Perception of gender discrimination in HRM practices and occupational turnover intention of women in STEM occupations: Evidence from Turkey, Jordan and USA

Thumbnail Image

Date

2022-08-26

Authors

Aljaafreh, Seham Ahmad

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Bursa Uludağ Üniversitesi

Abstract

Kadınların bilim, teknoloji, mühendislik ve matematik (STEM) alanlarında akademik ve profesyonel olarak kaydettikleri ilerlemeye rağmen, STEM işgücündeki cinsiyet farkı hala devam etmektedir. Bu cinsiyet farkının oluşmasına katkı sağlayan sebeplerden birisi de kadınların işyerinde maruz kaldıkları ayrımcı uygulamalar ve bu uygulamalar nedeniyle bu alanlardan uzaklaşmalarıdır. İşyerinde cinsiyet ayrımcılığının, bireysel, örgütsel ve ulusal düzeyde incelenebilecek birçok boyutu ve nedeni bulunmaktadır. Örgütsel düzeyde bakıldığında, kadınlara yönelik ayrımcılık, büyük ölçüde, çeşitli olumsuz sonuçlara yol açan ve kadınları işlerinden ya da tüm kariyerlerinden ayrılmaya sevk eden insan kaynakları yönetimi (İKY) uygulamalarıyla ortaya çıkmaktadır. Diğer bir deyişle kadın çalışanların İK uygulamaları üzerinden algıladıkları bir ayrımcılık, bir çok işletme için günlük pratikte sık rastlanan bir olgudur. Öte yandan kadınlara yönelik ayrımcılağ ilişkin algı, kültürden kültüre de değişkenlik göstermektedir. Farklı ulusal kültürel kabuller ve kodların, kadınların hangi davranışı veya uygulamayı ayrımcı olarak algıladığını belirleyeceğini beklemek mümkündür. Bu çalışmada ilk olarak, kadınların İKY uygulamalarında algıladıkları cinsiyet ayrımcılığı ile işten ayrılma niyetleri arasında bir ilişki olup olmadığı sorusuna cevap aranmaktadır. Çalışmanın ikinci sorusu ise, algılanan ayrımcılık düzeyinin, ve bu algı ile meslekten ayrılma niyeti arasındak ilişkinin, farklı ulusal kültürel alanlarda değişkenlik gösterip göstermediğidir. Bu çalışmada, kadınların algıladıkları ayrımcı uygulamalar ile işten (meslekten) ayrılma niyetleri arasındaki ilişki sosyal bilişsel kariyer teorisi (SCCT) çerçevesinde tartışılmış ve araştırılmıştır. SCCT'ye göre, yukarıda belirtilen ilişki, kadınların öz-yeterliliklerine ve ii işyerinde cinsiyet ayrımcılığı engelini aşma yeteneklerine ilişkin inançlarından da etkilenebilir. Buradan, raştırmanın üçüncü sorunsalı, SCCT’nin temel kavramlarından biri olan genelleştirilmiş öz-yeterliğin yukarıda temel alınan iki değişken arasındaki ilişkide nasıl bir rol oynadığı ile ilgilidir. Söz konusu rolün niteliği ve kültürel bağlamlara göre değişkenliği tespit edilmeye çalışılmıştır. Cinsiyet ayrımcılığı, kariyer gelişimi ve ulusal kültür literatürü tarafından yönlendirilen bu çalışma, üç ülkeden (ABD, Türkiye, Ürdün) STEM mesleklerinde kadınları hedefleyen bir araştırma tasarımına sahiptir. Araştırma sorularını esas alarak oluşturulan model, nicel yöntem kullanılarak ve üç ülke arasında karşılaştırma imkanı verecek biçimde test edilmiştir. Sonuçlar, cinsiyet ayrımcılığı ve genelleştirilmiş öz yeterlik algılarının farklı kültürel gruplar arasında önemli ölçüde farklılık gösterdiğini ortaya koymaktadır.. Cinsiyet ayrımcılığı, işten ayrılma niyeti üzerinde anlamlı bir pozitif etkiye sahipken genelleştirilmiş öz-yeterlik, yalnızca ABD örneğinde cinsiyet ayrımcılığı algısı ile işten ayrılma niyeti arasındaki ilişki üzerinde anlamlı bir düzenleyici etkiye sahiptir. Bu çalışma, STEM mesleklerinde cinsiyet ayrımcılığı olgusu ve sonuçlarına kültürler arası bir bakış açısı ekleyerek araştırma alanına katkıda bulunmaktadır. Öte yandan araştırmanın bulguları, İKY uygulamalarının sonuçları, kadınlara yönelik ayrımcı uygulamaların yarattığı etkiler ve bunların kültürler arasında nasıl farklılaştığını karşılaştırmalı olarak açıklamak açısından önem taşımaktadır. Araştırma, özellikle çok uluslu şirketlerin İK uygulamalarının anlaşılması ve geliştirilmesi ve SCCT'nin işyeri koşullarında uygulanabilirliği açısından hem teorik hem de pratik literatüre katkı sağlayacak sonuçları ortaya koymaktadır.
Women made significant progress in science, technology, engineering and mathematics (STEM) fields. However, the gender gap in STEM workforce still exists. One reason that contributes to the formation of this gap is the withdrawal of women from these fields due to the discriminatory practices they are exposed to in the workplace. Gender discrimination in the workplace has many dimensions and reasons that can be examined at the individual, organizational and national levels. At the organizational level, discrimination against women occurs to a large extent through human resource management (HRM) practices that lead to various negative consequences and encourage women to leave their entire careers . In other words, discrimination perceived by female employees through HR practices is a common phenomenon in daily practice for many businesses. On the other hand, the perception of discrimination against women varies from culture to culture. It is possible to expect that different national cultural acceptances and codes will determine what behavior or practice women perceive as discriminatory. In this study, firstly, an answer is sought to the question of whether there is a relationship between the gender discrimination in HRM practices perceived by women and their occupational turnover intention. The second question of the study is whether that perceived level of discrimination and the relationship between this perception and intention to leave a career vary across different cultural contexts. In this study, the interaction between women's perceived gender discrimination in HRM practices and their occupational turnover iv intention was discussed and investigated within the framework of social cognitive career theory (SCCT). According to the SCCT, the aforementioned relationship may also be affected by women's beliefs about their self-efficacy and ability to overcome barriers in the workplace. Hence, the third problem of this study is about how general self-efficacy, one of the basic concepts of SCCT, plays a role in the relationship between the two core variables. Guided by career development, gender discrimination and national culture literature, this study uses quantitative analysis, drawing on comparable questionnaires targeting women in STEM occupations from three counties (USA, Turkey, Jordan). Results revealed that gender discrimination has a significant positive impact on occupational turnover intention in all samples except in Jordan, while general self-efficacy has a significant moderating effect in this relationship only in the US sample. Further, perceptions of gender discrimination and the impact size of perceived gender discrimination on occupational turnover intention significantly differ among different cultural groups. This study contributes to the research field by adding a cross-cultural perspective to the phenomenon and consequences of gender discrimination in STEM professions. On the other hand, research findings are important in explaining the results of HRM practices, the effects of discriminatory practices against women, and how these effects differ between cultures. The study reveals results that will contribute to both theoretical and practical literature, especially in terms of understanding and improving the HR practices of multinational companies and the applicability of SCCT in workplace conditions.

Description

Keywords

Cinsiyet ayrımcılığı, Kariyer gelişimi, Kariyer bırakma niyeti, İnsan kaynakları, Öz yeterlilik, Kültür, Gender discrimination, Career development, Turnover intention, Human resources, Self-efficacy, Culture

Citation

Aljaafreh, S. A. (2022). Perception of gender discrimination in HRM practices and occupational turnover intention of women in STEM occupations: Evidence from Turkey, Jordan and USA. Yayınlanmamış doktora tezi. Bursa Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.