Enhancing language skills and environmental literacy: An eco-pedagogical approach to teaching English to young learners

Abstract

Critical pedagogy offers powerful opportunities to enhance critical awareness while promoting a sense of agency in learners. Although critical pedagogy has been widely explored in education, its integration with environmental education and English language teaching to young learners remains underexplored in EFL contexts. The study addresses this gap by designing a 12-week theme-based instructional model grounded in critical pedagogy and exploring the model’s impact on learners’ environmental literacy and communicative language skills. The study adopts an embedded mixed-methods design within a larger case study framework, using a one-group pretest/posttest design with a group of 4th graders. The pretests and posttests measuring environmental knowledge, behavior, affect, and listening and speaking skills were administered to evaluate the changes resulting from the intervention. Drawing tasks, student diaries and interviews further explored how the model contributed to critical awareness, empowerment, agency and social action in the situated context. The findings indicated significant improvements in learners’ environmental knowledge as a component of environmental literacy and critical awareness of environmental issues, as well as high engagement in language courses, such as active participation and deeper interest. Learners demonstrated a deeper understanding of key environmental issues, ability to propose specific solutions and recognition of their agency in addressing these issues. Additionally, notable changes were observed in listening and speaking skills, particularly through the expansion of learners’ environmental vocabulary. However, only a few significant changes were found in environmental behaviors, and no significant changes were observed in affective responses. Nevertheless, the interviews suggested that longer interventions could further empower learners and lead to noticeable shifts in behavior and affect components of environmental literacy. This study offers both theoretical and practical insights for language educators seeking to foster active, socially responsible learners capable of addressing today’s environmental challenges.

Eleştirel pedagojinin öğrencilerde eleştirel farkındalığı artırma ve eylem gücünü destekleme konusunda güçlü fırsatlar sunduğu bilinmektedir. Eleştirel pedagoji, eğitimde geniş çapta incelenmiş olsa da çevre eğitimi ve çocuklara yabancı dil olarak İngilizce öğretimi ile entegrasyonu henüz yeterince araştırılmamıştır. Bu çalışma, 12 haftalık temaya dayalı bir eleştirel pedagoji modeli tasarlayarak ve bu modelin öğrencilerin çevre okuryazarlığı ve iletişimsel dil becerileri üzerindeki etkisini araştırarak literatürdeki boşluğu doldurmayı amaçlamaktadır. Çalışma, daha geniş bir vaka çalışması çerçevesinde yerleştirilmiş karma yöntemler tasarımı benimsemekte olup, 4. sınıf öğrencilerinden oluşan bir grup ile tek grup ön test/son test tasarımı kullanmıştır. Çalışmada, müdahalenin etkilerini değerlendirmek amacıyla çevre bilgisi, davranışı, duygu durumu ve dinleme-konuşma becerilerini ölçen ön test ve son testler uygulanmıştır. Çizim görevleri, öğrenci günlükleri ve mülakatlar ise modelin öğrencilerde eleştirel farkındalık, güçlendirme, eylem gücü ve sosyal eyleme nasıl katkıda bulunduğunu derinlemesine incelemek için kullanılmıştır. Bulgular, öğrencilerin çevre okuryazarlığının bir parçası olarak çevre bilgisi ve eleştirel farkındalıkta önemli iyileşmeler olduğunu, dil derslerine yüksek düzeyde katılım ve daha derin bir ilgi gösterdiklerini ortaya koymuştur. Öğrenciler, çevresel sorunlar hakkında daha derin bir anlayış geliştirmiş, belirli çözümler önerme yeteneği kazanmış ve bu sorunlara yönelik eylem güçlerinin farkına varmışlardır. Ayrıca, dinleme ve konuşma becerilerinde, özellikle çevresel kelime dağarcığının genişlemesiyle önemli iyileşmeler gözlemlenmiştir. Ancak, çevre davranışlarında yalnızca birkaç anlamlı değişiklik bulunmuş ve duygusal tepkilerde herhangi bir anlamlı değişiklik bulunmamıştır. Bununla birlikte, mülakatlar, daha uzun müdahalelerin öğrencileri daha fazla güçlendirebileceğini, davranış ve duygu durumlarında belirgin değişikliklere yol açabileceğini önermektedir. Bu çalışma, günümüz çevresel sorunları ele alabilecek aktif ve sosyal sorumluluk sahibi öğrenciler yetiştirmeyi amaçlayan dil eğitmenleri için hem teorik hem de pratik içgörüler sunmaktadır.