1990 Cilt 7 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/15381
Browse
collection.page.browse.recent.head
Now showing 1 - 13 of 13
Item Merinos erkek kuzularının konsantre yemle beslenmesi sonucu şekillenen böbrek ve mesane taşlarının patolojisi, biyokimyası ve sağıtımı konusunda bir araştırma(Uludağ Üniversitesi, 1990) Ertürk, Erdoğan; Okuyan, M. Rifat; Tuncel, Erdoğan; Ak, İbrahim; Sönmez, Gürsel; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Zootekni Bölümü.Bu araştırma kuzu buzağı besi yemi ile beslenen kuzularda, bazen böbrek ve ya sidik kesesinde idrar taşı şekillendiğinin kanıtlanması, bu oluşumun patolojisi, biyokimyası ve önlenmesi için planlanmış ve iki alt proje şeklinde yürütülmüştür. Bu kısımda, besiye alman kuzulara profilaktik olarak derialtı Vitamin-A enjeksiyonların, sularına eklenen (40 mg/litre) Potassium hydroksit ile idran alkalileştirmenin ayrı ayrı veya birlikte uygulandıktan sonra üç aylık deneme süresince, aralıklı kesimler sonucu saptanacak bazı kesim ve karkas özellikleri ile besi performansına etkileri üzerinde durulmuş ve elde edilen değerler, deneme grupları arasında karşılaştırılarak, istatistik önemleri ortaya konulmaya çalışılmıştır. Kuzular besi başlamadan önce 30'ar başlık 4 gruba ayrılmıştır. Birinci grup kontrol grubu olarak, yalnız pelet haldeki besi yemi ile beslenmiş ve normal artezyen suyu verilmiştir. İkinci gruptaki 30 baş kuzuya, ürolithiasis'ten konuma amacıyla besi süresince Vitamin-A enjeksiyonu ( 125.000 IU /15 gün, deri altına) üçüncü grubun içme suyuna, alkalileştirmek suretiyle koruma amacıyla Potassium hidroksil katılmış, dördüncü gruptaki 30 baş kuzu ise, hem Vitamin-A, hem de alkalizasyonu birlikte uygulanması için kullanılmıştır. Kuzular, besi süresince her dört hafta sonunda, her gruptan 10'ar baş kuzu kesilerek bazı kesim ve karkas özellikleri saptanmıştır. Deneme sonunda, geri kalan 10'ar baş kuzunun da kesilmesiyle araştırma üç ayda tamamlanmıştır. Besi performansın saptanmasına ek olarak patolojik, biyokimyasal, fizyolojik incelemeler için de kuzulardan gereken örnekler alınarak laboratuvar analizi yapılmıştır.Item Yeni kuzu besi tekniklerinin Bursa Bölgesindeki uygulama sonuçları(Uludağ Üniversitesi, 1990) Karabulut, Ali; Ak, İbrahim; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Zootekni Bölümü.Uygulama, üretici koşulanında erken sütten kesilerek sadece yoğun yemlerden oluşan rasyonla besiye alman Merinos, Tahirova ve Kıvırcık x Merinos melezi erkek ve dişi kuzuların entansif besideki performansı ile birim canlı ağırlık artışının yem tüketimi açsımdan maliyetini belirlemek ve yeni teknikleri bölge üreticilerine tanıtmak amacıyla düzenlenmiştir. Besi çalışması Yenişehir'in Karaköy, Karacaali ve Söylenti köyü ile Bursa'nın merkez Panayır köyünde olmak üzere 4 özel işletmede ve 3 farklı ırkla yürütülmüştür. Araştırmanın hayvan materyalini toplam 351 baş kuzu oluşturulmuştur. Besi tüm işletmelerde 60 gün sürmüş, kuzular yan otomatik saç yemliklerde yemlenmiş ve yoğun yem ad fibitum düzeyde verilmiştir. Uygulamanın yürütüldüğü işletmelerde kuzuların besi başlangıç ağırlığı, besi sonu ağırlığı, beside toplam ağırlık artışı, günlük ortalama canlı ağırlık artışı, günlük ortalama ve 1 kg canlı ağırlık artışı için yem tüketimi ile birim canlı ağırlık artışının yem tüketimi açısından maliyeti sırasıyla; 17.4, 15.3, 15.8 ve 17.8 kg 36.8, 34.6, 29.0 ve 34.2 kg; 19.35, 19.25, 13.15 ve 16.40 kg 322.5, 320.8, 219.2 ve 273.3; 0.936, 0.933, 1.161 ve 0.878 k&• 3.057, 2.908, 5.296 ve 3.212; 799. 7, 760.7, 1.099.4 ve 840.2 TL olarak bulunmuştur. Besi süresince deneme hayvanı kuzuların analarından elde edilen ortalama süt geliri ise sırasıyla; 11.772 TL, 13.056 TL, 11.149 TL ve 29.660 TL olarak saptanmıştır.Item Batı Almanya'da arazi toplulaştırması(Uludağ Üniversitesi, 1990) Arıcı, İsmet; Korukçu, Abdurrahim; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Kültürteknik Bölümü.Arazi toplulaştırması Batı Almanya'da tarımsal alanda üretim ve çalışma koşullarını iyileştirmek, kırsal alanın geliştirilmesini sağlamak amacıyla yapılmaktadır. Parçalanmış arazilerin birleştirilmesi 16. yüzyılın ikinci yarısına kadar uzanmaktadır. Bu konudaki yasal düzenleme 1791 yılında çıkarılmıştır. Arazi toplulaştırma çalışmaları ile tarımın canlandırılması, özel kültür çeşitlerinin yetiştirilmesinin sağlanması, kırsal alanın korunması, köy imar ve yerleşim planlarının yapılması ve 'köy yenilenmeleri, geniş araziye ihtiyaç duyan kamu kuruluşlarına arazi temininin sağlanması gibi geniş kapsamlı çalışmalar yürütülmektedir. Arazi toplulaştırılması uygulamasındaki günün koşullarına uygun yasal düzenlemeler ve arazi toplulaştırılmasındaki otomasyon sayesinde yılda 300.000 Ha'ın üzerindeki arazinin toplulaştırılması gerçekleştirilmektedir.Item Farklı azot dozlarının kolzada verim ve verim ile ilgili bazı özelliklere etkileri üzerinde bir araştırma(Uludağ Üniversitesi, 1990) Turan, Z. Metin; Ekingen, H. Ruhi; Göksoy, Abdurrahim T.; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Tarla Bitkileri Bölümü.Bursa ve çevresinde yetiştirilebilecek kolza çeşitlerinin azot gereksinimini saptamak için bu araştırma yapılmıştır. Denemeler, Batı Almanya kaynaklı iki çeşit, Chr. 1617/82 ve Rex, kullanarak 1987 ve 1988 yıllarında kurulmuştur. Dört blok/u faktöriyel düzende yürütülen bu araştırmada beş farklı azot dozu J kullanılmıştır: 0, 9, 12, 15 ve 18 kg N/da. Tane verimi yanında vejetatif ve generali gelişme ile ilgili beş farklı karakter de gözlenmiştir: Bitki boyu, yan dal sayısı, ana sapta harnup sayısı, harnup başına tane sayısı ve 1000-tane ağırlığı. Azot dozu artıkça, gözlenen bütün özelliklerde de artışlar meydana gelmiş ve en yüksek tane verimi 12-18 kg N/da dozların da alınmıştır. Ancak, her iki yılda da kurak geçen ilkbahar ayları azot kullanımımı kısıtlamış ve yüksek azot dozlarının etkilerini yeterince ayıramamıştır.Item Müşküle üzüm çeşidinin soğukta muhafazasında farklı S02 genaratörlerinin muhafaza süresi ve kalite kayıpları üzerine etkileri(Uludağ Üniversitesi, 1990) Türk, Rahmi; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Bahçe Bitkiler Bölümü.Ülkemizde en çok ve en uzun süre soğukta depolanan taze üzümlerin başımda Müşküle çeşidi, en yaygın fümigasyon uygulama yöntemi olarak da basınçla sıvılaştırılmış SO2 gazı ile yapılan fümigasyon gelmektedir. Ancak son yıllarda bu geleneksel yöntemin zararlı etkileri nedeniyle araştırıcılar S02 üreten meta-bisülfitli koruyucular üzerine yönelmişler ve bu konuda yoğun araştırmalar yapmışlardır. Bu araştırmada geçirgenlik hesaplanarak seçilen belirli kalınlıktaki plastik poşetler ile üç değişik kağıt materyali (Naylon kuşe, PVC ve Pergament) özel şekilde hazırlanarak içerisine belirli aralıklarda Na2S205 (Sodyum metabisülfit) ve K2S205 (Potasyum metabisülfit) konmuştur. Bu iki yöntemin ülkemizde uygulanmakta olan SO2 gazı ile yapılan fümigasyona ve kontrola göre meyvelerin muhafaza süresi ve kalite kayıpları üzerine mukayesesi yapılmıştır. Üzümler soğuk depoda 0°C De ve % 90 oransal nemde yaklaşık 3 ay kadar muhafaza edilmişlerdir. Bu süre içerisinde meyvelerde ağırlık kaybı, tane rengi, tanenin saptan kopma direnci, şırada eriyebilir toplam kuru madde, salkım ve tane sapı su düzey ph, asit, invert şeker, meyve suyu SO2 kapsamı ve solunum hızı ölçümleri yapılmıştır.Item Kurak koşullarda ticari ayçiçeği hibridlerinde ekim sıklığının verim ve verim komponentlerine etkileri üzerinde bir araştırma(Uludağ Üniversitesi, 1990) Turan, Z. Metin; Göksoy, Abdurrahim T.; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Tarla Bitkileri Bölümü.Kurak koşullarda bitki şıklığının ayçiçeğinde verim üzerine etkilerini saptamak üzere iki yıllık bir araştırma yapılmıştır (1987-1988). Bu amaçla Sunbred-262 ve H-1 hibrid çeşitleri kullanılmıştır. Dört tekerrürlü Bölünmüş Parseller Deneme Deseninde yürütülen bu çalışmada sıra arası sabit tutularak (70 cm), 10, 20, 30 ve 40 cm sıra üzeri mesafeler oluşturulmuştur (Sırasıyla, 14286, 7143, 4762 ve 3571 bitki/dekar). Denemede bitki sıklığı arttıkça tabla çapı ve 1000 tane ağırlığı azalırken düşük bitki sıklığın da bu değerler artmıştır. Bunun sonucu olarak düşük ve yeleksek bitki sıklıklarında verim değişmeyip sabit kalmıştır. Yüksek popülasyonlarda bitki boyu önemli derecede artmasına karşılık herhangi bir yatma sorunu ortaya çıkmamıştır.Item Küçük zeytin işletmelerinde kullanılan sınıflandırma makineleri ve işlevleri üzerinde bir araştırma(Uludağ Üniversitesi, 1990) Yüksel, Gürcan; Çopur, Ö. Utku; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Tarımsal Mekanizasyon Bölümü.; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Gıda Bilimi ve Teknolojisi Bölümü.Zeytin, ülke ekonomimiz ve halkımızın beslenmesi açısından önemli bir tarımsal ürünümüzdür. Zeytinin işlenmesinde ilk işlem onların sınıflandırılmasıdır. Bu çalışmada küçük zeytin işletmelerinin yaygın olarak kullandıkları sınıflandırma makinelerinin özellikleri ve işlevleri incelenerek standarda uygun bir sınıflandırma yapıp yapmadıkları araştırılmıştır. Sonuç olarak, ilgili standartta belirtilmiş sınıflandırma sayısının bir kez daha gözden geçirilmesine öneri getirilmiştir.Item Civil peynir üretimi(Uludağ Üniversitesi, 1990) Kurdal, Ekrem; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Gıda Bilimi ve Teknolojisi Bölümü.Civil peynir bir süt ürünüdür. Özellikle Doğu Anadolu’da ilkel yöntemlerle üretilmektedir. İşlenecek sütün kreması çekilip alınır, geriye kalan yağsız süt bir süre öylece bekletilir, sonuçta sütün asitliği ve kıvamı artmış olur. Bundan sonra ısı/ işlem uygulanır ve yeterli miktarda maya katılır. Temiz bir kaşıkla ya da kepçe ile yavaşça karıştırılır ve ateş üzerine konup ısıl işlem görmesi sağlanır. Bir süre sonra üst yüzeyde su çıkışı olur ve süt tel tel pıhtılaşır. İşte bu andan itibaren birkaç kez pıhtı kazandan dışarı alınır ve yoğrulur, zaman yitirmeksizin yine aynı kazana konur, bu kez daha yavaş ve hafif o/evde olmak koşulu ile ısı/ işleme devam edilir. Son kez kazandan çıkarılır ve yoğrulur, belli bir kıvama ulaşınca askı/ara asılır ve peynirin uzaması izlenir, uzadıkça yen{den toplanır ve askıdaki yerine konur. Böylece yinelenen işlemler sonrasında peynir bulunduğu askıdan artık uzamaz bir duruma gelir. İşte bu anda peynir askıdaki alınır, tuzlanır, ambalajlanır, nemli ve serili bir yerde 2 aylık bir sürede olgunlaşması sağlanır.Item Betina ırkı hindilerin entansif ve yarı entansif koşullarda besi gücü ve bazı karkas özellikleri(Uludağ Üniversitesi, 1990) Karabulut, Ali; Şahan, Ümran; Ak, İbrahim; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Zootekni Bölümü.Araştırmanın amacı entansif ve yan entansif koşullarda yetiştirilen erkek ve dişi hindilerin besi gücü, yem değerlendirme ile karkas özelliklerini saptamaktır. Hayvan materyalini 12 haftalık yaşta erkek ve dişi Betina ırkı hindilerin oluşturduğu araştırmanın 56 gün süren büyütme döneminde hindilerden birinci grup hindi büyütme yemi ile barınakta yemlenmiş, ikinci grup ise buğday ve ayçiçeği anızlarında otlatmanın yanı sıra selektör altı buğday ile yemlenmiştir. Büyütme döneminden sonra her iki grupta 56 gün süre ile entansif besiye alınmıştır. Entansif ve yan entansif gruplarda erkek ve dişi hindilerde toplam canlı ağırlık artışı ve karkas randımanı sırasıyla 5.45, 2.56, 5.04 ve 2.44 kg; % 82.05, 78.98, 85.60 ve 78.45 olarak saptanmıştır. Grupların 1 kg canlı ağırlık artışı için yem tüketimi ise sırasıyla 6.560 ve 5. 722 kg olarak hesaplanmıştır. Entansif ve yan entansif yeminine koşullanma hindilerde, toplam canlı ağırlık artışı, 1 kg canlı ağırlık artışı için yem tüketimi ve karkas randımanı bakımından istatistik önemli farklılık yaratmadığı ancak, yarı entansif yemleme koşullarının daha ekonomik olduğu saptanmıştır.Item Gübre tüketimindeki bazı eğilimleri fiyat faktörünün etkileri(Uludağ Üniversitesi, 1990) Katkat, Vahap; Kaplan, Mustafa; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Toprak Bölümü.Ülkemiz gübre sektöründe özellikle 1980 yılından sonra önemli değişimler yaşanmış, bunların bazıları olumlu olurken, zammı zaman istenilmeyen gelişmelerle de karşılaşılmıştır. 1986 yılında gübre ithalat ve pazarlanmasında serbestleşmeye gidilmiştir. Yeni dönemde önemli değişimlerin olması olasıdır. Bu uygulamanın ülke tanıma yararlı olabilmesi sektörün in iyi yönlendirilmesine bağlıdır. Son yıllarda ülkemizde tüketilme besin maddesi içerisinde azotun payı her geçen yıl artmaktadır. Toplam azot tüketiminin P205'e oranı 1976 yılında 1.13 iken, 1987 yılında 1.95'e yükselmiştir. Bu değişime etki yapan faktörler ülkemiz topraklarının besili maddesi içeriği, azot ve fosforun topraktaki kimyasının farklı olması, tüketicinin çeşitli nedenlerle kompoze gübrelere olan eğilimi şeklinde sayılabilir. Gübre tüketiminde fiyat faktörlünün etkileri belirgindir. Bu etkinin dikkatle analiz edilmesi ve belirlenen gübre politikasının uygulamasında araç olarak kullanılması gerekmektedir. Oluşturulacak politikaların ana hedefi, gübre maliyetini düşürmeyi ve yeni gübre çeşitlerinin piyasaya sürülmesini ve gübrelerin daha etkili bir şekilde kullanımını teşvik etmek olmalıdır.Item Bursa ili Karacabey ilçesinde sanayi tipi domates yetiştiriciliğinde üretim maliyetleri ve pazarlama sorunları(Uludağ Üniversitesi, 1990) Çetin, Bahattin; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Tarım Ekonomisi Bölümü.Bu araştırmada, 1987-1988 üretim döneminde tesadüfi örnekleme yöntemi ile belirlenen 46 tarım işletmesinden elde edilen verilerden hareketle, Bursa ili Karacabey ilçesinde yoğun bir şekilde üretimi yapılan sanayi tipi domatesin birim maliyetinin hesaplanması yansıra, bir ölçüde üretilen ürünün pazarlanması aşamasında ortaya çıkan problemlerin ele alınması amaçlanmıştır. İşletmeler ortalaması değerleri itibariyle bir dekar sanayi tipi domates yetiştiriciliğinde 95,33 saat insan işgücü, 2,24 saat makine çeki gücü kullanıldığı tespit edilmiştir. Safdilden toplam insan işgücü içinde en büyük payı % 77,46'lık değeri ile hasat işlemi almakta onu % 15,52'lik payı ile bakım işlerine harcanan işgücü izlemektedir. Makina çekiç gücü içerisinde ise % 57.14'/ük nispetiyle toprak işleme faaliyetleri en büyük payı almaktadır. İncelenen işletmelerde işletmeler ortalaması değerlerine göre dekar başına 176.746 TL üretim masrafı yapıldığı, 4938 kg ürün elde edildiği ve 1 kg sanayi tipi domates maliyetinin 35,79 TL olduğu hesaplanmıştır. Üretim masrafları içerisinde en önemli yeri % 33,88'lik payı ile insan işgücü masraflar almakta, onu % 30,55'lik payı ile tarla kirası masrafları takip etmektedir. Alıcı kuruluşların yaptıkları sözleşmeye uymamaları nedeniyle 1987-1988 döneminde, çiftçi eline geçen fiatlar; taahhüt edilen fiyatının % 83'ü kadar olmuştur. Bu dönemde üretici kar marjı ise yaklaşık 6 TL/kg ile ürün fiyatının % 14,34'ü düzeyinde kalmıştırItem Marmara Bölgesi bağcılığın ekonomik önemi ve yaş üzüm maliyetleri(Uludağ Üniversitesi, 1990) Rehber, Erkan; İnan, İ. Hakkı; Türkben, Cihat; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Tarım Ekonomisi Bölümü.; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Bahçe Bitkileri Bölümü.Marmara Bölgesi 1986 yılı verilerine göre, tarımsal bölgeler içinde bağ alanları itibariyle Türkiye genelinde % 6.89 oranı ile 7. sırada yer alırken, üretimde % 9.11 oranı ile 5., verimde ise 661 kg/da ile 2. sırada yer almaktadır. Bölgede önemli sofralık ve şaraplık üzüm çeşitleri üretilmektedir. Bölgede bağ alam ve üzüm üretiminin yaklaşık % 80'ine sahip Bursa, Sakarya ve Tekirdağ illerinde yapılan 80 anket sonuçlarına göre 1987 yılı yaş üzüm maliyetleri şaraplık üzümlerde 133.60 TL/kg, sofralık üzümlerde ise 154.50 TL/kg olarak tahmin edilmiştir. Aile işgücü ücret karşılığı dışındaki nakdi harcama gerektirmeyen masraflar dikkate alınmazsa, sofralık üzümlerde üretim maliyetleri içerisinde, en yüksek paya % 31.20 oranı ile işçilik masrafla sahiptir. Bunu % 15.00 oranı ile mücadele ilaç bedeli izlemektedir. Makine ve hayvan kirasının oram % 11.09, gübre bedeli payı ise % 4.60'dır. Şaraplık üzümlerde yine işçilik masrafları % 36.10 ile ilk sırayı alırken, bunu % 11.27 oranı ile makine ve hayvan kirası izlemekte, mücadele ilaç ve gübre bedelinin paylan ise sırasıyla % 6.20 ve % 3.67 olmaktadır. Şaraplık üzüm/erde, 1987 yılı çiftçi eline geçen fiyat 147.- TL/kg iken, sofralık üzümlerde 252.- TL/kg'dır. Yaş üzüm maliyetleri dikkate alındığında üreticilerin de anketlerde belirttiği gibi, bu fiyat seviyeleri oldukça tatminkârdır. Bölge bağcılarının girdi fiyatlanın yüksekliği, pazarlık gücü eksikliği ve etkin bir pazarlama sisteminin olmayışı gibi önemli ekonomik sorunları bulunmaktadır.Item Bursa koşullarında kolzada en uygun melezleme zamanının saptanması üzerinde bir araştırma(Uludağ Üniversitesi, 1990) Göksoy, Abdurrabim T.; Türkeç, A.; Turan, Z. Metin; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Tarla Bitkileri Bölümü.Bursa koşularında kolzada en uygun melezleme zamanını saptamak amacıyla yapılan bu araştırmada, Batı Alman orjinli Chr. 1617!82 ve Cobra 0-0 çeşitleri kullanılmıştır. Chr./1617182 çeşitli melezlemelerde ana olarak ele alınmıştır. Araştırtmada 3 farklı melezleme zamanı uygulanmıştır. Bunlar; kastrasyondan hemen sonra, 24 saat sonra ve 48 saat sonra melezlemedir. Elde edilen bulgulara göre, kotasyondan 48 saat sonra melezlemelerin daha başarılı olduğu saptanmıştır.