1981 Cilt 8 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/22024
Browse
collection.page.browse.recent.head
Item Yenidoğan dönemi süt çocuğunda sol ventrikül performansının ekokardiyografik olarak incelenmesi(Bursa Üniversitesi, 1981) Meriç, Nurten; Tıp FakültesiBu çalışma, 'yaşları 1 saat ile 16 gün, ağırlıkları 2600 - 4500 gram arasında olan 50 normal yenidoğan bebekte yapıldı. Ekokardiyografik olarak yenidoğan bebeklerin sol ventrikül performansı araştırıldı. Bu amaçla ejeksiyon fraksiyonu (EF), sirkumferensiyal lif kısalma velasitesi (VCF), sol ventrikül küçük çapın eğim yüzdesi (% Değişim) incelendi ve yenidoğan sol ventrikül gücünü belirleyen bazı normlar saptandı. Ölçümler, Amerikan Ekokardiografi Derneğinin önerdiği standartlara uygun olarak yapıldı. Ortalama EF değeri % 48 ± 1.91 (değişkenlik % 22- 80), VCF değeri 1.03 ± 0.05 sirk/san (değişkenlik 0.5 - 2.1 sirk/san), küçük çapın değişim yüzdesi % 22 ± 1.3 (değişkenlik % 15 - 20) bulundu. Yukarıda belirtilen parametrelere ait değerlerin, küçük çapın yüzde değişimi hariç, yenidoğanın yaşam gün sayısına, vücud ağırlığına ve kalp hızına göre değişkenlik gösterdiği saptandı. Buna karşın küçük çapın değişim yüzdesinin doğumdan 48 saat sonra giderek anlamlı biçimde attığı gözlendi (p < 0.05). Sonuçta bu çalışma, yenidoğan dönemi bebeklerin sol ventrikül fonksiyonları ve performansını yansıtan parametrelere ait normal değerleri vermektedir.Item Pozisyonel nistagmuslar(Bursa Üniversitesi, 1981) Hızalan, İbrahim; Tezel, İlker; Tıp FakültesiBaşın belirli pozisyonlarında ortaya çıkan patolojik nistagmus anlatan pozisyonel nistagmus deyimi 3 ayrı nistagmo jenik faktöre bağlı 3 ayrı tip nistagmus içerir. Bunlar kinetik faktöre bağlı ve semisirküler kanal orijinli pozisyonlandırma nistagmusu; servikal faktöre bağlı ve proprioseptif veya vasküler orijinli servikal torsiyon nistagmusu; ve uzaysal faktöre bağlı ve otolit organ orijinli hakiki pozisyon nistagmusu 'dur. Görülmeleri vestibüler sisteminin bir kısmında veya tamamında kesin bir patolojinin bulgusudur. özellikle santral tipte pozisyon nistagmusu görülen olguların % 40'ında K.İ.Y.E.P. ortaya konabilmektedir.Item Preartrozik dönemde kaplıca tedavisinin yeri(Bursa Üniversitesi, 1981) Özer, Nurten UsmanÇevresel faktörlerin enerjetik unsurlarının insan organizması üzerindeki etkilerini inceleyen, hastalık ve tedavi yönünden değerlendiren bilim dalı Tıbbi Ekoloji' dir. Bu kapsam içinde Kaplıca Tedavisi, fiziksel çevrenin atmosferik ve hidrosferik enerjisinin tedavide kullanımı anlamını taşır. Kaplıca kürtlerin fiziksel ve kimyasal etkisi yanı sıra nonspesifik stress etkisi, pre artrozik dönemde lokal etki ile birlikte organizmanın dolaşım - solunum, termoregülasyon, enzim ve metabolizma faaliyetlerini düzenleyerek olumlu etki yaratır.Item Fizyolojik hiper-prolaktinemi üzerine yeni görüşler(Bursa Üniversitesi, 1981) Küçükkömürcü, Şakir; Tıp FakültesiGebelik boyunca giderek artan serum prolaktin, doğumdan sonra, şayet anne çocuğunu emziriyorsa, uzun süre yüksek olarak kalır. Her emzirme işleminden sonra prolaktin seviyelerinde ani yükselmeler meydana gelmektedir. Gebelik ve laktasyon dönemlerinde yükselen prolaktinin kansere karşı meme dokusunu koruduğu iddia edilmektedir. Bu yazıda, gebelik esnasında ve laktasyon döneminde görülen fizyolojik hiperprolaktinemi ile ilgili literatür verilerinden yararlanılarak yapılan bir derleme sunulmuştur.Item Farmakolojik hiper- prolaktinemi(Bursa Üniversitesi, 1981) Küçükkömürcü, Şakir; Tıp FakültesiBu yazıda, tedavide kullanılan bazı ilaçlara bağlı olan farmakolojik hiperprolaktinemi ile ilgili literatür verilerinden yararlanılarak yapılan bir derleme sunulmuştur. Bazı ilaçlar ve endojen maddeler prolaktin sekresyonunu stimüle veya inhibe etmektedirler. Prolaktin sekresyonu üzerine etkili olabilecek ilaçlar önceden bilmekle yarar vardır. Böylece bazı hastalıkların tedavisi esnasında ortaya çıkabilecek amenore, galaktore ve infertilite tablolarında etyolojik yanılgıya düşülmemiş olunacaktı.Item Patolojik hiper-prolaktinemi ve kadında üreme fonksiyonunun kontrolu(Bursa Üniversitesi, 1981) Küçükkömürcü, Şakir; Tıp FakültesiAmenore, galaktore ve infertilite olgularında sık olarak rastlanan hiperprolaktinemi, bu konu üzerindeki araştırmaların yoğunlaşmasına sebep olmuştur. Kadınlarda 3 tip hiperprolaktinemi vardır. Patolojik hiperprolaktinemi, farmakolojik hiperprolaktinemi, fizyolojik hiper -prolaktinoma. Bu makalede, hipotalamo - hipofizer bir fonksiyon bozukluğuna veya hipofizer bir adenoma bağlı olan patolojik hiperprolaktinemi ile ilgili literatür verilerinden yararlanılarak yapılan bir derleme sunulmuştur.Item Servikal gebelik(Bursa Üniversitesi, 1981) Erdener, Tuğrul; Kıyan, Suat; Tıp FakültesiBu yazımızda bir servikal gebelik vakası sunulmuştur. Dış gebelikler arasında görülen bu tür gebeliklerin etyolojisi, kliniği ve tedavisi üzerinde durulmuş, literatür gözden geçirilmiştir.Item Mikrovasküler ön kol reimplantasyonu ve bir olgu(Bursa Üniversitesi, 1981) Özcan, Mesut; Birinç, Şerif; Karaca, Fikret; Tıp FakültesiKliniğimizde mikrovasküler yöntemlerle reimplantasyon uygulanan travmatik bir sağ ön kol amputasyonu bildirilmiş , mikrovasküler reimplantasyon cerrahisinin önemi ve gereği vurgulanmıştır.Item Pnömatosis sistoides intestinalis(Bursa Üniversitesi, 1981) Kızıl, Ayhan; Birinç, Şerif; Koçak, Nevzat; Şengönül, Aksen; Karaca, Fikret; Tıp FakültesiPnömatozis sistoides intestinalis barsak duvarı içinde gaz dolu kistlerin bulunuşuyla karakterize nadir bir haldir. Kistler submukoza ve subseroza yerleşmişlerdir. Teşhis genellikle radyolojik olarak konur. Komplikasyon olmayan vakalarda cerrahi tedavi gerekmez.Item Mamilla retraksiyonu(Bursa Üniversitesi, 1981) Özcan, Mesut; Güler, Nezih; Karaca, Fikret; Tıp FakültesiMamilla retraksiyonu ve rekonstrüksiyonu hakkında genel bilgiler verilmiş ve bir olgu sunulmuştur.Item Anorektal verrüköz tüberküloz(Bursa Üniversitesi, 1981) Doğruyol, Hasan; Birinç, Şerif; Kızıl, Ayhan; Karaca, Fikret; Alemli, Asaf; Tıp Fakültesiİntestinal tüberküloz en fazla ileoçekal bölgede, daha az olarak kolonda ve nadiren anorektumda meydana gelir. Bundan dolayı özel ilgisi olan anorektumun verrüköz tüberkülozlu bu vaka raporuna değinildi. Patogenez, klinik bulgular, hastalığın gelişimi ve tedavisi tartışıldı.Item Bursa çevresindeki bazı içme sularında flor, sodyum ve potasyum iyonları(Bursa Üniversitesi, 1981) Atala, G.; İleriye, D.; Çayanoğlu, M.; Aytekin, H.; Özkan, K.; Tıp FakültesiYaşam için önem taşıyan çeşitli minerallerin su yoluyla da vücuda alındıkları bilindiğinden bölgemiz içme sularında flor, sodyum ve potasyum düzeylerinin ölçümü yapılmıştır. Bu ölçüm 69 farklı kaynaktan sağlanan su örneklerine uygulanmıştır. Sodyum ve potasyum iyonları için herhangi bir tehlike göstermeyen sularda, bu araştırma sonuçlarına göre çok önemli derecede flor eksikliği söz konusudur. Bu sonuçlar içme sularının klorlanmasının gerektiğini göstermektedir. Her üç mineralin sudaki düzeyleri arasında herhangi bir ilişki saptanmamıştır.Item Kan değişiminin non-spesifik immunite üzerine etkileri(Bursa Üniversitesi, 1981) Günay, Ünsal; Tıp FakültesiKan değişimi (exchange transfusion) uygulanan 20 yenidoğanda, bu uygulamadan hemen önce ve 48 saat sonra lökosit fonksiyon testleri yapıldı. Sözü geçen test sonuçları arasında anlamlı bir farklılık bulunmadığından, kan değişimin lökosit fonksiyonlarını yükselmediği sonucuna varıldı.Item Diyarbakır ilinde bebeklerin aşılanmalarına etki eden etmenler ve yerleşme yerlerine göre durumları(Bursa Üniversitesi, 1981) Kan, İsmet; Gülesen, Özdemir; Tıp FakültesiBu çalışmada, Diyarbakır ilinden örnekleme yöntemi ile alınan 1135 yeni doğmuş bebeğin 1 yaşına basıncaya kadar uygulanan aşı hizmetleri araştırıldı. Uygulanan aşı çeşitlerinin yerleşme yerlerine göre durumu ve aşılamayı etkileyen etmenler üzerinde duruldu. Sonuç olarak, bebeklerin aşılanması ile kentsel, kırsal yerler ve bölgeler arasında yakın bir ilişkinin olduğu ve en yüksek oranda uygulanan aşının da (% 54,3) uygulaması kolay olan polio aşı olduğu ortaya çıktı.Item Mesane tümörlerinin kas içi yayılımının saptanmasında değişik bir yöntem; karbondioksit kontrastlı polisistografi(Bursa Üniversitesi, 1981) Kaner, Cengiz; Özyurt, Mustafa; Türkeri, Yılmaz; Tıp FakültesiMesane tümörünün tedavisinde ve prognozunun apt asında tümörün morfolojisi ve tümörün kas içi yayılım derecesinin saptanması çok önem taşır. Bu amaçla, poli sistografi ve çift kontrastlı sistografi birlikte uygulanmıştır. Bu iki yöntemi bir arada kullanarak, mesane tümörlü yirmi hastada tümörün detrusor içi yayılım derecesi % 94,4 oranında doğru saptanmıştır. Karbondioksit kontrastlı polisistografi (KKP) adını verdiğimiz bu yöntemin kolay uygulanabilirliği ve hiç bir komplikasyonu olmadığı, araştırmamız sonucu, ortaya çıkmıştır.Item Künt karın travmalarında erken tanı(Bursa Üniversitesi, 1981) Ciner, Birol; Devranoğlu, Muammer; Karaca, Fkret; Tıp Fakültesi1974- 1977 yılları arasında kliniğimi e başvuran künt batın travmalı 43 hastanın fizik muayene, laboratuar tetkikleri, ve parasentezi yapılmış, ameliyat esnasındaki bulgular ile preoperatif bulgular karşılaştırılmış, fizik muayene, lökosit sayımı ve parasentez in tanıdaki önemi vurgulanmış ve kaynaklar gözden geçirilmiştir.Item Akut kolesistitlerde tedavi(Bursa Üniversitesi, 1981) Koçak, Nevzat; Devranoğlu, Muammer; Karakaş, Uğur; Tıp FakültesiBu çalışma Bursa Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Kliniğine alırı/an 49 akut kolesistitli hastada yapılmıştır. Akut kolesistillerin tedavisinde erken cerrahi girişim ve konservatif tedavi tartışılmış, kaynaklar gözden geçirilmiştir. Mortalite ve morbidite oranı akut kolesistitte erken cerrahi girişim ile azaltılabilir.Item Tavşanlarda yarı yapay antijenlerle oluşturulan hümoral bağışıklık süresine aşırı kan kaybının etkisi(Bursa Üniversitesi, 1981) Tekman, Şevket; Gül, VahdetYarı yapay antijenler/e bağışlanmış tavşanlarda, aşırı kanatmaların humoral bağışıklık üzerine etkisini araştırmak amacıyla; antikorların en yüksek düzeyde bulunduğu günden itibaren gün aşırı yapılan 12-15 m/lik kanatmalara negatif presipitasyon elde edilene kadar devam edildi. Aynı günlerde paralel yürütülen iki çalışmadan birinde yayma preparatlarda yüzde lenfosit sayısı araştırıldı. Diğer çalışmada ise, anti serumların selüloz asetat elektroforez leri yapılarak gamma globulin oranlarındaki değişmeler incelendi. Sonuçta, aşırı kanatmalara rağmen pozitif bağışıklık süresi, kanatmaksızın bulunan 11 günlük süreye eşit olduğu görüldü. Kanatmalarla birlikte lenfositlerde süratli bir proliferasyon,gama globulin lorde ise, nisbeten yavaş bir düşüş saptandı.Item Pars thoracica trunci sympathici ganglionlarında nöron ve preganglioner lif sayısı(Bursa Üniversitesi, 1981) Çimen, Ahmet; Tıp FakültesiBu çalışmada, tavşan pars thoracica trunci sympathici ganglionların ın nöron miktarları ve simpatik zincirin bu parçasının preganglioner lif miktarları araştırıldı. Ganglion sayısı 9-13 arasındadır. Birinci ganglion en çok nörona sahip ganglion dur (1503- 11091). Göğüs simpatik zinciri boyunca preganglioner lif sayısı 5-40 arasında değişmektedir.Item Nervus intercostalis'lerin adrenerjik liflerinde noradrenalin miktarı(Bursa Üniversitesi, 1981) Çimen, Ahmet; Tıp FakültesiBu çalışmada, tavşanlarda nn. intercostales içindeki adrenerjik liflerin noradrenalin miktarı spektrofoto kolorimetrik olarak hesaplandı. Adrenerjik liflerin yaklaşık olarak 5.4 ng/sm noradrenalin ihtiva ettiği tespit edildi.