1991 Cilt 6 Sayı 1

Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/16547

Browse

collection.page.browse.recent.head

Now showing 1 - 20 of 25
  • Item
    Yabanci dil öğrenen yetişkinler için on kural
    (Uludağ Üniversitesi, 1991) Showstack, Richard; Denizli, Gülgün; Uludağ Üniversitesi/Yabancı Diller Bölümü.
    Richard Showstack tarafından yazılan bu makalede vurgulanmak istenen yabancı dil öğretiminde öğretmen ve öğrenciye düşen sorumluluklar ve bunların na­sıl paylaşılacağıdır. Yazar konuya açıklık getirmek amacıyla okuyuculara on kural­dan oluşan bir liste sunmaktadır. Bunlar öğretmen ve öğrencinin dil öğrenme süre­cine doğru bir şekilde yaklaşmasını saglayacak türdendir. Önerilen bu kurallar aracılığı ile öğrencileri öğrenmek için egitmek mümkün olacaktır. Böylece daha bilinçli ve etkin bir dil öğretimi düş olmaktan çıkıp gerçege dönüşecektir.
  • Item
    Ergenlerde benlik kavramı ve ana-baba -öğretmen tutumları
    (Uludağ Üniversitesi, 1991) Altıntaş, Ersin; Uludağ Üniversitesi/Eğitim Fakültesi.
    Ergenlik çocuklukla yetişkinlik arasmda bir geçiş dönemidir. Bu dönemde hızlı bedensel, ruhsal ve toplumsal değişmeler olmaktadır. Bu makalede, ergenin kendisindeki değişmeleri nasıl algıladığı, benlik kavramını nasıl oluşturduğu, olumlu bir benlik kavramı gelişimi için, olumlu ve olumsuz ana-baba ve öğretmen tu­tumlarının neler olduğu incelenmiştir.
  • Item
    Theories of translation and a grammar theory of translation
    (Uludağ Üniversitesi, 1991) Akkoç, Ayla; Uludağ Üniversitesi/Eğitim Fakültesi.
    In my study, my thesis is the relationship between grammar and translation. To do this, I chose relative clauses and studied how to transiate them. To help illustrate my points, I took some examples from "The Great Gatsby" as translated by Can Yücel who is a poet and translator. Daily speech, regional sayings, idioms and slang words that he used were the basic peculiarities of his poems. He attained success in becoming a language expert by means of using satire and word play in his poems. The poems which he published bı "Her Boydan" were translations of poems which he had collected. Besides, he translated plays written by Shakespeare, Weiss, Brecht. He translated "The Great Gatsby". As pointed out before, I chose some adjectival clauses from this book. I classified them and I observed that some of the adjectival clauses had been subdivided. Certainly Can Yücel is an expert bi his field, but I contend that in most cases these subdivisions are unnecessary. In fact they may sametimes even cause disorientation, so I have essayed retranslations.
  • Item
    Sınıflandırma ve yapısı
    (Uludağ Üniversitesi, 1991) Durak, Mustafa; Uludağ Üniversitesi/Eğitim Fakültesi.
    Bu çalışmada, bilimselliğin temel ögelerinden biri olan sınıflandınna kavramıyla ilgili terimler, ilkeler ve ilişkiler gözden geçirilmiş ve değişik sınflandırma o­lasılıkları sergilenmiştir. Araştımıacıya, çeşitli sınıflandırma biçimlerinden, kendi­sine en uygun olanı seçmesi ama eğer varsa öbür tutarlı sınıflandırna biçimlerine de dikkat etmesi salık verilmiştir.
  • Item
    Des Sciences du langage (Quelques reflexions sur l'objet langue)
    (Uludağ Üniversitesi, 1991) Houdebine, Par Anne Marie
    1-1 Ces dates devraient fanctionner comme des enigmes, des appels, mais egalement faire traces d 'alliance, de reconnaissance, dins d'oeil a qui cannalt le terrain et aura reconnu - avec la date de 1866, la decision de la S.L.P. (Societe Linguistique de Paris) se fondant, comme saciete scientifique, de ne pas accepter de cammunications cancemant Jes prablemes de philasaphie oula question (mythique) de l'arigi ne du Iangage.
  • Item
    Wesen der erkenntnis in Kants "kritik der reinen vernunft"
    (Uludağ Üniversitesi, 1991) Manisa, Nilgün; Uludağ Üniversitesi/Eğitim Fakültesi.
    Das Erkenntnismodell von Kant ist in ein System eingebaut. Jegliche Er­kenntnie hebt mit Erfahrung an. Jedoch um eine einheitliche Erkenntnis im Sinne Kants, zu erreichen, brauchen wir zusatzlich den Verstand. Sinnlichkeit und Verstand wirken bei der Erkenntnis zusammen. Alleine durch die Anschauung eines Gegenstandes ist Erkenntnis nicht möglich, denn um einen Gegenstand begreifen zu können, braucht man den Verstand. Die Bildung von Begriffen ist, so Kant, ein Urteilen, Begriffe kommen dadurch zustande, daB man Urteile verknüpft. Demnach ist das Urteilen ein Denkakt, in dem empirische Anschauungen zu einem Begriff gebracht werden. In sofern ist die Funktion der Sinnlichkeit das Anschauen, die des Versiondes das Denken.
  • Item
    Nietzsches Goethebild und die auseinandersetzung mit Goethe
    (Uludağ Üniversitesi, 1991) Manisa, Nilgün; Uludağ Üniversitesi/Eğitim Fakültesi.
    Nietzsche war, wie auch viele Wissenschaftler festgestellt haben ein grosser Verehrer Goethes. In seinen Augen hatte der klassizistische Goetlıe das Fonnal zum Übermenschen. Goethe und Nietzsche vertraten eine unterschiedliche Auffassung von Well. Goetlıe salı qie Well als ein "Gleiclmis" Nietzsche als ein "Welt-Spie".
  • Item
    Pouchkine en Turquie
    (Uludağ Üniversitesi, 1991) Mattei, Jean-Louis; Uludağ Üniversitesi/Eğitim Fakültesi.
    En 1829, Alexandre Sergueievitch Pouchkine etait le plus cembre ecrivain russe de son epoque. Nicolas I er se mefiait de lui mais l'admirait. Pouchkine ne partil jamais en Europe occidentale, cependant le tsar lui permit d'aller en Turquie lors de l'expidition de 1829. Nicolas I er pensait en effet que le poete allait composer une epopee a la gloire de l'armee russe. Pouchkine n'ecrivit jamais l'epopee en question mais nous a laisse mieux: ce journal de vayage a Erzurum, precieux temoignage sur l'empire ottoman. Partant du texte original en russe de Pouchkine, l'auteur tente d'analyser les rapports du celibre poete avec l'Orient et la Turquie en particulier. Admiration et derision. Deception et respect devant 1'4me turque, tout cela se trouve dans ce document. Le grand poete est peut-etre passe a côti d'un grand sujet: le pays qui s'of­frait a lui mais qu'il ne fit qu'entrevoir.
  • Item
    Barberousse vu par les Europeens et comment il les voyait lui-meme
    (Uludağ Üniversitesi, 1991) Mattei, Jean-Louıs; Uludağ Üniversitesi/Eğitim Fakültesi.
    L 'article etudie la façon dont la propagande fausse les points de vue. En prenaw l'exemple de Barberousse, grand amiral de Soliman le Magnifique, nous yoyons comment sa personnalite a ete perçue par les Europeens et comment lui­ meine veayit ces Occidentaux. On arrive ainsi a des contre-sens parfois comiques et ii des situations cocasses. Comment justifier par exemple, aussi bien d'un côte que de l'autre que l'ennemi d'hier tant decrie devienne brusquement le premier allie? François I er a en effet appele le musulman Barberousse pour lutter cantre Charles Quint, autre prince chretien. L 'article utilise des documents de l'epoque et pres en te une etude des malentendus que les deux propagandes avaient soin d'entretenir et de ra viver.
  • Item
    200. Doğum yıldönümünde Alphonse de Lamartine: Türk dostu Lamartine bir çıkar dostu mu?
    (Uludağ Üniversitesi, 1991) Gökmen, Ayla; Uludağ Üniversitesi/Eğitim Fakültesi.
    1990, bir yandan Ortadoğu'da sıcak bir savaşa hazırlanırken, bir yandan da Ortadoğu sorunu için çözümü için yıllar öncesinde politikalar üreten Lamartine'in 200. doğum yıldönümü olmuştur. Kimilerince "Türk dostu" olarak nitelendirilirken, kimilerincede "Türk yanlı­sı" ya da "Dönek" olarak suçlansa da, O, yapıtlannda Türkleri içten bir sevgiyle be­timlenıiştir. Bu yazıda, Lamartine'in Türklerle ilişkisinin gitgide derinleşin boyutları ve Doğu sorunlan çerçevesinde özellikle Türkiye'nin konumuna getirdlgi bakış açısmın bugün bile ne denli geçerli olduğu sergilenmiştir.
  • Item
    Jean Giraudoux ve Troya Savaşı olmayacak üzerine
    (Uludağ Üniversitesi, 1991) Anamur, Hasan; Uludağ Üniversitesi/Eğitim Fakültesi.
    Jean Giraudoux'nun Troya Savaşı Olmayacak (1935) başlıklı oyunu İlya­ da'nın Odysseus ile Menelaos'un savaş öncesi Troya'ya elçi olarak gelişlerine kısa­ ca değinen iki dizesinden esinlenilmiş gibidir: lll, 205-207 ve XI,· 140 (Azra Erhat­ A. Kadir çevirisi). İlyada'ya bir tür öndeyiş niteliğinde olan bu oyunda Giraudoux bir yandan gerçeği tümüyle yeniden yaratırken, bir yandan da kara mizalı içinde yoğurulmuş hem banşçı hem de karamsar bir bildiri iletir. Troya Savaşı Olmayacak'ın yapısı bir engelli yarışa ya da çıkılmak zorunda olunan ve her basamağı barışa karşı bir engel oluşturan bir merdivene benze­tilebilir. Oyunun eyleyeni olan Hector, barışa ulaşabilmek için, savaşın bu görünür engellerini aşmaya çalışacak, ancak sonunda temel nedene takılacaktır: "İnsanların aptallığı ile insandışı güçlerin aptallığına.
  • Item
    Çocuk sorunlarına yetişkin eğitimi alanmda getirilebilecek çözümler
    (Uludağ Üniversitesi, 1991) Ulusavaş, Mualla
    Çocuk Hakları Bildirgesinin otuzuncu, Uluslararası Çocuk Yılının ilanının ise onuncu yıldönümü olan 1989'da, tüm dünyada çocuk sorunları yeniden ele alınmakta ve farklı bir bilinç ve duyarlılıkla bu sorunlara çözümler aranmaktadır. ÇocUk Hakları Bildirgesinin (1959'da Birleşmiş Milletler genel kurulunda oybirliğiyle kabul edilen) önsözünde " Çocuğun zihinsel ve fiziksel bakımdan ol­gunlaşmamış olması nedeniyle özel bakıma ve korunmaya muhtaç olduğu; insan­lığın çocuğa herşeyin en iyisini vermekle yükümlü olduğu" belirtilmiştir (Unicef ve Çocuk hakları, 1989).
  • Item
    Türkiye'de ilkokullardaki fen programlarında değişme ve gelişmeler
    (Uludağ Üniversitesi, 1991) Altun, Murat; Uludağ Üniversitesi/Eğitim Yükseokulu.
    Bu çalışmada ülkemiz ilkokullarının Fen Bilgisi programlarında son elli yıldaki gelişme ve değişmeler incelenmiş, birleştirilmiş fen programları tanıtıl­mış ve programların geliştirilmesi hususunda bir takım tedbirler önerilmiştir .
  • Item
    Çocukların seçtirici ve ayırt edici sözlü iletişimlerine (referential communication) sınıf düzeyi, kişilik ve test içeriğinin etkileri
    (Uludağ Üniversitesi, 1991) Peker, Reşat; Uludağ Üniversitesi/Eğitim Fakültesi.
    Bu araştırmanın konusu çocukların seçtirici ve ayırt ettirici sözlü iletişimlerine (Referential Communication) sınıf düzeyi, kişilik ve test içeriğinin etkileridir. Denekler 73 anaokulu ve 76 ikinci sınıf öğrencileridir. Deneklerin kişilik yönelimleri "Person- Thing Picture Test" ile; seçtirici ve ayırt edici sözlü iletişim (referential com­munication) başarıları ise içeriği sosyal ve sosyal olmayan maddelerden oluşan bir iletişim testi ile ölçüldü. Ayırt edici sözlü iletişimde dinleyiciye gerekli ayrıntılar vermede ve doğru olarak tanımlamada test içeriğine bakılmaksızın ikinci sınıfların anaokulu öğrencilerinden daha başarılı oldukları bulunmuştur. Sosyal içerikli maddelerin anaokulu öğrencileri için daha güç oldukları da görülmüştür.
  • Item
    Yabancı dil öğretiminde kültür sorunu
    (Uludağ Üniversitesi, 1991) Evirgen, Mesut; Uludağ Üniversitesi/Eğitim Fakültesi.
    Yabancı dil, bireylerin başka bir toplumun yaşam tarzını, düşünme ve yo­rum tercihlerini, değer yargılarını öğrenmelerine yardımcı olmasında ve giderek uluslararası anlayış ve işbirliğinin sağlanmasında büyük rol oynar. Yabancı dil öğretmenin önde gelen amaçlarından birisi, insanı yaşadığı çevrenin dışına çıkar­mak ve uluslararası dostluk, hoşgörü anlayışı içinde dünya barışına yöneltmek ol­malıdır.
  • Item
    Suçlu gençlerin sağaltım yöntemleri
    (Uludağ Üniversitesi, 1991) Çelen, Nermin; Uludağ Üniversitesi/Eğitim Fakültesi.
    Genç suçluların sağaltım yöntemleri çok çeşitlidir. Sağaltım yapan deneyimli profesyoneller bunlardan biri üzerinde ısrar etmezler. Yöntem seçerken vaka'nın özelliğini gözönünde tutarak vaka için en faydalı olanı tercih ederler. Sağaltım yön­temlerinin büyük bir çoğunluğu psikolojik, bir kısmı da sosyalpsikolojik temellere dayanır. Bunların başlıcalarına aşağıda değinilmiştir.
  • Item
    Benlik kavramı ve uyum
    (Uludağ Üniversitesi, 1991) Altıntaş, Ersin; Uludağ Üniversitesi/Eğitim Fakültesi.
    Benlik kavramı kişiliğin ip uçları veren anahtar bir kavram olarak psikolo­jik danışmada kullanılmaktadır. Benlik kavramı, bireyin kendini algılaması ve değerlendirmesidir. Bu kavram çocukluktan başlayarak toplumsallaşma süreci içinde gelişir. Bireyin çevresini benlik kavramına uydurarak algılar ve davranış algılanan gerçeğe tepkidir. Benliğin içindeki yaşantı ve algıların bütünleşmesi uyumla ilgilidir. Bireyin kendini değerlendirişi ile başkaları tarafından değerlendirilişi ve gerçek benlik ile ideal benlik arasında büyük boyutlardaki farklılık uyumsuzluk meydana getirir. Maslow'a göre psikolojik sağlık, kendini (benliği) gerçekleştirendir. Bireyin sağlıksız biçimde, kendini varlığını eriterek gruba uyma eğilimi ise benliğin kaybına neden olur. Bu makalede benlik kavramı ile uyum arasındaki ilişki incelenmiştir.
  • Item
    İnsan hakları ve eğitim
    (Uludağ Üniversitesi, 1991) Ulusavaş, Mualla
    'İnsan Haklan Çağı' denilebilecek çağımızda ne yazık ki, özelikle henüz gelişmemiş ülkelerdeki birçok insan, insan olarak ne gibi haklara sahip olduğumu­zun hala bilincinde değillerdir. Demokratik bir toplumun yaratılabilmesi için eğitim sisteminin en önemli görevlerinden biri belki de en önemlisi insan haklarını öğret­mektir.
  • Item
    Eğitimde demokratlaşma ve rehberlik
    (Uludağ Üniversitesi, 1991) Altıntaş, Ersin; Uludağ Üniversitesi/Eğitim Fakültesi.
    Bu makalede Türk toplumunda demokrasinin kısa bir tarihçesi verilerek, toplumda demokrasinin kökleşmesi için eğitim sisteminin hangi boyutlarının demokratlaşmasına gereksinim olduğu tartışılmıştır. Demokratik toplumun değer yargılanandan doğan eğitimde rehberlik etkinliklerinin demokratik eğitim sisteminde işlevsel olabileceği vurgulanmıştır.
  • Item
    İspanya'da öğretmen yetiştirilmesi atanması ve düşündürdükleri
    (Uludağ Üniversitesi, 1991) Özçelebi, Ali; Uludağ Üniversitesi/Eğitim Fakültesi.
    Bugün ben sizlere İspanya'da öğetmen yetiştirilmesi ve seçilip atan­malarından söz edeceğim. Bundan önceki konuşmacı arkadaşlarım, Almanya, Fransa ve İngiltere/İrlanda da ilköğetimden öğretmenliğe kadar eğitim kurumlarından söz ettiler. Zamanımız daraldığı için, ben İspanya'daki eğitim sisteminin öteki Avrupa ülkelerindekinden pek farklı olmadığım, belki onlardan biraz geri, ama bizimkinden çok ileri olduğunu söylemekle yetinip hemen konuya girmek istiyorum İspanya'da özellikle öğretmen yetiştiren fakülte ve yüksekokul yok. Üni­versiteler ve onlara bağlı fakülteler yanında, Rektörlüğe bağlı bir İnstituto de Pe­dagogia, yani Öğretmenlik Formasyon Enstitüsü var. Öğretmene gereksinim duyulan dallarda Üniversite mezunları isterlerse bu enstitüye başvuruyorlar. Ders programları , saat ve ders adlarıyla bizimkine benziyor, uygulama da öyle. Ancak, derslerin içeriği, işlenişi, uygulama çok daha yüklü, ezbere değil durum tartışması 'na eleştirel düşünceye, çözilmler üretmeye dayalı ama öğretmen seçme sınaviarına katılmak için önkoşul degil.