2017 Cilt 18 Sayı 32
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/14148
Browse
Browsing by Department "Fen Edebiyat Fakültesi"
Now showing 1 - 7 of 7
- Results Per Page
- Sort Options
Item Arkeopark - Osmanlı lüleleri Osmanlı’da tütün keyfi(Uludağ Üniversitesi, 2017-01-31) İnanan, Filiz; Şahin, Derya; Fen Edebiyat Fakültesi; Arkeoloji BölümüBursa-Tophane Bölgesinde farklı tarihlerde sondaj ve arkeopark kapsamında yapılan kazılarda bulunan lüleler oldukça büyük bir buluntu gurubunu temsil etmektedir. Yapılan çalışmada 2015 yılı kazı sezonunda bulunan 68 adet lüle, gruplara ayrılarak incelenmiştir. Bu lülelerden 32 tanesinin çanak kısmı korunmuş, tam formu belirlenebilen ya da tüme yakın lülelerdir. Bunların içinde yuvarlak çanaklı, basık yuvarlak çanaklı, silindir çanaklı ve disk kaideli formlar mevcuttur. Bunların dışında 27 adet duman yolu parçası ile 9 adet çanak kısmına ait parça bulunmaktadır. Hisar buluntuları içinde “Tophane işi” başlığında tanıtılan örnekler disk kaideli, yuvarlak çanaklı, basık yuvarlak çanaklı formlar yoğunluk göstermektedir. Karşılaştırmalı örnekler ışığında lüle buluntuları 18. ve 19. yüzyıllara tarihlenmektedir.Item Bursa Tophane seramikleri(Uludağ Üniversitesi, 2017-01-31) Şahin, Derya; Gülsefa, Gonca; Fen Edebiyat Fakültesi; Arkeoloji BölümüHisar Bölgesi, geçmiş dönemlerde önemli bir yerleşim yeri olarak bilinmesine rağmen, yıllardır süre gelen yapılaşmaya maruz kalması nedeniyle oldukça tahrip edilmiştir. Değişik zaman dilimlerinde Bursa Arkeoloji Müze Müdürlüğü tarafından sondaj kazıları yapılmış ve bazı arkeolojik buluntular tespit edilmiştir. Ancak ilk defa bu kapsam dâhilinde 2015 yılında yapılan Bursa Osmangazi Belediyesinin desteği ile bölgede arkeopark yapılmak üzere Bursa Müze Müdürlüğü başkanlığında, Uludağ Üniversitesi, Arkeoloji Bölümünün katkılarıyla sistemli alan kazıları gerçekleştirilmiştir. Kazı çalışmalarında Erken Hellenistik dönemden –Geç Osmanlı dönemine kadar yoğun miktarda seramik, lüle, sikke, cam, kemik, bronz ve demirden yapılmış objeler bulunmuştur. İçerisinde Klasik ve Hellenistik dönemlere ait tabak/kase, günlük kullanım kapları, Hellenistik döneme ait olabilecek Kos Amphoraları, kandil, pişmiş toprak figürin, ağırlık ve ağırşaklar vb. buluntu grubu oluşturmaktadır. Bu makalede Hisararkeopark kazılarında açmalarda bulunan seramik buluntuları seviyeler doğrultusunda incelenmiştir.Item Canan Tan’ın kaleminden kelepçeli kadınlar(Uludağ Üniversitesi, 2017-01-31) Uğurlu, Alev Sınar; Fen Edebiyat Fakültesi; Türk Dili ve Edebiyatı BölümüTürk Edebiyatı’nda hapishane temini daha ziyade siyasi sebeplerden dolayı kısa ya da uzun süreli hapis cezasına çarptırılmış yazarların işledikleri görülmektedir. Orhan Kemal, Kemal Tahir, Kerim Korcan, Çetin Altan, Nihal Atsız, Erdal Öz, Rıfat Ilgaz, Abdülkadir Billurcu, Remzi Çayır, Sevgi Soysal, Feride Çiçekoğlu hayatlarının bir döneminde yaşamak zorunda kaldıkları bu mekândaki gözlem ve tecrübelerini edebî esere taşımış yazarlarımızdan bazılarıdır. Hapishane temini roman türünde işleyen yazarlarımızdan Füruzan ve Canan Tan ise yargı süreci sırasında veya yargı kararıyla bu mekânı tanımış yazarlardan değildirler. Füruzan 47’liler adlı romanında yaşamadığı bu mekânda yaşayan kadınları anlatır. Ancak diğer yazarlar gibi cezaevini irdelemek yerine 12 Mart döneminde kadının cezaevi ile bağlantısı üzerinde durur. Günümüzün çok okunan yazarlarından araştırmamıza konu olan Kelepçe romanının yazarı Canan Tan ise mahkûm sıfatıyla değil sadece gözlemlemek ve eserine malzeme toplamak amacıyla cezaevinde bulunmuştur. Bu çalışmada Canan Tan’ın 2016 yılının nisan ayında yayımladığı ve kadın mahkûmların cezaevi hayatlarından bir kesit sunarken onların toplum nezdinde suçlu damgası yemelerine sebep olan süreçten de söz eden Kelepçe adlı romanı değerlendirilecek, suçu oluşturan psikolojik ve sosyolojik sebeplerin esere nasıl yansıdığı üzerinde durulacaktır.Item City as the resource of philosophy(Uludağ Üniversitesi, 2017-01-31) Yılmaz, Muhsin; Fen Edebiyat Fakültesi; Felsefe BölümüThe relation between the concepts of philosophy and the city in the sense of the resource of philosophy is discussed and clarified. Why the philosophical manner of thinking which defined as “the causes of the creation or generation in the natural world should be searched in the frontier of natural world and the autonomous reason of man should be the only and adequate means” by Guthrie comes out form Ancient Greek instead of Ancient Egypt or other cultural realms? Agora which makes it possible to dispute in objectifying manner besides keeps also to think philosophically is an agent differs Ancient Greek form other similar cultures. One could talk in this sense about a parallelism between the philosophical manner of thinking and Ancient Greek’s way of life, i.e. Agora.Item Debate on word system-modern word systems in the context of Andre Gunder Frank and Immanuel Wallerstein(Uludağ Üniversitesi, 2017-07-31) Yeniçırak, Hasan; Fen Edebiyat Fakültesi; Sosyoloji BölümüThis study is an assessment on over modern system and world system one in terms of Andre Gunder Frank and Immanuel Wallerstein. There are two sides of this study. On the one hand are Andre Gunder Frank and his supporters such as ChaseDunn and Wilkinson. On the other hand of the dispute Immanuel Wallerstein and his followers such as Immanuel Wallerstein, Giovanni Arrighi, Fernand Braudel, Samir Amin and Janet Abu-Lughod. Frank and his supporters advocate word system; however Wallerstein and his followers is adherent of Modern World System. In the Wallerstein’s perspective, modern world system, in other words capitalist modern world system, is last and unique systems to be found in the sixteenth century. However, according to Frank, it is possible to find the characteristics peculiar to modern world system such as endless accumulation of capital, center-periphery (coreperiphery) relation and hegemony process also earlier before the sixteenth century.Item Kimmer kültürüne bir bakış(Uludağ Üniversitesi, 2017-01-31) Novruzlu, Aziz; Fen Edebiyat Fakültesi; Arkeoloji BölümüGüneydoğu Avrupa’da ilk göçebe arkeolojik kültürünün yaratıcıları olan Kimmerler ve onların yarattıkları arkeolojik kültür uzun süre tartışma konusu olmuş ve bu günümüze kadar devam etmiştir. Ural’dan Doğu Avrupa’ya dek ve Karadeniz etrafından Anadolu’ya ve Azerbaycan üzerinden Yakındoğu’ya yayılmış (Resim 2a) göçebe kültürün Kimmerler tarafından yaratıldığını savunanlar ve onlara karşı çıkarak bu kültürün Kuzey Kafkas yerel halklarına ait olduğunu esaslandırmaya çalışanlar da vardır. Bu tartışmalara açıklık getirilmesi Kimmer probleminin çözülmesine ve en önemlisi Kafkas, Karadeniz, Anadolu, Yakın Doğu etki ve ilişkilerinin aydınlatılmasına yardımcı olabilir.Item Representations of mythological war scenes in Attic figure pottery and approaches in research(Uludağ Üniversitesi, 2017-01-31) Şahin, Reyhan; Fen Edebiyat Fakültesi; Arkeoloji BölümüComprehensive changes in the subject repertoire of the Athenian Figure Pottery manifested itself by the second quarter of the 6th century BC, by which anthropocentric subjects substituted the animal frieses. Gigantomachy, Iliupersis, Centauromachy and Amazonomachy were the most frequently depicted mythological war scenes from the second quarter of the 6th century until the middle of the 5th century BC. On the other hand Grypomachy and Geranomachy along with Amazonomachy were the most favoured subjects on the Athenian Red Figure Pottery in the 4th century BC. Some researchers including S. Colvin, F. Vian, D. Bothmer and B. Schiffler classified the mythological war scenes on the Athenian Figure Pottery typologically and investigated the iconographic changes in the course of time. Also some others like B. Tarbell, T. Hölscher, M. Langner, M. Mangold attempted to explain their meaning and submitted different proposals for their interpretation. Considering the different approaches in research, this paper aims to provide an overview to the compositional and figural iconography of the mythological war scenes on the Athenian Figure Pottery. In the last part some remarks and problems related to the subject are discussed.