2023 Cilt 42 Sayı 2

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/41006

Browse

collection.page.browse.recent.head

Now showing 1 - 5 of 5
  • Publication
    Dedüktif bir sistem olarak Aristoteles’in kıyası
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-11-14) Erayman, İbrahim Oğulcan; Bursa Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü; 0000-0002-6687-9973
    Aristoteles'in kıyası tarihteki ilk dedüktif sistemdir. Yüzyıllar sonra, Aristoteles'in fikirleri, çalışmalarını geliştirmeye devam eden, onun ulaştığı sonuçlardan ve hatta yöntemlerinden ilham alan mantıkçıların ilgisini hala çekmeye devam etmektedir. Makalede, Aristotelesçi kıyas sisteminin temel unsurlarını ve Łukasiewicz'in bunu modern formel mantığın araçlarına dayalı olarak yeniden inşasını tartışıyoruz. Her iki yazar tarafından da tartışıldığı gibi, dedüktif sisteminin eksiksizliği (completeness) kavramına özel önem atfediyoruz. Bir aksiyomatik çürütme sistemi kullanarak, eksiksizliğin nasıl tanımlanabileceğini ve ispatlanabileceğini ayrıntılı olarak tanımlıyoruz. Son olarak, bu metodolojiyi Łukasiewicz, Lemmon ve Shepherdson tarafından sunulan kıyasın farklı aksiyomlaştırmalarına uyguluyoruz.
  • Publication
    İleri yaştaki tüketicilerin paket tur satın alma niyetlerinin incelenmesi
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-11-06) Türkmen, Sedef; Taşkın, Çağatan; Bursa Uludağ Üniversitesi/Sosyal Bilimler Enstitüsü; 0000-0003-4281-3299; 0000-0002-0655-5061
    Günümüzde turistik amaçlı seyahatlerin birçoğu paket turlar ile yapılmaktadır. Türk turizminde önemli bir paya sahip olan paket turlara katılımı arttıracak faktörlerin tespit edilerek bunların kullanılması önem taşımaktadır. Son yıllarda sayılarının artması ile önemli bir pazar haline gelen ileri yaştaki tüketiciler özellikle turizm sektöründe üzerinde durulması gereken konulardan biri haline gelmiştir. İleri yaştaki tüketicilerin içinde yer aldığı pazar bölümü hem mevcut büyüklüğü hem de satın alma gücü nedeniyle paket tur düzenleyen işletmeler için ideal bir hedef pazardır. Bu tüketicilerin kişisel değerlerinin belirlenmesi, seyahat motivasyonlarını etkileyen faktörlerin ve satın alma niyetlerinin anlaşılması gerekmektedir. Bu nedenle bu çalışmanın amacı ileri yaştaki tüketicilerin kişisel değerlerinin seyahat motivasyonları üzerindeki etkisini ve seyahat motivasyonlarının da paket tur satın alma niyeti üzerindeki etkilerini incelemektir. Çalışmanın amaçları doğrultusunda oluşturulan modeli test etmek için 310 kişi ile yüz yüze anket çalışması yapılmıştır. Toplanan veriler PLS-SEM yapısal eşitlik modelleme ile test edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre özellikle içsel değerlerin seyahat motivasyonları üzerinde oldukça güçlü bir etkisi olduğu görülmektedir. İleri yaştaki tüketicilerin seyahat motivasyonları sosyalleşme, sağlık, iç motivasyon ve yenilik arayışı olmak üzere dört boyutta incelenmiştir. Bu tüketicilerin motivasyonlarının yüksek olduğu ve sosyalleşme, iç motivasyon ve yenilik arayışı motivasyonlarının paket tur satın alma niyetlerini olumlu yönde etkiledikleri ortaya çıkmıştır.
  • Publication
    Suriyeli mülteciler ve zenofobik algı yönetimi bağlamında sosyal medyanın etkileri; İstanbul Tarlabaşı’nda dom çingeneleri
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-12-04) Biber, Fatih Uğur
    2010 yılında başlayan, 2011’de şiddetlenen olaylarla Ortadoğu bir kere daha kan gölüne dönerken Suriye’de başlayan iç savaştan kaçan milyonlarca masum insan da komşu ülkelere doğru kaçmaya başlar. Bu insanların büyük kısmı Türkiye’ye gelirken bazıları da Ürdün’e sığınır. Türkiye’de “misafir” olarak isimlendirilen bu insanların sayısı arttıkça ve geri dönüşlerinin artık mümkün olmadığı ortaya çıktıkça medya ve özellikle de sosyal medya mecraları üzerinden kara propaganda ve bilgi kirliliği yaratılırken nefret söylemleri ve yabancı düşmanlığıyla körüklenen eylemler de ortaya çıkmaya başlar. Bu süreçte Türkiye’nin neredeyse her tarafına yayılmış Suriyelilerle farklı çatışma ortamları yaşanırken İstanbul’da Tarlabaşı bölgesine sığınan Dom çingeneleri ise hem çingene ve hem de mülteci olmanın sıkıntılarını katlanarak yaşamaya başlarlar. Bakış açıları, yaşam biçimleri, geleneksel tutum ve davranışlarıyla diğer mültecilerden ayrılan Dom çingeneleri kendi dünyalarında yaşamaya çabalarken aslında sosyal hayattan uzaklaşmakta ve bu davranışlarıyla da sosyal yalnızlık ve izolasyona itilmektedirler. Böylece komün hayatı yaşamaya başladıkları izbe ve harabe evlerde Dom çingeneleri hayatta kalmaya çalışırken bir yandan da mümkün olduğunca sosyal hayattan uzak durmaya çalışırlar. Dom çingeneleri genellikle çadırlarda, izbe ve terk edilmiş yerlerde yaşayan insanlar olduğundan Tarlabaşı’ndaki yeni komün hayatları onlar açısından farklı değildir; ancak çingene olmanın ötesinde mülteci ya da Suriyeli olarak nitelemeler hayatlarını zora sokmaktadır. Şehrin karmaşasında komün hayatı yaşamak, sosyal toplum tarafından görünmez olmak, devlet ve yerel yönetimlerce rahatsız edilmemek, geri gönderilmek korkusundan uzak yaşamak ve kendi klasik izole hayatlarını gelenekleriyle devam ettirmek isteyen Dom çingeneleri bu maksatla İstanbul’un en heterojen bölgesi olan Tarlabaşı’na gelmişlerdir. Bu çalışma kapsamında Suriye’den kaçıp gelen sığınmacıların yaşadıkları kronolojik bir tarihi sistem içerisinde verilmeye çalışılırken genelde geçici koruma altındaki Suriyeliler ve özelde de Tarlabaşı’nda yaşayan Dom çingenelerinin hayatları ve özellikle sosyal medya üzerinden kendilerine yönelik saldırılar, nefret söylemi ve yabancı düşmanlığı kavramları üzerinde durulacaktır.
  • Publication
    Representing migration in museums ‘From Below’: The case of DOMiD as a migration museum in Germany
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-07-20) Mollaer, Esra Can; 0000-0001-6986-3777
    The role and significance of museums in shaping modern society, producing knowledge, and establishing cultural hierarchies have long occupied the research agendas of social theory. With respect to the relations of power and domination they generate, the politics of representation in museums have been extensively discussed in the literature. In this regard, the role of museums in the construction of national narratives and national identities is particularly emphasized. Given the rising significance of migration movements in shaping social transformation and political agendas, it is widely argued that migration has not only triggered challenges to museum narratives that promote singular and cohesive national identities, but has also led to the very representation of migration through migration museums. Critically addressing the shifting roles of museums along the axis of debates around ‘new museology’, this study explores how DOMiD, ‘Documentation Center and Museum of Migration in Germany’, founded by a group of migrants from Turkey in 1992 and considered one of the pioneering examples in its field, contests the history of migration through its museum practices. Drawing on this framework, this article examines the extent to which DOMiD's museum practices and its museum representations of migration are conceived through a ‘from below’ approach (Clifford, 1997; Sandell, 2007) and the extent to which they bear the potentials of the notion of 'contact zone' (Clifford, 1997)
  • Publication
    İş yaşamında kuşaklar ve motivasyon farklılıkları
    (Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-11-20) Demirel, Büşra Alay; Bağdoğan, Selver Yıldız; Bursa Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü; Bursa Uludağ Üniversitesi/Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Ana Bilim Dalı; 0000-0002-7017-5602; 0000-0003-0616-8691
    Çalışmanın temel amacı, günümüz iş yaşamında yoğunluğu oluşturan X, Y ve Z kuşağı çalışanlarının motivasyon araçları arasındaki farklılıkları ortaya koymaktır. Böylece örgütlere, insan kaynakları çalışanlarına katkı sunmak ve geleceğin kuşaklarına iş yaşamını hazırlamaktır. Araştırmanın örneklemini X, Y ve Z kuşağı beyaz yaka çalışanlarından oluşmaktadır. Alan yazında konu ile ilgili nitel çalışmaların sınırlılığı sebebiyle yarı yapılandırılmış görüşme yöntemi kullanılmıştır. İşgücünü kuşaklara göre incelediğimizde Z kuşağına dahil çalışanların daha az, X ve Y kuşağındaki bireylerin ise önemli bir ağırlığı olduğu görülmektedir. Yakın gelecekte üç kuşağın da hep birlikte iş yaşamında yer almasıyla yeni konu başlıkları ve sorunlar gündeme gelecektir. Kuşaklar arası farklılıklar temelinde motivasyon araçlarının nasıl değiştiği, çalışanların bu konudaki beklentilerinin ne ölçüde benzediği ve farklılaştığı çalışmada araştırılmaya çalışılmıştır. Yapılan bu çalışma ile 21. yüzyılın sağladığı olanaklar iş yaşamını bir önceki nesillere göre şekillendirdiği motivasyon araçlarının değiştiğini ortaya koymuştur. Ücret, disiplin gibi motivasyon araçlarının yerini esnek çalışma, boş zaman etkinlikleri, teknolojik olanaklar aldığı görülmektedir.