Preterm doğumda plasental Mycoplasma hominis ve Ureaplasma urealyticum kültür sonuçlarının prospektif olarak değerlendirilmesi

Abstract

Amaç: Bu çalışmada, preterm doğumda plasental kültürden Mycoplasma hominis ve Ureaplasma urealyticum görülme sıklıklarının araştırılması, bu sayede preterm doğum ile enfeksiyon arasındaki ilişkinin incelenmesi, enfeksiyona sekonder maternal komplikasyon ve olumsuz gebelik sonuçlarının araştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya Mart 2023 - Mart 2024 tarihleri arasında U.Ü.T.F. Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı’na erken doğum tehdidi ile başvurmuş, 18-45 yaş grubunda, gebelik dönemi 24+0 ile 36+6 hafta aralığında olan, spontan, preterm prematür membran rüptürü (PPROM) veya iatrojenik nedenlere bağlı preterm doğumu gerçekleşmiş olan 117 hasta dahil edilmiştir. Kontrol grubu olarak ise yine 18-45 yaş grubunda, gebelik dönemi 24+0 ile 36+6 hafta aralığında bulunan, polikliniğe rutin kontrol amaçlı başvurmuş olup aktif yakınması bulunmayan 99 hasta dahil edilmiştir. Çalışma tek merkezli ve prospektif olarak yürütülmüştür. Rutin klinik tetkiklere ek olarak, hastalardan alınan idrar örnekleri üzerinde Mycoplasma hominis ve Ureaplasma urealyticum idrar kültürü çalışılmıştır. Preterm doğum yapan hastalarda, idrar örnekleri ile eş zamanlı olarak plasental kültürde de Mycoplasma hominis ve Ureaplasma urealyticum varlığı araştırılmıştır. Bulgular: Hastaların %18,8’inde, kontrol grubunun %11,7’sinde piyüri saptanmıştır. Hasta ve kontrol gruplarında piyüri oranları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmamıştır (p>0,05). Hasta grubunun %10,3’ünde, kontrol grubunun %18,9’unda idrarda üreme belirlenmiştir. Hasta ve kontrol gruplarında idrar kültüründe üreme oranları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmamıştır (p>0,05).Hasta grubunun %10,5’inde vajinal kültürde üreme, %5,1’inde (n=6) ise plasental kültürde Ureaplasma urealyticum üremesi belirlenmiştir. Hastaların plasental patoloji sonuçları arasında en yüksek sıklıkta görünen sonuçlar perivillöz fibrin birikimi (%59,0), sinsityal knot artışı (%53,0), koriyoamnionitis (%9.4) (n=11), apse (%5,1) (n=6), funnistis (%4,3) (n=5) saptanmıştır.Erken preterm dönemde (<34.hafta) bulunan hastaların geç preterm dönemde (34- 36.haftalar)) olan hastalara göre koriyoamnionitis tanısı alma oranları istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek bulunmuştur (p=0,002). Doğum haftası dönemine göre plasental apse ve funnistis tanısı alma sıklıkları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark gözlenmemiştir. Erken preterm dönemde (<34.hafta) olan hastaların geç preterm dönemde olan hastalara göre piyüri tanısı alma ile idrar ve plasental kültürde üreme varlığı oranlarının daha yüksek olduğu gözlenmiş; ancak doğum haftasına göre bu gözlenme sıklıkları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık belirlenmemiştir (p>0,05).Erken preterm dönemde (<34.hafta) olan hastaların CRP düzeyi ortalamasının (11.6) geç preterm dönemde (34-36.haftalar) olan hastalara (8.4) göre istatistiksel olarak anlamlı düzeyde yüksek olduğu saptanmıştır (p=0,045). Sonuç: Çalışmamızda, histolojik ve mikrobiyolojik kriterlere dayanarak intrauterin enfeksiyon sıklığı erken preterm dönemde (<34.hafta) , geç preterm dönemde (34-36.haftalar) olan hastalara göre daha yüksek olarak saptanmıştır.Ancak çalışmamızın primer sonucu olan plasental kültürde Mycoplasma ve üreaplasma üreme sıklıklarına ilişkin elde ettiğimiz bulgular düşük üreme frekanslarına tekabül ettiği söylenebilir.

Objective: In this study, we aimed to investigate the frequency of Mycoplasma hominis and Ureaplasma urealyticum in placental culture in preterm birth, thereby examining the relationship between preterm birth and infection, investigating secondary maternal complications and adverse pregnancy outcomes due to infection Material and Methods: A total of 117 patients who presented with threatened preterm labor to the U.U. Faculty of Medicine Department of Obstetrics and Gynecology between March 2023 and March 2024, aged between 18 and 45 years, with gestational ages ranging from 24+0 to 36+6 weeks, including spontaneous preterm premature rupture of membranes (PPROM) and iatrogenic causes secondary to preterm birth, were included in the study. In the control group, 99 patients aged between 18 and 45 years, with gestational ages ranging from 24+0 to 36+6 weeks, presenting to the outpatient clinic for routine check-ups without active complaints, were included. The study was conducted prospectively at a single center. In addition to routine tests, urine cultures for Mycoplasma hominis and Ureaplasma urealyticum were performed, and simultaneous cultures of U. urealyticum and M. hominis were also performed from the placenta of patients who underwent preterm birth. Results: In 18.8% of the patients and 11.7% of the control group, pyuria was detected. There was no statistically significant difference in the rates of pyuria between the patient and control groups (p>0.05). Bacteriuria was detected in 10.3% of the patient group and 18.9% of the control group. There was no statistically significant difference in the rates of bacteriuria in urine culture between the patient and control groups (p>0.05). Ureaplasma urealyticum growth was found in 10.5% of the patient group in vaginal culture and in 5.1% (n=6) in placental culture. The most frequently observed results among patients' placental pathology were perivillous fibrin deposition (59.0%), increased syncytial knots (53.0%), chorioamnionitis was detected in 9.4% (n=11), abscess in 5.1% (n=6), and funisitis in 4.3% (n=5).Patients in the early preterm period (<34 weeks) were found to have a statistically significantly higher rate of chorioamnionitis diagnosis compared to those in the late preterm period (p=0.002). There was no statistically significant difference observed in the frequency of placental abscess and funisitis diagnosis according to the gestational age period. Patients in the early preterm period (<34 weeks) were observed to have higher rates of pyuria diagnosis and presence of growth in urine and placental cultures compared to those in the late preterm period; however, there was no statistically significant difference in the frequency of these observations according to gestational age (p>0.05).The mean CRP level of patients in the early preterm period (11.6) was statistically significantly higher than that of patients in the late preterm period (8.4) (p=0.045). Conclusion: In our study, the frequency of intrauterine infection based on histological and microbiological criteria was found to be higher in the early preterm period (<34 weeks) compared to patients in the late preterm period (34-36 weeks). However, the findings regarding the frequency of Mycoplasma and Ureaplasma growth in placental cultures, which is the primary outcome of our study, corresponded to low growth frequencies.