Atatürkçü Bakış
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/11452/19994
Browse
Browsing by BUU Author "Şimşek, Sefa"
Now showing 1 - 1 of 1
- Results Per Page
- Sort Options
Item Türk demokrasisi küresel yelpazenin neresinde?(Uludağ Üniversitesi, 2002) Şimşek, Sefa; Fen Edebiyat Fakültesi; Sosyal BilimlerYirminci yüzyılın son çeyreğinde, dünyada ve Türkiye’de, demokrasi ile ilgili pek çok yeni kavramsal / düşünsel açılımlar ve aynı zamanda somut gelişmeler oldu. Bunların başında, Huntington’ın “Üçüncü Dalga” adını verdiği, demokrasinin daha önce görülmedik bir hızda tüm dünyaya yayılması gelmektedir. Yetmişli ve seksenli yıllarda, önce Yunanistan, Portekiz ve İspanya gibi Avrupa’nın askerî rejimlerle yönetilen ülkelerine; ardından da Uzak Doğu, Afrika, Latin Amerika ve eski Sosyalist Blok ülkelerine demokrasi dalgası hızla yayıldı. İkinci olarak, Hegel’den esinlenerek Fukuyama’nın ileri sürdüğü, liberal demokrasinin, başta sosyalizm olmak üzere tüm rakiplerine karşı kesin ve nihaî bir zafer kazandığı şeklindeki tez geniş kabul görmüş ve demokrasinin geleceği konusunda aşırı bir iyimserliğe yol açmıştır. Ken Jowitt gibi bazı düşünürler ise, tam tersine, “yeni bir ideolojinin -büyük ulusları peşinden sürükleme gücü, Katolikliğin, liberal demokrasinin, faşizmin ya da Leninizmin gücüne benzer bir ideoloji- doğuşunu öngörmektedir.”1 Üçüncüsü, Avrupa Parlamentosu, ABD Kongresi, Birleşmiş Milletler, UNESCO gibi birçok kuruluş; hemen hemen her yıl düzenli olarak dünyanın çeşitli bölgeleri ve ülkeleri hakkında, demokrasi, insan hakları, terör ve şiddet gibi konularda raporlar hazırlayarak, hem stratejik öngörülerde bulunmaya çalışmakta; hem de bu yolla, bir tür “hakem” ve “referans grubu” rolü oynamaktadırlar. Dördüncüsü, demokrasiyle ilgili söylemler ve tartışmalar; siyasetçiler, akademisyenler, aydınlar ve gazeteciler gibi seçkin grupların ve dar çevrelerin dışına taşarak tüm toplumsal kesimlere yayılan yükselen bir değer haline geldi. Bu şekilde popüler bilince ve söyleme yerleşen demokrasi, adeta kutsallaştırılarak her derde deva olarak görülmeye başlandı.