2005 Cilt 19 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/1654
Browse
collection.page.browse.recent.head
Item Bursa-İznik yöresinde sırık domates sulamasında damla sulama yönteminin kullanımı ve karşılaşılan sorunlar(Uludağ Üniversitesi, 2005) Yazgan, Senih; Demirtaş, Çiğdem; Ziraat Fakültesi; Tarımsal Yapılar ve Sulama BölümüSon yıllarda, İznik ve Yöresinde damla sulama yöntemi, açıkta yapılan sırık domates yetiştiriciliğinde yoğun olarak uygulanmaya başlanmıştır. Damla sulamadan beklenen yararın elde edilmesi; sistemlerin koşullara uygun projelendirilmesine, uygulanmasına ve işletilmesine bağlıdır. Bu araştırmada, İznik ve Yöresinde, damla sulama yöntemiyle sulanan ve açıkta sırık domates yetiştiriciliği yapan 30 adet işletmede, sulama sistemleri tesis ve sulama yönünden incelenmiştir. İncelenen işletmelerden %56’sında ana boru çaplarının, %47’sinde lateral boru çaplarının, %63’ünde damlatıcı aralığının, tamamına yakınında sulama aralığının ve sulama süresinin, tamamında kontrol birimlerinin ve dinamik yüksekliğin yetersiz olduğu belirlenmiştir.Item Bursa’da doğal florada bulunan sarı kantaron (Hypericum perforatum L.) populasyonlarında farklı yüksekliklerin hiperisin oranı üzerine etkisinin belirlenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2005) Kaçar, Oya; Azkan, Nedime; Ziraat Fakültesi; Tarla Bitkileri BölümüBu araştırma Bursa ilinde ova ve dağ koşullarında farklı lokasyonlardan çiçeklenme başlangıcı ve tam çiçeklenme dönemlerinde toplanan çeşitli Hypericum perforatum L. populasyonlarında yüksekliğe bağlı olarak hiperisin içeriğindeki değişimi ve en yüksek hiperisin içeriğine sahip lokasyonları belirlemek amacı ile yürütülmüştür. Toplama işlemi 2001 yılında ova koşullarını oluşturan Bursa ilinin batı kısmı 125 m (Görükle) ve 155 m (İhsaniye) ile Uludağ’ı temsil eden 300, 650, 1000 ve 1880 m; 2002 yılında ova koşullarını oluşturan Bursa ilinin batı kısmı 125 m (Görükle) ve doğu kısmı 155 m (Bursa-Ankara Yolu) ile Uludağ’ı temsil eden 400, 500, 700, 940, 1000, 1010, 1070 ve 1100 m yüksekliklerinde gerçekleştirilmiştir. Sonuç olarak her iki gelişme döneminde de elde edilen hiperisin oranlarında yüksekliğe bağlı olarak düzenli bir artış veya azalış meydana gelmemiştir. 2001 yılında ele alınan lokasyonlardaki bitkilerin sırasıyla her iki gelişme döneminde de ortalama hiperisin oranları (Görükle: % 0.124, % 0.139; İhsaniye: % 0.150, % 0.146; Uludağ: % 0.140, % 0.157) arasında istatistiksel anlamda bir farklılık belirlenmemiş, 2002 yılında ise sırasıyla her iki gelişme döneminde de Bursa ilinin doğusunda yer alan Ankara Yolu lokasyonunu oluşturan bitkiler (% 0.223, % 0.189) diğer lokasyonlara göre (Görükle: % 0.129, % 0.147; Uludağ: % 0.143, % 0.138) istatistiksel anlamda daha yüksek ortalama hiperisin oranına ulaşmışlardır.Item Pehlivan ekmeklik buğday (Triticum aest. var. aest. L.) çeşidinde ekim zamanı ve ekim sıklığı üzerine araştırma(Uludağ Üniversitesi, 2005) Kazan, Tennur; Doğan, Ramazan; Ziraat Fakültesi; Tarla Bitkileri BölümüBu araştırma; Pehlivan ekmeklik buğday çeşidinde (Triticum aestivum var. aestivum L.) ekim zamanı ve ekim sıklığının belirlenmesi amacıyla 2001/2002 üretim yılında üç tekrarlamalı “tesadüf bloklarında bölünmüş parseller deneme desenine“ göre Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Araştırma ve Uygulama Merkezi’nde yapılmıştır. Denemede dört farklı ekim zamanı (15 Ekim, 01 Kasım, 15 Kasım, 01 Aralık) ve beş farklı ekim sıklığı (350, 450, 550, 650 ve 750 tane/m2 ) uygulanmıştır. Denemede uygulanan ekim zamanlarının, ekim zamanı x ekim sıklığı interaksiyonun başakta tane sayısı, başakta tane ağırlığı, 1000 tane ağırlığı ve tane verimi, ekim sıklıklarının başakta tane sayısı, başakta tane ağırlığı, tane verimi üzerine etkisi önemli bulunmuştur. En yüksek başakta tane sayısı (42.9 adet/başak) 01 Kasım- 450 adet/m2 , başakta tane ağırlığı (2.14 g/başak) 01 Kasım-450 adet/m2 , 1000 tane ağırlığı (55.6 g) 01 Aralık- 550 adet/m2 ve tane verimi (513.0 kg/da) 15 Ekim-750 tane/m2 kombinasyonlarından elde edilmiştir.Item Toprak frezesi bıçaklarının farklı çalışma hızlarındaki aşınma durumlarının incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2005) Ünal, Halil; Tümsavaş, Zeynal; Ziraat Fakültesi; Tarım Makinaları BölümüBu çalışmada, killi toprakta yerli yapım bir toprak frezesinin işleyici bıçaklarının, iki farklı ilerleme hızındaki aşınma durumu ve aşınmayla kaybedilen malzeme miktarının enerji eşdeğeri belirlenmiştir. Düşük ilerleme hızında (2.3 km/h), bir bıçaktaki ağırlık ve yüzey alanı aşınması ortalama olarak sırasıyla 8.8 ± 0.513 g/ha ve 1.5 ± 0.083 cm 2 /ha bulunmuştur. Yüksek ilerleme hızında ise (5.5 km/h), sırasıyla 1.8 ± 0.177 g/ha ve 0.43 ± 0.025 cm2 /ha belirlenmiştir. Mevcut özelliğe sahip freze bıçağı ile mevcut toprak koşulunda sürüm yapıldığında, düşük hızda yaklaşık 300-400 da alan, yüksek hızda ise yaklaşık 1400-1500 da alan sürüldükten sonra işleme ömrünü tamamlayacağı belirlenmiştir. Ülkemizdeki toplam toprak frezesi makinası dikkate alındığında, 2.3 km/h ilerleme hızındaki bıçak malzemesinin yıllık aşınma miktarının 5730 t, kaybedilen enerjinin 497x106 MJ ve kaybedilen enerjinin hububat karşılığının da 33100 t olduğu bulunmuştur. 5.5 km/h ilerleme hızında bıçak aşınma miktarı, enerji kaybı ve kaybedilen enerjinin hububat karşılığı yaklaşık 5 kat azalmıştır.Item Damla sulamada farklı sulama programlarının, erik ağaçlarında meyve verimi ve ağaç gelişimi üzerine etkileri(Uludağ Üniversitesi, 2005) Yıldırım, Murat; Yıldırım, OsmanBu çalışma, çöğür anaçlar üzerine aşılı, Santa Rosa(Prunus Salicina, Lindl.) çeşidi erik ağaçlarında damla sulama yöntemi ile dört farklı sulama programının meyve verimine ve ağaç gelişimine etkilerini belirlemek üzere Ankara koşullarında yürütülmüştür. Sulama programları, tansiyometre kullanılarak 120 cm toprak derinliğindeki kullanılabilir su tutma kapasitesinin % 20 (S0.20), % 30 (S0.30), % 40 (S0.40) ve % 50 (S0.50)’si tüketildiğinde başlatılmıştır. Tüm yılların ortalamasına göre, en düşük mevsimlik bitki su tüketim değeri S0.50 (607.18mm) sulama konusundan elde edilmiş, bunu sırasıyla S0.40 (608.27 mm), S0.20 (649.30 mm), S0.30 (680.40 mm) konuları izlemiştir. (Santa Rosa çeşidi erik ağaçlarının damla sulama yöntemiyle sulanması koşulunda, elde edilecek meyve verimi ve ağaç gelişmesi açısından kullanılabilir su tutma kapasitesinin %20-50’si tüketildiğinde sulama başlanabilir). Ancak, en az sulama suyu tüm yılların ortalamasına göre S0.40 sulama konusunda elde edildiğinden Santa Rosa çeşidi erik ağaçlarının damla sulama yöntemiyle sulanması koşullarında, 120 cm derinliğindeki kullanılabilir su tutma kapasitesinin % 40’ı tüketildiğinde sulamaya başlanması önerilebilir.Item Sonlu elemanlar yöntemiyle yumuşak polietilen bir silindirik borunun gerilme analizi(Uludağ Üniversitesi, 2005) Zeytinoğlu, Muharrem; Ziraat Fakültesi; Tarım Makinaları BölümüTarım, sanayii ve konut sektöründe kullanılan, sıvı ve gaz iletim boruları,maliyetlerinin düşük olması nedeniyle plastik boru olarak seçilmektedir. Bu tip borular, çalışma basınçlarından dolayı, metal borularda olduğundan daha sık hasara uğramaktadır. Bu nedenle plastik boruların seçimi,çalışma basınçlarına göre, gerilme analizlerinin sonucunda yapılmalıdır. Bu çalışmada plastik boru olarak yumuşak polietilen bir silindirik boru incelemeye alınmıştır. İlk olarak borunun sonlu elemanlar yöntemine göre belirli bir çalışma basıncında, gerilme analizi yapılmış, daha sonra bu basınca göre boru cidarındaki gerilmelerin, emniyetli olup olmadıkları belirlenmiştir.Item Un fabrikalarında zararlı ekin karaböceği [Tenebroides mauritanicus (L.), Col.: Trogossitidae]’nin tanımı, biyolojisi ve zarar şekli üzerinde araştırmalar(Uludağ Üniversitesi, 2005) Coşkuncu, Kıymet Senan; Kovancı, Bahattin; Ziraat Fakültesi; Bitki Koruma BölümüBursa’da 1997 ve 1998 yıllarında gerçekleştirilen bu çalışmada, kepek-un karışımında gelişen Ekin karaböceği (Tenebroides mauritanicus Linneaus)’nin tanımı, biyolojisi ve zarar şekli araştırılmıştır. Çalışmalar laboratuvarda 27±1 °C sıcaklık, %65±5 orantılı nem ve karanlık koşullara ayarlı inkübatörde yürütülmüştür. Çalışmalar sonucunda, morfolojik çalışmalarda T. mauritanicus’un ergin büyüklüyü dişiler için ortalama 8.78±0.57 (7.50-10.25) mm, erkekler için 7.63±0.54 (7-8.80) mm olarak, yumurta boyu ortalama 1.24±0.04 (1.15-1.33) mm olarak bulunmuştur. Ayrıca, T. mauritanicus’un pupa büyüklüyü dişiler ve erkeklerde ortalama olarak sırasıyla 8.63±0.41 (7.55-9.60) mm ve 7.57±0.48 (6.60-8.83) mm olarak belirlenmiştir. Biyolojik çalışmalar sonucunda, dişilerin bıraktıkları yumurtaların kuluçka süresinin ortalama 4.01±0.48 (2-6) gün olduğu, larvaların genellikle 5 dönem geçirdiği tespit edilmiştir. Larvaların gelişme süresi ise ortalama olarak 208.4 ± 48.3 (136-297) gün, larvalardan elde edilen pupaların gelişme süreleri ortalama 12±2.19 (10-20) gün sürmüştür. Böylece T. mauritanicus’un gelişme süresi minimum 150 gün, maximum 327 gün olarak saptanmış, cinsiyet oranı (dişi:erkek), 1.06:1 olarak tespit edilmiştir.Item Bursa ili zeytin bahçelerinde euphyllura phillyreae Foerster (Homoptera: Aphalaridae)’nin popülasyon dalgalanması(Uludağ Üniversitesi, 2005) Kovancı, Bahattin; Kumral, Nabi Alper; Akbudak, Bülent; Ziraat Fakültesi; Bahçe Bitkileri BölümüBu çalışma, Bursa ilinde zeytinlerde zarar yapan Euphyllura phillyreae Foerster’nin yayılışını belirlemek ve popülasyon dalgalanmasını incelemek amacıyla 2000-2002 yıllarında yapılmıştır. E. phillyreae’nın Nilüfer ilçesinde Çatalağı, Gölyazı ve Görükle hariç Bursa’nın diğer tüm bahçelerinde az veya çok bulunduğu belirlenmiştir. Populasyon dalgalanmalarının izlendiği Kumyaka ve Gündoğdu’daki bahçelerde E. phillyreae’nın kışlayan erginlerinin bıraktığı ilk yumurtalar 2000 yılında nisan ayı sonu, 2001 ve 2002 yıllarında ise nisan ayı başında saptanmıştır. Yumurta ve nimf popülasyonu yer ve yıllara göre nisan ve mayıs aylarında birer tepe noktası meydana getirmiştir. Yeni dölün erginleri mayıs ayı sonu ile haziran ayı ortaları arasında görülmeye başlamışlardır. Bu erginler, yaz, sonbahar ve kış aylarını zeytin bahçelerinde geçirdikten sonra ertesi yıl ilkbaharda yumurta bırakmışlardır. Böylece E. phillyreae Bursa ilinde yılda bir döl vermiştir.