2016 Cilt 30 Sayı 1

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/2289

Browse

collection.page.browse.recent.head

Now showing 1 - 16 of 16
  • Item
    Yem formu ve partikül büyüklüğünün etlik piliçlerde sindirim kanalı gelişimi, besin madde sindirilebilirliği ve büyüme performansı üzerine etkileri
    (Uludağ Üniversitesi, 2016-05-13) Sözcü, Arda; Ak, İbrahim
    Etlik piliç yetiştiriciliğinde karlılığın maksimum seviyede sağlanması için üretim maliyetinin azaltılması büyük önem taşımaktadır. İşte bu noktada, başta yem formu ve partikül büyüklüğü olmak üzere besleme ile ilgili önemli konular ön plana çıkmaktadır. Son yıllarda yapılan çalışmalarda kanatlı hayvan beslemede pelet yem kullanımının performansı, sindirim kanalı gelişimini ve besin maddelerinin sindirilebilirliğini olumlu etkilediği belirlenmiştir. Pelet yemle besleme yem tüketimini teşvik etmekte, buna bağlı olarak yemden yararlanma değeri iyileştirmektedir. Pelet yem aynı zamanda, yemde kullanılan yem ham maddelerinin ayrışmasını ve yem saçımını engellemektedir. Diğer yandan, partikül büyüklüğünün artışı taşlık gelişimini teşvik ederken ince öğütme yem parçacıklarının sindirim kanalında sindirim enzimleri ile temas yüzeyini artırmaktadır. Bu derlemenin amacı, etlik piliçlerde yem formu ve partikül büyüklüğünün sindirim kanalı gelişimi, besin madde sindirilebilirliği ve büyüme performansı üzerine etkileri hakkında genel bir değerlendirme yapmaktır.
  • Item
    Tarımsal üretimde bazı yenilenebilir enerji kaynakları kullanımı
    (Uludağ Üniversitesi, 2016-04-07) Taşkın, Onur; Vardar, Ali; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Biyosistem Mühendisliği Bölümü.
    Fosil yakıtlara dayalı yüksek miktarda enerji tarımsal ürünlerin üretimi, taşınması, işlenmesi ve saklanması adına kullanılmaktadır. Tarımdaki yeni modern teknoloji uygulamaları ise bu enerji tüketimini daha da artırmaktadır. Ancak, fosil yakıtların maliyetinin yükselmesi ve çevre kirliliğine sebep olması yenilenebilir enerji kaynaklarının önemi ortaya çıkarmaktadır. Tarım sektöründe büyük bir potansiyele sahip olan yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı ile enerji güvenliği ve sosyoekonomik gelişmelere katkı sağlanabilecektir. Çalışma kapsamında; tarım sektöründe etkin olarak yararlanılabilecek yenilenebilir enerji kaynaklarının uygulamalı örnekleri (güneş enerjisi ile sulama, ilaçlama, zararlı öldürücü, sera havalandırma, çit sistemi, jeotermal enerji ile sera ısıtma, balık yetiştiriciliği, rüzgar enerjisi ile su çıkarma ve yenilenebilir enerji kaynaklı kurutucular) ele alınmıştır.
  • Item
    Trombe duvar ile ek ısı kazanımı sonucu hayvan barınaklarında havalandırma etkinliğinin artırılması
    (Uludağ Üniversitesi, 2016-05-13) Karaman, Sedat; Örüng, İbrahim; Şirin, Ünal
    Güneş enerjisinden daha etkin bir şekilde yararlanabilmenin alternatiflerinden birisi de, güneş ışınımı ile elde edilen ısı enerjisinin doğal taşınım yoluyla yapı içerisine alınması ilkesine dayanan trombe duvar kullanımıdır. Özellikle kış mevsimi havalandırması için çok uygun olan ve soğuk taze havayı ısıtarak duvarlar boyunca yukarı doğru yöneltecek şekilde düzenlenen trombe duvarların kullanılmasıyla, hayvanlar soğuk havanın olumsuz etkisinden korunmuş olacak ve ısı dengesinin sağlanması kolaylaşacaktır. Bu çalışmada trombe duvarlara yönelik genel bilgiler derlenmiş olup hayvan barınaklarında ısıtma ve havalandırmanın etkinliğinin artırılmasında kullanılma olanakları incelenerek önerilerde bulunulmuştur.
  • Item
    Biyolojik detoksifikasyon ve probiyotikler
    (Uludağ Üniversitesi, 2015-12-22) Omak, Gizem; Özcan, Tülay; Ersan, Lütfiye Yılmaz; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Gıda Mühendisliği Bölümü.
    Sağlık üzerine olumlu etkileri ve koruyucu özellikleri nedeni ile probiyotik bakterilerin gıda güvenliğinin sağlanması için ve besin takviyesi olarak kullanımına olan ilgi artmaktadır. Probiyotik bakteriler kullanılarak kimyasal ve mikrobiyal toksinlerin uzaklaştırılması, konvansiyonel dekontaminasyon yöntemlerine alternatif olabilecek yeni, umut vaat eden biyolojik yöntem olarak tanıtılmaktadır. Yapılan araştırmalar probiyotik bakterilerin zararlı mikroorganizmaların gelişmesini engelleyebildiğini, bu zararlı mikroorganizmaların oluşturduğu zararlı metabolitleri azaltabildiğini ve gıda güvenliği için koruyucu ajan olarak kullanılabileceğini göstermektedir. Bu derlemenin amacı probiyotik bakterilerin mikrobiyal ve kimyasal toksinleri dekontamine etme mekanizmaları hakkında bilgi vermek ve konu ile ilgili yapılan çalışmaları özetlemektir.
  • Item
    Siyanobakterilerden elde edilen pigment maddeleri ve kullanım alanları
    (Uludağ Üniversitesi, 2016-01-11) Yılmaz, Hilal Kargın; Dikbaş, Mahitap Duygu; Bilgüven, Murat
    Siyanobakterilerden elde edilen önemli pigmentler; klorofil a, β-karoten, asta-ksantin, fikosiyanin, ksantofil ve fikoeritrin'dir. Fikosiyanin mavi renkli, kokusuz, toksik olmayan, suda çözünebilen, güçlü floresan özelliğe sahip doğal bir renk maddesidir. Bu pigmentler gıda, eczacılık, tekstil ve kozmetikte, kanserojen olduğundan şüphe edilen sentetik pigmentlerin yerine, doğal pigmentler olarak kullanılabilmektedir. Floresan özelliklerinden dolayı mikroskopi, sitometri, bağışıklık, doku kimyası çalışmalarında floresan prob olarak kullanılmaktadırlar. Ayrıca, antioksidan ve radikalleri uzaklaştırıcı etkilerinden dolayı, nutrasötik ve farmasötik olarak kullanılma potansiyeline de sahiptirler. Bu bağlamda fikosiyanin üretimine ve kullanımına olan ilgi son yıllarda giderek artmaktadır.
  • Item
    Bursa ili Orhangazi ve Gemlik ilçelerinde zeytin yetiştiriciliğindeki mekanizasyon durumu
    (Uludağ Üniversitesi, 2016-05-13) Duran, Erhan; Ünal, Halil; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Biyosistem Mühendisliği Bölümü.
    Araştırmanın amacı, Bursa iline bağlı Orhangazi ve Gemlik ilçelerindeki zeytin üreticilerinin mekanizasyon düzeyini belirlemektir. Orhangazi ve Gemlik ilçelerinde zeytin tarımı yapılan 16 köyden seçilen toplam 150 işletmede anket çalışması yapılmıştır. Anket çalışması ile yöredeki üreticilerin genel sosyal yapıları, arazi varlıkları, traktör-tarım alet ve makina varlıkları incelenerek mekanizasyon kriterleri belirlenmiştir. Zeytin üretiminde toprak işlemeden hasada kadar tüm tarımsal işlemlerdeki mekanizasyon uygulamaları incelenmiştir. Yapılan araştırma sonucunda yöredeki işletmelerin mekanizasyon düzeyine ilişkin olarak; ortalama arazi büyüklüğü 10-15 da, ağaç varlıkları 400-600 adet, ortalama işletme başına 0.82 adet traktör, traktör başına düşen ekipman sayısı 4.76 adet/traktör olarak saptanmıştır. Yöredeki işletmelere ait bu sonuçlar özellikle bölgede yapılmış daha önceki çalışmalara göre kıyaslandığında mekanizasyon düzeyinde bir artış söz konusudur. Özellikle alet-makina varlığına bakıldığında, artış gözükmesine karşın, tüm tarımsal işlemlere orantılı bir şekilde dağılmadığı saptanmıştır. Bununla birlikte toprak işleme aletlerinde bir yoğunlaşma söz konusu iken buna karşın zeytin tarımının en fazla iş gücü gerektiren özellikle bakım ve hasat işlemlerinde alet ve makinaya ihtiyaç duyulduğu görülmektedir.
  • Item
    Çiftlik gübresi dağıtma makinasının farklı ilerleme hızlarındaki bazı işletme özellikleri
    (Uludağ Üniversitesi, 2016-05-13) Ünal, Halil; Kuraloğlu, Hasan; Fırat, Meral; Kahya, Duygu; Özalp, Kübra; Yanık, Elif; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Biyosistem Mühendisliği Bölümü.
    Hayvancılık işletmelerinin bir yan ürünü olan çiftlik gübresi, en az besin kaybı ile değerlendirilmelidir. Elle gübre dağıtma işleminde gübrenin besin değerinin zamanla azalması, dağılımın düzgün olmaması ve insan sağlığı açısından görülen olumsuzluklar bu işlemin makine ile yapılmasının daha uygun olacağını ortaya çıkarmıştır. Son 10 yılda Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından sağlanan tarım makinaları desteklemeleri içerisinde katı çiftlik gübresi dağıtıcılarına da yer verilmesi, ülkemizde çok sayıda ve değişik tiplerde yerli makinaların imal edilmesine öncülük etmiştir. Bu süreç, yerli makinaların uygun çalışma hızlarındaki istenilen gübreleme debileri, gübreleme kapasiteleri, iş başarıları, dağıtım düzgünlükleri vb. yönlerden ayarlamalarının yapılmasını zorunlu kılmaktadır. Bu çalışmada traktörle çekilir tip 5 ton kapasiteli arkadan dağıtmalı dikey tamburlu tip yerli yapım bir çiftlik gübresi dağıtma makinası kullanılmıştır. Yapılan tarla çalışmalarında makinanın üç farklı ilerleme hızındaki (2, 4 ve 6 km/h) çalışma zamanları, efektif iş başarıları, gübreleme kapasiteleri (ton/ha ve ton/h), patinaj oranları, gübre dağılım düzgünlükleri gibi parametreler belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, makinanın 4 km/h ilerleme hızında efektif çalışma zamanı, efektif iş başarısı, birim alandaki gübreleme kapasitesi ve birim zamandaki gübreleme kapasitesi sırasıyla 0.32 h/ha, 3.10 ha/h, 58.5 ton/ha ve 181.4 ton/h bulunmuştur.
  • Item
    Farklı ekim yoğunluğunun koçansız şeker mısırı silajlarının besleme değeri, silaj kalite özellikleri ve besin madde verimi üzerine etkisi
    (Uludağ Üniversitesi, 2015-12-22) Kamalak, Adem; Canbolat, Önder; Karasu, Abdullah; Bayram, Gamze; Filya, İsmail; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Zootekni Bölümü.; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Tarla Bitkileri Bölümü.
    Bu araştırma, farklı ekim yoğunluğunda (5000, 6500, 8000 ve 9500 bitki/dekar) ekilen ve koçanları alındıktan sonra silolanan koçansız şeker mısırının (KŞMS)’nın (Zea mays L. saccharata Sturt.) besin maddeleri bileşimi, silaj fermantasyon ve mikrobiyolojik özellikleri ile in vitro gaz üretimi ve dekara besin madde verimi üzerine etkilerinin saptanması amacı ile yürütülmüştür. Araştırmada kullanılan şeker mısırlar silolanmadan önce yaklaşık 1.5-2.0 cm boyutunda doğranmış ve silolanmıştır. Silaj örnekleri 90 günde açılmıştır. Şeker mısır silajı ekim yoğunluğu ham protein (HP),nötral deterjan fiber (NDF), asit deterjan fiber (ADF) ve suda çözünebilir karbonhidrat (SÇK) düzeyini etkilemiş (P<0.01), diğer besin maddelerini ise etkilememiştir (P>0.05). Ekim yoğunluğu silajların, laktik asit (LA), asetik asit (AA), propiyonik asit (PA)ve etanol (EOL) üretimi ile laktik asit bakterisi (LAB) üretimini de etkilemiştir (P<0.01). Ekim yoğunluğu silajların in vitro gaz üretimi, sindirilebilir organik madde (SOM), metabolize edilebilir enerji (ME) düzeyini etkilemiştir (P<0.01). Diğer yandan ekim yoğunluğu, kuru ot verimi (KOV), ham protein verimi (HPV), sindirilebilir organik madde verimi (SOMV) ve metabolik enerji veriminde (MEV) önemli düzeyde etkilemiştir (P<0.01). Araştırma sonucunda, 8000 ve 9500 bitki/dekar ekim yoğunluğunda ekilen KŞMS’nın daha yüksek besleme değeri ve silaj kalitesi ile besin madde verimi elde edilebileceği saptanmıştır.
  • Item
    Nohut mayalı ekmek üretimi ve hakim mikroflora
    (Uludağ Üniversitesi, 2015-12-22) Erginkaya, Zerrin; Turhan, Emel Ünal; Özer, Emir Ayşe
    Bu çalışmada nohut mayalı ekmek üretimi ve fermantasyonda ortama hakim olan mikrofloranın belirlenmesi amaçlanmıştır. Nohut mayalı ekmek üretimi için öncelikle Meksika çeşidi nohut kullanılarak fermente nohut mayası üretimi gerçekleştirilmiş ve ardından bu maya ile nohut mayalı hamur elde edilmiştir. Nohut mayasında ve hamurunda mikrobiyolojik analizler ve pH tayini yapılmıştır. Nohut mayasında ve hamurunda hakim mikroflora; laktik asit bakterisi, maya, aerob spor yapan bakteri ve anaerob spor yapan bakteri olarak belirlenmiştir. Ortama hakim mikrofloranın metabolik aktivitesi ile pH değerinde düşüş gözlenmiştir. Sonuç olarak nohut mayalı ekmek üretiminde sadece maya ve laktik asit bakterilerinin rol oynamadığı yanı sıra aerob spor ve anaerob spor yapan Bacillus ve Clostridium türlerinin bulunma ihtimalinin de olduğu desteklenmiştir.
  • Item
    Referans evapotranspirasyonun zaman, konum, bağıl nem ve rüzgâr hızı girdileri kullanılarak yapay sinir ağlarıyla tahmin edilmesi
    (Uludağ Üniversitesi, 2016-05-17) Aksu, Necati
    Bu çalışma ile sınırlı olan su kaynaklarının planlanmasında ve yönetiminde önem arz eden referans evapotranspirasyonun (ET0) kolay ve ekonomik olarak tahmini amaçlanmıştır. Bu doğrultuda, Yapay Sinir Ağlarının (YSA) karmaşık sebep-sonuç ilişkilerini çözebilme yeteneğinden yararlanmak suretiyle, temin edilmesi çeşitli zorluklar içeren ve ayrıca yüksek maliyet ve uzun zaman gerektiren birçok meteorolojik girdi yerine, bu girdileri şekillendiren doğal veriler ve daha az meteorolojik veri kullanılarak ET0 tahmin edilmiştir. Bu kapsamda; zaman, enlem, yükseklik ve denize mesafe gibi konum değişkenleriyle, bağıl nem ve rüzgâr hızı gibi meteorolojik değişkenler girdi olarak, FAO PM ET0 değerleri de çıktı (hedef) olarak kullanılan farklı yapı ve özelliklerde çok sayıda ağ projesi oluşturulmuştur. Bu projeler Levenberg Marquardt (LM) algoritması ve farklı yinelemelerle eğitilerek test edilmiş ve tahmin başarısı en yüksek YSA belirlenmiştir. Belirlenen ağın Ortalama Mutlak Hatası (MAE) = 0.11 mm gün-1 ; Ortalama Mutlak Yüzde Hatası (MAPE) = % 4.3; Belirlilik Katsayısı (R2 ) = 0.99; Ortalama Göreceli Hatası (OGH) = 0.04; Kök Ortalama Kare Hatası (KOKH) = 0.15 mm gün-1 ve NS katsayısı 0.99 bulunmuştur. Netice itibariyle, güvenle kullanılabilir doğrulukta bir sonuç elde edilmiştir.
  • Item
    Poliasetal (POM) meme plakalarının orifis geometrisinde üretim kusurlarının eliptik fourier tanımlayıcılarıyla tespiti
    (Uludağ Üniversitesi, 2016-06-13) Sayıncı, Bahadır
    Pestisit uygulamalarında yaygın olarak kullanılan termoplastik esaslı konik hüzmeli meme plakaları, belirli bir işletme basıncında kabul edilebilir sınırlarda debi sağlasa da orifis konturunda üretimden kaynaklanan şekil kusurları, püskürtme paterninin bozulmasına ve pülverizasyon kalitesinin düşmesine neden olmaktadır. Bu araştırma, nominal çapı 1.0, 1.2, 1.6, 2.0 ve 2.4 mm olan poliasetal (POM) malzemeden üretilmiş meme plakalarının orifis konturunda oluşan üretim kusurlarını eliptik Fourier tanımlayıcılarıyla tespit etmeyi amaçlamaktadır. Araştırmada, meme plakası görüntülerinde orifis şeklinin geometrisi kontur kodlarıyla tanımlanmış ve normalize edilerek kapalı orifis konturunun eliptik Fourier tanımlayıcıları elde edilmiştir. Bu tanımlayıcılar temel bileşenler analizine tabi tutulmuş ve elde edilen bileşen skorları kullanılarak saçılım grafikleri üzerinden üretim kusuru olan meme orifisleri tespit edilmiştir. Çok değişkenli varyans analizi (MANOVA) sonuçlarına göre meme orifisleri arasındaki kontur farklılıklarının çok önemli düzeyde farklı olduğu belirlenmiştir. Eşli karşılaştırma testi sonuçlarına göre 1.0 ve 1.2 mm çaplı meme plakalarının diğer meme gruplarına göre farklı olduğu belirlenmiştir. Kanonik ayırma skorları saçılım grafiğinde 1.6, 2.0 ve 2.4 mm çaplı orifislerin grup merkezleri birbirine yakın bulunmuştur. Deskriptif analiz sonuçlarına göre orifis konturları için belirlenen şekil parametrelerinin MANOVA sonuçlarıyla uyumlu olduğu saptanmıştır. Bu araştırmada, eliptik Fourier tanımlayıcıları kullanılarak anormal kontura sahip meme orifisleri başarılı bir şekilde tespit edilmiştir.
  • Item
    Türkmenistan pamuk sektörünün rekabetçilik düzeyinin analizi
    (Uludağ Üniversitesi, 2016-06-13) Bashimov, Güçgeldi
    Pamuk sektörü Türkmenistan’ın dış ticaretinde önemli bir rol oynamaktadır. Pamuk Türkmenistan’ın tarım sektörünün en önemli ihraç kalemini oluşturmaktadır. Son on yılda pamuk ihracatı 2 kattan fazla artış göstermiştir. Günümüzde Türkmenistan dünyanın önemli bir pamuk ihracatçısıdır. Bu çalışmanın ana amacı 2001-2014 döneminde Türkmenistan’ın pamuk ihracatındaki rekabet gücünü belirlemektir. Çalışmada Balassa ve Vollrath tarafından geliştirilen indeksler kullanılmıştır. Çalışmada HS (Uyumlaştırılmış mal tanım ve kod sistemi) kullanılmıştır. Araştırma sonucuna göre Türkmenistan pamuk ürününde karşılaştırmalı üstünlüğe sahiptir. Türkmenistan’ın pamuk ticaretindeki uluslararası rekabet gücünün arttırılması için pamuk üretiminde verimlilik ve kaliteye önem verilmelidir.
  • Item
    Kırıkhan Sulama Birliği Alanında coğrafi bilgi sistemi (CBS) kullanılarak haritalanan taban suyu gözlemlerinin değerlendirilmesi
    (Uludağ Üniversitesi, 2016-05-17) Gençoğlu, Mehmet; Uçan, Kenan
    Taban suyunun bitki kök bölgesinde yükselmesi, verimin azalmasına, tuzluluk ve sodyumluluk gibi problemlerin ortaya çıkmasına neden olabilir. Bu durum tarımsal üretimi olumsuz yönde etkiler. Sulama amacıyla yapılan yatırımlardan beklenen yararın sağlanabilmesi için, taban suyunun sürekli izlenmesi ve projelerde öngörülen düzeylerde tutulması gerekmektedir. Bu çalışmada Hatay Kırıkhan Sulama Alanında Küresel Konum Belirleme Sistemi (GPS) ile koordinatları belirlenen noktalardan 2013 yılında Mayıs, Temmuz ve Eylül aylarında taban suyu gözlemleri yapılmıştır. Taban suyu tuzluluk seviyesini belirlemek için de su örnekleri alınmıştır. Gözlemler bilgisayar ortamında bir Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS) yazılımı olan Netcad 5.1 kullanılarak işlenmiş ve her bir dönem için taban suyu eş yükseklik, taban suyu eş derinlik ve taban suyu tuzluluk haritaları elde edilerek gerekli değerlendirmeler yapılmıştır. Çalışma alanında sulamanın yoğun olduğu Temmuz ayında taban suyu derinliğinin net sulama alanının %1.92’sinde 0-0.5 m, %17.68’inde 0.5-1 m ve %24.75’inde 1-1.5 m derinlikte olduğu belirlenmiştir. Deneme alanın tamamında taban suyu tuzluluğunun 2 dSm-1 den düşük olduğu gözlemlenmiştir.
  • Item
    Seyfe Gölü havzası yeraltı suyu kalitesinin zamana göre değişimin incelenmesi
    (Uludağ Üniversitesi, 2016-04-07) Kıymaz, Sultan; Karadavut, Ufuk; Ertek, Ahmet
    Sulamada kullanılan su kaynaklarının kalitelerinin bilinmesi ve değişimlerinin izlenmesi toprak ve su kaynaklarının sürdürülebilirliği yönünden önemlidir. Bu çalışmanın materyalini Kırşehir ili Seyfe Gölü havzasında Boztepe-Malya Devlet Üretim Çiftliği ve Eskidoğanlı yerleşim biriminde bulunan sulama kuyuları oluşturmuştur. Çalışmada yeraltı su kalitesi parametrelerinin (sıcaklık, pH elektriksel iletkenlik, sodyum, potasyum, kalsiyum, magnezyum, karbonat, bikarbonat, klor, sülfat, nitrit, nitrat, amonyak, bor, sertlik, organik madde ve toplam tuz miktarları) 2001-2009 yıllarına ait aylardaki değişimleri irdelenmiştir. İstatistiksel olarak verilerin sulama mevsimi öncesi (Haziran) ve sonrasındaki (Eylül) değişimleri parametrik t testi ile incelenmiştir. Yıllar arasındaki değişimler ise F testi kullanılarak yapılmıştır. Bununla birlikte yıllara göre kimyasal parametrelerdeki değişimin gidişatının belirlenmesi için ise trend analizi yapılmıştır. Yapılan trend analizi sonucunda zamana göre değişimin su kalitesi parametrelerine göre farklı eğilimlere sahip olduğu görülmüştür.
  • Item
    Mahalle parklarının etkin hizmet alanlarının belirlenmesi – Bursa ili Nilüfer ilçesi örneği
    (Uludağ Üniversitesi, 2016-01-29) Uslu, Cengiz; Ender, Elvan; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Peyzaj Mimarlığı Bölümü.
    Kentsel donatı alanları, fiziksel açıdan kentsel yaşam niteliğini belirleyen önemli alanlardır. Kentsel donatı alanlarının, kentte bilinen işlevlerinin yanı sıra, kent insanının bedensel ve ruhsal gelişiminde, toplumsal ilişkilerin kurulması ve sürdürülmesinde yaşamsal önem taşır. Kentlerde bireylerin doğaya olan özlemlerini giderebilecekleri ve serbest zaman etkinliklerini gerçekleştirebilecekleri öncelikli kentsel donatılardan birisi de mahalle parklarıdır. Mahalle parkları işlevsellikleri ile kent formunun ve kent yaşamının temel taşları olarak kentsel yaşam niteliğini yükseltecek özelliklerde olmalıdır. Mahalle parklarının kentsel yaşam niteliğini yükseltmesi için, kent içerisinde eşitlikçi dağılımları önemlidir. Kent genelinde bu alanların dengeli ve gereksinimleri karşılayacak dağılımı gerektiği için eşitlikçi dağılım göz ardı edilmemelidir. Bu bağlamda araştırmada, eşitlikçi dağılım özelliklerinden birisi olan konuta uzaklık kavramı dikkate alınarak Nilüfer ilçesindeki mevcut mahalle parklarının durumları irdelenmiştir. Yapılan çalışma ile Nilüfer ilçesinde mahalle parklarına ihtiyaç duyulan öncelikli alanlar belirlenerek, ilçedeki yeşil alanların gelişimi için plan kararlarına ışık tutabilecek önerilerin oluşturulması hedeflenmiştir. Araştırma kurgusu ise; Nilüfer ilçesindeki mahalle parklarının varlığının mahalleler özelinde belirlenmesi, mahalle parklarının kullanıcıya olan uzaklıkla ilişkilendirilerek, etkinlik alanlarının oluşturulması, mahalle parklarının mahallelerdeki dağılımlarının belirlenmesi, ulaşılan bulgular ile haritaların üretilmesi ve oluşturulan haritaların, Nilüfer ilçesindeki mahalle parkı tesisinde plan kararlarına ışık tutularak Nilüfer ilçesinin gelişmesinde önerilerin oluşturulması hedeflenmiştir.
  • Item
    Farklı su uygulama düzeylerinin mısır bitkisi verimi üzerine etkisi
    (Uludağ Üniversitesi, 2015-12-22) Okay, Dilruba; Yazgan, Senih; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Biyosistem Mühendisliği Bölümü.
    Bu çalışmada, Bursa koşullarında mısır bitkisine ilişkin farklı su uygulama düzeylerinin verim üzerindeki etkisi arazi denemesi ile belirlenmiştir. Çalışma, 2004 yılında Bursa ili Yenişehir ilçesinde yürütülmüştür. Araştırma tesadüf blokları deneme desenine göre üç tekerrürlü olarak kurulmuş olup, materyal olarak “Tector” mısır çeşidi kullanılmıştır. Deneme parsellerinin uzunluğu 10 m, genişliği 5.6 m olacak şekilde düzenlenmiştir. Deneme parsellerine 4 sıralı pnömatik mibzerle 5 cm derinliğe, sıra arası 70 cm ve sıra üstü 18 cm olacak şekilde ekim yapılmıştır. Çalışmada 16 farklı su uygulama düzeyi oluşturulmuş ve bu konulara göre elde edilen dane verimi 1120.1 kg/da -1852.8 kg/da arasında değişmiş olup, tam sulanan koşulda en yüksek verim elde edilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, vejetatif gelişme ve tepe püskülü dönemlerinde yapılan sulamaların verim artışında olumlu bir etki yaptığı, koçan çıkarma ve süt olum dönemlerinde kısıntılı sulama yapmanın verimi etkilemediği, tek başına herhangi bir dönemde sulama yapmanın verimi olumsuz etkileyeceği söylenebilir.