1982 Cilt 9 Sayı 1

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/22027

Browse

collection.page.browse.recent.head

Now showing 1 - 11 of 11
  • Item
    Diethylether ve methoxyflurane anestezisinin kan şeker düzeyine etkilerinin karşılaştırılması
    (Bursa Üniversitesi, 1982) Ömür, Nedret; Kutlay, Oya; Tıp Fakültesi; Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
    Bu çalışmada Diethylether ve Methoxyflurane’ ın kan şekeri düzeyine etkileri 20 olgu üzerinde araştırılmış ve sonuçlar karşılaştırılarak değerlendirilmiştir.
  • Item
    Torasik çıkım sendromu
    (Bursa Üniversitesi, 1982) Baççıoğlu, Erdal; Sezer, Hüsnü; Kalaycıoğlu, M. Ertem; Özdemir, İ. Ayhan; Tıp Fakültesi; Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
    1977-1982 yıllan arasında kliniğimizde 15 olgu torasik çıkım sendromu tanısı ile sağıtıldı. Yaş ortalaması 31.5 olup, 13'ü kadın, 2'si erkekten oluşuyordu. Nörovasküler banda bası yapan anatomik oluşumlar uygun cerrahi yöntemle kaldırıldılar. Bunların 9 olguda servikal kosta, 5 olguda 1. kosta ile skalen adale, 1 olguda skalen adalenin bası yapan oluşum olduğu gözlendi. 13 olgumuzda bulgularda tam düzelme gözlenirken, 2 olgumuzda ameliyat öncesi ve sonrası bulgularda değişiklik olmadı. Sağıtımın % 86 oranında başarılı olduğu görüldü. Bir olguda, bir yaşın altında torasik çıkım sendromu nedeni ile sağıtım ilk kez uygulanmıştır.
  • Item
    Spontan pnömotoraksın tanı ve sağıtımı
    (Bursa Üniversitesi, 1982) Özcan, Fahri; Sezer, Hüsnü; Kalaycıoğlu, M. Ertem; Özkan, Hayati; Baççıoğlu, Erdal; Özdemir, İ. Ayhan; Tıp Fakültesi; Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
    Sıklıkla 20-40 yaş grubunda görülen spontan pnömotoraks erken tanı ve etkin sağıtım gerektirir. Geç kalındığında büyük sorunlar doğurur. Sağıtımda interkostal tüp ve su altı drenaj geçerli yöntemdir. 1977-1982 yılları arasında kliniğimizde sağıtımı gerçekleştirilen 188 olgudan, yalnızca 9'unda pnömotorakı tekrarlamıştır. Bunlardan 5'ine ikinci kez tüp torakostomi uygulanmış, 4'ü operasyona alınmıştır.
  • Item
    Pankreas fistülleri
    (Bursa Üniversitesi, 1982) Birinç, Şerif; Kızıl, Ayhan; Kutlay, Burçin; Şengönül, Aksel; Karaca, Fikret; Tıp Fakültesi; Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı
    Etyolojisinde travma, cerrahi girişim veya akut pankreatit gibi nedenlerin yer aldığı pankreas fistülleri genellikle pankreas yalancı kistlerinin drenajından sonra ortaya çıkarlar. Bu fistüller spontan olarak kapanmadıkları zaman metabolik ve fistülün dışa açıldığı bölgede kozmik bozukluklara neden olurlar.
  • Item
    Gonadoblastoma
    (Bursa Üniversitesi, 1982) Erdener, Tuğrul; Küçükkömürcü, Şakir; Uğurbil, Kemal; Tıp Fakültesi; Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
    Bu yazımızda, overin gonadal bir tümörü olan Gonadoblastoma takdim edilmiştir. Nadir görülen bu tümörün etyolojisi, kliniği, teşhisi tartışılmış, literatür gözden geçirilmiştir.
  • Item
    Rektus abdominalis kasının hematomu
    (Bursa Üniversitesi, 1982) Erdener, Tuğrul; Küçükkömürcü, Şakir; Tutkal, Günseli; Tıp Fakültesi; Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
    Bu yazımızda, obstetrikte son derece nadir görülen bir rektus kası hematomu olgusu sunulmuştur. Ayrıca etyoloji, tanı yöntemleri ve klinik belirtileri tartışılmıştır.
  • Item
    Bursa ve yakın çevresi ile ilgili mikolojik bir çalışma
    (Bursa Üniversitesi, 1982) Karaman, Ahmet; Kılıçturgay, Kaya; Tıp Fakültesi; Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı
    Bursa Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Kürsüsü Mikoloji Laboratuvarı'na, çeşitli klinik ve polikliniklerden gönderilen ve ayrıca hastanede yatan hastalardan alınan örnekler incelendi. Trichophyton Rubrum'un dermatofitozlarda en çok izole edilen etken olduğu saptandı.
  • Item
    Halothane ve ethrane anestezisinin kan şekeri düzeyine etkilerinin karşılaştırılması
    (Bursa Üniversitesi, 1982) Ömür, Nedret; Kutlay, Oya; Tıp Fakültesi; Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
    Bu çalışmada Halothane ve Ethrane'ın kan şekeri düzeyine etkileri 20 olgu üzerinde araştırılmış ve sonuçlar karşılaştırılarak değerlendirilmiştir.
  • Item
    Suni soğutmada sedatiflerden faydalanma
    (Bursa Üniversitesi, 1982) Doğruyol, Hasan; Birinç, Şerif; Tavlı, Şakir; Karaca, Fikret; Tıp Fakültesi; Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı
    Bu klinik çalışmada 1979-1980 yıllarında Genel Cerrahi Kliniğinde yatan 150 hasta üzerinde çeşitli ateş düşürücü yöntemlerin etkisi araştırılmış ve elde edilen sonuçlar kaynak verilerinin ışığı altında değerlendirilmiştir.
  • Item
    Maternal serum serbest östriol ve human plasental laktojen'in apgar skorları ile ilişkisi
    (Bursa Üniversitesi, 1982) Küçükkömürcü, Şakir; Tıp Fakültesi; Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
    Üçüncü trimestirdeki 280 normal gebeden alınan kan örneklerinde human placental laktojen (HPL) ve serum serbest östriol (SE3) ölçümleri yapıldı. Maternal HPL seviyeleri normalin altında olan yeni doğanların post-partum birinci dakikadaki Apgar skorları <7 olmaktadır. Düşük SE3 seviyesi ile karakterize gebeliklerden doğan çocukların post-partum beşinci dakikadaki Apgar skorları <7 olmaktadır. Gebelik esnasında maternal kanda ölçüler HPL ve SE3 seviyelerine bakarak hem normal ve rizikolu gebelikleri birbirinden ayırabilir, hem de yeni doğanın erken ve geç prognozu hakkında fikir edinilebilir.
  • Item
    Yan ve yüzükoyun ameliyat konumlarında santral venöz basınç değişmeleri
    (Bursa Üniversitesi, 1982) Akgün, Tahsin; Özyurt, Gürayten; Tıp Fakültesi; Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
    Herhangi bir kalp ve damar hastalığının klinik ve fizik bulgusunu taşımayan 20 erişkin hastada Santral Venöz Basınç (SVB) ölçümleri uygulandı. Ölçümler indüksiyon öncesi, indüksiyon sırası, endotrakeal intübasyondan 5 ve 10 dakika sonra, anestezi sonrası ameliyat konumunda (sırtüstü, yan, yüzükoyun) ve sırtüstü konumda ekstübasyondan sonra tekrarlandı. Gerek yan gerekse yüzükoyun konumda SVB değerleri sırtüstü konuma oranla anlamlı olarak yükselmektedir. Yüzükoyun konumda SVB da, yan konuma göre daha etkili artmalar görülmektedir. Değerler 10' uncu dakika ameliyat konumunda stabilleşmektedir. Bu çalışmanın sonucu olarak, kalp ve akciğer hastalarında sırtüstü ve yan konumlan; hemodinamik açıdan daha az sakınca taşıması nedeniyle önermekteyiz.