2023 Cilt 23 Sayı 2
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/32902
Browse
Browsing by Language "tr"
Now showing 1 - 3 of 3
- Results Per Page
- Sort Options
Item Arı poleninin bazı fiziksel, fonksiyonel ve kimyasal özellikleri ve biyolojik etkileri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-08-22) Eşerler, Sude; Vardarlı, Sevilay; Savaş, Güliye; Mutlu, CerenBal arıları çiçekli bitkilerden topladıkları polenleri ağız salgıları ve bitki nektarları ile karıştırarak arı poleni üretmektedir. Arı polenleri gelişiminin ilk dönemlerinde olan arı larvalarının beslenmesi amacıyla kullanılırken aynı zamanda arıcılar tarafından kovan girişlerine yerleştirilen polen tuzakları ile toplanıp işlenerek insanlar tarafından da tüketilmektedir. Bileşiminde su, karbonhidratlar, proteinler, aminoasitler, lipitler, yağ asitleri, karotenoidler, fenolik bileşikler, enzimler, vitaminler ve mineraller bulunan arı poleninin sağlık açısından antimikrobiyal, antioksidan, antikanser ve antiinflamatuar özellikler gibi birçok olumlu etkisinin bulunduğu belirtilmiştir. Zengin besinsel özellikleri ve sağlık etkileri nedenleriyle doğrudan tüketilebilen arı poleni bunların yanı sıra çözünürlük, su ve yağ tutma kapasitesi ve emülsifikasyon gibi gıda teknolojisi açısından önemli fonksiyonel özellikleri nedeniyle de farklı gıdalara bileşim unsuru olarak ilave edilmektedir. Bununla birlikte giderek artan sağlıklı beslenme bilinci ve alternatif doğal ürünler arayışına olan eğilim diğer arıcılık ürünlerine olduğu gibi arı polenine olan ilgiyi de artırmaktadır. Buradan hareketle ilgili çalışma arı poleninin bazı fiziksel, fonksiyonel ve kimyasal özellikleri ile metabolizma üzerindeki biyolojik etkileri ve gıdalarda kullanım imkanları hakkındaki bilgilerin derlenmesi amaçlanarak gerçekleştirilmiştir.Item Propolis ve arı sütü içeren cilt kremi: Antioksidan, anti-hyalüronidaz ve antimikrobiyal aktivitelerin değerlendirmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-10-24) Boyracı, Gülsüm Merve; Değirmenci , Atiye; Yıldız, Oktay; Çelebi , Zeynep BerinPropolis ve arı sütü eski çağlardan beri geleneksel ve modern tıpta çeşitli biyolojik aktivitelerinden dolayı kullanılmıştır. Günümüzde yapılan son çalışmalar bu ürünlerin cilt tedavisi ve bakımı alanındaki potansiyel uygulamalarını ortaya koymuştur. Bu çalışmanın amacı, cilt kremi üretiminde propolis ve arı sütünün potansiyel kullanımını incelemek ve arı ürünleriyle zenginleştirilmiş cilt kremi formülasyonunun anti-hiyalüronidaz, antioksidan ve antimikrobiyal aktivitesini değerlendirmektir. Ayrıca kremlerin farklı depolama sıcaklığı ve süresindeki fiziksel stabilitesi de incelenmiştir. Krem formülasyonunda arı sütü oranı (%0,5) sabit tutulurken propolis özütü %0,5-1,0-1,5 oranlarında kullanılmıştır. Çalışmada üretilen kremlerin pH değerleri 5,56 ile 6,02 aralığında değişmekte olup cilt pH değerine uygun bulunmuştur. Krem formülasyonunda propolis oranı arttıkça antioksidan aktivite değerlerinin istatistiksel olarak arttığı görülmüştür (p≤0,05). Krem örneklerinin anti-hiyalüronidaz aktivite analizi sonucu IC50 değerleri 0,1667-3,3460 g/mL krem olarak belirlenmiş ve en yüksek aktivite %1,5 propolis özütü ilaveli örnekte bulunmuştur. Propolis ve arı sütü ilaveli krem örneklerinin tamamı Bacillus cereus, Escherichia coli, Staphylococcus aureus, Staphylococcus epidermidis ve Candida albicans mikroorganizmalarına karşı inhibisyon göstermiştir. Hızlandırılmış stabilite testleri krem formülasyonun tüm stres koşullarına karşı dikkate değer bir stabiliteye sahip olduğunu göstermiştir. Bu çalışma kozmetik sektöründe doğal, sürdürülebilir ve güvenli cilt bakım ürünleri üretebilmek için krem formülasyonuna arı ürünlerini entegre etmenin uygulanabilirliğine dair kanıt sağlamaktadır.Item Türkiye'de yetiştirilen ana arıların fiziksel kalite kriterleri ve Türkiye arıcılığı için önemi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-09-19) Cengiz, Mahir Murat; Arslan, ServetDerleme, ana arıların fiziksel kalitesini etkileyen hayati parametreleri incelemektedir. Beslenme, çevre koşulları ve yetiştirme teknikleri gibi faktörlere odaklanan çalışma, bu kriterlerin bal arısı kolonilerinin genel sağlığı ve üretkenliği üzerindeki doğrudan etkisinin altını çiziyor. Gelişmiş koloni performansı ve hastalıklara karşı direnç sağlamak için sağlam ve genetik olarak çeşitli ana arıların seçilmesinin önemini vurgulamaktadır. Ticari işletmelerde yüksek kaliteli ana arıların benimsenmesini teşvik ederek, Türkiye'deki bal arısı popülasyonlarının canlılığını ve sürdürülebilirliğini artırmayı amaçlamaktadır. Bu çalışma sayesinde, Türk arıcılık endüstrisindeki arıcılar ve paydaşlar, ana arı üretiminde fiziksel kalite standartlarına bağlı kalmanın önemine dair önemli bilgiler edinmektedir. Arıcılar önerilen kriterleri uygulayarak bal üretimini artırabilir, tozlaşma hizmetlerini iyileştirebilir ve ülke florasının korunmasına katkıda bulunabilir. Sonuç olarak, bu çabalar Türkiye'de sağlam ve sürdürülebilir bir arıcılık sektörünün büyümesini destekleyecektir.