1983 Cilt 10 Sayı 3

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/22032

Browse

Now showing 1 - 18 of 18

Kardiovasküler hastalıklarda digitalinin etkileri (Klinik ve elektrokardiografik araştırma)
(Uludağ Üniversitesi, 1983) Cordan, Jale; Aydınlar, Ali; Cengiz, Mete; Tıp Fakültesi; İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
Bu çalışma kardiovasküler sistem yönünden normal 8 olgu ve kalp hastalığı tanısı almış çeşitli hastalık gruplarından seçilen 44 olgu olmak üzere, toplam 52 olgu üzerinde, digitalinin normal olgularda ve elektrokardiografi anormalliği gösteren çeşitli kalp hastalıklarında etkilerinin araştırılması amacı ile yapılmıştır. Normal olgularda digital tesirinin % 46 oranında olmasına karşın, klinik veya elektrokardiografik anomalisi olan olgularda dijital tesirinin % 90-100 gibi yüksek oranlarda görüldüğü saptanmıştır. Elektrokardiogramda digital etkisi en belirgin olarak ya QRS komplekslerinin en yüksek pozitiflik gösterdiği derivasyonlarda (kardiovasküler sistemi normal olgularda olduğu gibi) veya sağ kalp ve sol kalbin anatomik veya fizyolojik hastalığa uğradığı durumlarda (EKG'de sağ ventrikül hipertrofisi) V1 - V4 derivasyonlarında; veya (EKG'de sol ventrikül hipertrofisi bulunan olgularda) V3 - V6 derivasyonlarında en belirgin olarak ortaya çıktığı görülmüştür. Ayrıca digital etkisinin yaygın ST-T değişikliği yapmasından çok lokalize STT değişiklikleri oluşturduğu dikkati çekmiştir.
Serviko-dorsal fibrozitisde chlorzoxazone tedavisi
(Uludağ Üniversitesi, 1983) Yurtkuran, Merih; Özcan, Orhan; Karakaya, M. Kerim; Tıp Fakültesi; Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı
Çalışma 27 servico-dorsal fibrozitisli kadın hastada yapıldı. Birinci grupda 17 hasta vardı. Bu grupdaki hastalara 1 000 mg. chlorzoxazone (paraflex) + lnfraruj verildi. İkinci gruba Plasebo + lnfraruj tedavi uygulandı. Sonuçda iki grup arasında anlamlı bir fark görülmedi.
Özofagus kanserlerinde cerrahi sağıtım
(Uludağ Üniversitesi, 1983) Baççıoğlu, Erdal; Özkan, Hayati; Cengiz, Mete; Özdemir, İ. Ayhan; Tıp Fakültesi; Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
1977-1983 yılları arasında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs-Kalp Damar Cerrahisi Kliniğinde 41 olguya özofagus kanseri tanısı konulmuş , bunlardan 35'inde cerrahi olarak sağıtımı yapılmıştır. Olgularımız 24 ve 86 yaşları arasında ortalama yaşı 56.9 olan 31 erkek, 10 kadın olgudan oluşmaktadır. Kanser 1 olguda servikal, 8 olguda üst torasik, 4 olguda orta torasik, 28 olguda alt torasik ve kardiada yerleşimli idi. Histopatolojik olarak 32 olguda yassı hücreli, 8 olguda adenokarsinom, 1 olguda lenfosarkom olarak belirlendi. Otuz Beş olguya cerrahi girişim uygulandı. Onyedi olguya gastrostomi, intübasyon, by-pass içeren palyatif cerrahi, 18 olguyada mide, kolon, jejunum transplantasyonundan oluşan küratif cerrahi girişimi yapıldı. Üç olgumuz, erken postoperatif dönemde solunum yetmezliği, anastomozasızm, interpoze kolon nekrozu komplikasyonları sonucu kaybedildi. Diğer 32 olguya 1.ay ve 1.5 yıl arasında değişen yaşam süresi sağlanabildi.
Binek arabalarında taşıt içi gürültü ve ölçümü I- Motor devir hızı, seyir hızı ve gürültü ilişkileri
(Uludağ Üniversitesi, 1983) Türkmenoğlu, Şeref; Hızalan, İbrahim; Aydoseli, Ali; Arı, Vahap; Tıp Fakültesi; Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı
Binek araçlarında taşıt içi gürültü, taşıt kullanım süresi arttıkça uzaklık ve derinlik hissinin azalması, görme alanının daralması, renkli görmede değişiklikler, konsantrasyon kaybı, direksiyonda uyuma gibi sonuçlar durabilmektedir. Yerli bir binek arabasını sessizleştirme projesinin ilk adını oluşturan bu çalışmada, ilgili aracın değişik hız, motor devri ve yol yüzeyi şartlarında taşıt içi gürültüsünün incelenmesi amaçlanmaktadır. ölçümler IS0-5128 standardına uygun olarak yapılmıştır. Sonuçta, taşıt içi gürültünün 64 dB (A) ile 78 dB (A) arasında değiştiği, motor devir hızı arttıkça taşıt içi gürültünün arttığı anlaşılmıştır. Taşıt içi gürültünün özellikle düşük seyir hızlarında ve bozuk satıhlı yollarda, motor gürültüsünden çok, yol ve aerodinamik etki gürültüsüne bağlı olduğu kanısına varılmıştır.
Gemlik bölgesinde 6-12 yaş çocuklarda fiziksel büyüme ve gelişme I- Ağırlık
(Uludağ Üniversitesi, 1983) Aytekin, A. Hamdi; Dirican, M. Rahmi; Tıp Fakültesi; Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı
Çocuklarda büyüme ve gelişme antropometrik yöntemlerle ölçülmüş, her yaş grubuna ait ağırlık ortalamaları, persentil değerleri hesaplanarak bölgeye ait standartlar geliştirilmiş ve bunların benzer araştırmalarla karşılaştırmalar yapılmıştır. Bölgemiz çocuklarının sağlık açısından ülke düzeyinde üst sınırlarda bulundukları saptanmıştır.
Gemlik bölgesinde 6- 12 yaş çocuklarda fiziksel büyüme ve gelişme ll - Boy, ağırlığa göre boy
(Uludağ Üniversitesi, 1983) Aytekin, A. Hamdi; Dirican, M. Rahmi; Tıp Fakültesi; Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı
Gemlik Bölgesindeki çocuklarda büyüme ve gelişme antropometrik yöntemlerle ölçülmüş her yaş grubuna ait boy ortalamaları, persentil değerleri hesaplanarak büyüme ve gelişme kartları hazırlanmış, sonuçlar benzer araştırmalarla karşılaştırılmıştır.
Özofagus leiomyomu
(Uludağ Üniversitesi, 1983) Cengiz, Mete; Baççıoğlu, Erdal; Tuncel, Ercan; Özdemir, İ. Ayhan; Tıp Fakültesi; Radyoloji Ana Bilim Dalı
Göğüs röntgenogramında mediastinal kitle görünümü veren bir özofagus leiomyoma olgusu sunulmuş ve ilgili literatür gözden geçirilmiştir.
İnvasif mol nedeniyle oluşan uterus perforasyonu
(Uludağ Üniversitesi, 1983) Cengiz, Candan; Kıyan, Suat; Tolunay, Şahsene; Tıp Fakültesi; Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
Mol hidatiform ve koryokarsinom bir ara lezyonu olan invasif mol nadiren uterus perforasyonuna ve intraabdominal kanamaya sebep olabilir. Kliniğimizde 1974 yılından beri ilk defa gördüğümüz invaziv mol nedeniyle oluşan bir uterus perforasyonu olgusu sunulmuştur.
Sağ-ön kardiofrenik açı opasiteleri
(Uludağ Üniversitesi, 1983) Tuncel, Ercan; Cengiz, Mete; Özdemir, İ. Ayhan; Tıp Fakültesi; Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı
Sağ-ön kardiyofrenik açıda yer kaplayan, tümü ameliyat edilmiş değişik yapıda 5 olgu sunulmuştur. Bunlar plöroperikardiyal yağ yastığı, Morgagni hernia, plöroperikardial kist, perikart hidatid kisti ve orta lobun ön-iç kesiminde yerleşmiş hidatid kisttir. Hidatik kistler dışındakiler bu bölgede sık görüldüğü bilinen patolojilerdir. Ülkemiz gibi ekinokokkozun endemik görüldüğü bölgelerde ise hidatid kist, ayırıcı tanıda her zaman düşünülmelidir.
Annüler pankreas
(Uludağ Üniversitesi, 1983) Tavlı, Şakir; Korun, Nusret; Bilgin, Şemsi; Şengönül, Aksel; Özer, Gürsu; Taşdelen, İsmet; Bilgel, Halil; Kızıl, Ayhan; Tıp Fakültesi; Genel Cerrahi Ana Bilim Dalı
Annüler pankreas oldukça nadir görülen bir konjenital malformasyon olup erişkin bir kimsede nadiren semptomlara sebep olur. Annüler pankreasın semptomları annulus hizasında duodenumun tıkanmasından veya kronik pankreatitten ve peptik ülserden kaynaklanabilir. Tedavisi cerrahi olup by-pass ameliyatları tercih edilir.
Balık yağının sağlıklarda lipit metabolizmasına etkileri
(Uludağ Üniversitesi, 1983) Taga, Yavuz; Yurtkuran, Mustafa; Tıp Fakültesi; Biyokimya Ana Bilim Dalı
Bol miktarda eicosapentaenoic asit (EPA) içeren balık yağının, lipit metabolizması üzerine etkileri, sağlıklı gönüllüler üzerinde incelendi. Balık yağı alınmasından önce (BYÖ), lipoprotein elektroforezinde a-lipoproteins % 25.3 ± 8.6 iken, balık ağı yamasından sonra (BYS) % 28.9 ± ll olarak bulundu, (p < 0.01). (3-lipoproteins BYÖ) % 49.1 ± 7.2 iken, BYS % 60.2 ± 10.6 olarak bulundu, (p < 0.01). HDL apoprotein AI BYÖ % 13.15 ± 3.44 iken, BYS % 16.45 ± 4.82 olarak saptandı , (p < 0. 05). HDL-apoprotein-E BYÖ iki sağlıklıda ince bir bant şeklinde iken BYS 5 sağlıklarda ince bir bant şeklinde saptandı. Sonuç olarak HDL-apoprotein Al ve E deki artışların antiaterojenik bir etki olarak yorumlanabileceği düşünüldü.
Analitik poliakrilamid jel elektroforezinde E-apolipoprotein bandlarının belirlenmesi için basit bir yöntem
(Uludağ Üniversitesi, 1983) Taga, Yavuz; Tıp Fakültesi; Biyokimya Ana Bilim Dalı
Lipoprotein metabolizmasının incelenmesinde, apolipoproteinlerin analitik poliakrilamid jel elektroforezi giderek daha kullanışlı bir yaklaşım olmaktadır. Bu çalışmada, antiaterojenik etkisi nedeniyle dikkat çekici hale gelen E-apolipoproteinlerinin (yüksek dansiteli lipoproteinler "HDL", arasındaki) tanımlanması için basit bir yöntem önerilmektedir.
Menisektomili hastaların rehabilitasyonu
(Uludağ Üniversitesi, 1983) Yurtkuran, Merih; Özcan, Orhan; Karakaya, M, Kerim; Büke, Nurten; Tıp Fakültesi; Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Bilim Dalı
Çalışmada 23 menisektomili hastada rehabilitasyon sonuçlan gözden geçirilmiştir.
Binek arabalarında taşıt içi gürültü ve ölçümü ll- gürültü spektrumunun incelenmesi
(Uludağ Üniversitesi, 1983) Altun, Ömer; Hızalan, İbrahim; Aydoseli, Ali; Özmen, Adnan; Tıp Fakültesi; Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı
Taşıt içi gürültü, otomobillerinde daha uzun zaman geçiren sürücüleri "gürültü konforu" açısından ilgilendirmektedir. Taşıt içi gürültünün incelenmesinde gürültünün frekans dağılımının bilinmesi, gürültünün muhtemel kaynaklan ve yayılım yolları hakkında bilgi verebilir. Bu çalışmanın amacı da yerli bir binek arabasında taşıt içi gürültü spektrumunun incelenmesidir ve ilgili aracı sessizleştirme projesinin ikinci etabını oluşturmaktadır. Ölçümler IS0-5128 standardına uygun olarak yapılmıştır. Sonuçta, taşıt içi gürültünün en belirgin 125 Hz. da olmak üzere 125 Hz. ile 500 Hz. arası frekanslarda yoğunlaştığı ve bu gürültünün sırasıyla motor ve eklerine, yol yüzeyi özelliklerine ve transmisyon sistemine bağlı olabileceği kanısına varılmıştır.
Terapötik abortus olgularında traksiyonlu serum fizyolojik instilasyonu
(Uludağ Üniversitesi, 1983) Küçükkömürcü, Şakir; Kıyan, Suat; Cengiz, Candan; Erdoğan, Eftal; Tıp Fakültesi; Kadın Doğum Ana Bilim Dalı
10-33 haftalık gebelikleri olan 45 olgunun 22 'sinde traksiyonsuz, 23 'ünde traksiyonlu serum fizyolojik instilasyonu ile terapötik abortus yapıldı. Traksiyonsuz instilasyon grubunda ortalama 13.0 + 1.5 saatte tedavinin sonuçlanmasına kalın , bu süre traksiyonu instilasyon grubunda 6.0 + 1.0 saat olarak saptanmıştır. Traksiyonsuz instilasyon grubunda instile edilen serum fizyolojik miktarları ortalaması 359.2 + 45.0 ml., traksiyonlu instilasyon grubunda ise 2 63.8 + 16.9 ml. dir. Ekstraamniotik serum fizyolojik instilasyonunun traksiyonlu olarak uygulanması, tedavi süresini kısaltmak ve komplikasyonları azaltmaktadır.
Çocukluk çağı akut lenfobiastik lösemisinde ilk tanı bulguları
(Uludağ Üniversitesi, 1983) Günay, Ünsal; Sapan, Nihat; Tıp Fakültesi; Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
23.12.1974 ile 27.6.1983 tarihleri arasında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniğinde tanısı konan ve tedavi edilen 51 akut lenfoblastik lösemi olgusunun klinik ve hematolojik ilk tanı bulguları incelendi ve diğer araştırıcıların bulgularıyla karşılaştırıldı.
Adrenalinin fibrinolitik aktiviteye etkisi ve etki mekanizmasında reseptörlerin rolünün araştırılması
(Uludağ Üniversitesi, 1983) Özlük, Kasım; Tıp Fakültesi; Fizyoloji Ana Bilim Dalı
Kan pıhtısının parçalanma ve eritilme mekanizmasına Fibrinolizis denir. Bu çalışmada adrenalinin fibrinolizis anlamlı olarak arttırdığı saptandı. Aktivasyon mekanizması % 55 beta reseptörleri, % 35 alfa reseptörleri yoluyla kontrol edilmektedir. Reseptör dışı bir sistemle de fibrinolizisin yaklaşık % 10 'u aktive olmaktadır.
Kardiovasküler hastalıklarda digitalin'in etkileri (klinik ve elektrokardiografik araştırma)
(Uludağ Üniversitesi, 1983) Cordan, Jale; Aydınlar, Ali; Cengiz, Mete; Tıp Fakültesi; İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
Bu çalışma kardiyovasküler sistem yönünden normal 8 olgu ve kalp hastalığı tanısı almış çeşitli hastalık gruplarından seçilen 44 olgu olmak üzere, toplam 52 olgu üzerinde, digital nin normal olgularda ve elektrokardiyografi anormalliği gösteren çeşitli kalp hastalıklarında etkilerinin araştırılması amacı ile yapılmıştır. Normal olgularda digital tesirinin % 46 oranında olmasına karşın , klinik veya elektrokardiyografik anomalisi olan olgularda dijital tesirinin % 90-100 gibi yüksek oranlarda görüldüğü saptanmıştır. Elektrokardiogramda digital etkisi en belirgin olarak ya QRS komplekslerinin en yüksek pozitiflik gösterdiği derivasyonlarda (kardiyovasküler sistemi normal olgularda olduğu gibi) veya sağ kalp ve sol kalbin anatomik veya fizyolojik hastalığa uğradığı durumlarda (EKG'de sağ ventrikül hipertrofisi) V1 - V4 derivasyonlarında; veya (EKG'de sol ventrikül hipertrofisi bulunan olgularda) V3 - V6 derivasyonlarında en belirgin olarak ortaya çıktığı görülmüştür. Ayrıca digital etkisinin yaygın ST-T değişikliği yapmasından çok lokalize STT değişiklikleri oluşturduğu dikkati çekmiştir.

Browse

collection.page.browse.recent.head