2012 Cilt 21 Sayı 1

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/15580

Browse

collection.page.browse.recent.head

Now showing 1 - 11 of 11
  • Item
    Tanıtım ve değerlendirme: Osmanlı Devleti’nde Nakîbü’l-Eşrâflık müessesesi
    (Uludağ Üniversitesi, 2012) Sarıcık, Murat; Katgı, İsmail
    Osmanlı Devleti Orta ve yeni çağlar dünyasına damgasını vurmuş en büyük İslam devletidir. Her ne kadar hukuki yapısı ve bazı müessese ve uygulamaları nedeniyle laik yönü vurgulanmaktaysa da, Osmanlı hanedanlığı Anadolu Selçuklularının siyasi bir varisi olarak Türk-İslam kültürünün son ve en önemli temsilcisi olmuştur. Dolayısıyla Osmanlı devleti siyasi, idari, hukuki, ilmi ve sosyoekonomik yapısı itibariyle Türk-İslam geleneğini karakterize eden bir durum arzetmektedir. Meşryiyetini temelde dinden alan ve yönetim sistemi, müesseseleşme ve reaya ile olan ilişkilerde, uygulamada Sünni İslam hukukuna riayet eden Osmanlı devletinde İslam belirleyici bir rol oynamıştır.
  • Item
    Amerika’nın ilk Kur’ân’ı: İslam’ın kutsal kitabı ve Amerikan Edebiyatı
    (Uludağ Üniversitesi, 2012) Einboden, Jeffrey; Uzun, Nihat
    1833 yılının yazında, SOAS’in İslami Araştırmalar Merkezi’nden yaklaşık bir mil uzakta, Amerikan edebiyatının meşhur “babası” Ralph Waldo Emerson (1803-82) bir Kur’ân nüshası satın aldı.1 30 yaşındaki Boston’lı, ilk yurt dışı gezisinin sonunda Londra’ya vardığında bu alışverişi Chancery Lane’deki Lumley’nin kitap dükkânında yaptı. Cep günlüğüne, başka bir yorum eklemeksizin, aldığı Kur’ân’ın ücretinin iki şilin altı peni ettiğini not etmişti.
  • Item
    Bronislaw Malinowski’nin kültür teorisi
    (Uludağ Üniversitesi, 2012) Aman, Fatih
    Bir toplumu anlamak o toplumun kültürünü anlamaya bağlıdır. Özellikle “her toplumun kendine özgü olduğu” gerçeği kültür konusunda birçok araştırmanın yapılmasını sağlamış ve kültürel araştırmaları daha da ilginç kılmıştır. Bu araştırmalardan birisi de Bronislaw Malinowski’ye aittir. O, kültürün kökeniyle ilgilenmiş, kültürün fonksiyonlarını tanımlamış, kültürel araştırma tekniklerini ilk defa bilimsel ölçütlerle ortaya koymuş ve eleştirileriyle toplamda bir kültür teorisi oluşturmuştur. Malinowski’nin bu teorisi sosyolog ve sosyal antropologlar tarafından önemli görülmüş, bazı yönlerden de eleştirilmiştir.
  • Item
    Diyarbakır’da mevlid geleneği ve bazı iller ile karşılaştırmalı bir analiz
    (Uludağ Üniversitesi, 2012) Yanmış, Mehmet
    Mevlid, Hz. Muhammed’in doğumunu ve mucizelerini anlatan mesnevi tarzındaki metinlerdir. 10. yüzyıldan sonra ise, Hz. Peygamberi, bazı devlet büyüklerini ve tarikat şeyhlerini anmak, Allah’a şükretmek için yapılan merasimlerin ismi olmuştur. İslam dünyasında farklı dillerde yazılmış yüzlerce mevlid örneği vardır. Diyarbakır ve çevresinde de çok sayıda mevlid yazılmıştır. Hüseyin Bateî’nin yazdığı mevlid ise hiç şüphesiz ki bunların en yaygın olarak okunanıdır. Bölgedeki mevlid törenleri de Türkiye’nin diğer bölgelerinde yapılan törenlerden farklı sosyal özellikler taşımaktadır.
  • Item
    Abdüssamed el-Gaznevî’nin Tefsîru’l-Kur’âni’l-Azîm’inin kaynakları ve tesirleri
    (Uludağ Üniversitesi, 2012) Özmen, Ferihan
    Bu makalede hicrî V. asırda yaşayan Hanefî fakîhi ve müfessir Ebü’l-Feth Abdüssamed b. Mahmûd b. Yûnus el-Gaznevî’nin tanıtılması ve onun 487/1094’de telif ettiği “Tefsîru’l-Kur’âni’l-Azîm” isimli eserinin kaynaklarının ve tesir ettiği eserlerin belirlenmesi konu edilmiştir. Bu amaçla Abdüssamed el-Gaznevî’nin eserini oluştururken kullandığı kaynaklar araştırılmış, eser bu kaynaklarla karşılaştırılarak müellifin tefsirini oluştururken bunlardan ne ölçüde istifade ettiği belirlenmeye çalışılmıştır. Ayrıca tefsirin sonraki dönemlere ve âlimlere tesirleri tetkik edilmiş, böylece Abdüssamed el-Gaznevî’nin genelde temel İslam bilimlerine özelde ise tefsir ilmine katkıları saptanmaya çalışılmıştır. Neticede günümüze “yazma” halinde ulaşmış olan “Tefsîru’l-Kur’âni’lAzîm”in telif edildiği döneme nisbetle Kur’ân tefsiri açısından orijinalitesinin belirlenmesine ve eserin tefsir tarihindeki yeri ve öneminin ortaya çıkarılmasına çalışılmıştır.
  • Item
    Bursa Keles ilçesi Dedeler Köyü Camii ve süslemeleri
    (Uludağ Üniversitesi, 2012) Gülgen, Hicabi; İlahiyat Fakültesi
    Bursa ili Keles İlçesi’nin 13 km. batısında yer alan Dedeler Köyü, kuzey-güney istikametinde eğimli bir arazi üzerinde yerleşmiş bulunmaktadır. Köyün güney alt ucunda, “Şeyh Selahaddin Seyfullah Buharî” adına inşa edilmiş bir türbe ile bu türbenin batı yanında bir câmi yer almaktadır. Câmiin beden duvarları iç yüzünde bulunan, 1946 tarihli kalem işi süslemeler, Cumhuriyet’in kuruluş dönemi dinî mîmârî süsleme anlayışını ortaya koyabilecek nitelik ve nicelikte örnekleri haizdir. Bu çalışma, bahsi geçen câmi ve câmiin tezyinatı üzerine yapılmış bir araştırmadır.
  • Item
    Giritli Sırrı Paşa’nın mantık anlayışı
    (Uludağ Üniversitesi, 2012) Özel, Aytekin; İlahiyat Fakültesi
    Geleneksel mantık iki kısımda ele alınır: Kavram Mantığı, Kıyas Mantığı. Bu geleneğin İslam Dünyasındaki kurucuları Fârâbî ve İbn Sîna’dır. Onlardan sonraki mantıkçılar onların görüşlerini miras olarak devraldılar ve geliştirdiler. Giritli Sırrı Paşa (1844- 1895), bu mantık geleneğinin son düşünürlerinden biridir. Mantıkla ilgili onun yazdığı tek eser, Mi’yârü’l-Makâl’dir. O, diğer eserlerinde mantığı sürekli kullanmıştır. Bu çalışmamızda Mi’yârü’l-Makâl’deki mantık kavrayışını belirledik. Sırrı Paşa’nın mantık kavrayışı, izinden gittiği geleneğin derli toplu, açık ve anlaşılır bir özetinden oluşmaktadır. Bu yönüyle o öğrenciler için yazılmış olup, pedagojiktir.
  • Item
    Fıkhî hadislerin rivayet özellikleri bağlamında “velisiz nikâh olmaz” hadisinin tahrîc ve tenkîdi
    (Uludağ Üniversitesi, 2012) Karacabey, Salih; Gül, Mutlu; İlahiyat Fakültesi
    Nikâh akdi, aile kurumunun oluşması için taraflar arasındaki evlilik ilişkisinin üzerine bina edildiği hukuki bir anlaşmadır. İslam hukuku açısından bu akdin gerçekleşebilmesi için bazı şartları taşıması gerekmektedir. Bu şartlardan bazısı hakkında İslam hukukçuları ittifak halinde iken bazı şartlar da tartışmalıdır. Tartışmalı olan şartlardan biri de kadının velisinin izninin gerekli olup olmamasıdır. Nikâh akdinde kadının velisinin izninin gerekli olacağı görüşünde olan alimlerin temel referanslarından biri: “Nikâh ancak velinin izni ile varlık kazanır” hadisidir. Makalede, bu hadisin sened ve metin özellikleri, bu özelliklerle ilgili tenkitler ve mezheplerin bu rivayetle ilgili değerlendirme tarzı ele alınacaktır.
  • Item
    Hadislere göre işrâk namazı ve kuşluk namazı ile ilgisi
    (Uludağ Üniversitesi, 2012) Karacabey, Salih; İlahiyat Fakültesi
    Kur'ân’a göre insanın hayattaki temel sorumluluğu, kendisini yaratan Yüce Varlık’ı arayıp bulmak, O’nun isteklerini yerine getirmektir. Allah’ın insandan en önemli isteklerinden biri de ibadettir. İbadetler içinde en başta geleni ise namazdır. Zira insanın psikolojik, fiziksel ve sosyal yönlerinin disiplin altına alınıp geliştirilmesinde namazın büyük bir rolü vardır. Bundan dolayı Allah Teâlâ çeşitli vakitlere ve vesilelere binâ ederek insandan namaz kılmasını ister. Hz. Peygamber de yine aynı sebeplere binâen, Allah’ın istediklerinden farklı olarak bazı namazların kılınmasını teşvik ve tavsiye etmiştir. Çeşitli rivayetlerde ve özellikle de halk arasında, Hz. Peygamber’in teşvik ettiği namazlardan birinin İşrâk Namazı olduğuna yönelik bilgiler bulunmaktadır. Bu makâlede, Hz. Peygamber’in bu teşvikine delâlet eden hadislerin, hadis usûlü kaidelerine göre sıhhati araştırılmaktadır.
  • Item
    Mütref ve inanç esaslarına etkisi
    (Uludağ Üniversitesi, 2012) Yücedoğru, Tevfik; İlahiyat Fakültesi
    Bir Kur’ân-ı Kerîm tabiri olan mütref, varlık bakımından toplumun önündeki şahıslara işaret etmektedir. Gerek itibar ile ve gerekse kazanılmış mevki ile toplum üzerine egemen olan ve fakat topluma yön verme konumunda bulunan bu kişilerin bir bakıma psikolojik tahlili ve onların sosyal bir olgu olması açısından Kur’ân içinde yer bulmuştur. Bu çalışma, onların inanç esasları ve topluma etkileri yönlerinden araştırmasını konu edinecektir.
  • Item
    Tanıtım ve değerlendirme: Balkan araştırmaları dergisi
    (Uludağ Üniversitesi, 2012) İdriz, Enes; Sosyal Bilimler Enstitüsü
    Balkanlar, İstanbul’un 1453’te fethedilmesinden önce İslam’la buluşmuş ve bu muazzam kentin fethinde büyük bir rol oynamıştır. Çok etnisiteli ve çok dinli bir yapı arz eden Balkanlar, Osmanlı dönemini barış ve huzur içerisinde geçirmiştir. Ancak Osmanlıların çekilmek zorunda kaldığı 1912 yılından itibaren durum neredeyse tamamen değişmiş, siyasi çalkantılar birbirini takip etmiştir. Bir türlü istenilen barış ortamının sağlanamaması ve izlenilen emperyalist politikalar bölgede kültürel krizlerin yaşanmasına da yol açmıştır.