2022 Cilt 23 Sayı 43
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/28354
Browse
collection.page.browse.recent.head
Item When borders blurred: A sample of demarcation process of the common forests in the Late Ottoman Empire(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-04-04) Yetişir, Zeynep Akan; Fen Edebiyat Fakültesi; Tarih Bölümü; 0000-0002-2685-0906In 16 January 1905 the village headman of the Kaymarofça (Priştine) and two members of the village councile wrote a petition to Inspectorship of Rumeli Province on behalf of village people, and lodged a complaint with neighbouring villagers of Kraçiçe (Prezrin) along of their encroachment to the village coppice. This was an usual plaint at first blush, however the actual situation was more complex for the case was intervened two different offices: the courts and local councils. In such a context, I propose that to whom belongs village forests and how their borders define in case of controversy constituted main tensions between neighbouring villages. In this paper, on the basis of a conflict story, I will first discuss the problem of jurisdictional question in the Ottoman Empire concerning village forests. Secondly, I will scrutinize the process of trial and demarcation, by focusing on their actors, methods and potential outcomes.Item Viyola öğretiminde sol el ve sağ el tekniklerinin incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-07-12) Torun, Uğraş; Eğitim Fakültesi; Devlet Konservatuvarı Müzik Bölümü; 0000-0003-0778-8083Doğru teknik ve müzikal sonuçlara ulaşmak için olması gereken doğru çalgı tekniklerinin sağlıklı bir biçimde uygulanması önem arz etmektedir. Viyolada sol el ve sağ ele ilişkin teknik meseleler, icracının bu hedeflere ulaşmakta kullanacağı temel araçlarıdır. Bu nedenle araştırmanın amacı; viyola öğretiminde sağ el ve sol el tekniklerinin incelenmesi olarak belirlenmiştir. Araştırmada viyola öğretiminde sol el ve sağ el tekniklerini incelemeye yönelik olarak durum tespitine dayalı tarama modeli kullanılmış olup araştırma son yirmi beş yıl içerisinde Google Akademik’te taranan çalışmalarla sınırlı tutulmuştur. Araştırma sonucunda viyola öğretiminde sol el teknikleri ile sağ el tekniklerine yönelik önerilerde bulunulmuştur.Item Türkçenin tarihî metinlerine modern bir bakış: Tonyukuk Yazıtı’nda “öteki” algısı(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-06-13) Atay, DinçerOrhon Yazıtları Türklük bilgisinin en temel referans kaynaklarıdır. Kendilik bilgisinin gelecekteki nesillere aktarılması kaygısıyla taşa kazınan sözler, dönemin tarihî gelişmelerine ışık tutar. Tonyukuk’un ağzından verilen yazıttaki aidiyet olgularının varlığı, “öteki” algısını da somutlar. “Kendi”nin dışındaki her şey olarak konum alan “öteki”, Tonyukuk Yazıtı’nda da netlik kazanır ve Göktürk devletinin töreli iktidarı adına gerçekleştirilen savaşlarla belirlenir. Nitekim yazar özne konumundaki Tonyukuk, ifadelerinde “öteki”nin kim olduğuna dair net bilgiler verir. Farklı Türk boylarıyla da savaşılmış olması, “yakın öteki” algısını gündeme getirecektir. Türk boylarının kendi aralarındaki mücadeleleri var eden yönetme, erk sahibi olma itkisi, Türkler arasındaki yabancılaşma ve öteki algısını belirleyen bir denklemdir. Metin odaklı söylemde yegâne “ötekilik” referansının “birliğe karşı çıkmak” olduğunu söylenebilir. Nihayetinde Çinliler “düşman öteki”, “büyük öteki”dir. Çalışmada Tonyukuk Yazıtı’nda şekillenen “ötekilik”, Tonyukuk ve Göktürk devleti algısallığında, Göktürk kimliği odağında değerlendirilecektir. Ayrıca “öteki” algısını var eden törel unsurlar ortaya konarak, iktidar - töre denklemi gündeme getirilecektir.Item Seçkin bir aydın olarak Orhan Burian’ın fikir ve edebiyat portresi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-03-24) Yener, MelihEdebiyat araştırmacısı, çevirmen, yazar ve İngiliz edebiyatı profesörü Orhan Burian, Türk düşüncesine ve edebiyatına hümanist bir istikamet vermek gayretinde olmuş bir aydındır. Ona göre hümanizm insan tefekkürüne set çeken bütün dogmatik düşüncelerin hükümsüzleştirilmesi ve insan aklının serbest bırakılmasıdır. Serbest bırakılan akıl daimi bir şüphe vaziyetinde olacağına göre bu aklın inşa edeceği hayat ve sanat da tartışılmaz fikirlerin ve çözüldüğüne inanılan meselelerin değil; insan doğasına mahsus dinamizmin bir ürün, bir aynası olacaktır. Orhan Burian hümanizmi Eski Yunan’ın sahip olduğu dinamik kafanın ve zengin felsefenin XX. yüzyıl düşüncesine adapte edilmesi olarak algılamaktadır. Hümanizm konusundan ayrı olarak Burian devrin birtakım edebiyat dergilerinde Türk ve Batı edebiyatları hakkında birçok etüt ve eleştiri kaleme almıştır. Bu makale Orhan Burian’ın Yücel ve Ufuklar dergilerinde yazdığı yazıları incelemekte ve onun Türk düşünce tarihindeki konumunu takdim etmeye çalışmaktadır. Makalenin sonuç kısmında Burian’ın fikir ve yazı evreni hakkında genel bir değerlendirme yapılmıştır. Bu genel değerlendirme makalenin yazarına aittir.Item Kentsel dönüşüm alanında yayımlanmış coğrafya literatürü üzerine bir değerlendirme(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-03-12) Zaman, Serhat; Duman, Soner; Fen Edebiyat Fakültesi; Coğrafya Bölümü; 0000-0003-4300-9382; 0000-0001-7747-0981Bu araştırmanın amacı, ulusal ve uluslararası literatürde kentsel dönüşüm alanında ortaya konulmuş coğrafi araştırmaları, konusal ve metodolojik bağlamda değerlendirmektir. Araştırma nitel yöntem ile tasarlanmış ve doküman analizleri çalışmanın şekillenmesinde önemli bir yer tutmaktadır. Literatür taraması yapılırken ulusal ve uluslararası veri tabanlarında anahtar kavramlar kullanılarak taramalar gerçekleştirilmiştir. İncelenen literatürdeki ilk bulgulara göre uluslararası literatürde coğrafyacıların konuya yönelik eğilimleri daha eski bir tarihe kadar temellendirilebilirken ulusal literatürde ise günümüze yakın bir döneme rastladığı anlaşılmıştır. Ulusal literatürde kentsel dönüşüm uygulamaları arazideki sosyomekânsal unsurlara odaklanmışken, uluslararası literatürde ise kentsel dönüşüm sonucunda meydana gelen soylulaştırma olgusu dikkat çekmektedir. Metodolojik açıdan ise incelenen eserlerde nitel araştırma yöntemi ve durum (vaka) çalışması deseni ile hazırlanan çalışmaların ön plana çıktığı tespit edilmiştir.Item Kuramsal yönleriyle bilişsel dilbilim(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-02-24) Dohman, ÜmmügülsümXX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren dilde insan merkezli yaklaşımların ortaya çıkmasıyla dil, bilişsel yaklaşımlar çerçevesinde incelenmeye başlanır. Dil, düşünce ve insan üçlüsünün birbirine sıkı sıkıya bağlı kavramlar olduğundan hareket eden bilişsel bilim araştırmacıları, insanın zihinsel süreçlerini incelerken düşünce ve bilinç yapısını ifade etme aracı olan dile yönelirler ve dolayısıyla bilişsel bilimler dilbilimle kesişir. XX. yüzyılın son yirmi yılında ruhbilim, felsefe, mantık, matematik gibi disiplinlerarası bilişsel bilimler kavşağında bilişsel dilbilim doğar. Bu makalenin çıkış noktası dünyada önemli bir çalışma alanına sahip bilişsel dilbilimin kuramsal yönü olan içeriği, anahtar kavramları, tarihsel gelişimi, amacı, görevleri ve yaklaşımlarıyla ilgili detaylı çalışmalara Türk literatüründe yeterince yer verilmemesidir. Bu çalışmada bilişsel dilbilim kuramsal açıdan ele alınacaktır. Çalışmanın yeniliği ve önemi ise bilişsel dilbilimin kuramsal çerçevesinin Rusça kaynaklar temelinde ana hatlarıyla tasvir edilecek olmasıdır. Araştırma yöntemi olarak betimleme ve karşılaştırmalı yöntem kullanılacaktır.Item Ludwig van Beethoven’in Opus 2 No.1 sonatının piyano öğretimine yönelik incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-03-03) Atan, Mecnun Dinçer; Jelen, BirsenLudwig van Beethoven’in piyano sonatları piyano eğitiminde önemli yer tutmaktadır. Bu araştırmanın amacı, Beethoven’in Opus 2 No.1 sonatını piyano öğretimine yönelik incelemektir. Bu amaca yönelik olarak. Beethoven’in Opus 2 No.1 piyano sonatı birinci bölümünün öğrenciler tarafından sıklıkla çalınması ve yarattığı kazanımlar sebebiyle seçilmiş, incelenmiş ve analiz edilmiştir. Betimsel araştırma yöntemi kullanılarak yapılan bu çalışmada Beethoven’in piyano için bestelediği Opus 2 No.1 sonatı “biçimsel yapı, “motifsel yapı” ve “teknik güçlükler” bakımından analiz edilmiştir. Yapılan inceleme ve yazılan teknik çalışmalar sayesinde öğrencilerin bu sonatı kısa sürede öğrenmelerini sağlayabileceği ve benzer sonatları çalışmalarına örnek oluşturabileceği sonucuna varılmış, ayrıca bestecinin diğer enstürmanlar için bestelemiş olduğu sonatlarının da benzer biçimde analiz edilmesi önerilmiştir.Item Modernite’nin söylemsel araçlarını ifşa eden bir roman: Saatleri Ayarlama Enstitüsü(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-06-02) Koşan, Zuhal Eroğlu; Fen Edebiyat Fakültesi; Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü; 0000-0002-7495-0135Ahmet Hamdi Tanpınar tarafından yazılan Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Türkiye’nin modernleşme sürecini Osmanlı’nın son döneminden başlatıp romanın yazıldığı 1954’lere kadar getirerek ele alır. Bu süreçte Modernite’nin söylemsel oluşumlarla insanlara nasıl nüfuz ettiği, Modernite için önemli bir kavram olan “zaman”ın, yine Modernite’nin önemli kurumlarından olan enstitü aracılığıyla somutlaştırılması yolu ile işlenir. Bir ihtiyaçtan kaynaklanmadan kurulan Saatleri Ayarlama Enstitüsü, kuruluşunu önce söylemsel bir zemine oturtarak meşruiyet kazanır. Böylece topluma nüfuz etmeye başlar. Çalışma süresi boyunca söylemsel oluşumların bir parçası olarak işleyen kurum, nihayet mevcut söylemin değişmesiyle lağvedilir. Romanın ironik dili bu noktada son derece önemlidir. Roman, insanın yaşarken idrak edemediği hâl ve durumları ironik bir dille ortaya koyarak resmettiği absürt tablo ile insana içinde yaşadığı gerçekliğe dışarıdan bakabilmesini sağlar.Item Perceptions of professional and unprofessional drivers about their own behaviours and skills(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-03-14) Salduz, Mehmet; Azık, Derya; Öz, BaharAccording to Social Identity Theory people tend to be positive for members of group to which they feel as belonging and to be negative for members of group to which they do not feel as belonging. Such perception bias is thought to be exist among different group of drivers in traffic, as well. In this context, this study aims to investigate professional (like taxi drivers) and unprofessional (private car users) drivers’ driver skills, safety concerns and risk-taking behaviors and together with researching perception of each group of drivers toward the other. 40 unprofessional and 39 professional drivers participated in the study. After each participant assessed himself/herself through Driver Skill Inventory (DSI) and risk-taking behavior scale, s/he also evaluated members of the other group of drivers through these scales. One-way analysis of variance (ANOVA) revealed significant differences between the two groups. Specifically, it was found that professional drivers state their driver skills and safety concerns higher and their risktaking behaviors lower than unprofessional drivers in traffic. Moreover, each group’s self-assessment scores with regard to driving skills, safety concerns and risk-taking behaviors are generally in line with the other group’s perception of that group on these variables.Item J. P. Sartre felsefesinde varlığın fazladanlığı ve bulantı duygusu(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-03-07) Güvenç, Emel; Sosyal Bilimler Enstitüsü; Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı; 0000-0003-2885-7826Varoluşçuluk, bireye vurgu yapan, varoluş sorununa odaklanan, gelenekçi felsefeyi sığ bulan felsefelerin ortak adıdır. O nedenle tek bir varoluşçuluktan değil varoluşçu felsefelerden söz edilebilir. Önemli bir varoluşçu filozof olan Sartre’a göre yeryüzüne atılmış olumsal bir varlık olarak insan, fazladanlığının bilincine vardığında varoluşun saçmalığını idrak eder. Bu idrak onda bulantı hissi uyandırır. Sartre felsefesinde bulantı, özgürlüğünün farkına varan bireyin sorumluluklarının ağırlığıyla tecrübe ettiği bunaltı duygusundan farklı bir deneyimdir. Bulantı, olumsallığının bilincine varan bireyin hissettiği tiksinme duygusudur; boğucu bir sıkıntıdır; bir tür iç daralmasıdır. Bedeniyle kendinde varlık olan insan, bilinciyle kendisi için varlık olarak yeryüzünde bulantıyı tecrübe eder ve başkasıyla gerilimli bir ilişki içinde yaşar. Bu makalede Sartre’ın fenomenolojik ontolojisinin önemli kavramlarından olan kendinde varlık, kendisi için varlık kategorileri incelenmiş ve başkasının varoluşuna değinilmiştir; varlığın kökensel olumsallığı bağlamında ortaya çıkan fazladanlık bilincinin ve bulantı hissinin neliği üzerinde durulmuştur. Çalışmamızın amacını, Sartre’ın içeriklendirdiği şekliyle varlığın fazladanlığının ve bulantı duygusunun açıklanması oluşturmuştur.Item İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi T. 5526 numarada kayıtlı Dîvân-ı İlhâmî nüshası tezhibi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-03-25) Dalbaş, Ebru Karahan; Güzel Sanatlar Fakültesi; Geleneksel Türk Sanatları Bölümü; 0000-0003-1913-7851Osmanlı Devleti XVII. yüzyıl sonlarında Avrupa devletleri karşısında aldığı askerî yenilgiler sonrasında XVIII. yüzyıl başlarından itibaren Batı’yla ilişiklerini sistematik hâle getirmeye başlamıştır. “Batılılaşma” olarak adlandırılan hareketler Sultan III. Selim Dönemi’nde (1789-1807) daha bilinçli bir şekilde sürdürülmüş, özellikle askerî sahadaki yeniliklerin izleri, toplumsal ve siyasi alanda olduğu kadar kültür ve sanatta da seçilir olmuştur. Yeniliklerden nasibini alan tezhip sanatında da farklı uygulamalar yer bulmuştur. Barok ve rokoko üsluplarının Türk zevki ile birleşmesi neticesinde “Türk rokokosu” olarak adlandırılan üslupta eserler verilmiştir. Bununla beraber klasik kaideler motif, desen ve işçilikteki kayıplara rağmen uygulanmaya devam etmiştir. Bu makaleye konu olan el yazması eser, İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphânesi T. 5526 numarada kayıtlı Dîvân-ı İlhâmî nüshasıdır. Dönemine göre tezyinatı özenli bir şekilde yapılmış klasik usuldeki eserlerden olan yazma, bulunduğu kütüphanede sayfa sayfa incelenmiş, eb’adı, bezemeli sayfaları tespit edilmiştir. Nitel araştırma yönteminin kullanıldığı araştırmada eserin künye bilgileri verilmiş, bezemeli sayfaları desen analizi yapılarak ayrıntılı bir şekilde anlatılmıştır.Item Hüzünlü müzikten hoşlanma: Duygudurum düzenleme stratejileri ve kişilik özelliklerinin yordayıcı etkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-03-20) Kalkandeler, Ayşe ArmanAraştırma kapsamında öncelikle Müzikle Duygudurum Düzenleme Ölçeği - Kısa Formu’nun Türkiye örneklemi için geçerlik ve güvenirlik çalışması 296 kişilik bir örneklem ile yapılmıştır. Doğrulayıcı faktör analizi sonucunda, ölçeğin orijinal yedi faktörlü yapısının veriyle uyumlu olduğu belirlenmiştir. Ayrıca alt boyutlara ait iç tutarlılık katsayılar da kabul edilebilir düzeydedir. Araştırmanın ikinci kısmında, Türkçe Büyük Beşli Kişilik Envanteri, Müzikle Duygudurum Düzenleme Ölçeği - Kısa Formu ve Hüzünlü Müziği Beğenme Ölçeği kullanılarak, kişilik özellikleri ve duygudurum düzenleme stratejilerinin hüzünlü müzikten hoşlanma üzerindeki yordayıcı etkisi belirlenmiştir. Buna göre, dışadönüklük ve duygusal denge kişilik özellikleri ile dikkati dağıtma, serbest bırakma, bilişsel değerlendirme ve teselli bulma stratejilerinin hüzünlü müzikten hoşlanmayı yordadığı belirlenmiştir. Buna göre dinleyiciler, hüzün duygusuyla sağlıklı bir şekilde başa çıkabilmek için, farklı duygudurum düzenleme stratejilerini hüzünlü müzikler aracılığıyla kullanıyor gibi görünmektedir.Item Hemşirelerin bakış açısından ölüm ve ötanazi ilişkisi üzerine fenomenolojik bir analiz(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-02-09) Aydın, Dilara; Atalay, SelinBu çalışmada hemşirelerin ölüm, ötanazi ve ölümcül hasta kavramları hakkındaki düşünce ve deneyimleri üzerinden ölüm ve ötanazi arasındaki ilişkiyi sosyolojik bir perspektif ile anlamak ve anlamlandırmak amaçlanmıştır. Nitel araştırma yöntemlerinden fenomenoloji yöntemi üzerine kurulan bu çalışmada, kartopu örnekleme yoluyla 20 hemşireye ulaşılmış, yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılarak derinlemesine görüşme gerçekleştirilmiş ve elde edilen veriler analiz edilmiştir. Çalışmada hemşirelerin ötanazi algısının çoğunlukla “istemli ötanazi” yönünde olduğu, ötanazinin uygulanması konusundaki düşüncelerinin çoğunlukla olumlu ancak yine de ötanazinin uygulama zeminine karşı tereddütlü oldukları belirlenmiştir. Çalışmada, hemşirelerin ölümü “son”, ölümcül hastayı “terminal dönem hastası ve kanser gibi ağır hastalar”, ötanazi ile ölmeyi ise “doğal ve yapay ölüm ayrımı” üzerinden tanımladığı görülmüştür. Araştırmadan elde edilen, hemşirelerin ölüm, ötanazi ve ölümcül hastaya ilişkin fikirleri ve deneyimleri üzerine veriler, çalışma kapsamında, Foucault’nun kuramsal çerçevesinden, biyopolitika, tıbbi bakış, tıbbileştirme kavramları temelinde tartışılmıştır.Item Görme ve ortopedik engelli bireylerin deneyimledikleri sorunlar çerçevesinde kamu kurumlarından ve toplumsal yapıdan temel beklentileri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-04-24) Kaldık, BehçetBu çalışmada görme ve ortopedik engelli bireylerin, yaşadıkları sorunların çözülmesine ilişkin beklentilerine odaklanılmıştır. Dolayısıyla çalışmanın temel amacı, engellilerin hem kamu kurum ve kuruluşlarından hem de toplumsal yapıdan beklentilerini ortaya koymaktadır. Bu kapsamda çalışmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu ise 23 görme ve ortopedik engelli birey oluşturmuştur. Bireylerle Yarı Yapılandırılmış Görüşme Formu kullanılarak görüşülmüş ve veriler elde edilmiştir. Elde edilen verilerin ses çözümlemeleri yapıldıktan sonra MAXQDA programı yardımıyla kodlamalar yapılmış ve bulgular betimsel analize tabi tutularak değerlendirilmiştir. Çalışmanın sonucunda engelli bireylerin, kamu kurum ve kuruluşlarından toplumsal katılımın sağlanması, istihdamın artırılması, ekonomik sorunların çözülmesi ve düzenlemelerde görüşlerinin dikkate alınması yönünde beklentileri olduğu ortaya konulmuştur. Ayrıca çalışmada engelli bireylerin, toplumdaki dışlayıcı, ayrımcı ve acıma odaklı anlayışın terk edilerek engellilere saygı ve anlayış ekseninde yaklaşılmasını bekledikleri saptanmıştır.Item Georges Perec’in “şeyler” romanının gösterge bilimsel çözümlemesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-04-01) Karslı, Buket AltınbükenXX. yüzyıl Fransız edebiyatı yazarları arasında deneysel edebiyat çalışmalarıyla dikkat çeken Georges Perec, kurmaca anlatının üç temel ögesine (kişi, uzam ve zaman) odaklanarak, geleneksel romanın sınırlarını zorlar ve yeni yapılar bulmayı hedefler. Tahsin Yücel tarafından Anlatı Yerlemleri olarak tanımlanan kişi, süre ve uzam kavramları anlatı içinde birbirinden bağımsız değildir ve anlatı çözümlemesinde anlamı oluşturan birer gösterge olarak ele alınır. Çalışmamızda bu yaklaşımla Şeyler romanında, karakterler, uzam, zaman, olay örgüsü, betimleme ve öyküleme tekniklerini incelemeyi amaçladık. Göstergebilim, sözcelem ve anlatıbilim yöntemlerinden faydalanarak, sahip olmak ve var olmak kavramları üzerine sorgulamalar içeren bu yapıtı, 1960’larda gelişen eylem göstergebilimi ve 1980’lerde gelişen varlık göstergebilimine dayanarak çözümledik.Item Genç yetişkinlerde bağlam özellikleri ve aşinalık etkisinin zaman algısı ile ilişkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-04-27) Aslan, Aslı; Şahin, Fatma Adalet; Fen Edebiyat Fakültesi; Psikoloji Bölümü; 0000-0002-9823-5566Bu çalışmanın amacı aşinalık etkisi, bağlamdaki uyarıcı miktarı ve videoları tekrar alma sayısının zaman algısı üzerindeki etkisini incelemektir. Araştırmaya 20 kadın, 24 erkek olmak üzere toplam 44 katılımcı dâhil olmuştur. Araştırmada uyarıcı sayısının az olduğu ve uyarıcı sayısının çok olduğu iki bağlam özelliklerini taşıyan videolar bulunmaktadır. Ek olarak katılımcıların videoları 1, 2 ve 3 kez alma sayıları kullanılmıştır. Verileri test etmek amacıyla 2 (aşinalık: aşina, aşina değil) x 2 (bağlam: uyarıcı sayısı az, uyarıcı sayısı çok) x 3 (video tekrar alma sayısı: 1 kez, 2 kez, 3 kez) Üç Yönlü Faktöriyel Tekrarlı Varyans Analizi (ANOVA) uygulanmıştır. Bulgular, videoları tekrar izlemede bireylerin algıladıkları zamanın genişlediğini göstermektedir. Bağlamdaki uyarıcı sayısının az olması, bağlamdaki uyarıcı sayısının çok olduğu duruma göre zamanın daha hızlı algılanmasına etki etmiştir. Bağlama göre zamanın nasıl geçtiğine ilişkin yapılan Ki Kare analizi bulgularına göre uyaran sayısının az olduğu ortamda zaman, uyaran sayısının çok olduğu ortama göre daha durağan algılanmıştır.Item Bir Osmanlı başkentinde celâliler: Bursa’da celâli istilası ve yarattığı tahribat(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-04-18) Şahin, Tahsin; Fen Edebiyat Fakültesi; Tarih Bölümü; 0000-0002-6526-7772Dünyada ve Osmanlı İmparatorluğu’nda birçok değişim ve dönüşümün yaşandığı 17. yüzyıl Osmanlı Anadolu’sunda hemen her sınıftan insanın katıldığı Celâli İsyanları denilen şiddet sarmalı ortaya çıkmıştır. Her ne kadar tek bir hedef etrafında toplanmasalar da Celâli İsyanlarının temelinde katılımcılarının daha iyi yaşam koşullarına kavuşma arzusunun yattığı düşünülebilir. Bu doğrultuda daha iyi mevkilere ulaşmak isteyen Celâliler için Bursa devlet ile önemli bir pazarlık unsuru olmuştur. Siyasi, kültürel ve ekonomik açılardan önde gelen Bursa, 1607’de Kalenderoğlu Mehmed’in lideri olduğu Celâlilerce istila edilmiştir. Bu süre zarfında Kalenderoğlu’nun elçileri İstanbul’a giderek ona yeni bir idari görev verilmesi için pazarlığa oturmuşlardır. Yaklaşık iki ay süren istila boyunca şehrin doğusunun büyük kısmı tahrip edilmiştir. Bursa Şer’iye sicillerinden elde edilen bilgiler doğrultusunda hazırlanan bu çalışmada tahribatın genel kanının aksine büyük olduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca tahrip edilen yapılar haritalandırılarak Celâli istilasının Bursa’daki izleri sürülmeye çalışılmıştır.Item Bilecik ili kırsalında suç olaylarının zaman ve mekâna göre dağılımı (2010-2019)(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-04-02) Karakaş, Erdal; Sarıtarla, İsmail HakkıBilecik, Marmara Bölgesi’ni İç Anadolu ve Akdeniz’e bağlayan önemli bir kara ve demiryolu geçiş güzergâhında yer almaktadır. Bu özelliğinden dolayı, Bilecik kırsalında suç olaylarının zaman ve mekâna göre dağılışının bilinmesi çalışmanın temel amacını oluşturmaktadır. Bu sayede suçla etkin bir şekilde mücadele edilmesi de mümkün olacaktır. Çalışmanın materyalini, Bilecik İl Jandarma Komutanlığı sorumluluk alanında 2010-2019 yılları arasında meydana gelen suç istatistikleri oluşturmuştur. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden “Doküman Analizi” kullanılmış olup, elde edilen veriler ArcGIS 10.2 programında değerlendirilerek haritalandırılmıştır. Çalışma sonucunda; Bilecik kırsalında türüne göre suçların mekânsal ve zamansal boyutta değişkenlik gösterdiği, İstanbul-Antalya karayolu boyunca uzanan yerleşmelerde suçların sıcak noktalar oluşturduğu, karayolu hatlarından uzaklaştıkça suç olayının azaldığı, bazı suçların sosyalleşmeden, bazılarının ise tenhalıktan beslendiği, dönemsel dinamik çalışmaların (YHT, HES inşaatları gibi) yarattığı suç fırsatları ve yabancılaşmanın özellikle malvarlığına karşı suç oluşumunu artırdığı, ülke ve dünya gündemi (terör ve Suriye İç Savaşı) ile yansımalarının da suç tespitlerine etki ettiği görülmüştür.Item Açık kapı politikasından sınır duvarı projesine: Türkiye’nin sınır politikasının dönüşümü(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-02-18) Özbey, KeremGeçmişten günümüze sınırlar ve sınırları ifade etme biçimleri değişiklik göstermiştir. Bu çalışma, Türkiye’nin sınır politikasının dönüşümünü anlamayı amaçlamaktadır. Bu amaçla, Türkiye’nin 2011 yılında Suriye’de başlayan iç savaşla birlikte uyguladığı açık kapı politikasından hem Suriyeli hem de Afgan göçmenlere karşı uyguladığı sınır duvarı projesine odaklanılmıştır. Açık kapı politikasının ne tür etkilerinin ve sonuçlarının olduğu, açık kapı politikasından hangi gerekçelerle vazgeçildiği, sınır duvarı projelerine neden başvurulduğu, sınır duvarlarının inşasında nelerin etkili olduğu, Türkiye’de toplumsal tepkilerin ve değişen siyasal eğilimlerin göç ve sınır politikalarına nasıl yansıdığı, bu çalışmanın temel sorunsalını oluşturmaktadır. Çalışmada, göç, kaçakçılık, suç ve terör nedeniyle Türkiye’nin açık kapı politikası yerine güney ve doğu bölgelerinde sınır duvarları inşa ettiği gözlenmiştir. Türkiye’de kaçak göçmenlere yönelik toplumsal tepkilerin artması ve siyasal iktidarın milliyetçi parti ve aktörlerle ittifak kurması, açık kapı politikasının çöküşünün ve sınır duvarı projelerinin yükselişinin kaynağını oluşturmuştur.Item 2006-2019 yılları arasındaki Türkçe öğretim programlarının akıcı okuma becerisi bakımından karşılaştırılması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-04-16) Bilge, HuzeyfeBu çalışmanın amacı 2006, 2009, 2015 ve 2019 Türkçe öğretim programlarını akıcı okuma ile ilgili kazanımları açısından karşılaştırmaktır. Nitel olarak tasarlanan araştırmada doküman incelemesi yapılmıştır. Çalışma kapsamında incelenen dört programdan elde edilen veriler betimsel analiz ile incelenip sunulmuştur. Çalışmanın bulgularına göre, incelenen bütün programlarda akıcı okumayla ilgili kazanımlar mutlaka vardır. İlk kez 2015’te akıcı okuma için ayrı bir alt başlık açıldığı görülmüştür. Programlar arasında akıcı okumayla ilgili en az kazanıma yer verenin 2019 programı olduğu, bütün programlarda en çok yer verilen boyutun prozodi; en az yer verilen boyutun akıcı okuma yöntemleri olduğu tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra, sınıf seviyeleri arasında ve programlar arasında akıcı okuma ile ilgili kazanımların dağılımı açısından tutarsızlıkların olduğu da görülmüştür. Ayrıca akıcı okumaya yönelik açılan alt başlıklardaki kimi kazanımların aslında akıcı okumayla ilgili olmadığı anlaşılmıştır. Çalışmadan elde edilen bulgular alan yazın ışığında tartışılmış ve çeşitli paydaşlara yönelik öneriler getirilmiştir.