Koroner by-pass cerrahisinde minimal invaziv ekstrakorporeal dolaşım ile konvansiyonel kalp akciğer makinesinin klinik, laboratuvar ve hemostaz parametreleri açısından karşılaştırılması

Abstract

Kardiyopulmoner bypass (KPB); günümüzde açık kalp ameliyatlarında yaygın olarak kullanılır, kansız ve stabil bir alan oluşturarak cerrahi başarıyı arttırır. KPB iyileştirilmesi, çeşitliliği ve uygun hastaya uygulanması açısından çalışmalar sürmektedir. Güncel araştırmalar minimal invaziv ekstrakorporeal dolaşım (MİECC) kavramını oluşturarak KPB’ın olumsuz etkilerini azaltmaya yönelmiştir. Konvansiyonel KPB ve MİECC’in hastalara etkilerindeki farklar çalışmamızın konusudur. Prospektif ve randomize özelliktedir. Elektif koroner bypass operasyonu gerçekleştirilen 49 hastada preoperatif, operatif ve postoperatif değerler not edilerek sonuçların MİECC (n=24) ve konvansiyonel KPB (n=25) kullanımı arasındaki farkları göstermiştir. Çalışmamızda; su altı tüplerinden drenaj, kan replasman ihtiyacı, gelişen komplikasyonlar (pulmoner, renal, kardiyak, nörolojik), taburculuk süresi gibi klinik parametreler ve laboratuvar parametreleri (lökosit, hemoglobin, kreatinin, üre, troponin, kreatinin kinaz-myoglobin bandı, laktat, C-reaktif protein, laktik asit) karşılaştırılmıştır. Ayrıca operasyon esnasında (KPB başlangıcında, KPB’nin 5. dakikasında ve protamin sonrası) tromboelastogram ile kanın pıhtılaşması değerlendirilmiştir. Çalışmamızın sonucunda MİECC grubunda kırmızı kan hücresi replasmanı (p=0,015) ihtiyacının azaldığı sonucuna varılmıştır. Postoperatif atriyal fibrilasyon gelişimi MİECC grubunda daha fazla görülmüştür (p=0,187). Laktik asit değerlendirmesinde ise postoperatif 1. ve 5. gün laktik asit ortalamaları karşılaştırıldığında MİECC grubunda daha yüksek, postoperatif 3. gün ise konvansiyonel grupta daha yüksek değerler bulunmuştur. Ayrıca tromboelastogram ile yapılan ölçümlerde verilen heparin dozunun, bazı hastalarda istenilen etkiden uzak sonuçlandığı görülmüştür. Protamin sonrası fibrinolizis, yöntemden bağımsız olarak 3 hastanın birinde gözlenmiştir. Konvansiyonel grup ile MİECC grubu arasında hemostaz açısından farklılık gözlenmemiştir. Bu projede; tercih edilen KPB çeşidinin yukarıda belirtilen parametreler açısından farkının olup olmadığı, bu konuda yapılan diğer çalışmalarla benzerliği değerlendirilmiş ve tercih imkanı olan cerrahlar için yol gösterici objektif bir kanıt sunması amaçlanmıştır. Bu konuda hedefimiz güncel klinik tecrübelerimizin yayın yapılması, literatüre katkı sağlamasıdır.Cardiopulmonary bypass (CPB) is now widely used in open-heart surgery and improves surgical success by creating a bloodless and stable field. Studies are ongoing to improve CPB, its diversity and its application to the appropriate patient. Current research has been directed towards reducing the adverse effects of CPB by establishing the concept of minimally invasive extracorporeal circulation (MIECC). The differences in the effects of conventional CPB and MIECC on patients are the subject of our study. It is prospective and randomized. In 49 patients undergoing elective coronary bypass surgery, preoperative, operative and postoperative values were noted and the results showed the differences between the use of MIECC (n=24) and conventional CPB (n=25). Clinical and laboratory parameters (leukocytes, hemoglobin, creatinine, urea, troponin, creatinine kinase-myoglobin band, lactate, C-reactive protein, lactic acid), underwater tube drainage, need for blood replacement, complications (pulmonary, renal, cardiac, neurological), and discharge time were compared. In addition, blood clotting was evaluated by thromboelastogram during the operation (at the beginning of CPB, at 5 minutes of CPB and after protamine). We concluded that the need for red blood cell replacement (p=0.015) decreased in the MIECC group. Postoperative atrial fibrillation was more common in the MIECC group (p=0.187). In lactic acid evaluation, when the mean lactic acid values on postoperative days 1 and 5 were compared, higher values were found in the MIECC group and higher values were found in the conventional group on postoperative day 3. In addition, it was observed that the heparin dose given in the measurements made by thromboelastogram was far from the desired effect in some patients. Fibrinolysis after protamine was observed in one of 3 patients regardless of the method. No difference in hemostasis was observed between the conventional group and the MIECC group. In this project, we evaluated whether the preferred type of CPB makes a difference in terms of the above-mentioned parameters, its similarity with other studies on this subject, and aimed to provide objective evidence to guide surgeons who have the opportunity to choose. Our aim in this regard is to publish our current clinical experiences and contribute to the literature.