Seçilmiş makroekonomik değişkenlerin uluslararası ticarete etkisi

Abstract

Makroekonomi, ekonomik kalkınmanın genel senaryosunu dikkate alır. Basit bir ifadeyle, ekonominin bir bütün olarak nasıl çalıştığına odaklanmaktadır. Uluslararası ticaret süreçlerini destekleyen makroekonomik faktörlerin belirlenmesinin avantajı çok önemlidir. Bu, işsizlik, GSYİH ve enflasyon gibi değişkenleri hesaba katmayı içerir.Bu çalışmanın amacı, seçilmiş makroekonomik değişkenlerin uluslararası ticaret üzerindeki etkilerinin açıklanmasına ampirik bir uygulama ile katkı sağlamaktır. Çalışma 2000-2019 yılları arasındaki 20 yıllık ikinci verileri kapsamaktadır. Çalışmada panel veri analizi tercih edilmiş olup, değişkenlerin kısa ve uzun dönemli ilişkilerinin incelenmesi panel ARDL metoduyla analiz edilmektedir. Çalışma, seçilen makroekonomik değişkenlerin uzun vadede ticari açıklık üzerinde güçlü ve anlamlı bir etkisi olduğuna dair kanıtlar sunmaktadır. Ancak, bu çalışmanın kısa dönemli ilişkileri incelendiğinde işsizlik dışında olumlu bir etkiyle karşılaşılmamıştır. Araştırmanın uzun dönemli ilişkilerine bakıldığında karışık bir yapı gösterdiği halde bu yapının hepsi literatürle tutarlılık göstermektedir.

Macroeconomics considers the general scenario of economic development. In simple terms, it focuses on how the economy works as a whole. The advantage of identifying the macroeconomic factors supporting international trade processes are crucial. This includes taking into account variables such as unemployment, GDP, and inflation. The aim of this study was to understand the effects of selected macroeconomic variables on international trade. The study covered 20 years of secondary data starting from 2000 to 2019. BRIC countries were selected as the sample for this study. The model is estimated using panel ARDL model. The study finds evidence for a strong and significant impact of selected macroeconomic variables on trade openness in the long run. However, the short run results did not show any significant impacts rather than unemployment, which was positive. The long term showed a mixed nature of the effects, and they were all consistent with the reviewed literature.