J. P. Sartre felsefesinde varlığın fazladanlığı ve bulantı duygusu

Thumbnail Image

Date

2022-03-07

Authors

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Bursa Uludağ Üniversitesi

Abstract

Varoluşçuluk, bireye vurgu yapan, varoluş sorununa odaklanan, gelenekçi felsefeyi sığ bulan felsefelerin ortak adıdır. O nedenle tek bir varoluşçuluktan değil varoluşçu felsefelerden söz edilebilir. Önemli bir varoluşçu filozof olan Sartre’a göre yeryüzüne atılmış olumsal bir varlık olarak insan, fazladanlığının bilincine vardığında varoluşun saçmalığını idrak eder. Bu idrak onda bulantı hissi uyandırır. Sartre felsefesinde bulantı, özgürlüğünün farkına varan bireyin sorumluluklarının ağırlığıyla tecrübe ettiği bunaltı duygusundan farklı bir deneyimdir. Bulantı, olumsallığının bilincine varan bireyin hissettiği tiksinme duygusudur; boğucu bir sıkıntıdır; bir tür iç daralmasıdır. Bedeniyle kendinde varlık olan insan, bilinciyle kendisi için varlık olarak yeryüzünde bulantıyı tecrübe eder ve başkasıyla gerilimli bir ilişki içinde yaşar. Bu makalede Sartre’ın fenomenolojik ontolojisinin önemli kavramlarından olan kendinde varlık, kendisi için varlık kategorileri incelenmiş ve başkasının varoluşuna değinilmiştir; varlığın kökensel olumsallığı bağlamında ortaya çıkan fazladanlık bilincinin ve bulantı hissinin neliği üzerinde durulmuştur. Çalışmamızın amacını, Sartre’ın içeriklendirdiği şekliyle varlığın fazladanlığının ve bulantı duygusunun açıklanması oluşturmuştur.
Existentialism is the common name of philosophies that emphasize the individual, focus on the problem of existence, and find traditionalist philosophy shallow. Therefore, it is possible to talk about existential philosophies, not a single existentialism. According to Sartre, an important existentialist philosopher, man, as a contingent being thrown to the earth, realizes the absurdity of existence when he becomes conscious of his redundancy. This realization makes him feel nauseous. In Sartre’s philosophy, nausea is an experience different from the feeling of anxiety experienced by the individual who realizes his freedom with the weight of his responsibilities. Nausea is the feeling of disgust felt by the individual who becomes conscious of his contingency. The human being, who is a being-in-itself with his body, experiences nausea on earth as being-foritself with his consciousness and lives in a tense relationship with other. In this article, the categories of being-in-itself and being-for-itself, which are considered among the important concepts of Sartre’s phenomenological ontology, are examined and the existence of other is mentioned; In this study, the nature of the consciousness of redundancy and the feeling of nausea emerging in the context of the originary contingency of existence are emphasized. The aim of our study is to investigate the redundancy of being and the feeling of nausea in Sartre’s philosophy.

Description

Bu çalışma, Bursa Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde Zeki Özcan'in danışmanlığında Emel Güvenç tarafından yazılan "J. P. Sartre felsefesinde bulantı kavramı" adlı yüksek lisans tezine dayanılarak hazırlanmıştır.

Keywords

Kendinde varlık, Kendisi için varlık, Başkası için varlık, Fazladanlık, Bulantı, Being in itself, Being for itself, Being for others, Redundancy, Nausea

Citation

Güvenç, E. (2022). ''J. P. Sartre felsefesinde varlığın fazladanlığı ve bulantı duygusu''. Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, 23(43), 1145-1175.

5

Views

21

Downloads

Search on Google Scholar