Uluslararası Biyosistem Mühendisliği Dergisi
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/11452/10995
Browse
Browsing by Department "Ziraat Fakültesi"
Now showing 1 - 6 of 6
- Results Per Page
- Sort Options
Item Farklı örtü malzemesi ve ısıtma derece değerlerine bağlı olarak seralarda ortaya çıkan ısı enerjisi gereksiniminin belirlenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-06-16) Boyacı, Sedat; Kılıç, İlker; Ziraat Fakültesi; Biyosistem Mühendisliği Bölümü; 0000-0003-0087-6718Sera yetiştiriciliğinde kaliteli yüksek verimin alınabilmesi bitkilerin gereksinim duyduğu optimum sıcaklıkların sağlanması ile mümkün olabilmektedir. Ancak bu sıcaklıkların sağlanması için gerekli olan enerji maliyetlerinin yüksek olması üreticinin ısıtma konusunda karar vermesini olumsuz yönde etkilemektedir. Çalışmada, polietilen (PE) ve polikarbon (PC) sera örtüsü ve seraların beş farklı sıcaklık derecesinde (16°C, 17°C, 18°C, 19°C ve 20°C) tutulması durumunda gereksinim duyulan ısı gücü, yakıt miktarı ve atmosfere salınan karbondioksit miktarlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışmada, PE serada iç ortam sıcaklık değerinin 16°C de tutulması durumunda gereksinim duyulan ısı gücü gereksinimi, yakıt miktarı ve karbondioksit miktarı sırasıyla 834.93 W m-2 , 157,80 kg m-2 575.46 kg m-2 iken 20°C de 1208.68 W m-2 , 228.44 kg m-2 , 833.06 kg m-2 olarak hesap edilmiştir. PC serada 16°C de gereksinim duyulan ısı gücü gereksinimi, yakıt miktarı ve karbondioksit miktarı sırasıyla 197.66 W m-2 , 37.36 kg m-2 , 136.23 kg m-2 iken 20°C için 321.92 W m-2 , 60.84 kg m-2 , 221.88 kg m-2 olarak hesap edilmiştir. Çalışma sonucunda, üreticilerin farklı örtü malzemesi ve iç sıcaklık değerlerine bağlı olarak birim alan için gerekli olan yakıt miktarlarının önceden belirleyerek üretim ve enerji maliyetleri arasında bir denge oluşturması gerekliliği ortaya konulmuştur. Bunun yanında ekonomik bir yetiştiricilik için ısıtmanın üretim maliyetleri içerisindeki payını azaltıcı önlemler konusunda planlama aşamasında alınması gerekli tedbirler belirtilmiştir.Item The improvement of tamper evident closure mechanism(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-12-30) Kutluğ, Gürer; Ak, Gökhan; Dede, Kübra; Ziraat Fakültesi; Biyosistem Mühendisliği Bölümü; 0000-0002-1459-3869The enhancement of the original content within the package with another similar range of low quality without evidence is the most common problem of the world. The danger in such counterfeit attempts is seriously understood by not just developing countries but also by developed countries as well. Counterfeit contents may lead to the death of people by damaging them and especially engine oil, fuel, cooking oil, fruits, tomato paste, milk etc. Tamper evidence (TE) in industrial containers becomes more critical with the improvement of forgery techniques by unauthorized persons. However, although security measures have been taken against unauthorized persons, an unauthorized person who makes extra-special efforts to remove the original closure mechanism can access the contents of the package before the first user without visible evidence. The user spending a lot of money to buy high-quality product wants to know whether he/she uses the original content or not. Therefore, a closure mechanism that prevents unauthorized persons from removing the actual closure mechanism without any damage to the closure mechanism, or, for such industrial containers, the container piercing mechanism can be used. In this study, a closure mechanism has been developed that prevents unauthorized persons from removing the original closure mechanism without damaging the closure mechanism. Analyzes regarding the first opening guarantee of the relevant closure mechanism have been created. Thus, it is proved that closure mechanism could not be reused in case of any opening due to the permanent deformation it is achieved in the designed closure mechanism.Item Kimyasal ve organik gübrelerin çevre üzerine etkisi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-12-31) Cüre, Berkay; Ziraat Fakültesi; Toprak Bilimi ve Bitki Besleme Bölümü; 0000-0001-5008-6533Tarımsal ihtiyaçların karşılanabilmesi için artan oranda üretim de yapılmalıdır. Tarımsal üretimin yükseltilmesi sırasında ürün kalitesi ve toprak veriminin de düşmemesi gerekmektedir. Üretim esnasında topraktaki besin elementleri tükenmektedir ve verim kaybı yaşamamak için tekrar toprağa bu bitki besin elementleri geri verilmelidir. Uzun dönem üretim yapılan araziler için üretim esnasında gübreleme yapılması, zararlılarla mücadele işlemleri ve sulama ile toprakta verimlilik düzeyi arttırılmaktadır. Bu uygulamalar arasında ise en etkili etmen gübre girdisidir. Ancak yapılan çalışmalar dikkate alındığı takdirde gübrelerin uzun dönemde toprakta zararlı etkiler meydana getirdiği görülmüştür. Bu zararlı etkilerin çoğunluğu yanlış tekniklerle ve ihtiyaç durumundan fazla gübre kullanılmasından kaynaklanmaktadır. Gübrelerin olumsuz etkileri; toprak tuzluluğu, ağır metal birikimi, sularda ötrofikasyona sebebiyet vermesi, nitrat kirliliği, kükürt ve azot içeren gazların hava kirliliğine sebebiyet vermesi ve sera etkisini artırma gibi sorunlara sebebiyet vermektedir. Bu makalede, tarımda gübre kullanımının yarattığı çevre zararları üzerine ve bu zararları azaltmak veya ortadan kaldırılmak için bazı öneriler sunulmuştur.Item Kümeslerde gürültü kirliliği ve etkileri(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-06-30) Girgin, Çağla; Kılıç, İlker; Ziraat Fakültesi; Biyosistem Mühendisliği Bölümü; 0000-0003-4666-5131; 0000-0003-0087-6718Gürültü kirliliği sadece insanoğlu için değil hayvanlar için de bir tehdittir. Özellikle kümes hayvanlarında ciddi sağlık problemlerine sebep olmaktadır. Bu problemlerin başında hayvanların psikolojik streslere maruz kalması gelir. Stres, insanlarda olduğu gibi hayvanlar arasında da yaşamı olumsuz etkiler. Ayrıca et ve yumurta tavuklarının verimliliğini ciddi oranda azaltmaktadır. Bunun sonucu olarak da insan vücudunun önemli yapıtaşı olan proteinin kalitesi düşmektedir. Bu çalışmada kümeslerde gürültüye neden olan etkenler ortaya konmaktadır. Bununla beraber gürültünün tavuklar üzerindeki etkiler tartışılmıştır. Gürültünün olumsuz etkileri literatür verileri ile desteklenmiştir, hayvan refahı üzerinde durulmuş ve yapılması gerekenler incelenmiştir.Item Sulama göleti suyunun yüzeysel su kalitesi ve sulama suyu kalitesi açısından değerlendirilmesi; Uşak ili Güllübağ göleti örneği(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-06-25) Kapdı, Esra Bozan; Aşık, Barış Bülent; Ziraat Fakültesi; Toprak ve Bitki Besleme Bölümü; 0000-0003-2842-7535; 0000-0001-8395-6283Su kaynaklarının kalitesinin belirlenmesi ve izlenmesi, kullanım amacına bağlı olarak büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmada, Uşak ilinde sulama amaçlı kullanılması planlanan Güllübağ baraj göletinden farklı dönemlerde (Mart, Mayıs ve Temmuz) alınan su örnekleri yüzeysel su kalitesi ve sulama suyu kalite parametreleri açısından değerlendirilmiştir. Su örneklerinde yönetmeliklerde belirtilen fiziksel ve kimyasal analizler yapılmış ve sınır değerler ile karşılaştırılmıştır. Çalışmada gölet suyu sulamaya uygunluk açısından; Elektriksel İletkenlik (EC), ve Toplam Sertlik (TS) değerleri ile Sodyum Adsorbsiyon Oranı (SAR), Sodyum Yüzdesi (%Na), Magnezyum Adsorbsiyon Oranı (MAR), Potansiyel Tuzluluk (PS) ve Permeabilite İndeksi (PI), Kelley İndeksi (KI) gibi parametreler kullanılmıştır. Elde olunan sonuçlara göre Güllübağ göleti amonyum azotu, nitrat azotu, nitrit azotu, toplam kjeldahl azotu ve toplam fosfor içeriği bakımından yüzeysel su kalitesi olarak 3. ve 4. sınıfta yer aldığı, Cl ve SO4 içeriği açısından 2. ve 1 sınıf, B konsantrasyonu açısından ise 2. sınıf, N bileşikleri açısından 4.sınıf, BOİ 3. sınıf, KOİ 2. sınıf sulama suyu olarak değerlendirilmiştir. Ayrıca sulamaya uygunluk açısından hesaplanan parametreler değerlendirildiğinde; Güllübağ sulama göleti suyu % Na değeri 52.8 ile 54.6 arasında, SAR değeri 3.1 ile 3.5, MAR değeri 35.6 ile 37.1, TDS değerleri 782 ile 1038 mg L-1, PS açısından değerlendirildiğinde 4.41-5.72 meq L-1, Kelley indeks değerleri 0.94 ile 1.0 ve PI değerleri 72.5 ile 74.9 arasında değişim göstermiştir. Analizi yapılan ağır metaller açısından sulama yönünden bir problem bulunmamaktadır. Sonuç olarak, değerlendirilen su kaynağının sulama amaçlı kullanımında dikkatli olunması ve toprak özellikleri ile yetiştirilecek bitkinin toleransları da dikkate alınarak uygulamalar yapılmalıdır.Item Süt sığırı işletmelerinin küresel ısınma potansiyelinin Tier-1 yöntemi ile tahminlenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2020-12-30) Yaylı, Büşra; Kılıç, İlker; Ziraat Fakültesi; Biyosistem Mühendisliği Bölümü; 0000-0002-0198-3550; 0000-0003-0087-6718Türkiye’de süt sığırı işletmelerinin entansif hale gelmesiyle, atık ve kirletici miktarı da artmaktadır. Ruminant hayvanlar olmaları nedeniyle önemli CH₄ (metan) emisyon kaynağı olarak görülmektedir. Ayrıca gübre yönetiminden kaynaklanan N₂O emisyonları da atmosferde tehlike oluşturmaktadır. CH₄ ve N₂O gazlarının atmosferde ısıyı absorbe kapasiteleri yüksektir, bu nedenle küresel ısınmaya etkileri üzerinde önemle durulması gerekmektedir. Bu çalışmada, Türkiye’deki mevcut süt sığırı işletmelerinin enterik fermantasyon ve gübre yönetiminden kaynaklanan küresel ısınma potansiyeli ve Bursa ilinin katkısı, IPCC tarafından tanımlanan Tier-1 yöntemi yardımıyla belirlenmiştir. Hesaplamalar sonucunda Türkiye’deki süt sığırı işletmelerinin küresel ısınma potansiyeli 53.5 Tg CO₂ ve Bursa’nın potansiyeli ise 0.70 Tg CO₂ olarak hesaplanmıştır. Küresel ısınma potansiyeline en büyük negatif etkiyi N₂O emisyonlarının oluşturduğu görülmüş ve çeşitli önleme önerileri sunulmuştur.