2019 Cilt 19 Sayı 2
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/15735
Browse
Browsing by Language "tr"
Now showing 1 - 3 of 3
- Results Per Page
- Sort Options
Item Bilecik ilinden toplanan arı polenlerinin botanik orijinleri ile toplam fenolik ve flavonoid içeriklerinin belirlenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-10-10) Mayda, Nazlı; Keskin, Merve; Keskin, Şaban; Özkök, AslıBitki polenleri, yüksek protein içeriği ile bal arılarının temel besin kaynaklarından biridir. Bal arıları çiçek ziyaretleri sırasında bitki polenlerini toplayarak kovana getirmektedirler. Yüksek besinsel ve kimyasal içeriği sayesinde birçok terapötik etkiye sahip olan arı poleni insan beslenmesinde de önemli bir gıda takviyesi olarak kullanılmaktadır. Bu amaçla, kovan girişlerine takılan polen tuzakları ile arıların bacaklarındaki polen peletleri toplanmakta ve tüketiciye sunulmaktadır. Arı poleninin içeriği, başta botanik orijin olmak üzere toplandığı bölgenin iklimi, coğrafi özellikleri, toplanma şekli ve arının türüne bağlı olarak değişiklik göstermektedir. Bu çalışmada Bilecik ilinin 5 farklı bölgesinden toplanmış arı poleni örneklerinin botanik orijinleri ile birlikte toplam fenolik ve flavonoid içerikleri belirlenmiş ve karşılaştırılmıştır. Sonuç olarak, arı poleni örneklerinin 19 familya, 28 farklı taksona ait bitki poleni içerdiği saptanmış, bir bölge hariç diğer bölgelerde Fabaceae familyasının dominant olarak bulunduğu gözlenmiştir. Örneklerin toplam fenolik içeriği 9,27±0,05-18,37±0,06 mg GAE/g; toplam flavonoid içerikleri ise 3,16±0,0-6,42±0,06 mg KE/g arasında değişmektedir.Item Tüketicilerin arı ürünlerine ilişkin bilgi ve güven düzeyleri ile satın alma davranışlarının araştırılması(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-04-15) Marangoz, Mehmet; Dolu, Zehra TayçuArıcılık; bitkisel kaynakların arı ve emek ile bir arada kullanılması suretiyle arı ürünleri çıktısı sağlayan tarımsal ve hayvansal faaliyettir. Türkiye arıcılık faaliyetleri için oldukça yüksek bir potansiyele sahiptir. Özellikle dört mevsimin belirgin olarak yaşandığı ülkemiz arı ırklarında çeşitliliğe imkân sağlamaktadır. Bugün dünyada 91 milyon civarı kayıtlı arı kovanı bulunmakta olup bu sayının yaklaşık 8 milyonu Türkiye’dedir. Araştırma, tüketicilerin arı ürünlerine ilişkin bilgi düzeylerinin ölçülmesi ve güven düzeyleri ile satın alma davranışlarının araştırılması amacı ile yapılmıştır. Bu kapsam dahilinde 308 adet online anket uygulanmıştır. Elde dilen veriler SPSS paket program ile analiz edilmiştir. Sonuçlara göre, arı ürünleri satın alınırken en fazla etkilenilen kaynak arkadaş-akraba-komşu en az etkilenilen kaynak ise gazete/dergi reklamlarıdır. En bilinen arı ürünü petek bal, en az bilinen arı ürünü arı zehridir. Tüketicilerin en fazla satın aldığı ve tükettiği arı ürünü ise süzme baldır. Tüm arı ürünleri için en çok tercih edilen ambalaj cam kavanoz olmuştur. Tüketicilerin marka tercihlerine bakıldığında ise tüm arı ürünleri için markalı ürünler tercih edilmektedir. Tüketiciler arı ürünlerini en fazla market ve üreticiden satın almaktadır. Arı ürünlerinin satın alındığı yerler arasında en fazla güvenilen kaynak üreticinin kendisi en fazla güvenilen arı ürünü ise petek baldır. Tüketicilerin arı ürünleri hakkındaki bilgi düzeyleri ve tüketicilerin arı ürünlerini satın alma yerlerine güven duyma düzeyleri ile cinsiyet, yaş ve eğitim arasında farklılık olduğu görülmüştür.Item Türkiye’deki arıcılık faaliyetine hukuki perspektiften bakış(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019-09-16) Doğan, İrem; Özkök, AslıDünya arıcılık sektöründe, Türkiye, önemli üretim potansiyeline sahip ülkelerden biri olarak yer almaktadır. Koloni varlığı bakımından dünya sıralamasında üçüncü sırada olan ülkemiz bal ihracatında yirmi birinci sırada yer alarak sektörün sahip olduğu potansiyelin çok altında bir gelir elde etmektedir. Bu doğrultuda Türkiye iç pazarda bal üretimi bakımından ihtiyaçlara cevap verebilir olsa da dış pazarda önemli bir aktör olmaktan uzaktır. Bunun önemli bir nedeni de Türkiye’de arıcılık üzerine yürürlükte bulunan mevcut yasal düzenlemelerin sektörün ihtiyaçlarına cevap verememesi ve verimin artmasına hizmet etmemesidir. Henüz ülkemizde bal dışındaki arı ürünlerine yönelik standardizasyon çalışmaları tamamlanmadığından hukuki mevzuat oluşturulamamıştır. Gerekli hukuki düzenlemelerin oluşturulmasında geç kalınması ülkemizdeki arı ırkları ve bitki türleri bakımından da ciddi tehlikelerle karşı karşıya kalınmasına yol açmaktadır. Doğru bir teknikle hazırlanacak, bir bütünlük arz eden, ulaşılabilir ve uygulanabilir olan, şeffaf, güncel ve bütün arı ürünlerini ve arıcılık faaliyetinin her safhasını kapsayan bir mevzuat ile Türkiye arıcılık sektöründe ciddi atılımlar yapabilecektir. Zira hukuki denetimi sağlanmış ürünlerin piyasadaki marka değeri de artacaktır.