2022 Cilt 4 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/30929
Browse
Browsing by Issue Date
Now showing 1 - 4 of 4
- Results Per Page
- Sort Options
Item Abraham ibn Daud’un İbn Hazm’ın Nesih ve tahrif eleştirisine karşı Tevrat savunusu(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-06-13) Meral, YasinAbraham ibn Daud (ö. 1180) İspanyalı önde gelen Yahudi âlimlerdendir. Onun yaşadığı dönemde İspanya toprakları Murabıtlar, Muvahhidler ve Hıristiyan krallıklar arasında savaşlara sahne olmuştur. İbn Daud, Müslümanlar ve Hıristiyanlar tarafından Yahudiliğe yöneltilen eleştirilere karşı Yahudiliği savunmuştur. İbn Daud, ayrıca Karaî Yahudilerin Rabbani Yahudilere yönelik eleştirilerine de cevap vermiştir. İbn Daud, Yahudiliği savunmak üzere biri inanca dair diğeri de Rabbani geleneğin otantikliğine dair iki temel eser yazmıştır. Bunlardan biri Arapça kaleme aldığı el-ʿAḳīdetu’rRāfiʿa, diğeri de İbranice Sefer haKabala’dır. Sefer ha-Kabala, Karaîlerin eleştirilerine karşı Rabbani Yahudiliğin Musa’dan itibaren kesintisiz bir şekilde geldiğini ispatlamaya gayret eden bir eserdir. İlk Aristocu Yahudi düşünür olarak bilinen İbn Daud, başyapıtı olan elʿAḳīdetu’r-Rāfiʿa adlı eserinde ise Aristo felsefesi ışığında Yahudi inancının üstünlüğünü göstermeye çalışmakta, aynı zamanda Müslümanların nesih ve tahrif iddialarına cevap vermektedir. Elinizdeki makalede, İbn Daud’un nesih ve tahrifle ilgili cevapları incelenecektir. Bunu yaparken İbn Daud’un muhtemel kaynakları ve istifade ettiği eserler de tespit edilmeye çalışılacaktır. Diğer taraftan İbn Daud’un nesih ve tahrif iddialarını hangi Müslüman âlimin eserleri üzerinden okuduğuna dair soru da bu makalede cevaplandırılmaya çalışılacaktır.Item Tarihsel yorum bağlamında Solomon Schechter’in muhafazakâr Yahudiliğe etkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-06-28) Şahin, Mustafa; Salihoğlu, Mahmut19. yüzyıl sonları ve 20. yüzyıl başlarından itibaren Amerika merkezli olmak üzere kurumsal bir yapıya evrilmeye başlayan Muhafazakâr Yahudilik tarihinde iz bırakmış isimlerin başında kuşkusuz Solomon Schechter (1849-1915) gelir. Onun, Amerika’da modern Yahudi cemaatlere hitap edecek din adamı yetiştirme amacıyla kurulan Jewish Theological Seminary (1886) ve kendi mirası olan United Synagogue of America (1913) aracılığıyla Muhafazakâr Yahudiliğe yapmış olduğu kurumsal katkıları tartışmasız öneme sahiptir. Bunun yanı sıra hareketin günümüzde de benimsemeyi sürdürdüğü dinî yaklaşımın arka planında, yine Schechter’in düşüncelerinin izlerini bulmak mümkündür. Makalede Muhafazakâr harekete Amerika’daki erken döneminde aktif olarak katılan Schechter’in, Tanah, gelenek ve halahaya dair görüşleri ile Katolik İsrail prensibi bağlamında dinde otorite ve değişim meselesine bakışı ve bunun harekete yansıması incelenecektir. Çalışmada, Reformist ve Ortodoks duruşa yaklaşımı bağlamında Schechter’in hareketin temel ideolojisine yaptığı etki ve ortaya koymaya çalıştığı Muhafazakâr kimliğin mahiyeti tespit edilmeye çalışılmıştır.Item Karai âlim Ya‘kûb el-Kirkisânî’nin Tevrat çevirileri üzerine değerlendirmeleri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-06-30) Taş, Fatma BetülOrta çağın önde gelen Yahudi mezhepleri olan Rabbaniler ve Karailer çeşitli dinî meseleler hakkında birbirlerine eleştiriler yöneltmişlerdir. Karailerin en temel itirazı, Rabbani Yahudilerin Sözlü Tora olarak gördükleri Mişna ve Talmud’un vahiy mahsulü olmasına yöneliktir. Bu hareketin önemli temsilcilerinden biri, 10. asırda Bağdat’ta yaşayan Ya‘kup elKirkisânî’dir. Onun kaleme aldığı Kitâbu’l-Envâr ve’l-Merâkıb, Karailikle ilgili günümüze ulaşan en hacimli eserdir. El-Kirkisânî, bu eserde kronolojik olarak Yahudi gruplar hakkında değerli bilgiler vermekte ve onları farklı açılardan eleştiriye tabi tutmaktadır. Eserin en temel gündemlerinden biri, Karailerin muarızları olan Rabbanilerin inanç ve uygulamalarındaki dine aykırı hususları ortaya koymaktır. El-Kirkisânî’nin eleştiri konularından biri de Rabbani kaynaklardaki Tevrat ve çevirileriyle ilgili görüşlerdir. Bu çerçevede Septuagint, Targum Onkelos ve Targum Yonatan hakkındaki Rabbani düşünceleri ele almaktadır. Septuagint’in yazılış hikâyesiyle ilgili Hıristiyan ve Rabbani kaynaklardaki nakilleri eleştiren elKirkisânî, Rabbanilerin Septuagint’te Tanrı’nın ilhamıyla değişiklikler yapıldığı iddialarına karşı çıkarak bunu Tanrı inançlarındaki bozukluk olarak nitelemektedir. Targum Onkelos ve Targum Yonatan’daki çeviri hatalarını göstererek Rabbanilerin bu çevirileri ve mütercimlerini yüceltmelerine tepki gösteren el-Kirkisânî, Targum Onkelos’u Tevrat’la birlikte liturjide kullanmalarına da karşı çıkmaktadır. Bu çalışmada, Kitâbu’l-Envâr’daki anlatımlar Rabbani literatürdeki bilgilerle ve Tevrat çevirileriyle karşılaştırılarak incelemeye tabi tutulmakta, aynı zamanda elKirkisânî’yi etkileyen İslami fikirler ortaya koyulmaktadır.Item İsa Mesih’in tanrısallığının taklidi ve bunun orta çağ Hıristiyan dünyasındaki yansımaları üzerine bir değerlendirme(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-07-08) Sönmez, ZekiyeHıristiyanlıkta İsa Mesih, kimliği, kişiliği ve konumu açısından çokça tartışılmış, bu durum kristoloji adında bir bilim dalının ortaya çıkmasına sebep olmuştur. İsa, doğumuyla, yaşadığı dönemdeki eylemleriyle ve de çarmıhtaki ölümüyle diğer insanlardan oldukça farklı bir konumda görülmüştür. Bu farklılıklardan dolayı onun sadece bir insan değil, aynı zamanda Tanrı olabileceği konusu Hıristiyanları en çok meşgul eden konuların başında gelmiştir. Ayrıca onun bir insan veya Tanrı olarak nasıl modelleneceği veya taklit edileceği konusu da Hıristiyanların tartıştığı konulardandır. Bu bağlamda günümüz Hıristiyanlığının kurucusu kabul edilen Pavlus “Mesih’i taklit ettiğim gibi, siz de beni taklit edin” sözüyle Hıristiyanlıktaki “Mesih’in Taklidi” (Imitatio Christi) konusunun başlatıcısı olmuş; ondan itibaren Mesih’in taklidi ve takibi Hıristiyan dünyasında tartışıla gelen bir konu haline gelmiştir. Bu makalede, Hıristiyanlara göre İsa Mesih’in nasıl taklit edildiği ve bunun Orta Çağ Hıristiyan dünyasındaki yansımaları ele alınmaktadır.