2014 Cilt 14 Sayı 2
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/15713
Browse
Browsing by Title
Now showing 1 - 5 of 5
- Results Per Page
- Sort Options
Item Arı poleni ve arı ekmeği(Uludağ Üniversitesi, 2015-07-03) Silici, SibelPolen ve nektar balarısının (Apis mellifera L.) beslenmesi için gerekli bileşenlerdir. Nektar bal arıları için karbonhidrat sağlarken polen protein, lipit ve vitamin sağlar. Tarlacı işçi arılar tarafından toplanan polen bal arısı sekresyonları ile birleştirilir. Polen sepetine (korbikula) doldurulduktan sonra bozulmasını önlemek için ince bir tabaka bal ve balmumu ile kaplanır. Zamanla bu karışım farklı enzimler, mikroorganizmalar, nem ve sıcaklığın etkisiyle bir takım biyokimyasal değişikliklere uğrar. Kimyasal olarak değişikliğe uğramış bu polen “arı ekmeği” olarak adlandırılmaktadır. Arı ekmeğinin kimyasal kompozisyonu polenden farklıdır. Arı ekmeği bitki polenine göre daha yüksek oranda K vitamini, indirgenmiş şeker ve sindirim enzimleri içermektedir. Mevcut literatüre göre arı poleni ve arı ekmeği inasan beslenmesi için önemli olan ve vücutta sentezlenemeyen çoklu doymamış yağ asitlerinin (PUFA) iyi kaynağıdırlar. Bununla birlikte özellikle arı ekmeği konusunda bilimsel araştırma sayısı azdır ve bu konuda çalışmalara ihtiyaç vardır.Item Bazı önemli bombus arısı (bombus terrestris l.) parazitlerinin moleküler yöntemlerle tanımlanması(Uludağ Üniversitesi, 2014-12-17) Karslı, Bahar Argun; Gürel, FehmiBombus arıları tarımsal ve doğal ekosistemlerin en önemli tozlaştırıcıları arasındadır. Ancak son yıllarda doğal bombus arısı populasyonları ve tür çeşitliliği bütün dünyada azalmaktadır. Bu durumun nedenlerinden biri olarak patojenler gösterilmektedir. En sık bildirilen bombus arısı patojenleri Nosema bombi,Crithidia bombi, Apicystis bombi mikrosporları ve bir trake akarı olan Locustacarus buchneri’dir. Genellikle bu parazitler koloni kurma, hayatta kalma ve üreme üzerine olumsuz etkilere sahiptirler. Bu nedenle, bombus arısı parazitlerinin doğru bir şekilde tanımlanması çok önemlidir. Günümüzde enfekte bombus arılarını belirlemek amacıyla, güvenilir ve hızlı sonuçlar elde edilen moleküler yöntemler geliĢtirilmiştir. Bu derlemede, bombus arılarında en yaygın görülen parazitler ve moleküler yöntemlerle tespitleri hakkında bilgiler özetlenmiştir.Item Kars yöresindeki bal arılarında varroosis’in yaygınlığı(Uludağ Üniversitesi, 2015-06-15) Önk, Kadir; Kılıç, YunusTürkiye’de arıcılığın yaygın olarak yapıldığı Kuzey Doğu Anadolu Bölgesi’nde bulunan Kars ili ve çevresindeki bal arılarında (Apis mellifera) varroosis’in yaygınlığını saptamak amacıyla bu araştırma yapılmıştır.Bu amaçla Kars il ve ilçelerinde olmak üzere 80 odaktaki 112 arılıkta çalışma yürütülmüştür. Bu arılıklardaki toplam 4599 koloninin 2870 (%62.40) inden numune alınarak Kafkas Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Laboratuarına getirilmiştir. 112 arılıktan 49 unda kolonilerin tamamı, 63 arılıktaki kolonilerin ise en az %20’si Varroa türleri yönünden muayene edilmiştir. Her bir arılıktan toplanan parazitler, içerisinde %70 alkol bulunan falkon şişeler içerisine ayrı ayrı konulmuştur. Morfolojik teşhis için parazitler ilk önce laktofenol içerisinde yeterince şeffaflaştırılmış, daha sonra mikroskop altında morfolojik yapıları incelenerek akar teşhisleri yapılmıştır.İncelenen 2870 balarısı kolonisinin tamamında (%100) varroosis enfestasyonu saptanmış ve morfolojik kriterlere bakılarak bütün kolonilerden toplanan parazitlerin Varroa destructor olduğuna karar verilmiştir.Item Morphometric analysis of honeybees distributed in northern Turkey along the Black sea coast(Uludağ Üniversitesi, 2015-07-20) Fuchs, Stefan; Çakmak, Selvinar S.; Koca, Ayça Özkan; Nentchev, Peter; Kandemir, İrfan; Çakmak, İbrahim; Uludağ Üniversitesi/Mustafakemalpaşa Meslek Yüksek Okulu.The objective of this study was to discriminate the honeybee populations distributed in different regions of northern Turkey, in a land strip approximately following the Black Sea Coast up into Thrace. To assess the morphological variation between populations, a total of 58 colonies was evaluated in statistical analysis based on standard morphometric measurements using 34 morphometric characters. Discriminant function analysis (DFA) yielded high percentages of correct reclassifications between 6 tentative population groups from geographic regions differing in climatic and ecological characteristics. In particular, results showed a gradual character shift from the Eastern end of the distribution (bordering Georgia) to the Western end (bordering Bulgaria) of the sampling area. To explore relations to adjacent subspecies, we included reference samples obtained fromthe Morphometric Bee Data Bank in Oberursel-Germany. This combined DFA confirmed that A. m. anatoliaca is the predominant subspecies in northern part of Turkey extending into Thrace region. A. m. caucasica is prevalent in some Eastern Black Sea locations, but allocations to this subspecies were also found scattered westwards up to Northern Thrace indicating the influence of beekeeper activities. Bees in Southern Thrace were A. m anatoliaca, while those of North Thrace, though mixed, showed close relations to A. m. carnica.Item Sürdürülebilir çevre için arı farkındalığı yaratılmasında "arı biziz bal da bizdedir" projesinin yeri(Uludağ Üniversitesi, 2014-12-15) Kekeçoğlu, Meral; Rasgele, Pınar Göç; Akıllı, Mustafa; Kambur, MerveBal arısı bal, polen, arı sütü ve propolis gibi arı ürünlerinin üretimi nedeniyle insan yaşamında önemli bir yere sahiptir. Bundan daha önemlisi doğal tozlaşmada en fazla etkili böcek grubu olarak geleceğin besin güvencesidir. Ancak ne yazık ki çocuklarımız arı iğnesi ile sokar korkusu ile büyümekte ve bu korkuyla büyüyen çocuklar arıların doğa ve doğal sürdürülebilirlik açısından önemini fark edememektedir. Böcekler içinde önemli bir yere sahip olan bal arılarını çocuklara tanıtmak bilgilendirerek sevdirmek ve bu şekilde farkındalık yaratmak üzere TÜBİTAK Bilim ve Toplum Projeleri kapsamında “Arı Biziz Bal da Bizdedir” projesi yapıldı. Projenin amacı çocuklara bal arısını ve onun insan yaşamı ve ekolojik dengedeki fonksiyonunu kavratmaktır. Proje yaş grubuna yönelik olarak teorik ve uygulamalı eğitimler şeklinde, toplam 80 katılımcı (4 grup, her grupta 20 kişi) ile gerçekleştirildi. Her gruba eğitim öncesinde ve sonrasında arılarla ilgili mevcut bilişsel, duyuşsal becerilerini, ekosentrik ve antroposentrik bakış açılarını ve eğitim sonunda edindikleri kazanımları belirlemek amacıyla ön test ve son test uygulamaları yapıldı. Başarı testi ve resim çalışmalarından elde edilen bulgulara göre araştırma kapsamında amaçlanan arılar ile ilgili bilişsel farkındalıklarının önemli düzeyde arttığı sonucuna ulaşılmıştır.