Publication: Anksiyete belirtilerinin eşlik ettiği majör depresif bozukluğun tanı ve sağaltımındaki güçlükler
Loading...
Date
2006
Authors
Akkaya, Cengiz
Authors
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Türkiye Sinir ve Ruh Sağlığı Derneği
Abstract
Major depressive disorder (MDD) is a common and costly disorder MDD often occurs with comorbid symptoms of anxiety. While symptoms of anxiety are not part of the diagnosis criteria of MDD, it has been recognized for many years that anxiety may play a critical role in depressive illness. The presence of anxiety has been associated with greater severity of depression and functional impairment, as well as increased suicide risk. Moreover, anxiety symptoms have been associated with reduced antidepressant response, in addition to greater risk of relapse and chronicity. Recently, emphasis has been placed on remission as the goal in the treatment of MDD. Patients who achieve remission have more favorable long-term outcomes than those who have appreciable improvement, but still have residual symptoms. Given the burden of illness caused by MDD, and given that anxiety is a common component of MDD and that full symptom resolution should be the goal of antidepressant therapy, efficacy in treating the symptoms of anxiety associated with depression may be an important component of the overall treatment of depression. Treatment of anxious depression presents unique challenges, optimally involving pharmacological agents that are effective for both depression and anxiety. The likely role of abnormal serotonergic neurotransmission in anxiety is widely supported, while the role of norepinephrine is less clear A large body of evidence supports the hypothesis that a perturbation in norepinephrine neurotransmission contributes to the symptoms of anxiety. It has been suggested that agents with dual reuptake inhibition of 5-HT and norepinephrine may be particularly effective in treating anxiety.
Majör depresif bozukluk (MDB) sık görülen ve topluma maliyeti yüksek olan yıkıcı bir bozukluktur. Veriler, depresyonda en sık görülen belirtinin anksiyete olduğunu ve neredeyse tüm depresif kişilerde farklı şiddetlerde bulunduğunu göstermektedir. Depresyon tanısı koymak için anksiyete belirtilerine ihtiyaç yoktur. Bir anksiyete bozukluğunun ölçütlerini karşılamayan anksiyete belirtileri, depresif bozukluğun bir parçası olarak kabul edilir. MDB’de anksiyete belirtilerinin varlığı şiddetli bir seyir, işlevsellik kaybı, özkıyım riskinin artması ile ilişkilendirilmektedir. Son yıllarda MDB sağaltımındaki ana hedefin düzelme olduğu üzerinde durulmaktadır. Düzelme gösteren kişilerde gidiş, kalıntı belirtiler gösterenlere göre daha iyidir. Anksiyete belirtileri MDB’nin sık görülen bir bileşeni olduğuna göre antidepresan ile sağaltımın ana amacı olan düzelmeye ulaşabilmek için MDB’ye eşlik eden anksiyete belirtilerinin etkin bir şekilde giderilmesi gerekmektedir. Bu durumda anksiyete giderici etkisi olan bir antidepresanın etkinliğinin daha iyi olacağı düşünülebilir. Dolayısıyla antidepresan etkinlikleri birbirine benzer olan antidepresanların, anksiyete giderici etkilerinin farklı olup olmadığını bilmek önemlidir. Son yıllarda noradrenerjik sistemin anksiyete patofizyolojisinde serotonerjik sistem kadar önemli olduğu belirtilmektedir. MDB’ye eşlik eden anksiyete belirtilerinin sağaltımında serotonin ve noradrenalin gerialımını engelleyen ilaçlar, tek sistem üzerinden etki eden diğer antidepresanlara göre daha etkili olabilirler.
Majör depresif bozukluk (MDB) sık görülen ve topluma maliyeti yüksek olan yıkıcı bir bozukluktur. Veriler, depresyonda en sık görülen belirtinin anksiyete olduğunu ve neredeyse tüm depresif kişilerde farklı şiddetlerde bulunduğunu göstermektedir. Depresyon tanısı koymak için anksiyete belirtilerine ihtiyaç yoktur. Bir anksiyete bozukluğunun ölçütlerini karşılamayan anksiyete belirtileri, depresif bozukluğun bir parçası olarak kabul edilir. MDB’de anksiyete belirtilerinin varlığı şiddetli bir seyir, işlevsellik kaybı, özkıyım riskinin artması ile ilişkilendirilmektedir. Son yıllarda MDB sağaltımındaki ana hedefin düzelme olduğu üzerinde durulmaktadır. Düzelme gösteren kişilerde gidiş, kalıntı belirtiler gösterenlere göre daha iyidir. Anksiyete belirtileri MDB’nin sık görülen bir bileşeni olduğuna göre antidepresan ile sağaltımın ana amacı olan düzelmeye ulaşabilmek için MDB’ye eşlik eden anksiyete belirtilerinin etkin bir şekilde giderilmesi gerekmektedir. Bu durumda anksiyete giderici etkisi olan bir antidepresanın etkinliğinin daha iyi olacağı düşünülebilir. Dolayısıyla antidepresan etkinlikleri birbirine benzer olan antidepresanların, anksiyete giderici etkilerinin farklı olup olmadığını bilmek önemlidir. Son yıllarda noradrenerjik sistemin anksiyete patofizyolojisinde serotonerjik sistem kadar önemli olduğu belirtilmektedir. MDB’ye eşlik eden anksiyete belirtilerinin sağaltımında serotonin ve noradrenalin gerialımını engelleyen ilaçlar, tek sistem üzerinden etki eden diğer antidepresanlara göre daha etkili olabilirler.
Description
Keywords
Psychiatry, Major depressive disorder, Anxiety, Antidepressant, Imipramine, Venlafaxine, Efficacy, Fluoxetine, Anxious-depression, Comparing paroxetine, Generalized anxiety, Mixed anxiety, Double-blind, Extended-release xr, Majör depresif bozukluk, Antidepresan, Anksiyete
Citation
Akkaya, C. (2006). ''Anksiyete belirtilerinin eşlik ettiği majör depresif bozukluğun tanı ve sağaltımındaki güçlükler''. Türk Psikiyatri Dergisi, 17(2), 139-146.