2009 Cilt 22 Sayı 2
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/12148
Browse
Browsing by Rights "info:eu-repo/semantics/openAccess"
Now showing 1 - 20 of 24
- Results Per Page
- Sort Options
Item Ali Canip Yöntem’in Cumhuriyet Döneminde edebiyat öğretimi için hazırladığı ders kitapları(Uludağ Üniversitesi, 2009-08-01) Ogur, Erol; Eğitim Fakültesi; Türkçe Eğitimi BölümüCumhuriyet’in ilanından sonra kültür inkılabının bir sonucu olarak 1924 yılında ilk ve orta dereceli okulların programları yeniden yapılmıştır. Bu programlara uygun ders kitapları çeşitli zamanlarda basılmış, okullarda okutulmuştur. Ali Canip Yöntem, 1924 Türkçe-Edebiyat Programının liselerin I. Sınıf programına uygun olarak tür ve şekil bilgisi öğretimine yönelik Edebiyat adlı ders kitabını yazmıştır. Ali Canip’in yazdığı ders kitabı, daha sonraki program değişiklikleriyle de uygun hale getirilerek 1943 yılına kadar 14 baskı yapmış, okullarda ders kitabı olarak okutulmuştur. Ali Canip Yöntem, 1931 ve 1934’de iki defa basılan Türk Edebiyatı Antolojisi’ni; yardımcı ders kitabı olarak da Türk Edebiyatından Numuneler: Naima Tarihi (1927), Leyla ve Mecnun (1927), Cihan Edebiyatından Numuneler: Epope ve Edebî Nevilere Dair Malumat (1927) adlı kitapları kaleme almıştır. Araştırma, Ali Canip Yöntem’in yazdığı ders ve yardımcı ders kitapları ile Cumhuriyet dönemindeki edebiyat öğretimine yaptığı katkıları ortaya koymayı amaçlamaktadır.Item Ali Canip Yöntem’in eğitim ve edebiyat eğitimi hakkındaki düşünceleri(Uludağ Üniversitesi, 2009-08-01) Ogur, Erol; Eğitim Fakültesi; Türkçe Eğitimi BölümüTürkiye’de eğitim üzerindeki fikirler ve çabalar Tanzimat’tan sonra hızlanmıştır. Tanzimat’tan sonra Batılı eğitim anlayışlarının ülkede hâkim olması ve Batılı okulların açılması önemli eğitim hareketleridir. Ali Canip Yöntem, eğitim hakkındaki ilk fikirlerini II. Meşrutiyet’ten sonra ortaya koymuştur. Eğitim ve edebiyat eğitimi hakkındaki fikirlerinin ise Cumhuriyet döneminde zenginleştiği ve uygulamaya geçtiği görülmektedir. Ali Canip Yöntem, 1924’te ilk Türkçe-Edebiyat programlarının hazırlanmasında görev almış, bu program hakkında eleştiri ve önerilerini ortaya koymuştur. Ali Canip Yöntem, edebiyat eğitimine edebiyat dersleri için ders kitabı ve yardımcı ders kitabı yazarak da katkıda bulunmuştur. Araştırma, Ali Canip Yöntem edebiyat eğitimi hakkındaki fikirleri ve yazdığı ders kitaplarıyla Türk eğitim tarihindeki önemini ve katkısını ortaya koymayı amaçlamaktadır.Item An analysis of scores of prospective biology teachers on the factors of MSLQ(Uludağ Üniversitesi, 2009-08-01) Taşdelen, ÖzlemThe factors of learning strategies and motivation as components of self-regulation are determined well in MSLQ (Motivated Strategies for Learning Questionnaire) scale. The scale includes 15 factors. But, these 15 factors are not appropriate for practical use. In this study, a survey research was conducted with 112 prospective biology teachers by using MSLQ to analyze the factors. One-way ANOVAs and Pearson Product-Moment Correlation Coefficients were used for analysis. The results of ANOVAs showed that there were no statistically significant differences between mean scores of the participants at different grade levels on scales of MSLQ. In addition, the “task value”, the “self-efficacy” and the “help seeking” subfactors were found to be the most dominant sub-factors of the whole scale. In the article, results of the study and limitations will be discussed.Item Bilgisayar öğretmenlerinin bakış açısıyla yönetici ve öğretmen beklentileri(Uludağ Üniversitesi, 2009-08-01) Seferoğlu, S. Sadi; Akbıyık, CenkBilgi ve iletişim teknolojilerinin eğitim öğretim ortamlarında etkili kullanımını sağlamak bilgisayar öğretmenlerinin görevleri arasındadır. Bu çalışmada ilköğretim okullarında çalışan bilgisayar öğretmenlerinin çalışma ortamlarında karşılaştıkları değişik durumlar belirlenmeye çalışılmıştır. Bu bağlamda bilgisayar öğretmenlerinin karşılaştığı yönetici ve öğretmen beklentileri incelenmiştir. Çalışma grubu Türkiye’nin değişlik illerinde görev yapan 121 bilgisayar öğretmeninden oluşmaktadır. Araştırmada, veri toplama aracı olarak bir anket kullanılmıştır. Veriler ortalama, yüzde ve frekans kullanılarak çözümlenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre okul yöneticilerinin ve öğretmenlerin bilgisayar öğretmenlerinden beklentileri eğitim öğretim dışı etkinliklerde yoğunlaşmaktadır.Item Bireysel öğrenme amacıyla hazırlanan metinlerde açıklama ve kavram haritası kullanımının akademik başarıya etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2009-08-01) Akbaş, OktayBu çalışmada bireysel öğrenme amacıyla hazırlanan metinlerde açıklama ve kavram haritası kullanımının akademik başarıya etkisi incelenmiştir. Bu amaçla araştırmacı tarafından sunuş ve buluş yoluyla öğretim stratejilerini içeren iki farklı metin hazırlanmıştır. Metinlerden birinde açıklama ve kavram haritası kullanılmış, diğeri ise klasik kitap formatında hazırlanmıştır. Araştırma 2007-2008, 2008-2009 öğretim yılında Kırıkkale Üniversitesi Eğitim Fakültesinde yapılmıştır. Çalışmada deney ve kontrol gruplu deneysel tasarım kullanılmıştır. Her iki uygulama sonunda deney grubunda bulunan öğretmen adaylarının akademik başarısı ile kontrol grubunda bulunan öğretmen adaylarının akademik başarısı arasında anlamlı düzeyde farklılık bulunmamıştır. Her iki uygulamada deney grubunda bulunan öğretmen adaylarının standart sapma değerlerinin daha düşük çıkması, metinlerde açıklama ve kavram haritalarının ön bilgisi yeterli olmayan öğrencilerin başarılarını artırdığı şeklinde yorumlanabilir.Item Biyoloji öğretmen adaylarının biyoloji öğretimine yönelik öz-yeterlik inançları(Uludağ Üniversitesi, 2009-08-01) Harurluoğlu, Yasemin; Kaya, ErcanBu araştırmada, biyoloji öğretmen adaylarının biyoloji öğretmenliği mesleğine yönelik öz-yeterlik inançları incelenmiştir. Araştırmaya 2008– 2009 öğretim yılı bahar döneminde Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Biyoloji Öğretmenliği ve Fen Bilimleri Enstitüsü Biyoloji Eğitimi anabilim dalında öğrenim gören toplam 98 öğretmen adayı katılmıştır. Çalışmada Woo (1999) tarafından geliştirilen, Hsu (2000) tarafından faktör analizi yapılarak yeniden düzenlenen ve Ekici (2009) tarafından Türkçe’ye uyarlanan 5’li likert tipi “Biyoloji öz-yeterlik ölçeği” kullanılmıştır. Ölçeğe ait ölçümlerin iç tutarlılığı Cronbach alfa= 0,93 olarak bulunmuştur. Çalışmada, biyoloji öğretmen adaylarının biyoloji öğretimine yönelik öz-yeterlik inançlarının yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Cinsiyet, dönem, ailede öğretmen varlığı ve biyoloji öğretmenliği programını isteyerek tercih etme gibi değişkenler açısından ise anlamlı bir fark olmadığı tespit edilmiştir.Item The effects of implicit vs. explicit instruction on pragmatic development: Teaching polite refusals in English(Uludağ Üniversitesi, 2009-08-01) Ülbeği, EylemBu çalışma ilk olarak eğitimin ikinci dile ilişkin edimbilimsel gelişim üzerinde kolaylaştırıcı etkisinin olup olmadığını, ikinci olarak ise, bir yabancı dil sınıfında kullanılan eğitim yönteminin (dolaylı ya da doğrudan) öğrencilerin edimbilimsel gelişimini anlamlı bir şekilde etkileyip etkilemediğini incelemektedir. Ön, son ve geciktirilmiş son test tasarımıyla gerçekleştirilmiş ve bir kontrol grup içeren bu çalışma, bir grup Türk ilköğretim okulu sekizinci sınıf öğrencisine Amerikan İngilizcesi’ndeki kibar geri çevirme stratejilerini öğretmeyi amaçlamaktadır. Nicel ve nitel analizlerden elde edilen sonuçlar, doğrudan ve dolaylı öğretimin her ikisinin de öğrencilerin İngilizce’deki kibar geri çevirme stratejilerini öğrenmelerine yardımcı olduğunu göstermekle beraber, doğrudan öğretimin dolaylı öğretime nispeten daha olumlu bir etkisinin olduğu hipotezini desteklemektedir. Sonuçlardan aynı zamanda eğitimin tanımsal bilgiyi, üretken bilgiden daha çok geliştirdiği yargısına da ulaşılabilir.Item Fen bilgisi öğretmenlerinin ders sürecinde ve yazılı sınavlarda sordukları soruların bilişsel seviyelerinin karşılaştırılması(Uludağ Üniversitesi, 2009-08-01) Ayvacı, Hakan Şevki; Şahin, ÇiğdemGünlük planlarda ve yazılı sınavlarda sorulan soruların niteliği öğrencilerin zihinsel ve sosyal gelişimlerini etkilemektedir. Eğitim öğretim sürecinde ölçme ve değerlendirmede önemli bir yere sahip olan sorular, Bloom Taksonomisi dikkate alınarak hazırlanmaktadır. Bu araştırma, fen bilgisi öğretmenlerinin günlük planlarında yer verdikleri sorularla yazılı sınavlarda sordukları soruların bilişsel seviyelerini ve ilişki düzeylerini ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. 20 fen bilgisi öğretmeninin günlük planlarındaki 1166 değerlendirme sorusu ile 574 yazılı sınav sorusu Bloom Taksonomisi’nin bilişsel seviyeleri dikkate alınarak incelenmiştir. Elde edilen verilerden ders işleniş sürecinde sorulan soruların öğrencileri daha çok ezbere yönelten bilgi düzeyinde olduğu, yazılı sınavlarda sorulan soruların ise üst düzeyde olduğu tespit edilmiştir. Ders işleniş sürecinde sorulan soruların ve yazılı sınavlarda sorulan sorularının bilişsel seviyelerinin birbiriyle paralellik göstermediği sonucuna ulaşılmıştır.Item Fen öğretmen adaylarının yapılandırmacı yaklaşıma yönelik tutumlarının incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2009-08-01) Evrekli, Ertuğ; İnel, Didem; Balım, Ali Günay; Kesercioğlu, TeomanYapılandırmacı yaklaşıma dayalı Fen ve Teknoloji Öğretim Programının temel amacı, bilgiyi sorgulayabilen, günlük yaşamdaki problemleri çözebilen, yaratıcı düşünebilen ve Fen okuryazarı bireyler yetiştirmektir. Yapılandırmacı yaklaşıma göre öğrenme, bireyin zihinsel süreçler yardımıyla ön bilgilerini yapılandırması sonucunda meydana gelmektedir. Öğrenmenin gerçekleşebilmesi için öğrencilerin öğrenme sürecine aktif katılımları gerekmektedir. Bu süreçte öğretmenin rolü ise öğrencilerin bilgiyi yapılandırabilmeleri için ön bilgilerindeki yanılgılarını düzeltmelerine ve eksik bilgilerini gidermelerine yardımcı olmak; öğrenme ortamını öğrencilerin ihtiyaçları doğrultusunda düzenlemektir. Bu nedenle yapılandırmacı yaklaşımda öğretmenler çok önemli bir yere sahiptir. Bu araştırmada meslek yaşantılarında yapılandırmacı yaklaşımı uygulayacak olan Fen Bilgisi öğretmen adaylarının bu yaklaşıma yönelik tutumlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırma İzmir ili Dokuz Eylül Üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Fen Bilgisi Öğretmenliği bölümünde üçüncü ve dördüncü sınıfta öğrenim gören 107 öğretmen adayı üzerinde yürütülmüştür. Araştırmanın sonucunda, fen bilgisi öğretmen adaylarının yapılandırmacı yaklaşıma yönelik tutumlarının genel olarak yüksek düzeyde olduğu; mezun olunan lise türü göz önüne alınarak yapılan karşılaştırmalarda Anadolu öğretmen lisesinden mezun olan öğretmen adaylarının bu yaklaşıma yönelik tutumlarının diğer öğretmen adaylarına göre daha düşük olduğu belirlenmiştir.Item Historical development of public school string education in The United States and connections with Turkey(Uludağ Üniversitesi, 2009-08-01) Göktürk, Dilek; Güzel Sanatlar Eğitimi BölümüThe origins of string instruction in the United States (particularly at public schools) date back to the 1800s. A flourishing interest in string pedagogy during the second half of the nineteenth century motivated American music educators to adopt and develop methods originating in Europe. Lewis Benjamin, Charles H. Farnsworth, and Albert Mitchell were among the first educators who systematically introduced string instruction methods to American students. Later, pedagogues such as Joseph Maddy and Paul Rolland made significant contributions to the improvement of string education nationwide. Organizations such as the Music Educators National Conference (MENC), the National School Orchestra Association (NSOA) and the American String Teachers Association (ASTA) were instrumental in coordinating the implementation of string methodologies. This first section of this study provides a historical overview of the development of American string education from the late 1800s to the current time. Discussions of important figures in the string teaching area are presented, and the current status of public school string education in the United States is examined. The second section provides a historical overview of the development of string education in Turkey. The final section illuminates connections with the United States and Turkey regarding the improvement of string education. Recommendations for the enhancement ofstring education in Turkey are stated, based on the applications of current methods in music education.Item İlköğretim 6. sınıf Türkçe kitaplarındaki kelime grupları ve öğretimi üzerine bir değerlendirme(Uludağ Üniversitesi, 2009-08-01) Çağlayan, Nilay; Eroğlu, Süleyman; Eğitim Fakültesi; Türkçe Eğitimi Bölümüİnsanlar arası anlaşmanın en etkili aracı dildir. Dilin etkin kullanımı kullanıcılarının ona olan hâkimiyetleri ölçüsündedir. Bu da belirli bir süreçte dil eğitimi almakla mümkündür. Dil eğitiminden amaçlanan öğrencilerin yazılı ya da sözlü her türlü duygu ve düşünceyi tam ve doğru olarak anlayabilmesi ve anlatabilmesidir. Bunun yolu da öncelikle dilin beceri ve ardından bilgi alanında öğrencilerin yetkin kılınmasından geçmektedir. Dilin beceri alanını dinleme/izleme, okuma, konuşma ve yazma; bilgi alanını ise dil bilgisi oluşturmaktadır. Dil bilgisi, temel dil becerilerini destekleyen kurallar bütünüdür. Kelimeler ve kelimeler arası ilişkilerin Türkçenin kurallar bütünü içinde ayrı bir yeri vardır. Türkçe öğretiminde öğrenciye kelimeler arası ilişkiler çerçevesinde kelime grupları kavratılarak soyutlama yeteneği kazandırılabilmektedir. Soyut düşünce gelişiminin önemli bir basamağını teşkil eden 6. sınıf düzeyindeki ders kitabı metinleri ve metinlere bağlı etkinliklerin bu amaç doğrultusunda seçilip düzenlenmesi gereği kendini göstermektedir. Bu makalede 6. sınıf Türkçe kitaplarındaki metinlerde yer alan kelime grupları tespit edilmiş, öğrenci kazanımları çerçevesinde metinlerin ve dil bilgisi etkinlerinin sunduğu olanaklar incelenip değerlendirilmiştir.Item İlköğretim II. kademe öğrencilerinin rasyonel sayılar konusundaki işlemsel ve kavramsal bilgi düzeylerinin incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2009-08-01) Birgin, Osman; Gürbüz, RamazanBu çalışmanın amacı, ilköğretim II. kademe öğrencilerinin rasyonel sayılar konusundaki işlemsel ve kavramsal bilgi düzeylerini incelemektir. Özel durum çalışması yöntemiyle yürütülen çalışma, 2006–2007 güz döneminde Trabzon ilindeki bir ilçe ilköğretim okulunda yapılmıştır. Çalışma grubunu 50 altıncı, 50 yedinci ve 60 sekizinci sınıf olmak üzere toplam 160 öğrenci oluşturmaktadır. Öğrencilerin işlemsel ve kavramsal bilgi düzeylerini belirlemek amacıyla 6’sı işlemsel 6’sı kavramsal olmak üzere toplam 12 sorudan oluşan iki aşamalı çoktan seçmeli test gruplara uygulanmıştır. Elde edilen verilerin analizinde nitel ve nicel analiz yöntemleri kullanılmıştır. Çalışma sonunda öğrencilerin işlemsel bilgi gerektiren sorulardaki performanslarının kavramsal bilgi gerektiren sorulardaki performanslarından daha iyi olduğu saptanmıştır. Ancak, gerek işlemsel gerekse kavramsal bilgi gerektiren sorularda öğrenci performanslarının yeterli düzeyde olmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca öğrencilerde konuya ilişkin anlama ve öğrenme hatalarının olması, hatalı çözümler yapmalarına neden olmuştur. Öğrenme ortamlarında görev alan öğretmenlerin, rasyonel sayıların öğretiminde işlemsel ve kavramsal bilgi dengesini kuracak ortamlar oluşturmaları gerekmektedir.Item İlköğretim sekizinci sınıf fen ve teknoloji dersi genetik ünitesindeki kavram yanılgılarının giderilmesinde grafik materyallerin etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2009-08-01) Demir, Atilla; Sezek, FatihSon yıllarda fen eğitimi alanında yapılan çalışmalar çoğunlukla öğrencilerin sahip oldukları kavram yanılgılarının tespiti ve giderilmesi üzerine yoğunlaşmaktadır. Bu çalışma ilköğretim sekizinci sınıf Fen ve Teknoloji dersi “Genetik” konusundaki kavram yanılgılarının tespiti ve bu yanılgıların anlam çözümleme tabloları, kavram ağları, kavram haritaları gibi grafik materyaller kullanılarak giderilmesinin geleneksel yönteme göre etkililiğinin incelenmesi amacıyla gerçekleştirilmiştir. Öğrencilerde var olan kavram yanılgılarının tespiti için daha önce konunun işlendiği lise birinci sınıf öğrencileri ile sekizinci sınıf öğrencilerine açık uçlu sorular yöneltilmiş ve kavram yanılgıları tespit edilmiştir. Elde edilen verilerle ve gerekli literatür taramasından sonra konuyla ilgili test hazırlanmış ve Erzurum ilinde bir ilköğretim okulunda deney ve kontrol grubuna ön test ve son test olarak uygulanmıştır. “Genetik” ünitesinin öğretimi, deney grubunda grafik materyaller kullanılarak, kontrol grubuna ise geleneksel öğretim yöntemi kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Öğrencilerin başarı seviyeleri arasındaki farkı belirlemek amacıyla t-testi yapılmıştır. Çalışma sonucunda istatistiksel olarak deney grubunun kontrol grubuna göre daha başarılı olduğu görülmüştür.Item İş birliğine dayalı öğrenmenin sosyal bilgiler dersinde akademik başarı üzerine etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2009-08-01) Kuş, Zafer; Karatekin, KadirBu araştırmanın amacı, ilköğretim 6. Sınıf Sosyal Bilgiler dersi “Türk Dünyası” konusunun işbirlikli öğrenme yöntemlerinden bir olan “Birleştirme I” tekniğiyle işlenmesinin öğrenci başarısına etkisini tespit etmektir. Araştırma 2008-2009 öğretim yılı bahar döneminde, Ankara İli Mamak İlçesi’nde yer alan Demirlibahçe İlköğretim Okulunun 6. sınıflarında yürütülmüştür. Ön test, son test, kontrol gruplu desen kullanılan araştırmada, iki deney, bir kontrol grubu bulunmaktadır. İlgili konu, deney grubunda işbirlikli öğrenme yöntemiyle, kontrol grubunda ise geleneksel öğretim yöntemleri ile işlenmiştir. Deneysel çalışma toplam yedi hafta sürmüştür. Araştırmada veri toplama aracı olarak, bilişsel alanın bilgi, kavrama ve uygulama basamaklarına uygun olarak hazırlanan başarı testi kullanılmıştır. Verilerin analizinde ise varyans analizinden faydalanılmıştır. Araştırma bulgularına göre; deney ve kontrol grupları arasında öntestte anlamlı bir farklılığa rastlanmazken, sontestte ise deney grupları lehine anlamlı bir farklığa rastlanmıştır. Araştırmada, Sosyal Bilgiler dersi “Türk Dünyası” konusunun öğretilmesinde öğrencilerin “bilgi”, “kavrama”, “uygulama” ve “genel” başarılarını artırmada işbirlikli öğrenme yönteminin, geleneksel öğrenme yöntemine göre daha etkili olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Item Kontrbas eğitiminde Çağdaş Türk Müziği eserlerinin yeri ve değerlendirilmesi(Uludağ Üniversitesi, 2009-08-01) Akkor, H. Özgür; Türkmen, UğurÇağdaş Türk Müziği, konservatuvarlarda verilen müzik eğitimi içerisinde yer alması gereken, ulusumuzun renklerini ve özgünlüğünü taşıyan önemli bir müzik türüdür. Bu çalışmada, Çağdaş Türk Kontrbas Müziği dağarcığının konservatuvarlarda verilmekte olan kontrbas eğitimi müfredatları içerisinde yer alabilecek özelliklere sahip olup olmadığı ve konservatuvarlarımızda verilmekte olan kontrbas eğitiminde Çağdaş Türk Kontrbas Müziği eserlerine ne derecede yer verildiği araştırılmıştır. Bilimsel geçerlilik ve güvenilirlikle saptanan veriler ışığında Çağdaş Türk Kontrbas Müziği ve eğitiminin gelişimine katkıda bulunması amaçlanmıştır. Çağdaş Türk Müziği bestecileri ve yapıtları incelenmiş, içlerinden kontrbas için yazılmış ve Çağdaş Türk Kontrbas Müziği dağarcığını oluşturabilecek eserler seçilmiştir. Bu eserlerin eğitim dağarcığına ve kontrbas konser dağarcığına katılması; kontrbas eğitimi alan öğrencilerin, kendi ulusunun renklerini taşıyan eserleri seslendirerek çalgıyla bütünleşmelerine ve Çağdaş Türk Kontrbas Müziği’nin yaygın olarak tanınmasına katkıda bulunacaktır.Item Müzik öğretmeni yetiştiren kurumlarda Türk Halk Müziği kaynaklı piyano eserlerinin piyano eğitiminde uygulanabilirliği üzerine bir araştırma(Uludağ Üniversitesi, 2009-08-01) Yokuş, Hamit; Demirbatır, R. Erol; Eğitim FakültesiBu araştırmanın amacı, müzik öğretmeni yetiştiren kurumlarda kaynağını Türk Halk Müziğinden alan piyano eserlerinin, piyano eğitiminde uygulanabilirlik derecesinin araştırılmasıdır. Araştırma kapsamında, Türkiye’de piyano eğitiminin gerçekleştirildiği eğitim fakülteleri güzel sanatlar eğitimi bölümleri müzik eğitimi ana bilim dallarında, piyano eğitiminde kullanılan piyano repertuarının, Türk bestecilerinin THM kaynaklı piyano eserleri bakımından var olan veya olması gerektiği düşünülen şekliyle belirlenmesine, dolayısıyla bu eserlerin piyano eğitiminde ne derece kullanıldığına ilişkin verilerin elde edilmesi amaçlanmıştır. Sonuç olarak, müzik öğretmeni yetiştiren kurumlarda piyano eğitiminde THM kaynaklı piyano eserlerine istenilen düzeyde yer verilemediği, mevcut kaynakların özellikle başlangıç piyano eğitimi açısından bazı güçlükler içerdiği, kaynak sayısının yeterli görülmediği ve ulaşılmada güçlükler yaşandığı belirlenmiştirItem Öğretim elemanlarının atwood aleti problemi çözüm stratejilerinin prakseolojik analizi(Uludağ Üniversitesi, 2009-08-01) Yavuz, Ahmet; Özdemir, GökhanBu araştırmanın amacı, Newton Mekaniğinin alışılmış ve evrensel problemlerinden biri olan Atwood Aleti problemine ilişkin öğretim elemanlarının çözüm stratejilerini ve tutarlılıklarını analiz etmektir. Araştırmada kullanılan veriler İngilizce başta olmak üzere çeşitli dillerde internet üzerinde yayınlanmış 30 öğretim elemanının çözümleridir. Çözümler nitel olarak Prakseolojik Analiz yöntemiyle analiz edilmiştir. Araştırma sonucunda, üç farklı çözüm stratejisi tespit edilmiştir. Atwood Aleti probleminin doğasındaki zorluktan kaynaklanan çözümü basitleştirme eğilimi çözümlerdeki bazı güçlükleri ve iç tutarsızlıkları ortaya çıkarmıştır. Öğretim elemanlarının izledikleri problem çözüm stratejilerinin değişik basamaklarında tutarlı olmadıkları gözlenmiştir. Bu stratejilerin, öğrencilerin anlamlı ve tutarlı bir problem çözme stratejisi geliştirmesine izin vermeyen nitelikte olduğu sonucuna varılmıştır. Bu araştırmanın sonuçları tartışılmış ve anlamlı bir çözüm için farklı stratejiler önerilmiştir.Item Öğretmen eğitiminde bilişsel koçluk yaklaşımı(Uludağ Üniversitesi, 2009-08-01) Demir, Özden; Doğanay, AhmetEğitimde bireyleri bağımsız öğrenen konumuna getiren temel unsur olan öğretmenlerin eğitimi günümüzde giderek artan bir önem kazanmaktadır. Araştırmacılara göre yapılandırmacı eğitimin başarısı, bu anlayışın unsurlarını birbirini tamamlayacak şekilde işe koşulmasından kaynaklanmaktadır. Öğretmen eğitiminde, özellikle düşünme becerilerinin kullanılmasında, kuramsal çerçeve sağlayan bilişsel koçluk, bireyin kendinin ve diğerlerinin düşüncelerini ve problem çözme kapasitelerini şekillendirmeye ya da yeniden biçimlendirmeye uğraşan çalışma ve düşünme yolları ve stratejileri dizisi şeklinde ele alınmaktadır. Bu konu ile ilgili yürütülmüş pek çok araştırma, bilişsel koçluk stratejisinin öğretmenlerin bilişsel farkındalık ve yansıtıcı düşünme becerileri üzerinde anlamlı bir etkisi olduğunu göstermiştir. Bu çalışmada, bilişsel koçluk yaklaşımının kavramsal temelleri ortaya konulmuş ve öğretmen eğitimindeki yeri açıklanmıştır. Costa ve Garmston (1994) tarafından oluşturulmuş bu strateji bilişsel farkındalık becerilerinin öğretiminde kullanılan bir yaklaşım olarak tanımlanmaktadır. Bilişsel koçluk, bilişsel farkındalığın planlama, denetleme, organizasyon ve değerlendirme becerilerinin çeşitli etkinliklerle öğrenene kazandırılması esasına dayanmaktadır. Bilişsel farkındalık becerilerinin bu stratejiye dayalı öğretimi öğrenci ve öğretmenlerin kendilerini değerlendirerek geliştirme fırsatı sağlamalarında ve karşılıklı kontrolün sağlanmasında öğretim sürecine olumlu katkılar sağlamaktadır. Bilişsel koçluk stratejisinde bir nevi özel ders ile bilişsel farkındalık konusunda uzman olan bir bilişsel koçun, bu becerileri kişiye çeşitli etkinlik ve stratejilerle öğretimi söz konusudur. Sonuçta öğretmenlerin bilişsel koçluk yaklaşımını yeri geldiğinde derslerde uygulanması düşünme becerilerinin öğrencilere kazandırılmasında etkisini gösterecektir. Bu yazıda, bilişsel farkındalığın öğretiminde bilişsel koçluk ve bilişsel koçluğun kapsadığı uygulamalara odaklanarak öğretmen eğitiminde bilişsel koçlukla öğretimin temel ilkeleri tartışılmaya ve alanda yapılan çalışmalar değerlendirilmeye çalışılmıştır.Item Öğretmenlerin örgütsel güven düzeyleri ile işbirliği yapma düzeyleri arasındaki ilişki(Uludağ Üniversitesi, 2009-08-01) Cerit, YusufBu çalışmanın amacı sınıf öğretmenlerinin örgütsel güven düzeyleri ve işbirliği yapma düzeyleri arasındaki ilişkiyi araştırmaktır. Bu araştırmanın verileri 2008-2009 öğretim yılında Bolu ilinde bulunan 19 ilköğretim okulunda görev yapan 229 sınıf öğretmeninden elde edilmiştir. Araştırmanın verileri örgütsel güven ölçeği ve işbirliği ölçeği kullanılarak elde edilmiştir. Verilerin analizinde ortalama, standart sapma, korelasyon ve stepwise regresyon testi kullanılmıştır. Bu araştırmada örgütsel güven düzeyi ile işbirliği yapma düzeyleri arasında olumlu ilişki bulunmuştur. Müdürlere güven ve öğrencilere güvenin müdürlerle işbirliğinin önemli açıklayıcısı olduğu bulunmuştur. Meslektaşlara güven ile öğrencilere güvenin meslektaşlarla işbirliğinin önemli açıklayıcısı olduğu tespit edilmiştir. Müdürlere güven ile öğrencilere güvenin ise ailelerle işbirliğinin önemli açıklayıcısı olduğu bulunmuştur. Ailelere güven ise işbirliği faktörlerinin önemli açıklayıcısı olmadığı ortaya çıkmıştır.Item Okul müdürlerinin çok faktörlü liderlik stillerinin yetki devrine etkisi: Bir doğrusal ve yapısal eşitlik modelleme çalışması(Uludağ Üniversitesi, 2009-08-01) Baloğlu, Nuri; Karadağ, Engin; Gavuz, ŞevkiBu çalışmada, Bass’ın durumsal liderlik teorisinde yer alan dönüşümcü, sürdürümcü ve serbestlik tanıyan liderlik stillerinin yetki devri üzerindeki etkisi, doğrusal ve yapısal eşitlik modelleri kullanılarak öğretmen algılarına dayalı olarak açıklanmaya çalışılmıştır. Çalışmanın evrenini 2007– 2008 eğitim-öğretim yılında İstanbul ili Kadıköy, Şişli ve Kâğıthane ilçelerindeki 178 ilköğretim okulunda görev yapan 6506 ilköğretim okulu öğretmeni oluşturmaktadır. Örneklem, ilçelerin sosyo-ekonomik durumu dikkate alınarak tabakalı örnekleme yöntemiyle belirlenen 312 öğretmenden oluşmuştur. Veriler iki ölçek yardımıyla elde edilmiştir. Bass (1999) tarafından geliştirilen ve Akdoğan (2002) tarafından Türkçe’ye uyarlanan Çok Faktörlü Liderlik Ölçeği beşli likert tipi, üç bileşen ve yedi alt ölçekten oluşmaktadır. Alt ölçeklerin güvenirlik düzeyleri (alpha) 0.70 ile 0.91 arasında değişmektedir. Short ve Rinehar (1992) tarafından geliştirilen ve araştırmacılar tarafından Türkçe’ye uyarlanan Okul Paydaşları Yetkilendirme Ölçeği, beşli Likert tipinde ve altı alt ölçekten oluşmaktadır. Ölçeğin iç tutarlılık (alpha) değeri 0.67 ile 0.87 arasında değişmektedir. Veriler Pearson Çarpım Momentler Korelâsyon, Çoklu Doğrusal Regresyon ve Path Analizi teknikleri yardımıyla çözümlenmiştir. Birbirine bağımlı sebepler sistemli Path diyagramı kullanılarak açıklanmıştır. Bulgular, müdürlerin dönüşümcü liderlik stillerinin, yetki devri üzerinde 0.73 düzeyinde direkt bir etkiye sahip iken; sürdürümcü liderlik ve serbestlik tanıyan liderlik stillerinin yetki devri düzeyine olan etkilerinin doğrudan değil dolaylı olduğunu göstermektedir.