2010 Cilt 29 Sayı 1

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/17721

Browse

collection.page.browse.recent.head

Now showing 1 - 5 of 5
  • Item
    Amme alacaklarının tahsil usulü hakkında kanunda gayrimenkul ihalesi ve ihalenin feshi sürecinin irdelenmesi
    (Uludağ Üniversitesi, 2010) Serim, Nilgün
    Kamu alacağının tahsili amacıyla yürütülen cebri takip işlemleri sonucunda haczedilen gayrimenkullerin satışı genel olarak iki aşamada gerçekleştirilir. İkinci satış ilk satışta gayrimenkulün biçilen değerinin %75’ini bulmaması durumunda başvurulan bir yöntemdir. İkinci satışta gayrimenkul en çok arttırana ihale olunur. Ancak ihale bedelinin varsa rüçhanlı alacaklarla birlikte, satış masraflarını da aşması şarttır, aşmazsa satış yapılmaz. İhale neticelenip kesinleştikten sonra alıcı tarafından ödenecek unsurlar satış bedeli, damga vergisi, tapu alım harcı, takip giderleridir. Satışı gerçekleştiren tahsil dairesi tarafından ise satış bedeli üzerinden Katma Değer Vergisi, malı satılandan tahsil ederek de tellâliye harcı ödenir. Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’da ihalenin feshi satışa çıkarılmış hacizli taşınmaz malların satış işleminin iptalidir. Satışın tebliğini izleyen 7 gün içinde ilgili kişilerin yanı sıra yapılan ihale neticesinde zarar gördüğünü ileri sürenlerde ihalenin feshini isteyebilir. Yapılmış olan gayrimenkul ihalesi icra mahkemesi yargıcının kararıyla fesh edilir. İhale öncesinden kaynaklanan idari bir hata nedeniyle ihalenin feshi isteniyor ise bu husus vergi mahkemesinin görev alanına girer.
  • Item
    Veri madenciliği ve istatistik
    (Uludağ Üniversitesi, 2010) Tüzüntürk, Selim; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/Ekonometri Bölümü.
    Bu çalışmanın konusu veri madenciliği ve istatistik ile ilgilidir. Bu çalışmanın amacı veri madenciliği ve istatistik arasındaki ilişkinin açıkça ortaya konmasıdır. Bu çalışma ile veri madenciliği süreci sunulmuştur, böylece veri madenciliğinin istatistik ile ayrı tutulamaz olduğu vurgulanmıştır. Teorik veri madenciliği açıklamalarına ilave olarak, OLAP küpleri ile küçük bir veri madenciliği uygulaması da yapılmıştır.
  • Item
    Efendi-köle ahlâkı vs. efendi köle diyalektiği
    (Uludağ Üniversitesi, 2010) Küçükalp, Derda; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/Kamu Yönetimi Bölümü.
    Düşünce tarihine bakıldığında birçok filozofun birtakım ayrımlar kullandıkları görülür. Çoğu zaman bu ayrımlar filozofların düşüncelerini karakterize edici bir nitelik taşır. Nietzche’nin efendi ahlakı –köle ahlakı ayrımı ile Hegel’in efendi-köle diyalektiği söz konusu ayrımların iki örneğidir. İki ayrımın da politik düşünce açısından birtakım sonuçları vardır. Bu çalışma Nietzsche’nin ayrımının postmodernist, çoğulcu ve farklılıkları onaylayıcı bir politik düşünceyi, Hegel’in efendi-köle diyalektiğinin ise modernist ve evrevselci bir politik düşünceyi beslediği iddiasındadır. Bu çalışmada Nietzsche’nin efendi ahlakı –köle ahlakı ayrımı temel alınacak ve Nietzcheci bir perspektifle Hegelci politik düşüncenin bir eleştirisi sunulacaktır.
  • Item
    Örgütlerde e-öğrenme açılımı
    (Uludağ Üniversitesi, 2010) Saraç, Mehlika; Çiftçioğlu, B.Aydem; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/İşletme Bölümü.
    Günümüzde işletmeler artan bir hızla bilişim sistemlerine yatırım yapmaktadır. Bu kapsamda insan Kaynakları Yönetim (İKY) uygulamalarında ve politikalarında, Web tabanlı uygulamaların kullanımı hızla artış göstermektedir. Bu uygulamalar içinde, son yıllarda en çok ilgi gören konulardan biri elektronik öğrenme (e-öğrenme) yöntemleri olmuştur. E-öğrenmenin örgütlere sağladığı maliyet, zaman ve yer avantajı konunun insan kaynakları pratiklerinde taşıdığı önemi artırmaktadır. Günümüzde e-öğrenme, çalışanlar için sürekli öğrenme ve gelişmeyi hedeflemiş ticari örgütlerde oldukça önemli bir eğitim biçimi haline gelmiştir. Bu çerçevede çalışmada, örgütlerde e- öğrenme yaklaşımı çeşitli boyutları ile araştırılmakta ve bu öğrenme yönteminin etkinliğini belirleyen unsurların neler olduğu ve söz konusu eğitim uygulamalarının etkinliğinin nasıl değerlendirilebileceği üzerinde durulmaktadır
  • Item
    Sosyal güvenlik reformu sonrası tüketici olarak hastaların hastane seçimi: pazarlama açısından bir alan araştırması
    (Uludağ Üniversitesi, 2010) Özdemir, Erkan; Kılıç, Serkan; Aydın, Z. Berna; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/İşletme Bölümü.; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/Ekonometri Bölümü.
    5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu, diğer bir ifadeyle Sosyal Güvenlik Reformu, 1 Ekim 2008’de Türkiye’de yürürlüğe girmiştir. Bu reformun en önemli sonuçlarından biri, tüketici olarak hastaların kurumla (Sosyal Güvenlik Kurumu - SGK) sözleşmeli diledikleri hastanelerden sağlık hizmeti alabilmesidir. Bu ise tüketicilere hastane seçimi konusunda özgürlük vermektedir. Bu çalışmanın amacı, Sosyal Güvenlik Reformu sonrasında hastaların hastane seçiminde hangi demografik değişkenlerin ilişkili olduğunu araştırmaktır. Bu çalışmada elde edilen veriler Bursa’daki (Türkiye) üç hastanede (özel, devlet ve üniversite hastanesi) ayakta tedavi gören 569 hastayla kişisel görüşme yöntemi ile toplanmıştır. Hastaların demografik özellikleri ile hastane seçimi arasındaki ilişkiler ki-kare testi ile incelenmiştir. Araştırma sonuçları, hastaların hastane seçimlerinin yaş, eğitim, gelir ve medeni durum ile ilişkili olduğunu göstermektedir.