1987 Cilt 6 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/15380
Browse
collection.page.browse.recent.head
Item Erken sütten kesilerek entansif besiye alınan ve kaşak besi uygulanan kuzuların besi performansı üzerinde çiftçi koşullarında bir araştırma(Uludağ Üniversitesi, 1987) Karabulut, Ali; Ak, İbrahim; Ziraat Fakültesi; Zootekni BölümüBu araştırma, yetiştirici koşullarında 6-7 haftalık yaşta sütten kesilerek besiye alınan ve kaşak besi uygulanan Merinos X Kıvırcık melezi erkek ve dişi kuzuların besi performansını saptamak amacıyla düzenlenmiştir. Araştırma 97 baş erkek ve 103 baş dişi olmak üzere toplam 200 baş kuzuyla yürütülmüş olup, besi 60 gün sürmüştür. Kuzular 100'er başlık 2 gruba ayrılarak dişi-erkek bir arada besiye alınmış ve 1. gruptaki kuzular sütten kesimden hemen sonra besiye alınırken , 2. gruptaki kuzular besi süresince analarını emmişler ve çiftlikte uygulanan geleneksel kaşak yöntemle beslenmişlerdir. Erken sütten kesilen kuzular sadece kesit yemle beslenirken kaşak besiye alınanlara ayrıca yonca kuruotu verilmiştir. Besi süresince tüm gruplar ad libitum yemlenmiştir. Her iki gruptaki erkek-dişi kuzuların standardize edilmiş besi başı canlı ağırlığı 15.1 kg, 60 günlük besi süresince toplam ağırlık artışı; 19.5 - 15.1 kg; 19.7 - 16.4 kg ve besi süresince günlük ortalama canlı ağırlık artışı; 324.7 - 252.3 g ; 328.4-274.0 g olarak saptanmış olup, her iki gruptaki farklı cinsiyetteki kuzular arası farklılıklar istatistik önemli (P < 0.01) olduğu halde farklı besi yöntemi uygulanan gruplar arası farklılıklar ise önemsiz bulunmuştur. Deneme süresince grupların günlük ortalama yem tüketimi sırasıyla 0.910 ve 1.068 kg olarak saptanırken, gruplardaki erkek ve dişi kuzuların yemden yararlanma oranları sırasıyla 3.113-4.351 kg; ve 3.540-4.351 kg, 1 kg canlı ağırlık artışının maliyeti ise gruplara göre sırasıyla ; 490-650 TL., 517-625 TL. olarak bulunmuştur.Item Türkiye'de gübreleme alanındaki gelişmeler ve sorunları(Uludağ Üniversitesi, 1987) Kaplan, Mustafa; Özgümüş, Ahmet; Katkat, A. Vahap; Ziraat Fakültesi; Toprak BölümüÜlkemizde gübre üretimi ve tüketimi 1940 yılından beri hızlı bir artış göstermiştir. Bununla birlikte Türkiye'deki gübre tüketimi, gelişmiş ülkelerin gübre tüketim düzeyinin henüz çok gerisindedir. Özellikle son yıllarda gübre fiyatlarındaki hızlı artışlar, gübre tüketimindeki artış hızının düşmesine neden olmuştur. Diğer taraftan belirli alanlarda aşırı veya yanlış gübre kullanımı görülmektedir. Gübrelemeden daha iyi sonuç elde edebilmek için, toprak ve bitki analizlerinden geniş şekilde yararlanılmalıdır. Ayrıca, kullanılan gübre çeşitleri artırılmalı ve besin maddelerini farklı oranlarda içeren kompoze gübrelerin üretimine hız verilmelidir.Item Alfalfa seed producfion and its problems in Turkey(Uludağ Üniversitesi, 1987) Çelik, Necmettin; Ziraat FakültesiThis article has been prepared to account for the current state of alfalfa seed production, production problems and their solutions in Turkey. There are two best known ecotypes, Kayseri and the oriental (Şark) alfalfas. These are grown mainly in Central and Eastern Anatolia regions. In recent years, however, two cultivars, Peru and Mesa-Sirsa are being widely grown on the Coastal regions. Alfalfa seed is domestically obtained from Kayaeri and Şark alfalfas in all regions except Marmara. But within the regions, the best ecology for seed production of alfalfa is found in Central and Eastern Anatolia. In general, alfalfa seed is realized on the fields established especially for hay porpose. Seed production indicates fluctuations among the years. By 1965, some of the produced seed has been exported to , but then whole production has become used domeatically. There are serious problems at every stage of seed culture of alfalfa and concequently very low yields. A great portion of the produced seed contains weed seed, dodder and other foreign particles. For this reason, it is very difficult for alfalfa growers to find pure and certified seed at market. In order to solve problems of seed production, a large scale research should be initiated, giving priority to dodder, and results transferred to alfalfa growers immidiatly. In addition, growers must be supported with economic aids of government. Furthermore, public organizations must diatribute certified seed and control the seed standardization .Item İkinci ürün tarımı ve Bursa yöresinde uygulanabilme olanakları(Uludağ Üniversitesi, 1987) Azkan, Nedime; Yürür, Nevzat; Ziraat Fakültesi; Tarla Bitkileri BölümüÜlkemizde Güney Marmara, Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinin sulanır tarım alanlarında ikinci ürün tarımı yapılarak birim alan üretkenliği arttırılmakta dır. Ege, Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde sulanır alanlarda buğday arpa hasadından sonra ikinci ürün olarak soya, tane mısır, yerfıstığı, susam, çeltik, sorgum ve ayçiçeği tarımı yapılmaktadır. Bursa yöresinde ikinci ürün olarak baklagil ve mısır yaygın olarak, bostan, yerfıstığı, ayçiçeği, susam, çeltik. az miktarda yetiştirilmektedir. İkinci ürün fasulye Kasım ayında hasat olgunluğuna geldiğinden rutubet nedeniyle hasat, harman ve ürünün depolanmasında çeşitli zorluklar ortaya çıkmaktadır. Erkenci ve verimli fasulye çeşitlerin in kullanılmasıyla bu sorunun kısmen çözümlenebileceği düşünülmektedir.Item İle de france x anadolu merinosu (F1), ile de france x akkaraman (F1), malya ve akkaraman erkek toklukların besi gücü ve karkas özellikleri(Uludağ Üniversitesi, 1987) Cangir, Sabahat; Ankaralı, Bekir; Karabulut, Ali; Ziraat Fakültesi; Zootekni Bölümüİle de France X Anadolu Merinosu (F1), ile de France X Akkaraman (F1), Malya ve Akkaraman tokluklarla yürütülen 70 gün süreli beside, grupların günlük ortalama canlı ağırlık artışları sırasıyla 260.2, 279.6, 233.6 ve 251.3 g; 1 kg canlı ağırlık artışı için kesif yem tüketimi ise 7. 798, 7.185, 7.922 ve 8.390 kg olarak hesaplanmıştır. Grupların soğuk karkas ağırlığı sırasıyla 28.9, 27.1, 28.4 ve 29.8 kg; kuyruksuz soğuk karkas ağırlığı 28.9, 26.4, 26.5 ve 24.3 kg; kuyruksuz karkasta randıman % 50.7, 47.2, 46.3 ve 41 .7 olarak saptanmıştır. Grupların günlük ortalama canlı ağırlık artışı, 1 kg canlı ağırlık artışı için kesit yem tüketimi, soğuk karkas ağırlığı ve kuyruksuz soğuk karkas ağırlığı farklılıkları istatistik önemli bulunmamıştır. Kuyruksuz soğuk karkasta randımanın ise ile de France X Anadolu Merinosu ve ile de France X Akkaraman grubunda Malya ve Akkaraman gruplarından önemli derecede (P < 0.01) yüksek olduğu saptanmıştır.Item Farklı arazi toplulaştırma planlamalarının makina kullanım etkinliği ve işletme ekonomisi açısından değerlendirilmesi(Uludağ Üniversitesi, 1987) Girgin, İrfan; Bölükoğlu, Halil; Ziraat Fakültesi; Tarımsal Mekanizasyon BölümüTarımsal işlemlerde başarının ölçüsü, alan ve iş prodüktivitesi olarak tanımlanabilir. İş prodüktivitesinin belirlenmesinde işletme ile ilgili değişik faktörler rol oynar. Bunlar içerisinde makinanın kullanım etkinliğinin payı ve önemi, tarımsal üretimdeki diğer girdilerin maliyetleri açısından incelendiğinde, daha büyüktür. Diğer taraftan makina kullanım etkinliği ise işletme ve parsel büyüklüğü, parsel ş ekli, parsel uzaklığı ve üretim deseninin bir fonksiyonudur. Bu çalışmada değişik toplulaştırma model çıktıları, parsel fizik sel özellikleri, tarım makinaları kullanımı ve işletme ekonomisi açısından değerlendirilmiştir. Bu değerlendirmede Hollanda ICW Enstitüsünde geliştirilen "AGRAVAL" adındaki bilgisayar programının algoritmasından yararlanılarak , ülkemiz kısıt ve parametrelerine uygun gerekli değişiklikleri de içerecek şekilde yeniden yazılan "ARTOEK" adlı bilgisayar programı kullanılmıştır. Araştırma sonucunda; arazi toplulaştırmasıyla sağlanan parsel fiziksel düzenlemesinin işletmelerde makina kullanım etkinliğini arttırdığı saptanmıştır. Ayrıca yeni düzenlemelerin yarattığı kenar kaybı konusundaki olumlu etkiler de dikkate alındığında arazi toplulaştırmasının tarım ekonomisine katkısı olduğu belirlenmiştir.Item Tarımsal mekanizasyon veri tabanı yardımıyla parsel özelliklerine bağlı makina iş başarılarındaki değişimin incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 1987) Girgin, İrfan; Bolu, Ayşegül; Bölükoğlu, Halil; Ziraat Fakültesi; Tarımsal Mekanizasyon BölümüKöy Hizmetleri Araştırma Enstitüsü Tarımsal Mekanizasyon Araştırma Grubu tarafından 1983 yılından bu yana yürütülmekte olan çalışmalarla tarımsal mekanizasyon veri tabanı oluşturularak geliştirilmesi sürdürülmektedir. Bu çalışmada veri tabanının kullanılması ile Eskişehir Yöresinde kuru koşullarda buğday üretimi için gerekli tarımsal mekanizasyon araçlarının iş başarısı değerleri, parsel alanı ve parsel en-boy oranlan değiştirirerek bulunmuştur. Elde edilen sonuçlar Mahmudiye Anadolu Tarım işletmesi arazisinde standart parsel değerleriyle karşılaştırılarak sonuçların pratiğe uyum kontrolları yapılmıştır. Dikkate alınan tarım tekniği aç ısından, Standart parsel için toplam 8. 78 h/ha makina işgücü gerektiği ve bu arada 47.23 L/ha yakıt harcandığı saptanmıştır.Item Bazı fasulye çeşitlerinin Bursa yöresinde ikinci ürün olarak değerlendirilmesi üzerinde araştırmalar(Uludağ Üniversitesi, 1987) Azkan, Nedime; Yürür, Nevzat; Ziraat Fakültesi; Tarla Bitkileri BölümüBölgemizin sulanır tarım alanlarında bir yılda iki ürün alabilme bakımından belirli bir potansiyeli vardır. Bursa 'da buğday hasadından sonra yaklaşık 120 güne varan devrede bölgemiz ekolojik koşullarına uygun, vegetasyon süresi kısa, üstün verimli fasulye çeşitlerini belirlemek amacı ile bu çalışma yapılmıştır. Denemelerde verim ve erkencilik bakımından yapılan değerlendirmeler sonu cu; bölgemizde birinci ve ikinci ürün olarak yetiştirilen Horoz oturak-1 fasulye çeşidinden yaklaşık bir ay erken olgunlaşan ancak verimleri % 4. 75 (5 No 'lu) ve % 12.86 (B No 'lu) oranında düşük bulunan çeşitlerin ikinci ürün fasulye tarımı için daha uygun olacağı düşünülmektedir.Item Tekirdağ ili merkez ilçesi tarım işletmelerinin mekanizasyon düzeyi ve bir traktör için optimal işletme büyüklüğünün saptanması üzerine bir araştırma(Uludağ Üniversitesi, 1987) Çetin, Bahattin; Rehber, Erkan; Ziraat Fakültesi; Tarım ekonomisi BölümüBu araştırmada 1985-86 üretim yılında tesadüf örnekleme ile belirlenen 72 işletmeden elde edilen verilerden hareketle, Tekirdağ ili Merkez ilçesi tarım işlet melerinin mekanizasyon düzeylerinin belirlenmesi yanında, planlı çalışma koşulla rında bölge için, bir traktör kapasitesine gerekli olan işletme genişliğinin hesaplan ması amaçlanmıştır. İncelenen işletmelerde ortalama işletme genişliği 119.86 dekardır. İşletmelerin % 74.73'ünde traktör ve ekipmanları bulunmakta ve dekara 0.33 BG düşmektedir. İşletmeler ortalamasında, üretim alternatifleri ve sınırlılıklar dikkate alınarak, 46 BG 'ünde ki bir traktör için, optimal koşullarda çalışıldığında 311,63 dekar ara zinin gerekli olduğu doğrusal programlama yöntemi ile belirlenmiştir. Optimal or ganizayonda, buğday % 60, arpa % 17 ve ayçiçeği% 33 oranında yer alırken, 3.33 ünite süt ineği ve 2 .66 ünite de koyun plana gelmiştir. Bölgedeki ortalama işletme genişliği, bir traktör için gerekli genişlikle karşı laştırıldığında, aşırı makinalaşmadan söz etmek mümkündür. Bu durumda bölge için, traktör ve gerekli ekipmanlarına sahip olmanın yarattığı yüksek yatırım ve iş letme masrafları gözönüne alınarak, ortak makina kullanımı yoluna gidilmeli veya kiralama yoluyla makina kullanımı önerilebilir.Item Bursa ovası topraklarının fosfor durumu ve bu topraklarda alınabilir fosfor miktarının belirlenmesinde kullanılacak yöntemler(Uludağ Üniversitesi, 1987) Okan, Oya; Özgümüş, Ahmet; Ziraat FakültesiBu araştırma, Türkiye 'nin önemli tarımsal alanlarından olan Bursa Ouavı top raklarının fosfor durumunu belirlemek ve topraktaki yarayışlı fosforun ekstraksiyonunda kullanılan çeşitli kimyasal yöntemler arasındaki ilişkileri araştırmak amacıyla yürütülmüştür. Bursa Ovası'nın 18 değişik yerinden 0•20 ve 20•40 cm derinliklerden toprak örnekleri alınmış ve toprakların fosfor durumunu belirlemek amacıyla yedi kimyasal yöntem kullanılmıştır. Toprakların, Olsen ve arkadaşları yöntemi ile belirlenen bitkiye yarayışlı fosfor kapsamları 2.14-116.23 ppm P arasında değişmektedir. Araştırma sonuçları Bursa Ovası topraklarının bitkiye yarayışlı fosfor bakımından genellikle zengin olduğunu göstermektedir. Toprakların fosfor kapsamlarını belirlemede kullanılan yöntemler arasında önemli ilişkiler bulunmuştur.Item Bitkilerde demir klorozu(Uludağ Üniversitesi, 1987) Özgümüş, Ahmet; Ziraat Fakültesi; Toprak BölümüKireçli topraklarda yetişen bitkilerde sık olarak görülen demir klorozu çok yaygın bir fizyolojik bozukluk olup, bunun düzeltilmesi genellikle oldukça pahalıya malolmaktadır. Kireçli topraklardaki demir klorozunun, topraktaki demir yarayışlılığının düşüklüğünden daha çok aşırı HC0 -3 iyonlarının etkisiyle oluşan fizyolojik bir bozukluk olduğu konusunda kanıtlar vardır. Sorunun çözümü için, demir klorozuna neden olan çeşitli faktörler arasındaki ilişkinin belirlenmesi büyük önem taşımaktadır. Demir klorozunu düzeltici önlemler toprak özelliklerinin iyileştirilmesi, çeşit seçimi ve demir uygulamalarını içermektedir. Demir şelatlar, inorganik demir kaynaklarından daha etkili olup hem toprağa uygulanabilmek te hem de yapraklara püskürlülebilmektedirler.Item Ethephon uygulamalarının Gemlik zeytin çeşitinde meyve kopma kuvveti üzerine etkileri(Uludağ Üniversitesi, 1987) Eriş, Atilla; Soylu, Arif; Barut, Erdoğan; Ziraat Fakültesi; Bahçe Bitkileri BölümüBu araştırma, çeşitli dozlardaki (2000, 2500, 3000 ppm) Ethephon uygulamalarının Gemlik zeytin çeşidinde meyve kopma kuvvetine etkilerini araştırmak amacıyla 1986, 1987 yıllarında yapılmış ve aşağıdaki sonuçlar elde edilmiştir. Tane kopma kuvveti her iki yılda ve tüm uygulamalarda zamanla önemli ölçüde azalmıştır. Ethephon 'un her üç dozu 1986 yılında tane kopma kuvvetini kontrole göre düşürmüş, ancak bu azalış önemli olmamıştır. Son örnek alma zamanındaki meyve kopma kuvvetleri kontrolde 255 g, ethephon uygulamalarında ise 190-200 g arasında kalmıştır. 1987 yılı uygulamaları, 1986'ya göre daha az etkili olmuş, tane kopma kuvvetleri son örnek alma zamanında kontrolde 150 g, 2500 ve 3000 ppm 'lik dozlarda sırasıyla 132 g ve 126 g bulunmuştur. Her iki yılda tane kopma kuvvetlerindeki bu azalmalar mekanik bir hasat için yeterli görülmemiştir. Ayrıca, meyve kopma kuvvetlerindeki standart sapmanın yüksekliği, bu çeşitte meyve kopma kuvvetinin mütecanis olarak azalmadığını göstermektedir. Ethephon 'un beklenilen düzeyde etkili olmaması, uygulamalardan sonraki günlük ortalama sıcaklıklarının 15° C 'nin altında bulunmasına ve ethephon çözeltilerine karıştırılan Ca 'lu bileşiklere bağlanabilir. Ethephon her iki yılda da doğal meyve ve yaprak dökümlerini etkilememiştirItem Üre ile yapraktan gübrelemenin buğday bitkisinde verim ve danelerin azot içeriği üzerine etkileri(Uludağ Üniversitesi, 1987) Özgümüş, Ahmet; Katkat, A. Vahap; Kaplan, Mustafa; Ziraat Fakültesi; Toprak BölümüBu araştırma üre ile yapraktan gübrelemenin buğday bitkisinde ürün miktarı ve danelerin azot içeriği üzerine etkilerini araştırmak amacıyla yürütülmüştür. U.Ü. Ziraat Fakültesi Araştırma ve Uygulama Çiftliği'nde yürütülen tarla denemesinde, ilkbaharda başlık gübre olarak azotun 3 dozu (0, 3 ve 6 kg N/da) kar deşlenme döneminde uygulanmıştır. Ayrıca bazı parsellere ürenin % 0.3 lük ve % 0.6 lık konsantrasyondaki çözeltileri yapraktan uygulanmıştır. Yapraktan uygulanan üre buğdayın dane verimini istatistiksel olarak önemli düzeyde (P < 0.05) artırmıştır. Topraktan uygulanan azotun dane verimi üzerine et kisi ise istatistiksel olarak % 1 düzeyinde önemli bulunmuştur. Danenin azot içeriği üzerine yapraktan uygulanan ürenin etkisi istitistiksel olarak önemsiz olmuştur.Item Kurak koşullarda farklı azot dozlarının ayçiçeğinde verim ve bazı verim komponentlerıne etkileri üzerinde bir araştırma(Uludağ Üniversitesi, 1987) Turan, Z. Metin; Yürür, Nevzat; Göksoy, Abdunahim T.; Ziraat Fakültesi; Tarla Bitkileri BölümüKurak koşullarda ayçiçeğinin azot gereksinimini saptamak için 3 yıllık bir araştırma yapılmıştır. Bu amaçla iki farklı çeşit kullanılmıştır. Açık tozlaşmalı Vniimk-893I ve hibrid Sunbred-265 çeşitleri. Vniimk-893I çeşidi yalnız 1985 de denenmiştir . Sunbred-265 ise I986 ve I987 yıllarındaki deneme materyalini oluşturmuştur. 4 tekerrürlü tesadüf bloklarında yürütülen bu denemede temel gübre olarak 10 kg P 2 0 5 ve 10 kg K2 0 kullanılmıştır. Azot dozları ise O, 4, 8, 12 ve 16 kgN/dek. seviyelerinde tutulmuştur. Denemede tane verimi ve buna katkıda bulunan tabla çapı, 1000 tane ağırlığı yanında bitki boyu ve iç-organı da gözlenmiştir . Her üç deneme sonuçlarına göre doz arttıkça tabla çapı, 1000 tane ağırlığı artmış ve her iki çeşitte de en yüksek verime 12 kg'lık azot dozunda ulaşılmıştır. Verim ve azot dozu artısında önemli çıkan quadratik regresyon ise optimum dozun 11 kg N/dek. olduğunu göstermiştir. Bunların sağladığı verim artışları kontrole göre % 17-I9 'dur. Fakat, yetersiz yağış nedeniyle ayçiçeği çeşitlerinin azota cevapları oldukça düşük bir seviyede kalmıştır.Item Bakteriyofajlar(Uludağ Üniversitesi, 1987) Kurdal, Ekrem; Ziraat Fakültesi; TÜT BölümüUltramikroskobik küçük canlılar olan Bakteriyofajlar, Bakterilere saldırır, onları parçalar ve hatta mutasyonlara dahi neden olurlar. Daha çok barsaklarda yerleşiktirler ya da barsak enfeksiyonlarında bulunurlar. Bakteriyofajlar, süt ve süt ürünlerinde önemli rol oynarlar. Peynir işletmelerinde sıkça görülürler. Kanıtlanmaları ve bunlarla savaşım çok önemlidir. Bakteriyofajların çoğalması, Bakterilerde olduğu gibi ikiye bölünme şeklinde değil, Malarya-Parazitinin bölünmesi şeklindedir. Bazı konulara dikkat etmek koşulu ile, fajların neden oldukları fermentasyon güçlükleri bir dereceye kadar önlenebilir.Item Performance of some forage rape cultiv ars in Bursa province of Turkey(Uludağ Üniversitesi, 1987) Açıkgöz, Esvet; Turan, Z. Metin; Çelik, Necmettin; Ziraat Fakültesi; Tarla Bitkileri BölümüThe main aim of this study was to find out the growing possibilities and to determine forage and protein yields of six forage rape cultivars during winter and early spring seasons in Bursa region. The cultiuars showed outstanding spring vigor and yielded good herbage during two experimental years. The cv. 's Bishop and Semu-81 were consistantly superior than the others in hay yield. Also, the highest crude protein yield was produced by cv. Bilhop. This study clearly showed that forage rapes can be grown successfully as a catch crop for pasture or silage purposes during winter and early spring in Bursa province.Item Süt ve ürünlerinin soğukta saklanması(Uludağ Üniversitesi, 1987) Kurdal, Ekrem; Ziraat Fakültesi; TÜT Bölümüİnsanların yeterli ve dengeli beslenmeleri söz konusu olunca, süt ve ürünlerinin ne kadar önemli oldukları ortaya çıkar. Her zaman üstün kalitede ve uzun süre bozulmadan kalabilen bir süt ürünü eldesi için, bazı ileri teknolojilerin uygulanması gerekmektedir. Üretim ne kadar iyi olursa olsun, eğer onu uygun koşullarda saklamak olası değilse, bu ürün kısa sürede bozulacak ve kalitesinden çok şey kaybedecektir. O nedenle süt ürünlerinin saklanmasında soğuk zincire ve soğuk depolamaya gerek vardır.Item Yem sanayii yemi ve %85 dane arpa+ %15 ayçiçeği tohumu küspesi ile beslenen kıvırcık erkek kuzuların entansif besideki performansı(Uludağ Üniversitesi, 1987) Yıldırım, Zekeriya; Tuncel, Erdoğan; Ak, İbrahim; Ziraat Fakültesi; Zootekni BölümüAraştırmanın amacı, iki ayrı rasyonla beslenen Kıvırcık erkek kuzuların entan sif besideki performansını belirlemektir. Rasyonlardan birisini tarım işletmelerinde hazırlanması kolay olan % 85 dane arpa + % 15 ayçiçeği tohumu küspesi, diğerini de Yem Sanayii tarafından hazırlanan kuzu buzağı yemi oluşturmuştur. Araştırma her biri 34 baş kuzu içeren 2 grupla yürütülmüş ve deneme 70 gün sürmüştür. Kuzuların besi başlangıcındaki ortalama canlı ağırlıkları , günlük ortalama canlı ağırlık artışları ve toplam canlı ağırlık artışları sırasıyla; 26.8 ± 0.65 • 25.8 ± 0.66 kg, 222.0 ± 6.44-193.8. ± 4 .79 g ve 15.5 ± 0.45- 13.6 ± 0.30 kg olarak bulunmuştur. Günlük ortalama kesif yem tüketimi ile her kg canlı ağırlık artışı için tüketilen ortalama kesif yem miktarına ilişkin değerler ise sırasıyla 1.447 - 1.633 kg ve 6.656 - 7.632 kg olarak saptanmıştır. Besi sonu ortalama canlı ağırlıklar arasındaki fark ve besi süresince günlük ortalama canlı ağırlık artışları bakımından gruplar arasındaki fark istatistik olarak önemli bulunmuştur (P < 0.01).Item Ticaret borsaları ve Bursa ticaret borsası(Uludağ Üniversitesi, 1987) Döşer, Filiz; Rehber, Erkan; Ziraat FakültesiTicaret Borsaları, malların, özellikle tarımsal ürün ve hammaddelerin alınıp satıldığı pazarlama merkezleri olup, yasa ve yönetmeliklerle düzenlenmiş kamu organizasyonlarıdır. Ticaret Borsaları Türkiye'de ve dünyada oldukça uzun bir geçmişe sahiptir. 1986 yılı istatistiklerine göre Türkiye 'de, toplam muamele hacim leri 2,1 trilyon TL. olan 60 Ticaret Borsası bulunmaktadır. Bursa Ticaret Borsası 52 milyar TL. 'lık muamele hacmiyle ilk 10 borsa içinde yer almakta ve kotasyonuna, 61 maddeyi içeren 11 madde grubu girmektedir. Bunların çoğuyla ilgili pazarlama hizmetleri iyi gelişmemişken, yaş koza oldukça iyi organize edilmiş bir merkezde pazarlanmaktadır. Türkiye yaş koza üretiminin l/3'ü bu merkezde muamele görmektedir. Bursa Ticaret Borsası, bazı problemleri bulunmasına rağmen , tarımsal ürünlerin pazarlanmasında oldukça önemli bir role sahiptir.Item Izgara üstünde ve yerde barındırılan merinos kuzularında ad libitum ve kısıntılı yemlemenin besi performansına etkileri(Uludağ Üniversitesi, 1987) Okuyan, M. Rifat; Ak, İbrahim; Ziraat Fakültesi; Zootekni BölümüBu araştırma, ızgara üstünde ve yerde barındırılan Merinos kuzularını ad libitum ve kısıntılı yemlemenin besi performansı, yem tüketimi ve besi maliyeti üzerine etkisini saptamak amacıyla düzenlenmiştir. 14-15 haftalık yaştaki 100 baş Merinos kuzu 4 gruba ayrılmış olup, gruplardan ikisi yerde altlıklı olarak, diğer 2 grup ise tahta ızgara üzerinde altlıksız olarak barındırılmıştır. Denemede tek tip rasyon kullanılmış olup sindirim bozukluklarına engel olmak amacıyla I00 gün baş düzeyinde kuru ot verilmiştir. lzgara üstünde ve yerdeki iki gruptan birisi ad libitum, diğeri ise bunların tükettiğinin % 20 eksiği kesif yemle yemlenmiştir. Izgara üzerinde ad libitum ve kısıntılı yerde ad libitum ve kısıntılı yemlenen gruplarda beşi başlangıç ağırlığı sırasıyla 20.8 ± 0.48, 20.4 ± 0.34, 20.6 ± 0.34, 19.9 ± 0.35 kg; 70 günlük besi sonunda sağlanan toplam ağırlık artışları 15.9 ± 0.65, 13.9 ± 0.58, 14.8 ± 0.58, 13.8 ± 0.64 kg olarak saptanmıştır. Deneme süresince günlük ortalama canlı ağırlık artışları sırasıyla 227.3 ± 9.25, 199.0 ± 8.31, 212.0 ± 8.22, 197.1 ± 9.12 g ve 1 kg canlı ağırlık artışı için tüketilen yem miktarı 5.622, 5.015, 5.580, 4.905; 1 kg canlı ağırlığın maliyeti ise 464.27 TL., 464.01 TL, . 460.50 TL ve 459.71 TL olarak bulunmuştur. Yapılan istatistik analiz sonucunda sadece ızgara üzerinde ad libitum yemlenen grubun canlı ağırlığı, kısıntılı yemlenen diğer iki gruptan istatistik önemli bulunmuş (P < 0.05) olup, bu farklılığa besleme yönteminin etki ettiği anlaşılmıştır.