışmada, 2013–2014 öğretim yılı itibarıyla uygulamaya girecek olan Fen Bilimleri Programının, halen uygulanmakta olan 2005 Fen ve Teknoloji Programında yer alan çevre konularının düzenlenmesi, kazanımları ve işlenmesi için ayrılan süreler karşılaştırılarak değerlendirilmiştir. Doküman incelemesi ile gerçekleştirilen araştırma sonuçlarına göre, ilkokul 3. sınıftan itibaren başlatılan 2013 programında, çevre konularında çok büyük değişikliğe gidilmemiş olmasına karşın, konuların sınıflara dağılımında ve işlenme sürelerinde önemli değişiklikler yapılmıştır. 2005 Fen ve Teknoloji programında çevre konularına ayrılan süre, tüm konulara ayrılan sürenin %15,56’sı (112 ders saati) iken yeni programda bu oran % 14,89’a (104 ders saati) düşürülmüştür. 2005 programında hakim olan sarmal yapı, yeni programda daha az gözetilerek, bu nitelikten uzaklaştırılmıştır. Yer kabuğunun yapısı, yaşam alanları, ekosistem, yenilenebilir enerji kaynakları ile ilgili kazanımlar azaltılmış; toprak oluşumu, kayaçların dönüşümü, uyum ve evrim ile ilgili kazanımlar ise 2013 programında tamamen çıkartılmıştır. Kaynakların tasarruflu kullanımı, geri dönüşüm ile ilgili kazanımlar arttırılmıştır ancak kazanımlara yönelik örnek etkinlikler ve önerilen değerlendirme etkinlikleri kaldırılmıştır.Item 5. Sınıf Sosyal Bilgiler ders kitabının (2017) değerlendirilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2018-10-03) Demir, Yılmaz; Atasoy, Emin; Eğitim FakültesiEğitim-öğretim sürecinin önemli materyallerinden biri olan ders kitaplarının, ideal ders kitaplarına dönüşmesi için yapılması gerekenler arasında ders kitaplarının bazı özellikler açısından incelenmesi de yer alır. Bu araştırmanın amacı, 2017-2018 eğitim-öğretim yılında uygulanan yeni öğretim programı doğrultusunda hazırlanan 5. sınıf Sosyal Bilgiler ders kitabının fiziksel, eğitsel, görsel tasarım, dil ve anlatım özellikleri açısından incelenmesidir. Bu çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden doküman incelemesi ve içerik analizi kullanılmıştır. Yapılan incelemeler sonucunda 5. sınıf Sosyal Bilgiler ders kitabının önceki ders kitaplarından fiziksel, görsel ve eğitsel açılardan belirgin şekilde farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Ünite sayısının düşürülmüş olması, öğrenci çalışma kitabının kaldırılmış olması, çalışma kitabında yer alan etkinliklerin ders kitabında bulunması eğitsel açıdan görülen önemli değişiklerdendir. Görsel tasarım açısından kitabın kâğıt kalitesinin çok iyi olması, kitapta kullanılan görsellerin canlı ve dikkat çekici olması yeni ders kitabını üstün kılan özelliklerdendir. Yapılan değişikliklerle yeni ders kitabının, eğitim-öğretim faaliyetlerini olumlu şekilde etkileyebilecek düzeyde hazırlandığını söylemek mümkündür.Item 5E Modeline uygun olarak hazırlanan öğretim kılavuzuna ilişkin öğretmen görüşlerinin değerlendirilmesi(Uludağ Üniversitesi, 2017-11-09) Kılıçlı, Zeynep Özbudak; Özkan, Muhlis; Eğitim Fakültesi; Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi BölümüBu çalışmanın amacı; 8. Sınıf Fen Bilimleri Dersi “Hücre Bölünmesi ve Kalıtım” ünitesinin öğretimi için, 5E modeline uygun olarak tasarlanan öğretim kılavuzunun etkililiğinin değerlendirilmesidir. Araştırma, 2012-2013 eğitim öğretim yılında Kocaeli’nde yürütülmüş, 4 ortaokuldan kılavuzun etkililiğine ilişkin 18 öğretmenin görüşü alınmıştır. Öğretim kılavuzunda; alternatif öğretim, ölçme, değerlendirme yöntem ve tekniklerinin yanı sıra, geleneksel yöntemlerin kullanımına da yer verilmiştir. Öğretim kılavuzu 5E modeline uygun hazırlanmıştır. Öğretmenler; öğretim kılavuzunun açık ve anlaşılır dille yazıldığını, etkinliklerin kazanımlara uygun biçimde tasarlandığını, konu ve kavramları desteklediğini belirtmişlerdir. Ayrıca öğretmenler, tasarlanan öğretim kılavuzunun, MEB’in önerdiği mevcut kılavuzdan daha renkli ve ilgi çekici olduğunu, anlaşılması zor kavramların daha uygun bir sunumla verildiğini, eğlenceli ve akılda kalıcı etkinlikler içerdiğini, öğrenmeyi kolaylaştıran ifadeler kullanıldığını vurgulamışlardır. Öğretmenler; geliştirilen yeni öğretim kılavuzunu; anlaşılır, ilgi çekici bir kaynak olarak değerlendirmişlerdir.Item 6. sınıf öğrencilerinin zihnin cebirsel alışkanlıklarının geliştirilmesi üzerine bir çalışma(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-05-02) Sezer, Niyazi; Altun, Murat; Eğitim Fakültesi; 0000-0001-8853-8523Bu çalışmada, 6. sınıf öğrencilerinin Zihnin Cebirsel Alışkanlıklarını (ZCA’larını) geliştirmek için tasarlanan öğrenme ortamında, öğrencilerin ZCA’larının ne düzeyde geliştiğinin belirlenmesi amaçlanmaktadır. Çalışma kapsamında öncelikle uygulama öncesi öğrencilerde var olan zihnin cebirsel alışkanlıkları (ZCA) belirlenmiştir. Bu alışkanlıkları geliştirmek için hazırlanan ders planları, tasarlanan öğrenme ortamında uygulanmıştır. Ardından öğrencilerin ZCA’larında meydana gelen gelişmeler nicel ve nitel olarak incelenerek rapor edilmiştir. Araştırma, ön test-son test tek gruplu, tasarım araştırması modelinde deneysel bir çalışmadır. Veri toplama aracı olarak ZCA Testi 1, ZCA Testi 2 ve odak grup görüşme testi kullanılmıştır. ZCA Testi 1 ile öğrencilerde uygulama öncesi var olan alışkanlıklar belirlenmiş, ZCA Testi 2 ile uygulama sonrasında öğrencilerin alışkanlıklarında meydana gelen gelişmeler incelenmiştir. Odak grup görüşme soruları ile de öğrencilerin ZCA’larının ayrıntılı tematik analizi gerçekleştirilmiştir. ZCA Testi 1 ve 2 sonuçlarını karşılaştırmak için wilcoxon işaretli sıralar testi uygulanmıştır. Nicel analiz sonucunda, öğrencilerin ZCA’larında gelişme olduğu sonucuna varılmıştır (p= 0,00, p < 0.05). Odak grup görüşmelerinin tematik analizinde de öğrencilerin ZCA’nın bileşenlerinden yapma-tersini yapma ve fonksiyonel kural oluşturma alışkanlıklarının, uygulama öncesi alışkanlıklarına göre iyi düzeyde, işlemlerden soyutlama alışkanlıklarının ise düşük düzeyde geliştiği gözlemlenmiştir. Hazırlanan ders planı ve öğrenme ortamının, ZCA’ların geliştirilmesinde etkili olduğu sonucuna varılmıştır.Item ABD okullarında sözde ermeni soykırımının öğretilmesi ve bu konuda yapılmış bir doktora tezinin analizi(Uludağ Üniversitesi, 2008) Yüksel, Sedat; Eğitim FakültesiSon yıllara Ermeni diasporası sözde Ermeni soykırımı konusundaki faaliyetlerini bilimsel bir görüntü altına yapmaktadırlar. Görünüşte bilimsel ve akademik gibi görünen kitap ve dergiler yayınlatılmakta, tezler yaptırılmaktadırlar. Ayrıca Ermeni diasporasının yoğun çabaları sonucunda ABD’deki bazı eyaletlerde sözde soykırım konularının eğitim programlarında yer alması sağlanmıştır. Böylece sözde Ermeni soykırımı Ermeni iddiaları doğrultusunda öğrencilere verilmektedir. Bu çalışmada Ermeni faaliyetlerinin yoğun olduğu ülkelerden birisi olan ABD’de sözde soykırım öğretimi konusuna dikkat çekilerek, Ermeni iddialarını bilimsel bir görüntüye sokma çabalarından bir örnek olarak yapılmış olan bir doktora tezi analiz edilmektedir.Item Açık uçlu öğrenme çevrelerine bilişsel katılımı desteklemede soruların kullanımı(Uludağ Üniversitesi, 2006) Yılmaz, Nuray Parlak; Eğitim FakültesiAçık uçlu öğrenme çevrelerinde öğrenmenin gerçekleşebilmesi, öğrenenlerin tasarlanan etkinliklere bilişsel olarak katılımlarıyla mümkündür. Ancak araştırma sonuçları öğrenenlerin bu etkinliklere bilişsel katılımlarının istenen düzeyde olmadığını göstermektedir. Bu yazının amacı, dış destekleyicilerden biri olarak ele alınan soruların öğrenenlerin bu çevrelere bilişsel katılımını hangi durumlarda destekleyebileceğine ilişkin görüşleri ele almaktır. Ayrıca bu konuda çalışacak araştırmacılar için, Türkçe alanyazındaki ihtiyacı da göz önünde bulundurarak metin öğrenmede soruların etkisine ilişkin alanyazını ortaya koymaktır.Item Adam adama ve alan savunması sonunda hızlı hücuma çıkan basketbol oyuncularının sürat değerlerinin skora etkisi(Uludağ Üniversitesi, 1998) Toker, H. Fevzi; Acar, Z. Alparslan; Eğitim Fakültesi; Beden Eğitimi ve Spor BölümüIn this study, 18 healty male basketball players participated in our experiments and having a bady weight (kg): x = 75.222 ± 7.059, height (cm): x = 184.889 ± 8.450 age (years): x = 20.167± 2.036, training age (years): x = 7;889 ± 1.779 were observed and the following tesis were performed. At the end of 15 m. sprint, 15 m. sprint wıth dribbling and periodic 15 m. sprint before the lay-up. The data were collected by 1/100 second chronometers having photocells. The data were collected in our experiments were analysed by using the computer program systat. The statistical analysis is performed by using x2 test with the accurucy of p< .05. As a final result of this study, it was found that the effects of 15 m. sprint on lay-up are not significant in three experiments which are measured at the end of a free 15 m. Sprint, man to man defense and zone defense.Item Aile ana-baba ve çocuk yönünden Türkiye'de durum(Uludağ Üniversitesi, 1990) Ulusavaş, Mualla; Eğitim FakültesiÜlkemiz farklı kültürel yayılım gösteren ve sosyal değişimlerden geçen bir ülke durumundadır. Doğal olarak, ailelerin özellikleri ve ana-babaların çocuklarıyla ilişkilerinde bu durumların etkisi yansımaktadır. Tipik olarak, çocuğun içinde yetiştiği aile yapısal olmasa bile işlevsel olarak geniş ailedir. Bu ailedeki kişiler ya da birimler arası ilişkiler, sıkı sorumluluk ve zorunluluk bağları ve karşılıklı bağımlılıktır. Aile içi dinamikler açısından, Türkiye'de geleneksel aile tipinde açık sevgi gösterilerine yer bulanmadığı, çoğunlukla bir iletişim azlığı dikkati çekmektedir. Ana-babaya saygı ve büyüklere boyun eğme bir kural olarak kabul edilir. Bu boyun eğiş çocuğun benlik gelişimine ket vuran etkenlerden biridir .Ayrıca, dış denetimin baskınlığı da, çocuğun özdenetim geliştirmesini engellenmektedir.Item Ailede çocuk eğitimi(Uludağ Üniversitesi, 1986) Nas, Recep; Eğitim FakültesiÇocuk yetişkinin küçük bir örneği değildir. Kendine özgüdür o. Hareket varlığıdır. Çocuğun bu hareket gereksiniminin karşılanması gerekir. Hareketsizlik ve sessizlik içinde hiçbir yetenek gelişmez. Çocuğun yaşamında ilk altı yıl çok önemlidir. Çocuğun kişiliğinin temel yapısı ilk altı yıl içinde belirlenmektedir. Ayrıca, Bloom'a göre, çocuğun zihinsel gelişiminin % 50 'si dört, % 30 'u sekiz yaşına kadar oluşmaktadır. Zengin bir dil ortamında yetişen çocuğun anlama gücü, düşünme yeteneği gelişir; okulda da başarılı olur çocuk.. Görülüyor ki, ailenin, çocuğun eğitiminde çok önemli bir yeri, payı vardır. Disiplin, çocuğun sağlıklı gelişmesi için gereklidir kuşkusuz. Yalnız, disiplin denilince ceza, dayak, baskı geliyor kimilerinin aklına. Oysa disiplinin özgürlük sağlayıcı yanı da vardı. Çağdaş disiplin kavramı hem otoriteyi, hem de özgürlüğü içerir. Çocuğun sevgiye, saygıya gereksinmesi vardır. Eğitim, çocuğu sevmekle başlar.Item Alan dışından atanan sınıf öğretmenlerinin mesleki profilleri(Uludağ Üniversitesi, 2000) Kara, Sevilay; Güleç, Selma; Eğitim FakültesiEğitim sistemine değişik kaynaklardan yetişen sınıf öğretmenlerinin katılmasıyla farklı sorunlar yaşanmaya başlanmıştır. Bu sorunları aşmanın bir yolu da bu öğretmenlerin sistem içinde verimlerinin yükseltilebilmesi ve daha iyi yetiştirilebilmeleri için yapılanlar ve yapılabileceklerdir. Bu nedenle bu grup öğretmenlerin hangi kaynaklardan geldikleri ve bu mesleği seçme nedenleri önem kazanmaktadır.Item Alev Tekinay’ın “Eve dönüş ya da Helga teyze ve Hans amca” ve Barbara Frischmuth’un “Pembe’nin öyküsü” adlı öyküleri üzerine(Uludağ Üniversitesi, 2002-04-01) Uysal, Hikmet; Eğitim FakültesiAlev Tekinay “Eve dönüş ya da Helga Teyze ve Hans Amca” adlı öyküsünde Alman okuyucuya Türkiye’deki yaşantıdan kesitler sunarak, bunları Almanya’daki yaşantıyla karşılaştırır. Eserin ele aldığı konu kimlik arayışıdır. Barbara Frischmuth “Pembe’nin Öyküsü” adlı eserinde Pembe ve ailesinin Anadolu’daki yaşamlarını ve Avrupa’ya geliş nedenlerini konu olarak ele alır.Item Alfred Adler ve bireysel psikolojisi(Uludağ Üniversitesi, 1992) Altıntaş, Ersin; Eğitim FakültesiBu makalede bireysel psikolojinin kurucusu Alfred ADLER'in insan doğası konusundaki görüşleri, temel kavramları, psikolojik danışma ilişkileri ve ilkeleri incelenmiş ve kuramın eleştirisine yönelik bakışlar ele alınmıştır.Item Ali Canip Yöntem’in Cumhuriyet Döneminde edebiyat öğretimi için hazırladığı ders kitapları(Uludağ Üniversitesi, 2009-08-01) Ogur, Erol; Eğitim Fakültesi; Türkçe Eğitimi BölümüCumhuriyet’in ilanından sonra kültür inkılabının bir sonucu olarak 1924 yılında ilk ve orta dereceli okulların programları yeniden yapılmıştır. Bu programlara uygun ders kitapları çeşitli zamanlarda basılmış, okullarda okutulmuştur. Ali Canip Yöntem, 1924 Türkçe-Edebiyat Programının liselerin I. Sınıf programına uygun olarak tür ve şekil bilgisi öğretimine yönelik Edebiyat adlı ders kitabını yazmıştır. Ali Canip’in yazdığı ders kitabı, daha sonraki program değişiklikleriyle de uygun hale getirilerek 1943 yılına kadar 14 baskı yapmış, okullarda ders kitabı olarak okutulmuştur. Ali Canip Yöntem, 1931 ve 1934’de iki defa basılan Türk Edebiyatı Antolojisi’ni; yardımcı ders kitabı olarak da Türk Edebiyatından Numuneler: Naima Tarihi (1927), Leyla ve Mecnun (1927), Cihan Edebiyatından Numuneler: Epope ve Edebî Nevilere Dair Malumat (1927) adlı kitapları kaleme almıştır. Araştırma, Ali Canip Yöntem’in yazdığı ders ve yardımcı ders kitapları ile Cumhuriyet dönemindeki edebiyat öğretimine yaptığı katkıları ortaya koymayı amaçlamaktadır.Item Ali Canip Yöntem’in eğitim ve edebiyat eğitimi hakkındaki düşünceleri(Uludağ Üniversitesi, 2009-08-01) Ogur, Erol; Eğitim Fakültesi; Türkçe Eğitimi BölümüTürkiye’de eğitim üzerindeki fikirler ve çabalar Tanzimat’tan sonra hızlanmıştır. Tanzimat’tan sonra Batılı eğitim anlayışlarının ülkede hâkim olması ve Batılı okulların açılması önemli eğitim hareketleridir. Ali Canip Yöntem, eğitim hakkındaki ilk fikirlerini II. Meşrutiyet’ten sonra ortaya koymuştur. Eğitim ve edebiyat eğitimi hakkındaki fikirlerinin ise Cumhuriyet döneminde zenginleştiği ve uygulamaya geçtiği görülmektedir. Ali Canip Yöntem, 1924’te ilk Türkçe-Edebiyat programlarının hazırlanmasında görev almış, bu program hakkında eleştiri ve önerilerini ortaya koymuştur. Ali Canip Yöntem, edebiyat eğitimine edebiyat dersleri için ders kitabı ve yardımcı ders kitabı yazarak da katkıda bulunmuştur. Araştırma, Ali Canip Yöntem edebiyat eğitimi hakkındaki fikirleri ve yazdığı ders kitaplarıyla Türk eğitim tarihindeki önemini ve katkısını ortaya koymayı amaçlamaktadır.