Cerrahi 'Delaying'in nörovenöz fleplerin yaşayabilirliğine etkisi

Abstract

'Nörovenöz flepler', plastik cerrahide son yıllarda kabul görmüş yeni bir kavramdır. Bu flepler bir kütanöz sinir ve buna eşlik eden bir satellit arter yada arteriyole dayalı olarak kaldırılırlar. Düşük akımlı flepler oldukları için genellikle, 3x5 cm., 2x4 cm gibi ufak boyutlarda planlanmalıdırlar. Bu durum, bu fleplerin en büyük dezavantajlarını oluşturur. Nörovenöz fleplerde flep boyutunun ve flep yaşayabilirliğinin, cerrahi 'delaying' uygulanarak artırılıp artırılamayacağını araştırmak amacıyla bu çalışma planlandı. Ağırlıkları 250 gram olan, 5 aylık, toplam 20 adet dişi 'wistar' cinsi laboratuvar sıçanında çalışıldı. Sıçanların inguinal bölgelerinden inferior epigastrik arter, sinir ve vene dayalı 3x3 cm. boyutlarında toplam 40 cilt flebi planlandı. Bu 40 flep; yirmisi deney grubunu, yirmisi kontrol grubunu oluşturmak üzere iki gruba ayrıldı. Deney grubunu oluşturan 20 flebe ilk seansta cerrahi 'delaying' uygulandı. 'Delaying' sırasında fleplerin pedikülündeki inferior epigastrik arter bağlandı. Böylece flepler nörovenöz flep haline getirildi. Bu hali ile fleplerin pedikülünde epigastrik sinir, ven ve sinir ve vene eşlik eden satellit arterioller bulunmaktadır. 'Delaying'den bir hafta sonra ikinci seans gerçekleştirildi. Bu seansta flepler total olarak kaldırılıp tekrar yerlerine sütüre edildiler. Beş gün sonra denek sıçanlar periton içine verilen yüksek doz sodyum pentotal ile öldürüldüler. Fleplerin yaşayan alanları milimethk kağıtlar ile ölçüldü, cilt ve pediküllerinden biyopsiler alındı. Kontrol grubunu oluşturan 20 flebe 'delaying' uygulanmadı. Bu flepler tek bir seansta kaldırıldılar ve pediküllerindeki inferior epigastrik arter bağlandı. Böylece bu flepler nörovenöz flep haline getirilmiş ve 'delaying' uygulanmadan kaldırılmış oldular. Aradan 5 gün geçince denekler periton içine verilen yüksek doz sodyum pentotal ile öldürüldüler ve fleplerin yaşayan alanları milimetrik kağıtlar ile ölçüldü, cilt ve pediküllerinden biyopsiler alındı. Deney ve kontrol gruplarından alınan bu ölçümlerin 'student t' testi ile istatistik değerlendirmesi yapıldı. 'Delaying' uygulanan fleplerde, 'delaying' uygulanmayanlara göre istatistik olarak anlamlı derecede daha fazla flep alanının yaşadığı görüldü (p<0.5). Ayrıca fleplerden alınan cilt ve pedikül biyopsileri de karşılaştırmalı olarak histopatolojik açıdan değerlendirildi. 'Delaying' uygulanan fleplerde cilt ve pediküllerindeki arteriyol ve venüllerin ileri derecede genişlemiş olduğu görüldü. Bu çalışmanın sonuçları ışığında 'delaying'in, nörovenöz fleplerin yaşayabilirliklerini ve boyutlarını artırmak amacıyla klinikte de uygulanabileceği izlenimi edinildi.

"Neurovenous flaps" are recently accepted a new concept in the plastic surgery literature. These flaps could be raised based on a cutaneous nerve, and a satellite artery that accompanies the nerve. They are low-flow flaps, therefore they must be planned small in dimension.such as 3x5 cm., 2x4 cm. This is the major disadvantage of these kind of flaps. This study was planned out in order to investigate whether an increase in the flap dimensions and viability could be obtained via surgical delaying or not. Totaly 20, 5 months old, 250 grams in weight, 'wistar' laboratory rats were worked on. Forty 3x3 cm. skin flaps, based on inferior epigastric nerve, artery and vein were planned over the groin region bilaterally of twenty 'wistar' rats. These 40 flaps were divided into two groups such as control and experimental groups. Surgical delaying was applied to the 20 flaps at the first session. These 20 flaps formed the experimental group. At this delaying session the inferior epigastric artery was also dissected and ligated at the pedicle of these flaps. By doing so the flaps of experimental group were converted to neurovenous flaps. There are inferior epigastric nerve, vein and the satellite arterioles that accompany the nerve and vein in the pedicles of these flaps. One week later the second session was executed. At this session the flaps of experimental group were totally elevated and sutured to their original position. Five days later the rats were sacrificed via injecting high dose sodiumpentothal intraperitonealy The viable parts of the flaps were measured by milimetric papers and some skin and pedicle biopsies were taken. Surgical delaying was not applied to the twenty flaps of the control group. These flaps were totaly raised at once. The inferior epigastric arteries were ligated at the pedicle. By doing so the flaps of control group were converted to neurovenous flaps too. Five days later the rats were sacrificed via injecting high dose sodiumpentothal intraperitonealy. The viable parts of the flaps were measured by milimetric papers and some skin and pedicle biopsies were taken. The measurements of control and experiment groups were compared statisticaly by the 'student's t test'. It was seen that the 'delayed' flaps remain viable more in dimensions than the 'non-delayed' flaps. This results was confirmed by the 'student's t test' statisticaly. The skin and pedicle biopsies of the 'delayed' and 'non-delayed' flaps were also compared histopathologicaly. It was seen that the vascular structures were dilated in the 'delayed' flaps. By the sum of these results we could say that 'surgical delaying' could be applied to the neurovenous flaps in order to obtain bigger and more viable flaps.also in clinical practice.