Mesanenin ürotelyal karsinomu nedeniyle radikal sistektomi ve bilateral pelvik lenfadenektomi uygulanmış 104 olguda klinik ve histopatolojik prognostik parametrelerin sağkalıma etkisi

Abstract

AMAÇ: Ürotelyal mesane karsinomlu olguların radikal sistektomi ve bilateral pelvik lenfadenektomi spesmenlerinde saptanan, klinik ve histopatolojik parametrelerin sağkalım ile ilişkisi araştırıldı. GEREÇ VE YÖNTEM: Çalışmada 1996-2002 yılları arasında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı'nda mesanede ürotelyal karsinoma tanısı almış ve daha sonra radikal sistektomi ve pelvik lenfadenektomi uygulanmış olgular belirlendi. Olgularda yaş, cinsiyet, tümör grade'i, patolojik evre, vasküler ve perinöral invazyon, bölgesel lenf nodu metastazı, skuamöz diferansiasyon, karsinoma in situ'nun varlığı ve cerrahi sınır pozitifliği gibi parametreler değerlendirildi. Tüm parametrelerin sağkalım süresi ile olan ilişkisinin değerlendirilmesi Kaplan- Meier analizi ile yapıldı. Yaşam sürelerinin karşılaştırılmasında Log-rank test istatistiği kullanıldı. BULGULAR: İstatistiksel çalışmalar, evre, vasküler invazyon, cerrahi sınır pozitifliği ve perinöral invazyonun bağımsız kötü prognostik faktörler olduğunu gösterdi. Grade, lenf nodülü invazyonu, yaş, cinsiyet, karsinoma in situ ve skuamöz diferansiasyonun varlığının sağkalım ile ilişkisi saptanmadı. SONUÇ: Çalışmamızdaki verilere göre mesane ürotelyal karsinomunda tümörün evresi, vasküler ve perinöral invazyonun varlığı ile cerrahi sınır pozitifliği ile sağkalım arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmaktadır. Bu parametreler radikal sistektomi materyallerinde dikkatle araştırılmalı ve patoloji raporunda belirtilmelidir.OBJECTIVE: The relation of clinical and histopathological parameters with Rsurvival in the radical cystectomy and bilateral pelvic lymphadenectomy specimens of urothelial bladder carcinoma cases was evaluated. MATERIALS AND METHODS: In the study, the cases which were diagnosed as urothelial carcinoma in bladder at Uludag University Medical School Department of Pathology between years 1996-2002 and later which had undergone radical cystectomy and bilateral pelvic lymphadenectomy were identified. The parameters like age, sex, tumor grade, pathologic stage, vascular and perineural invasion, regional lymph node metastasis, squamous differentiation and the presence of carcinoma in situ and surgical margin positivity were evaluated. The relations of all parameters with survival were calculated by using Kaplan-Meier analysis. The comparisons of survival times were done with Log-rank test. RESULTS: Statistical studies showed that stage, vascular invasion, surgical margin positivity and perineural invasion were independent poor prognostic factors. Grade, lymph node invasion, age, sex, carcinoma in situ and the presence of squamous differentiation were not found to be related with survival. CONCLUSIONS: According to the data in our study, there is a statistically significant relation with survival and stage, vascular invasion, surgical margin positivity and perineural invasion of the tumor. These parameters in radical cystectomy specimens must be carefully explored and must be mentioned in pathology reports.