Heidegger’in Descartes eleştirisi

dc.contributor.authorAğtaş, Sevil
dc.date.accessioned2025-11-20T10:54:23Z
dc.date.issued2025-08-15
dc.description.abstractBu makalenin amacı Heidegger'in Descartes’a yönelttiği eleştiriyi ortaya koymaktır. Her şeyden önce Heidegger için Descartes varlık sorusunun unutuluşunun en vahim örneklerinden biri olarak karşımıza çıkar. Çünkü Descartes’la birlikte felsefe özne üzerine kurulu bir nitelik kazanır. Dolayısıyla varlık yerine bilgi öne çıkar ve varlık gerçek anlamıyla ele alınmaz. Bu nedenle Heidegger, varlık sorusunun gerçek anlamda düşünülebilmesi için Descartes felsefesini yıkma ve yeniden yapılandırma amacı taşır. Heidegger’in eleştirisi özellikle, Descartes’ın düşünen şeyin varlık tarzını belirsiz bırakması, tözselliği önceleyen felsefesi, öznellik düşüncesi ve dünya fenomenini göz ardı etmesi üzerine temellenir. Heidegger, Descartes ile bireysel bir düşünür olarak değil, kendi zamanına kadar devam eden bir geleneğin kaynağı ya da başlıca örneği olarak ilgilenir. Kartezyenizmi kalıcı bir gelenek olarak ele alma eğilimi onun Kartezyen karşıtı düşüncesinden kaynaklanır
dc.description.abstractThe purpose of this article is to present Heidegger’s critique of Descartes. First of all, for Heidegger, Descartes appears as one of the gravest examples of the oblivion of the question of being. Because with Descartes, philosophy acquires a quality based on the subject. Therefore, knowledge comes to the fore instead of existence, and existence is not considered in its true sense. For this reason, Heidegger aims to overthrow and reconstruct Descartes' philosophy so that the question of being can be truly thought. Heidegger's criticism is based in particular on Descartes' failure to clarify the mode of existence of the thinking thing, his philosophy that prioritizes substance, his concept of subjectivity, and his neglect of the phenomenon of world. Heidegger is interested in Descartes not as an individual thinker, but as the source or prime example of a tradition that has continued until his own time. His tendency to treat Cartesianism as an enduring tradition stems from his anti-Cartesian thinking.
dc.identifier.doi10.20981/kaygi.1674053
dc.identifier.endpage724
dc.identifier.issue2
dc.identifier.startpage710
dc.identifier.urihttps://dergipark.org.tr/tr/pub/kaygi/issue/94931/1674053
dc.identifier.urihttps://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/4764204
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/11452/56806
dc.identifier.urihttps://doi.org/10.20981/kaygi.1674053
dc.identifier.volume24
dc.language.isoen
dc.publisherBursa Uludağ Üniversitesi
dc.relation.journalKaygı. Bursa Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Felsefe Dergisi
dc.relation.publicationcategoryMakale - Uluslararası Hakemli Dergi
dc.subjectHeidegger
dc.subjectDescartes
dc.subjectCogito sum
dc.subjectEgo
dc.subjectSubstance
dc.subjectBeing-in-the-world
dc.subjectDüşünüyorum varım
dc.subjectTöz
dc.subjectDünya-içinde-varolma
dc.titleHeidegger’in Descartes eleştirisi
dc.title.alternativeHeidegger's Critique of Descartesen
dc.typeArticle

Dosyalar

Orijinal seri

Şimdi gösteriliyor 1 - 1 / 1
Küçük Resim
Ad:
24_2_8.pdf
Boyut:
360.46 KB
Format:
Adobe Portable Document Format