Eğitim Fakültesi Kitapları
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/24733
Browse
Browsing by Title
Now showing 1 - 1 of 1
- Results Per Page
- Sort Options
Item Okuldaki gürültü kirliliği: Nedenleri, etkileri ve kontrol edilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-01) Bulunuz, Mızrap; Orbak, Ali Yurdun; Bulunuz, Nermin; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Fakültesi/Temel Eğitim Bölümü.; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Bilimleri Fakültesi/Matematik ve Fen Bilgisi Eğitimi Bölümü.; Bursa Uludağ Üniversitesi/Mühendislik Fakültesi/Endüstri Mühendisliği.Okulda gürültü kirliliği farkında olmadığımız ancak uzun vadede sağlığımızı ve öğrencilerin öğrenme ortamlarını olumsuz etkileyen çok boyutlu bir problemdir. Ses izolasyonu yönetmeliğine göre en düşük C sınıfı akustik performansa sahip okulun boşken gürültü düzeyi 39dB; eğitim öğretim sırasında ise 54dB civarında olmalıdır. Ancak okullarımızda özellikle teneffüsteki gürültü bu sınırların ortalama iki katıdır. Araştırma eğitim, mühendislik ve Tıp Fakültesi’nden akademisyenler ile disiplinlerarası bir yaklaşım içerisinde gerçekleştirilmiştir. Karma yöntem ve yakınsayan paralel desen kullanılmıştır. Nicel verileri gürültü ve çınlanım verileri ile anketler, nitel verileri ise gözlem, görüşme ve doküman analizleri oluşturmaktadır. Bir okulun yeni binasına akustik iyileştirme yapılmasına rehberlik edilmiştir. Sonuçlar bu okuldaki gürültü ve çınlanım değerlerinin diğer okullardan daha düşük olduğu yönündedir. Bu okuldaki ses düzeyleri ders esnasında sınıfın içinde 63 dB, koridorda 47dB; teneffüste sınıf içi 68dB, koridorda ise 69dB‘dir. Çınlanım değerleri 1,2-1,4 saniye seviyesinde olup, yönetmelikteki (0,8-1,2s) değerlere yakındır. Arka plan gürültüsü de B-C aralığına karşılık gelmektedir. İzolasyonsuz okulların gürültü düzeylerinin derste ortalama 65-70dB, teneffüste ise 80dB’i aştığı bulunmuştur. Sonuçlar yönetmelikte belirlenen gürültü üst sınırına en yakın okulun izolasyonu olan okul olduğunu, asma tavan ve yerdeki plastik PVC kaplamanın dikkat çekici fark yarattığını göstermektedir. Bazı okullarda gürültü düzeyinde azalma, bazılarında azalma ve artmalar görülmüş olup, hiç bir okulda yeni yönetmelikte belirlenen sınır değerlerine ulaşılamamıştır. Gürültünün en yüksek olduğu zamanlar, teneffüs, okula giriş çıkış ve yemek araları olarak belirlenmiş olup, 80 dB civarındadır. “Gürültüden çok rahatsız olurum” diyen öğretmen ve öğrencilerdeki artış farkındalık eğitiminin etkili olduğunu ve paydaşların maruz kaldıkları aynı miktardaki gürültüden artık daha fazla rahatsızlık duyduklarını göstermektedir. Ancak gürültünün hala sınır değerlerinin üzerinde olması eğitimin tek başına yeterli olmadığını, yürürlüğe giren ses izolasyonu yönetmeliğinin biran evvel uygulanmaya başlanmasının gerekliliğini göstermektedir. Akustik iyileştirme yapılmış okullarda gürültüye karşı farkındalık eğitimi verilmeye başlandığında, diğer paydaşların da desteği ile toplumsal hayatın her alanında daha sessiz ve sükûnetli bir yaşam kalitesine ulaşılabileceği düşünülmektedir.