Bursa’da yaşayan göçmenlerin son 5 yıldaki anti-HCV prevalansının saptanması: Retrospektif çalışma

Abstract

Son yıllarda küreselleşmeyle viral hepatitlerin önemli bir halk sağlığı sorunu haline geldiği fark edilmiş ve bu hastalıklarla mücadele için küresel önlemler alınmaya başlanmıştır. Dünya Sağlık Örgütü, 2016'da viral hepatitlerin eliminasyonuna yönelik küresel bir strateji geliştirmiştir. Türkiye de bu strateji doğrultusunda risk gruplarına yönelik programlar uygulamaktadır. Bu risk gruplarından biri olan göçmenler, Türkiye’nin yüksek göçmen nüfusu nedeniyle özel bir öneme sahiptir. Bu çalışmada Bursa’da göçmenler arasında anti-HCV prevalansının saptanması hedeflenmiştir. Bursa İl Sağlık Müdürlüğü’nden son beş yıl içinde devlet sağlık kurumlarına başvurmuş 11.558 göçmenin anti-HCV sonuçları elde edilerek göçmenlerin uyruklarına, cinsiyet ve yaş gruplarına göre anti-HCV prevalansları incelenmiştir. 11.558 düzenli göçmenin 152'sinde (%1,3) anti HCV pozitifliği tespit edilmiştir. Özbekistan’dan gelen göçmenlerin %5,8’si, Türkmenistan’dan gelen göçmenlerin %5,6’sı, Kazakistan’dan gelen göçmenlerin 3,4’ü, Ukrayna’dan gelen göçmenlerin %2,9’u, Azerbaycan’dan gelen göçmenlerin %2,8’si, Kırgızistan’dan gelen göçmenlerin %2,0’si ve Rusya’dan gelen göçmenlerin %1,7’sinde anti-HCV pozitifliği saptanmıştır. Suriye’den gelen göçmenlerde 6.043 kişiden 27’sinde (%0,4), Afganistan’dan gelen göçmenlerde ise yalnızca 1 kişide anti-HCV pozitifliği tespit edilmiştir. Irak’tan gelen göçmenlerde ise anti-HCV pozitifliğine rastlanmamıştır (0/111). Yaş gruplarına göre yapılan incelemelerde, 50 yaş ve üzerindeki göçmenlerde anti-HCV prevalansı (%5), 14 yaş ve altı (%0,7) ile 15-49 yaş (%1,1) gruplarına kıyasla anlamlı derecede yüksek bulunmuştur. Sonuç olarak, göçmenlerdeki anti-HCV prevalansı (%1,3), Türkiye’nin genel prevalansından (%0,3-1) yüksektir. Bu bulgular, göçmenlerin sağlık durumunun daha ayrıntılı incelenmesi ve toplum sağlığına etkilerinin değerlendirilmesi gerektiğini göstermektedir. Ayrıca, göçmenlerde viral hepatit taramalarının uygulanabilirliği ve maliyet etkinliğinin incelenmesi için daha fazla çalışma yapılması önerilmektedir.In recent years, viral hepatitis has become a significant public health issue globally, prompting the implementation of global strategies to combat these diseases. In 2016, the World Health Organization launched a global strategy targeting the elimination of viral hepatitis. Turkey has aligned with this initiative by implementing programs for specific risk groups, including migrants due to its substantial migrant population. This study aimed to assess the prevalence of anti-HCV among migrants in Bursa. Data from the Bursa Provincial Health Directorate were analyzed, including anti-HCV results of 11,558 migrants who visited public health institutions in the past five years. The prevalence of anti-HCV positivity was 1.3% (152 individuals) among regular migrants. Positivity rates were 5.8% for migrants from Uzbekistan, 5.6% from Turkmenistan, 3.4% from Kazakhstan, 2.9% from Ukraine, 2.8% from Azerbaijan, 2.0% from Kyrgyzstan, and 1.7% from Russia. Among Syrian migrants, 27 out of 6,043 individuals (0.4%) tested positive, while one case was identified among Afghan migrants, and none among Iraqi migrants (0/111). Anti-HCV prevalence was significantly higher in migrants aged 50 and older (5%) compared to those aged 14 and under (0.7%) and 15-49 (1.1%). In conclusion, the prevalence of anti-HCV among migrants (1.3%) exceeded Turkey’s general prevalence (0.3-1%). These results highlight the need for detailed assessments of migrant health and further studies on the feasibility and cost-effectiveness of viral hepatitis screening programs for migrants.